Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3239 E. 2021/2244 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3239
KARAR NO: 2021/2244
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/05/2021
NUMARASI: 2021/327 Esas, 2021/413 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde, davalılar ile Kadıköy … Noterliği’nin 24.05.2017 tarih ve … Yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin 6. Maddesinde arsa sahibince taşınmazın tahliye edilerek yükleniciye teslim tarihinden başlayarak belediyeden oturulabilir ruhsatı alınıp binaya taşınılıncaya kadar aylık 4.000,00 TL kira bedelinin hesabına ödeneceğinin kararlaştırıldığını, binanın boş ve inşaata hazır halde 19/05/2017 tarihinde yükleniciye teslim edildiğini, yüklenici tarafından Mayıs 2019 tarihine kadar toplamda 58.000,00 TL ödeme yapıldığını, sözleşmedeki hükümlere rağmen inşaata aylarca başlanmadığını, dairelerin belirtilen sürede bitirilmediğini, inşaatın durdurulduğunu ve bir çok eksikliklerle süresinden çok sonra teslim edildiğini, iskan ruhsatının halen dahi alınmadığını, ihtara rağmen gecikmenin devam ettiğini ve ödemelerin yapılmadığını, ardından davalılar tarafından proje değişikliği yapılarak bu doğrultuda Kartal … Noterliği’nin 24.10.2019 tarih ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Tadilat ve Ek Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin 6.maddesinde de benzer hükümlerin bulunduğunu, icra takibine itiraz edildiğini belirterek, borçluların itirazının iptaline ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın 24/05/2017 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklandığı, 6100 Sayılı HMK 4/1-a maddesine göre kira ilişkisinden doğan alacak davalarının Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevinde olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği ile dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davanın taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklandığını, mahkemece sulh hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı ile davalı … Anonim Şirketi arasında düzenlenen 24/05/2017 tarih ve … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ile, davacıya ait İstanbul ili, Maltepe ilçesi, … Mahallesi eski … yeni … ada, … parsel üzerinde bina yapılması kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin “Mali Yükümlülükler” başlıklı 6. Maddesinde “Arsa sahibinin sözleşmeye konu olan taşınmazı tahliye ederek müteahhide tutanak ile teslim ettiği tarihten, binanın hakkında ilgili belediyeden oturulabilir ruhsatı alıp arsa sahibi tarafından fiilen sözleşmeye konu yeni binaya taşınılacağı tarihe kadar her ayın 10’u ile 15’i arasında 4.000,00 TL olarak arsa sahibinin … Bankası … nolu hesabına kira bedeli olarak ödenir.” hükmü düzenlenmiştir. Dava taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır. HMK’nın 4. Maddesine göre “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları görürler.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, davalı şirket tacir ise de davacı ve diğer davalıların tacir olmadığı, davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır. Yine, davada, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira mahrumiyeti alacağının tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali istenmekte olup, taraflar arasında HMK’nın 4. Maddesinde belirtilen bir kira sözleşmesi olmadığı gibi, sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren kira alacağı talebi de bulunmamaktadır. Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye ticaret mahkemesine veya sulh hukuk mahkemesine değil, asliye hukuk mahkemesine aittir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilerek, dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yazılı şekilde sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-4-6.bendi gereğince kaldırılarak, yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmek üzere davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 31/05/2021 tarih, 2021/327 esas, 2021/413 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/11/2021