Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3226 E. 2021/2241 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3226
KARAR NO: 2021/2241
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2021
NUMARASI: 2021/595 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı ile … isimli yatın deniz koşullarına elverişliliği, hidrolik sistemleri, bunun için gerekli boruların döşenmesi, boyası ve teknik anlamda diğer işlemlerinin yapılması için karşılıklı imza altına alınan fiyat teklifi başlıklı sözleşmeler bulunduğunu, bu işlemler için davalıya 24.000 Euro ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacı yanın bedel ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini ancak davalı yanın işlere geç başladığını ve işlerin eksik bırakıldığını, tamamlanmadığını, işlerin %60 ının davacı yanca yapıldığını, bu hususta delil tespiti yaptırdıklarını, delil tespiti raporu ile yapılması gerekli işlerin yapılmadığı, eksik bırakıldığı, tedarik edilmesi gereken malzemelerin tedarik edilmediği, montaj işçiliklerinin yapılmadığının, kurulan sistemlerin testlerinin yapılmadığının tespit edildiğini,- davacının bu işler nedeni ile 51.491,07 Euro masraf yapmak zorunda kaldığını, davalı şirkete de 21.875,90 Euro ödeme yapıldığını, başlatılan icra takibine de davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davacı ve davalı yan arasında söz konusu yatın deniz koşullarına el verişliliği, hidrolik sistemleri bunun için gerekli boruların döşenmesi, boyası ve teknik anlamda diğer işlemlerinin yapılması için eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu anlaşıldığını, Davacı yan davalı ile arasında yazılı bir eser sözleşmesi ibraz etmediğini, fiyat teklif mektuplarını delil olarak ibraz ettiğini, Bahsi geçen delil tespit dosyasının davalının gıyabında yapıldığı tespit raporundan anlaşıldığını, Davalı yanın taraflar arasındaki anlaşma ile yüklendikleri edimlerin neler olduğu, bu işlere ne zaman başlayıp ne zaman bitirmesi gerektiğini, üstlendiği işlerin ne kadarını eksiksiz olarak tamamladığını, eksik bıraktığı işler var ise bunun nedeni, işlerin eksik bırakılmasının kimin kusurundan kaynaklandığını, davacının 3. Şahıs firmalara ödediğini belirttiği 51.491,07 Euro bedelin hak tutarında olup olmadığını, anlaşmaya aykırılık olup olmadığını, davacının davalıdan tazmini gereken bir zararının olup olmadığı hususları yargılamaya muhtaç olup ileride yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak bir husus olduğunu, Davacının ibraz ettiği belgeler bu aşamada yaklaşık ispat koşulunu sağlamaktan uzak olduğunu belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinafında; toplam 51.491,07 Euro davacı şirketin diğer firmalara ödeme yapmak zorunda kaldığını, bu bedelin davalı şirket aleyhine fatura edildiğini, bu faturada işleri yapan firmaların kesmiş olduğu fatura bilgileri de yer almakta olduğunu, değişik iş dosyasında davalının yapması gereken işlerin yapılmadığını, eksik yapıldığı açıkça tespit edilmiş olmakla ayrıca faturalardan da işin başka firma tarafından yapıldığını, sabit olmakla yaklaşık ispat için bu deliller yeterli olduğnu, kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesinde, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İ.İ.K.’nın 258. maddesine göre, ihtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, talep taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesi gereği davacı iş sahibinin davalı yerine yaptığı harcamaların tahsili için ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, talep dilekçesi ekindeki belgeler, talebe konu alacağın varlığı ve muaccel olduğu yönünde yaklaşık ispata yeterli değildir. Bu durumda, yerel mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle ihtiyati haciz talep eden vekilinin taleplerinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/09/2021 tarih ve 2021/595 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 30/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.