Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3291 E. 2021/2296 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3291
KARAR NO: 2021/2296
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2021
NUMARASI: 2021/466 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 07/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin dava konusu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parselde inşa edilen … Projesinde yer alan … Kat, … Nolu daire üzerine tensip ara kararı ile konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması kararına itirazının reddine dair verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında 28/05/2018 tarihli “… Projesi – B Blok Mantolama İşleri Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmede iş bedelinin 1.424.962,50 TL+ KDV olarak kararlaştırıldığını, davalı şirketin bu sözleşme bedelinden 327.110,00 TL tutarındaki kısmını ayni olarak İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü , … Ada, … Parselde inşa edilen … Projesinde yer alan … Kat, … Nolu daire olarak vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini, müvekkili şirketin sözleşme konusu … Projesi kapsamında üzerine düşen edimlerini eksiksiz bir şekilde ve süresinde yerine getirerek davalı yana teslim ettiğini, davalı tarafın gerek proje üzerinden, gerekse sahada yerinde yapılan gerekli ölçüm, kontrol ve tespitler neticesinde müvekkili şirket tarafından yapılan işleri ve işlemleri onaylayarak müvekkilinin hakedişlerini imzaladığını, 08/06/2020 tarihli kesin hakedişin davalı şirket yetkilileri tarafından davacı müvekkil şirkete aynı tarihli mail olarak gönderildiğini, bu mailde kesin hakediş raporunda davacı müvekkili şirketin 1.528.090,52 TL’lik dönem hakedişi olduğunu göndermiş olmalarına rağmen; davalı şirkette personel değişikliğinden sonra aynı döneme ve aynı imalatlara ilişkin olarak davalı şirketçe hazırlanan hakediş raporunda bu rakamın 1.429.914,47 TL’ye düşürüldüğünü, yine davalı tarafın sözleşmede müvekkiline ödenmesi lazım gelen hakedişlerin %23’ünü ayni ödeme kapsamında kesinti yaptığını, bu ayni ödeme kapsamında İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parselde inşa edilmiş olan … Projesinde yer alan …. Kat … nolu bağımsız bölümü, daire değerine ulaştığında 1 ay içerisinde satış vaadi sözleşmesi düzenleneceği taahhüt etmesine rağmen satış vaadi sözleşmesi düzenlenmediğini, taşınmazın devrinin de müvekkiline yapılmadığını, davalının kötü niyetli olarak müvekkiline devredilmesi gereken taşınmaz üzerinden gelir sağladığını ileri sürerek, 10.000,00 TL cari hesap alacaklarının vade tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, … Projesinde yer alan 327.110,00 TL bedelli … Kat, … nolu bağımsız bölümün müvekkili şirkete haciz ve ipoteklerden ari bir şekilde devredilmesine ve tapuda adına tescil edilmesine, tapu tescili mümkün olmadığı taktirde güncel rayiç bedelinin ticari faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkili şirketten teminat amaçlı olarak alınan 142.000,00 TL bedelli teminat senedinin iadesine, gecikmeden kaynaklanan alacaklarının ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve ileride davanın semeresiz kalmaması için, teminatsız olarak davalının taşınır ve taşınmazlarını üçüncü kişilere devrini engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilerek kayıtlarına davalıdır şerhinin işlenmesine, davacı müvekkili şirkete davalı tarafından Barter olarak verilen … Projesinde yer alan … Kat, … nolu bağımsız bölümün kaydına teminatsız olarak üçüncü kişilere devrini engelleyici ihtiyati tedbir kararı verilerek kayıtlarına “davalıdır” şerhinin işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 02/06/2021 tarihli tensip zaptının 13 nolu ara kararı ile; davacı vekilinin, dava konusu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, 7 Parsel, … Kat … nolu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir talebinin; A) İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parsel, … Kat, … nolu taşınmaz bilgilerinin … Ada, … Parsel, … Blok, … nolu taşınmaz bilgisi ile örtüşmesi, B) İki taşınmazın bilgileri örtüşüyorsa taşınmazın “… A.Ş” veya “… A.Ş” adına kayıtlı olması, C) 3. kişilerin haklarının ve tasarruf imkanlarının etkilenmemesi şartıyla tapu kayıtlarına işlenmesi mümkün ise ve bu şart ile tedbir talebinin bu aşamada teminatsız kabulüne karar verilmiş, Tapu Müdürlüğü’nden gönderilen cevabi yazıda; hem İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parsel, … Kat, … nolu taşınmaza, hem de … Köyü, … ada, … Parsel, … Blok, … nolu taşınmaza ihtiyati tedbir tesis edildiği bildirilmiştir. Davalı vekili 08/07/2021 tarihli dilekçesi ile, yer teslim tutanağından da açıkça anlaşılacağı üzere … Blok mantolama işleri için taşınmazın davacıya 01/06/2018 tarihinde teslim edildiğini, davacının tutanaklar ve hakedişler ile ilgili ileri sürdüğü iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirket proje müdürü … ve hakediş uzmanı …’ün, taraflar arasında imzalanan üç sözleşmede de “imalatların miktarlarının fazla olarak hakediş metraj sayfalarına işlendiğinin tespit edildiği” ne ilişkin tutanak tuttuklarını, bu durumun müvekkili şirket tarafından davacıya çekilmiş olan Beyoğlu … Noterliği’nin 25/02/2021 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacıya ve dava dışı şirkete bildirildiğini, Beyoğlu …Noterliği’nin 25/02/2021 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile “… Blok Mantolama İşleri Sözleşmesi’nin 7.3. Maddesi gereği, yetkilendirecekleri bir kişi ile