Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3390 E. 2022/223 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3390
KARAR NO: 2022/223
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2018
NUMARASI: 2017/371 Esas, 2018/827 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/02/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi sebebiyle davacı iş sahibi tarafından davalıya teslim edilen ürünlerin iade edilmemesi ve davalının edimini yerine getirmemesi sebebiyle ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı şirket yetkilisi istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkillerinin davalı ile ürün ütüleme vb. işlemler için sözleşme yazılı yapıldığını, davalıya ürün teslim edildiğini fakat taahhüt süresinde ürünlerin teslim edilmediğini, ürünlerin davalının elinde olup olmadığının dahi mahkeme kararı olmasına rağmen tespit edilemediğini, bu nedenle davalıdan alacak oluştuğunu, alacak tahsili için yapılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptalini icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir. Davalı tarafından cevap sunulmadığı anlaşılmıştır Mahkemece, davacı taraf davacı ile davalı şirket arasında konfeksiyon hizmet satın alım sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşme kapsamında davalı şirketin siparişlerin iletimi, tamamlanmamış ürünlerin kontrolü, paketleme ve ütü işlemleri ve ürünleri teslimini üstlendiği, bu kapsamda … tarafından gönderilen 242.251 adet ürünün davalı tarafa teslim edildiği ve davacı tarafın davalı tarafa avans ödemesi yaptığı hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığı, hizmet sözleşmesi gereği davalı tarafa teslim edilen ürünlerin sözleşmeye uygun olarak davalının edimini yerine getirip getirmediği ve ürünleri edimini yerine getirdikten sonra teslim edip etmediği, davalının ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplandığı, davacı kayıtları uyarınca davacının davalıya avans ödemesi yaptığı, ve bu ödemeler neticesinde takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 36.335,06 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, alacağın likit olması ve itirazın haksız olması nedeni ile asıl alacak üzerinden hesaplanan 7.267,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Davalı şirket yetkilisi istinafında, mahkemenin davalı şirket tarafından sunulan faturaları dikkate almadan karar verdiğini, borç miktarının 36.335,06 TL olduğunu, ödenmeyen faturaların ödenmesi gerektiğini, faturaların dosyada mevcut olduğunu, karşılıklı vergi dairesinin yıl sonu beyanında ve aylık karşılıklı mülakatta borçlarının olmadığının açıkça görüldüğünü belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. Davacı vekili eser sözlemesine göre davalıya ürünleri teslim ettiğini, avans ödemesi yapıldığını fakat davalının edimini yerine getirmeyerek ürünleri iade etmediğini ödenen bedelin tahsili talep etmiş, davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamış, mahkemece davacının davalıya avans ödemesi sonucu verdiği 36.335,06 TL nin tahsiline karar verilmiş, davalı şirket yetkilisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı iş sahibinin eser sözleşmesine göre davalıya avans ödemesi yaptığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık eser sözlemesi gereği davalı tarafa teslim edilen ürünlerin sözleşmeye uygun olarak işlem yapıldıktan sonra davacıya teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Savcılık tarafından yapılan soruşturma kapsamında davalının dava konusu ürünleri teslim etmediği bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir. Davacı iş sahibi ödediği bedeli istemekle sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği anlaşılmakla, davaya konu sözleşme eser sözleşmesi olup nakit bedel karşılığı düzenlendiğinden bu durumda fesih geriye etkili sonuç doğurduğundan taraflar ancak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşı tarafa verdiklerini geri isteyebilirler. Mahkemece bu doğrultuda verilen karar usul ,yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2018 tarih ve 2017/371 Esas, 2018/827 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 2.482,05 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 620,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.861,54 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.