Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2939
KARAR NO: 2021/2458
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2019
NUMARASI: 2014/321 Esas, 2019/1062 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; dava dışı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından ihale edilip davalı şirketce taahhüde alınan Şişli-Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Alt Yapı inşaat işlerinin keşif artışlarını da kapsar şeklinde yapılması konusunda taraflar arasında üç adet Alt Yüklenici sözleşmesi düzenlendiğini, 13.03.2012 tarihli Alt Yüklenim Sözleşmesi ve bu sözleşmenin eki niteliğinde olan özel şartname başlıklı kısımda, dava dışı idare tarafından ihale edilen iş faslının 3.712.500,00 TL tutarındaki bedeline nazaran % 45 tenzilat öngörülmek suretiyle 2.041.875,00 TL+ KDV bedel üzerinden müvekkili şirketin taahhüdüne bırakılmış olduğunu; anılan devir karşılığında davalının alacağı paranın (3.712.500,00-TLx%21 hesabıyla) 779.625,00.-TL olduğunu, 300.000,00.-TL’sinin sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte nakden ve defaten tediye edildiğini, bakiye 479.625,00.-TL’nin, sözleşme konusu işin başlamasını müteakip idareden alınacak hak edişlerden, davalı tarafından resen kesilerek ilk 6 hak edişten tahsil olunacağı ve davalının bu bedelden başka herhangi bir bedeli idareden alınacak hak edişlerden tevkif etmeyeceğinin kararlaştırıldığını; 1-8 numaralı hak edişlerin düzenlendiğini; 19.08.2003 tarihli ikinci Alt Yüklenim Sözleşmesinin, dava dışı idarece yapılan keşif artışına bağlı biçimde imzalanarak, davalıya tevdii olunmuş iş faslının 2001 yılı birim fiyatlarıyla 2.137.500,00.-TL tutarındaki bedeline nazaran %30 tenzilat öngörülmek suretiyle 1.496.250,00.-TL+ KDV bedelle müvekkili şirket taahhüdüne bırakıldığının kararlaştırıldığını; 9-16 numaralı hak edişlerin düzenlendiğini; 01.06.2004 tarihli üçüncü Alt Yüklenim Sözleşmesi ile davalıya tevdii olunmuş iş faslının 2001 yılı birim fiyatlarıyla 2.137.500,00.-TL tutarındaki keşif artışı bedeline nazaran % 45 tenzilat öngörülmek suretiyle bu kere 1.175.625,00.-TL+ KDV bedelle müvekkil şirket taahhüdüne bırakıldığı kararlaştırıldığı ve 17-20 numaralı hak edişlerin bu sözleşmeye dayalı düzenlendiğini; müvekkili şirketin sözleşmelere konu işi layıkıyla ikmal ettiği, iş ve imalatlara ilişkin taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı ve işe ilişkin geçici/kesin kabullerin idarece yapılmış olduğunu; 13.02.2002 tarihli ilk sözleşmeye ve onun eki niteliğindeki şartnameye konu imalatların 2003 yılına sarkması ve bunun sonucunda sözleşme kapsamındaki imalatlara idarece ‘uygulama yılı fiyat farkı’ ödeneceği ihtimalinin belirmesi karşısında, davalı şirket; 1-8 numaralı hak edişlere tekabül eden müvekkil şirket alacaklarını sözleşme hilafına haksız bir biçimde %45 tenzilat oranıyla iskonto edip bu haliyle müvekkiline ödediğini; 19.08.2003 tarihli sözleşme ile yapılacak ödemelerin belirlendiği 9-16 numaralı hak edişlerden ilk üçünü (9.,10. ve 11. hak edişleri) anılan sözleşmeye uygun olacak şekilde %30 oranındaki tenzilat oranını gözeterek müvekkili şirkete ödemiş ise de, geri kalan 12, 13, 14, 15 ve 16 numaralı hak edişleri hiçbir haklı sebep yokken %45 tenzilat oranı ile müvekkiline ödediğini belirterek; davalı şirketin 13.02.2002 tarihli ilk sözleşmeye aykırı olacak şekilde müvekkilinin hakedişlerinden haksız olarak tevkif ettiği 141.966,00 TL alacağın 05/01/2006 tarihli ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işlemiş avans faizi ile; 19.08.2003 tarihli ikinci sözleşmeden kaynaklı KDV hariç 476.757,03-TL alacakların ait oldukları her bir idare hak edişinin davalıya ödendiği tarihlerden itibaren hesaplanacak avans faizleriyle; dava dışı belediye ile davalı şirket arasında imza olunan idare kesin hesabı ve yine bu hesapta yer alan, davalı şirketin (idarenin davalı şirketten 500.000,00 TL’ye yakın haksız bir tevkifat yaptığına ilişkin) ihtirazi kayıt beyanı gözetildiğinde müvekkili şirketin 258.142,00 TL tutarında bakiye Kesin Hesap Alacağının dava tarihinden avans faiziyle; davalı şirket ile idare arasında kesin hesabın imzalanarak, geçici/kesin kabullerin de 2006 yılında davalı idare tarafından yapılmış olduğu, davalının dava dışı idare nezdindeki teminatları, nakit teminat kesintileri ve teminat mektuplarının davalıya eksiksiz olarak iade edildiği halde, müvekkiline iade edilmeyen 347.028,48.