gerekli ölçümlemenin tekrar yapılmasını aksi halde müvekkil şirket tarafından yapılan ölçümün doğru kabul edilerek fiyat farkının taraflarına yansıtılacağı” hususunun davacıya ihtar edildiğini ancak davacı tarafından gerekli ölçümlerin yapılması için gerekli işlemlerin yapılmadığını, her üç sözleşme ve iş için de hakedişlerde yapıldığı beyan edilen iş metrajlarının işin projesi ile uyuşmaması, işin projesine göre yapılması mümkün olmayan metrajların bildirilmiş olması nedeni ile müvekkili şirketin davacıdan alacaklı durumda iken davacının bu davayı ikame etmesinin tamamen kötüniyetli olduğunu, müvekkili şirketin davacı ve dava dışı grup şirketlerden toplam 1.102.632,83 TL alacağının bulunduğunu savunarak davanın reddi ile davacı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve mahkeme tarafından 02/06/2021 tarihli tensip zaptı ile verilen teminatsız tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 30/09/2021 tarihinde duruşma açılarak verilen 06/10/2021 tarihli ara karar ile; dava konusu edilen İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda … Kat, … bağımsız bölüme ilişkin taraflar arasında satış ve devre ilişkin resmi sözleşme bulunmadığı, söz konusu bağımsız bölüme ilişkin site yönetiminin bilgisi dışında taşınma ve kullanım olmayacak şekilde düzenlenmiş teslim tutanağına benzer mahiyette bir belge olsa da, bu tutanakla bağımsız bölümün davacıya fiilen teslim edildiğinin anlaşılamadığı, diğer yandan dava açılırken bu talep yönünden harç ikmali de yapılmadığı, davacının terditli talebi de olduğu hususları ile ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin itirazının kabulü ile; dava konusu taşınmazın İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … parsel sayılı taşınmazda …kat, … nolu bağımsız bölüm olduğu anlaşıldığından ihtiyati tedbir işlemi yapılan İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Mevkisi, … Ada, … Parsel sayılı taşınmazda, … Blok, …kat, … nolu bağımsız bölüm üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, taraflar arasında taşınmazın devrine yönelik yapılan sözleşme adi yazılı şekilde olup HMK’ nın 389 vd. Maddeleri gereğince koşulları oluşmadığından İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … parsel sayılı taşınmazdaki …kat, … nolu bağımsız bölüm üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkili ile davalı arasında taşınmazın müvekkiline devri açıkça kararlaştırılmışken ve davalı tarafça sözleşmenin adi yazılı olduğundan bahisle bir geçerlilik itirazında bulunulmamasına rağmen mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılarak ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesinin açıkça usule ve hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin 30/09/2021 tarihli duruşmasında taraflarına harç ikmali yapılması için süre verildiğini ve taraflarınca bu taşınmaz yönünden harçlandırma yapıldığını, bu yönüyle dahi mahkemece verilen kararın çeliştiğini, yine mahkemece taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılması kararı sonucunda davayı terditli açmalarında herhangi bir hukuki yarar kalmadığını, zira davalı tarafından taşınmazın 3. Kişiye devri halinde ayni olarak müvekkilinin hakedişine kavuşamayacağını, dava konusu taşınmazın kaydı üzerine üçüncü kişiler lehine yapılacak şerhler ile mülkiyetin üçüncü kişilere devrini engellemek ve cebri satışı durdurmak için HMK’nın 389/1. maddesinde belirtildiği üzere hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden dava konusu taşınmazın sicil kaydına ihtiyati tedbir konulması gerektiğini belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı şirket ise yüklenicidir. Taraflar arasında 28/05/2018 tarihli … Projesi – … Blok Mantolama İşleri Sözleşmesi imzalanmıştır. Yine davacı şirket ile davacının … olan … Ltd. Şti. aasında 2017 tarihli … Dış Cephe Mantolama Sözleşmesi ve yine … İnce İşler Yapı Sözleşmesi imzalanmıştır. Taraflar arasında imzalanan 28/05/2018 tarihli sözleşmenin “sözleşme tutarı” başlıklı” 7.1. Maddesinde; iş bedeli 1.424.962,50 TL + KDV olarak kararlaştırılmış, 7.5. Maddesinde de; sözleşme bedelinden %23 ayni ödeme kesintisi yapılacağı, ayni ödeme olarak davacıya İstanbul İli Esenyurt İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parsel’de inşa edilmiş olan … Projesinde yer alan 327.110,00 TL bedelli … Kat, … Nolu 1+1 72,80 m2 bağımsız bölümün verilmesi kabul ve taahhüt edilmiştir. Maddenin devamında da; yüklenicinin hakedişlerinden %23 oranında yapılacak olan ayni ödeme kesintisi tutarının, daire değerine ulaşması halinde ilgili daire için taraflar arasında 1 ay içinde satış vaadi sözleşmesi düzenleneceği, geçici kabul işleminin tamamlanmasından itibaren 1 ay içinde davacı yükleniciye ilgili bağımsız bölümün tapusunun devredileceği düzenlenmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olayda; sözleşmede taşınmazın devri şartlarının düzenlendiği, 7.1. Maddede; geçici kabulün tamamlanmasının ardından tapunun devredileceğinin belirlendiği, dosyada geçici kabul tutanağının bulunmadığı, bu itibarla yaklaşık ispat şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından mahkemece dosya kapsamına göre davacı vekilinin ihtiyati tebdirin kaldırılmasına ilişkin karara itirazının reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati tedbir şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alınarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2021 tarih ve 2021/466 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 07/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.