Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/3075 E. 2021/2111 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3075
KARAR NO: 2021/2111
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/07/2021
NUMARASI: 2020/39 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
BİRLEŞEN İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2020/478 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece asıl davada davacı vekilinin sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı asıl davada davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 22/03/2018 tarihli … İnşaat İşlerinin Yapımı İle İlgili İstisna Sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme kapsamında müvekkili şirketin davalının … Mah. … Cad., Yunusemre/ Manisa adresinde bulunan fabrikasındaki … İnşaat İşlerinin yapımını üstlendiğini, sözleşme konusu yerin müvekkiline sözleşmenin imzalanmasından 41 gün sonra 02/05/2018 tarihinde teslim edildiğini, müvekkilinin bu nedenle 41 gün boyunca edimlerini ifa edemediğini, sözleşmeye konu taşınmazın müvekkili tarafından teslim alındıktan sonra edimlerini yerine getirmek üzere işe başladığını, ancak yapılacak binanın köşe kısmından doğalgaz boru hattının geçtiğinin farkedilmesi üzerine ilgili kurumlarla iletişime geçildiğini, bu arada işlerin zorunlu olarak durdurulduğunu, bu sürecin de toplam 7 gün sürdüğünü, müvekkilinin bu 7 gün boyunca da elinde olmayan sebeplerden ötürü işlere devam edemediğini, sözleşmenin bitim tarihi olan 31/12/201 tarihinden önce davalının taşımacılık işlemlerini gerçekleştirmek için dava dışı … AŞ ile çalıştığını, ancak söz konusu inşaatın yapıldığı yer için yapılan ihalenin … AŞ’ ye verildiğini, bu nedenle inşaat alanında bir takım değişiklikler talep edildiğini, müvekkili tarafından hazırlanan projede belirli aşamalara gelinmesine rağmen esaslı değişikliklerin yapılması zorunluluğu doğduğunu, belirtilen bu aksaklıklardan dolayı müvekkiline ek süre verilmesi gerekirken verilmediğini, sözleşme şartlarının davacının ağır kusurlu hareketleri ile ağırlaştırıldığını ileri sürerek öncelikle müvekkili davacı şirket tarafından davalıya verilen … Bankası A.Ş.’ye ait, … Seri Nolu, 21/02/2019 tarih, … mektup numaralı banka teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına, müvekkili yanca sözleşme konusu inşaatın ifasının temerrüde düşülmeksizin eksiksiz olarak yapıldığının tespiti ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ödenmesi gereken 520.000,00 Euro’nun ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve banka teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında yapılan inşaatın ihale şartnamesine göre imza tarihinden itibaren 8 ay içinde bitirlmesi gerektiğini, ihaleyi alan davalıya sözleşmede maksimum 30 günlük ek süre tanınmasına rağmen inşaat işlerinin geciktiğini, taraflarınca Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/98 Değişik İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit akabinde düzenlenen 26/06/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre 101 adet inşaat eksikliği, 44 adet mekanik eksiği ve 36 adet elektrik eksiği tespit edildiğini, davalı tarafından Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/41 Değişik İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit sonrası düzenlenen 15/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise; ilk tespit raporundan sonra bir takım işlerin tamamlandığının, ancak 46 maddelik mekanik eksikliğin giderilmediğinin, işin tamamlanma seviyesinin geçici kabulün onaylanması için yeterli olmadığının, müvekkili tarafından kesilen 20 günlük gecikme cezasının uygun olduğunun, işçilik hatalarından kaynaklı olarak işe ait teminat mektubunun sözleşmeye göre zaten alındığı için bu işçilik hatalarının bu kapsamda giderilebileceğinin belirtildiğini, tüm bu süreçler devam ederken davalının uzlaşmaya yönelik olarak görüşmeler talep ettiğini, teminat mektubunun paraya çevrilmemesi için süre istediğini, ancak görüşmeler devam ederken davalı yanca haksız ve kötü niyetli olarak Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/613 Esas sayılı dosyasından konkordato müraacatında bulunulduğunu, davalının sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediğinden müvekkili şirketin zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 52.000,00 Euro ve 60.000,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Asıl davada davacı vekili 13/07/2021 tarihli dilekçesi ile; müvekkili firmanın konkordato mühleti içerisinde olduğunu, müvekkili firma tarafından verilen teminat mektupları üzerinde herhangi bir tedbir kararının söz konusu olmadığını, teminat mektuplarının bozdurulmasının söz konusu olacağını ve çok büyük bir zarar doğacağını, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye davalı firma tarafından aykırı davranılarak kusurlu davranışlarına rağmen haksız şekilde uhdelerinde bulunan teminat mektubunu bozdurmak istediğini, bu sebeplerle müvekkili şirket tarafından davalı tarafa dava konusu sözleşme kapsamında verilen … Bankası AŞ’ye ait, … seri numaralı, 21/02/2019 tarihli, 1691568 mektup numaralı banka teminat mektubunun nakde çevrilmesinin önlenmesi için teminatsız olarak aksi taktirde teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Birleşen dosyada davacı vekili 13/07/2021 tarihli dilekçesi ile; asıl davada davacının tedbir talebini konkordato kesin mühletinin bitmesine dayanak gösterdiğini, talebin farklı bir yargılama konusu olduğunu, teminat mektubunun iadesine yönelik bir müzakere olmadığını, arabuluculuk son tutanağında teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ve iadesine yönelik bir ifade yer almadığını, asıl davada davacı yanın teminat mektupları ile ilgili iddialarının dinlenebilmesi için sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olması ve müvekkiline herhangi bir borcunun bulunmaması gerektiğini belirterek asıl davada davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 29/07/2021 tarihli ara karar ile; asıl davada davacı yanın davalı tarafa karşı sözleşmeyle yüklendiği edimlerini tam ve eksiksiz yerine getirip getirmediği yargılama sonucu belirlenebileceği ve davacının iddiaları yönünden “yaklaşık ispatın” dosyada mevcut delil durumuna göre gerçekleşmediği gerekçesiyle davacı vekilinin teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.Asıl davada davacı – birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkili şirketin dava dışı … A.