Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3229 E. 2021/2271 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3229
KARAR NO: 2021/2271
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/08/2021
NUMARASI: 2021/448 Esas, (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen … Hafriyat İşleri Sözleşmesinde ”iş bitiminde sözleşme bedeli yükleniciye işveren tarafından onaylanacak hakedişini müteakip keseceği fatura mukabilinde 60 gün vadeli çek ile ödeneceği” hususunun kararlaştırıldığını, 20.11.2020 tarihinde davalı şirket tarafından iki adet fatura düzenlendiğini ve sözleşme gereğince 60 gün sonra 20.01.2021 tarihinde ödeme yapılması gerektiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, işi istenilen şekilde ve zamanda teslim etmelerine rağmen bakiye hakediş bedellerinin ödenmediğini, İstanbul … İcra Dairesinin … takip numaralı dosyası üzerinden bakiye 971.730,00 TL alacak için yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, davalının mal kaçırma riskine istinaden teminatsız olarak aksi kanaat halinde makul bir teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmesini, davanın kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … takip numaralı dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, 589.575,00 TL. üzerinden icra takibinin devamına, 415.000,00 TL’lik ödemenin mutabakat tutanağı ve cari hesap dökümü gönderildiğinde haberdar olunması nedeniyle 415.000,00 TL üzerinden peşin harç ve icra vekalet ücretine, icra takibine sebep olunduğu için davacıya teslim edilmeyen 550.00,00 TL’lik çek bedeli üzerinden icra vekalet ücreti ve peşin harca hükmedilmesine, davalının toplam alacak olan 589.575,00 TL’nin %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı düzenlenen faturalardan doğan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olup bir miktar para alacağına ilişkin olduğunu, davacı vekili her ne kadar davalının mal varlığını alacaklıları zarara uğratma maksadıyla elden çıkardığı yönündeki ciddi şüpheye binaen muaccel olduğu tartışmasız olan davacının şirket alacağının teminat altına alınması amacıyla ihtiyati haciz kararı verilmesi talebinde bulunmuş ise de; dosyadaki mevcut delil durumu itibariyle sözleşmeden ve faturadan kaynaklı alacağın varlığı ve muaccel hale geldiği sabit olmadığından yaklaşık ispat şartı yokluğu nedeniyle ihtiyati haciz kararı verilebilmesine ilişkin İİK’nın 257. maddesinde öngörülen koşullar oluşmadığından davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, 971.730,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, TTK 21/2.maddesine göre süresi içerisinde itiraz edilmediğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, davalı şirketin Ankara … İcra Müdürlüğünün … takip numaralı dosyasına yapmış olduğu 415.000,00 TL’lik ödemeden 24.03.2021 tarihinde davalı şirket tarafından davacı şirketin muhasebecisinin mail adresine mutabakat tutanağı ve cari hesap dökümü gönderildiğinde haberdar olunduğunu, Ankara … Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname ile bu mutabakata itiraz edildiğini, söz konusu çeklerin davacı şirket kayıtlarında tespit edilemediğini ve davacı şirketin tek temsil yetkisine sahip yetkilisi … tarafından yazılı çeklerin teslim alınmadığını, alacağın yaklaşık ispatın üzerinde bir derecede ispat olunduğunu, söz konusu delillerin incelenmesi neticesinde ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu talebin reddedilmesinin yerinde olmadığını, faturaya bağlı alacaklar için ihtiyati haciz kararı verilebildiğini belirterek, yerel mahkeme ara kararının kaldırılmasına ve ihtiyati hacze karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemiştir. Bu nedenle yerel mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/08/2021 tarih ve 2021/448 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 01/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.