Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2990 E. 2022/131 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2990
KARAR NO: 2022/131
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/06/2021
NUMARASI: 2018/577 Esas, 2021/477 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 27/01/2022
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili , müvekkili şirket ile davalı arasında davalı tarafından müvekkilinin işyeri için bir yazılım geliştirme hizmetinin sunulması için sözlü olarak hizmet sözleşmesi yapıldığını, söz konusu hizmet sözleşmesi gereğince davalının vereceği hizmet için müvekkiline gönderdiği fatura bedelini ödendiği halde davalı tarafından hizmetin ifa edilmemesi üzerine müvekkili tarafından ödenen paranın iadesi talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkilinin alacağını tahsil için İst.Anad. …İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki incelendiğinde, davacımn akdi ilişkisinin ifası kapsamına uygun hazırlandığı 38.718,16 TL bedelli 06.02.2017 tarihli … no.lu faturaya itiraz etmeyerek, ticari defterine işlediğini, ancak daha sonrasında kanunun dolanmak suretiyle iade faturası düzenlediğinin görüldüğünü, iade faturasının 06.02.2017 tarih … no.lu faturaya itiraz mahiyetinde değerlendirilmesi söz konusu olamayacağı gibi, bu anlamda değerlendirilse dahi itiraz TTK 21/2’de yer verilen 8 günlük yasal süreden sonra yapılmış olduğunu, öte yandan iade faturası esas itibariyle bir fatura olmadığından TTK 21/2’de yer alan karine uygulama alam bulmayacağım ve iade faturasına itiraz edilmemesi içeriğini kabul anlamına gelmeyeceğini, kaldı ki davalı şirket, icra takibi itiraz etmekle, takipten sonra tarafına tebliğ edilmiş iade faturasına da itiraz etmiş sayılacağını, davacının itiraz etmediği ve ticari defterine kaydettiği faturaya ilişkin, sonradan iade faturası düzenlemesi ise kendi lehine sonuç doğurmayacağından haksız davanın reddine, davacının takip talebinde yazılı olan miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; davacı hiç bir kayıt koymadan yaptığı ödemenin dayanağı olan faturayı koşulsuz ticari kaydına işlediği, aksinin ispatlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine, şartlar oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacı şirketçe sunulan hizmetin kullanıldığını, bu davayı da ispat yükü kendisinde olmasına rağmen ispatlayamadığını, bu durumda davacının hizmet almasına karşılık müvekkil şirket aleyhine icra takibine geçmesinin ve itirazın iptali davası açmasının kötü niyetli olduğunu, mahkemenin kötüniyet tazminatını vermesi gerektiğini, davacının yemin deliline de başvurmadığını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Davacı iş sahibi davalı ise yüklenicidir. Davacı taraf, davalı ile yapılan sözlü anlaşma gereği yazılım geliştirme hizmetinin sunulması için anlaşıldığını, fatura bedelinin ödendiğini fakat davalı tarafından hizmetin ifa edilmediğini, ödenen paranın iadesi için takip başlatıldığını, takibin iptalini talep emiş, davalı taraf savunmasında faturaya itiraz edilmediğini ve davacının defterlerine işlendiğini belirterek davanın reddini talep etmiş, mahkemece davanın ve kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir. Davalı vekilince kötün niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği talebiyle istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre kötüniyet tazminatı açısından, takibin haksız yapılması yanında ayrıca kötüniyetli yapıldığının ispatlanması gerekmekte olup , davacının kötü niyetli olduğu iddia edilmiş ise de; yasal delillerle usulünce ispat edilemediğinden davada kötüniyet tazminatı şartları oluşmamıştır. Mahkemenin gerekçesi usul yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/06/2021 tarih ve 2018/577 Esas, 2021/477 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 27/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.