Ş. ile 2011 yılından veri devam eden ticari ilişkisinden duyduğu güvene dayanarak davalı şirket ile 22/03/2018 tarihinde … İşlerinin Yapımı İle İlgili İstisna Sözleşmesini imzaladığını, sözleşme konusu işe ilişkin yapı ruhsatlarının ancak sözleşme tarihinden 27 gün sonra çıkarılabildiğini, İmar Kanunu’ nun 22. Maddesi gereğince yapı ruhsatı için yapı sahibinin başvurması gerektiğini, davalı yanca ruhsatın geç çıkarılmasının, sözleşme konusu edilen işlere başlamak için yer tesliminin gecikmesine ve sözleşme konusu işin davalı şirketten kaynaklanan nedenlerle uzamasına neden olduğunu, sözleşme çerçevesinde yer tesliminin sözleşme tarihinden 41 gün sonra 02/05/2018 tarihinde yapıldığını, bu nedenle müvekkili şirketin sözleşme konusu işi 41 gün süreyle ifa edemediğini, yer teslimi yapılmadan müvekkili şirketin sözleşme konusu işi ifa etmesinin mümkün olmadığını, bu sürenin sözleşme süresine eklenmesi gerektiğini, 02/05/2018 tarihinde davalı tarafından yer teslimi gerçekleştirildikten sonra müvekkilinin, sözleşmeye konu edimlerini yerine getirmek üzere çalışmaya başlayabildiğini, işe başladığı tarihten kısa bir süre sonra, inşaat alanının hemen yanında hatta yapılacak olan binanın köşe kısmından doğalgaz boru hattının geçtiğinin farkedilmesi üzerine inşaat faaliyetinin bir süreliğine mecburen durdurulduğunu, müvekkilinin, doğalgaz boru hattına kendisi müdahale edemeyeceği için gerekli kurumlara haber verildiğini, izinlerin alındığını ve doğalgaz hattına ilgili kurumlar tarafından müdahale edildikten sonra inşaat faaliyetine devam edilebildiğini, tüm bu sürecin toplam 7 gün sürdüğünü ve 7 gün boyunca müvekkilinin inşaat alanında herhangi bir işlem yapamadığını, işin sonuna gelindiğinde davalı tarafından sözleşme konusu işin elektrik projesinde asli şekilde değişiklik talep edildiğini, müvekkilinin davalı ile yıllardır süre gelen ilişki çerçevesinde yıllardır duyulan güvene dayanarak bu değişiklikleri yerine getirmek için elinden geleni yaptığını ve projeyi tamamladığını, buna rağmen davalı tarafça haksız şekilde seri şekilde ihtarnameler keşide edilmeye başlanarak faturalar tebliğ edildiğini ve akabinde cezai şart tahakkuk ettirilerek müvekkili şirketçe verilmiş teminat mektubunun nakde çevrileceği yönünde ihtarda bulunulduğunu, bu yönde müvekkili şirkete 1 gün süre tanındığını, davalı yanca 1 gün süre tanınarak bitmiş bir işe ilişkin teminat mektubunu nakde çervirmek istemesinin açık şekilde kötü niyetin varlığına işaret ettiğini, ayrıca müvekkili şirketin davalıdan 390.854,18 Euro alacağı bulunduğunu, sözleşme konusu işin müvekkili tarafından sözleşme şartlarına uygun şekilde eksiksiz ve tam şekilde ifa edildiğini, müvekkili tarafından sözleşme konusu işin sözleşme şartlarına uygun şekilde geçici kabule hazır geldiği anda bu durumun davalıya bildirildiğini, ancak söz konusu bu bildirime karşı tarafça herhangi bir cevap verilmediğini, davalının geçici kabule hazır işi almaktan açık şekilde imtina ettiğini, bu kapsamda, müvekkiline ödenmesi gereken toplam 400.000,00 Euro hak ediş bedelinin ödenmediğini belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Asıl davada davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında 22/03/2018 tarihli … İşlerinin Yapımı İle İlgili İstisna Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı yüklenici sıfatıyla, davalının … Mah., … Cad.,Yunusemre/Manisa adresinde bulunan fabrikasındaki … İnşaat İşlerinin yapım işini üstlenmiştir. Davacı yüklenici yanca davalıya sözleşme kapsamında … Bankası AŞ’ye ait, … seri numaralı, 21/02/2019 tarihli, … mektup numaralı banka teminat mektubu verildiği hususu tarafların kabulünde olup sözleşmede işin bitim tarihi 31/12/2018 olarak belirlenmiştir. Asıl davada davacı yüklenici, bakiye iş bedeli alacağının tahsilini ve teminat mektubunun nakde çevrilmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesini istemiş, birleşen davada davacı iş sahibi ise; gecikmeden kaynaklı cezai şart alacağı ve zarar talebinde bulunmuştur. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK’nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. HMK’nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, HMK 392 maddesi gereğince ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Somut olayda, dosya kapsamına göre delillerin tam olarak toplanmadığı, dava dosyasının henüz lahiyalar aşamasında olduğu dikkate alındığında dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispat koşulunun henüz gerçekleşmediği anlaşılmakta olup, mahkemece dosyanın bulunduğu aşama itibariyle asıl davada davacı yüklenici yanın teminat mektubunun paraya çevrilmesinin durdurulması yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati tedbir şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, asıl davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/07/2021 tarih ve 2020/39 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, asıl davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Asıl davada davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.