Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3358 E. 2022/22 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3358
KARAR NO: 2022/22
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2021
NUMARASI: 2021/507 Esas, Derdest,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ait otelin mobilyalarının üretilmesi, mevcut mobilyaların yenilenmesi, iç dekorasyon düzenlemelerin yapılması işinin üstlenildiğini ve bu işlerin talep edilen ilave işlerle birlikte yapılıp teslim edildiğini, bunlara ilişkin düzenlenen faturaların davalıya iletilerek kesinleştiğini, davalının bir kısım ödemede bulunmakla birlikte bakiye 876.580,18 ABD Doları ile 699.734,69 Euro tutarındaki borcunu ödemediğini, buna dair taraflar arasında borç mutabakatı imzalandığını, gönderilen ihtara rağmen borç ödenmeyince davalı aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün 2021/9693 Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, ancak takibe itiraz edildiğini belirterek, davalının itirazının iptaline karar verilmesini talep etmiş, ayrıca dava tarihi itibariyle müvekkili şirketin davalıdan alacağının TL karşılığı olan 14.656.544,28 TL borca yeter miktarda davalının menkul, gayrimenkul ve 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız olarak, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde uygun bir teminat karşılığı ihtiyaten haczine karar verilmesini de istemiştir. Mahkemece 10/09/2021 tarihli ara kararla, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin icra takip dosyasındaki delillere davalı tarafından itiraz edilip, alacak yargılamayı gerektirdiğinden bu aşamada reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, davaya konu işlerin hepsinin müvekkiller tarafından yapıldığını, bunlara ilişkin olarak düzenlenen faturaların davalıya iletildiğini ve faturalara itiraz edilmediğini, ayrıca taraflar arasında imzalanan bir borç mutabakatı da bulunduğunu, bunun borç ikrarı mahiyetinde olduğunu, davalı tarafın süresinden sonra sunduğu cevap ve karşı dava dilekçesiyle de borcunu kabul ettiğini, buna göre ihtiyati haciz kararı için gerekli olan “yaklaşık ispat” şartının fazlasıyla sağlanmış olduğunu belirterek, ihtiyati haciz taleplerinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Dava, davalıya ait otelin mobilyalarının üretilmesi, mevcut mobilyaların yenilenmesi, iç dekorasyon yapılmasına ilişkin eser sözleşmesine dayalı olarak bakiye ve ilave iş bedelinin tahsilatı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olup, bu kapsamda ihtiyati haciz talebinde de bulunulmuştur. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davalı tarafın cevap ve karşı dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, taraflar arasında davalının Muğla’nın Milas ilçesinde bulunan otelinin bir takım mobilya ve iç dekorasyon işlerinin davacı tarafından yapılması konusunda sözleşme bulunduğu, davacı tarafından bu sözleşmeye konu işlerin yapılıp teslim edildiğinin belirtildiği, davalı tarafından ise borcun nasıl ifa edileceği yönünde müzakereler yürütüldüğü sırada davaya konu takibin başlatıldığının, müzakerelerde nakit bedel yerine taşınmaz devri şeklinde ödeme yapılmasının görüşüldüğünün, bu nedenle davacının bakiye borcu ve nasıl ifa edileceği konusunda tam bir mutabakat olmadığının, ayrıca bu müzakereler sırasında bakiye iş bedeli karşılığı davacıya verilmesi düşünülen taşınmaz için gayrimenkul değerleme masrafı yaptıklarının, davacının müzakereler sırasında kendisine ait taşınmazda ikamet ettiğinin, bunlardan dolayı davacıdan alacaklı olduğunun, icra takibine asıl bu nedenle itiraz ettiğinin belirtildiği, ancak davacı tarafça sunulan 31/12/2019 tarihli mutabakat belgesinden ve defterine kayıtlı olduğu belirtilen faturalardan bahsedilmediği, bunlara ilişkin bu aşamaya kadar açık bir itiraz da ileri sürülmediği, cevap ve istinaf dilekçelerinde davacının yaptığını belirttiği sözleşmeye ve faturalara konu işlere ilişkin eksik ve ayıplı iş savunması bulunmadığı hususları göz önünde bulundurulduğunda, bu aşamada bakiye 14.656.544,28 TL iş bedeli alacağı bakımından ihtiyati haciz için öngörülen yaklaşık ispatın sağlanmış olduğu, buna göre ilk derece mahkemesince, davacı iddiasının yaklaşık ispat kuralları çerçevesinde değerlendirilerek ve davadaki talep miktarı dikkate alınarak belirlenecek uygun bir teminatla ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmiş olması hatalı olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak ihtiyati haciz kararı verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/09/2021 tarih, 2021/507 Esas sayılı ara kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 11/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.