-TL tutarındaki akit teminat kesintilerinin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren işlemiş avans faiziyle; davalının akdi yahut yasal bir dayanak olmaksızın müvekkili şirkete yapmış olduğu hak ediş ödemelerinden gecikme cezası, havale bedeli adları altında 42.087,00-TL tutarında yapılan haksız kesintilerin, kesintinin yapıldığı tarihlerden itibaren ayrı ayrı hesap olunacak avans faizleriyle; kesin kabul işlemlerini akdi mesuliyetine rağmen yerine yetirmekte geciken davalı şirket adına, dava dışı idareye sunulmak amacıyla, onun SGK nezdinde ilişiği bulunmadığını tevsik eden belgenin alınması için, müvekkili şirket tarafından yapılan 15.000,00 TL masrafın 31/12/2007 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline; işe ait kesin hesabın mahkemece bağlanmasına, davalı uhdesinde bulunan ve iş sebebiyle verilmiş teminat mektupları ile anılan sözleşmeler sebebiyle davalıya ayrıca tevdi edilen … Bankası Esenyurt Şubesinin hesabından verilmiş … sayılı 91.000.000.000-TL meblağlı, bila tarihli teminat vasıflı çekin müvekkili şirkete iadesine, bu mümkün olmadığında bunların ayrı ayrı iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; müvekkili şirketin İBB’nin açtığı Şişli Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Alt Yapı İnşaati ihalesini %24 tenzilat ile kazandığını ve İBB ile 22 Kasım 2001 tarihinde İstanbul … Noterliğinin … yevmiye nolu 1.710.000,00-TL bedelli Ana Sözleşme ve eklerinin imzalandığını; müvekkili ile davacı firma arasında 13/03/2002 tarihinde imzalanan sözleşmenin 4.maddesine göre davacının, müvekkili ile idare arasında imzalanan 22/0/2002 tarihli 24310 sayılı ana sözleşme gereklerini aynen yerine getireceğini, sözleşme gereği müvekkili şirkete gelebilecek cezanın kendisine rücu edileceğini kabul ettiğini; 5.maddesinde işin tutarının belirlendiğini ve davacının işi %45 tenzilatla yapmayı kabul ettiğini; davacının kesin hesabın yapılması konusunda müvekkiline müracaatının bulunmadığını, hazırlayıp onay için müvekkiline gönderdiği bir hesapta bulunmadığını; şartnamenin 39 ve 40.maddeleri uyarınca kesin hesabı çıkartıp müvekkiline sunması gerektiğini; davacının, müvekkili ile idare arasındaki sözleşmeye aynen uyacağını taahhüt ettiğinden peşin ödeme yapılmaması nedeniyle özel şartnamenin 1.2, 1.3 ve 1.5 maddelerinin uygulanmadığını; dolayısıyla davacının ileri sürdüğü gibi taraflar arasında götürü ve maktu ücret ile anlaşma olmadığını; 21/09/2002 tarihli 1 nolu hakedişten 03/07/2003 tarihli 8 nolu hakedişe kadar yapılan iş tutarından %45 tenzilat uygulandığını, davacı tarafından bu hakedişlerin itirazsız imzalandığını; 19.08.2003 tarihli ek sözleşmenin taraflarca hükümsüz addedildiğini; taraflarca imzalanan 01.06.2004 tarihli sözleşmede işin başlama, bitiş sürelerinin aynen muhafaza edilerek tenzilat oranının %45 olarak düzeltildiğini; 12 nolu hakedişten itibaren davacının hazırladığı tüm hak edişlerde %45 tenzilatın uygulandığını, davacının itirazsız imzaladığını ve faturaları buna göre kestiğinden 476.757,03-TL talebinin yerinde olmadığını; davacıya 9, 10,11 nolu hakedişler için 218.961,00 TL fazla ödeme yapıldığını; davacının cari hesap alacağına ilişkin ileri sürdüğü iddiaların yerinde olmadığını; 17 nolu taşeron istihkakında davacıya ödenecek bedelin 683.916,80 TL olup, ödendiğini; davacıdan nakit teminat adı altında kesinti yapılmadığını; 01.06.2004 tarihli sözleşme gereği hakedişin idare tarafından ödeme yapılmasından sonraki gün ödeneceğinin kararlaştırıldığını; 09/07/2009 tarihinde idare tarafından kesin hakedişin tasdik edildiğini, ancak ödeme yapılmadığını; davacının 258.142,00 TL tutarındaki talebinin muaccel olmadığını; davacının bu konuda fatura kesmediğini; sözleşmede taşerona yansıtılacağı belirlendiğinden, idare tarafından hakedişlerden kesinti yapılması nedeniyle, gecikme cezası adı altında 5, 14, 18 nolu hakedişlerden toplam 18.235,49 TL kesinti yapıldığını; davacının itirazsız imzaladığını; sözleşmede taşerona yansıtılacağı belirlendiğinden, idare tarafından alacaklardan kesilen havale masrafının davacıya yansıtılarak ödeme yapıldığını; 42.087,42 TL talebinin yerinde olmadığını; davacının işin yapımı sırasında …’nin alt yapısına verdiği zarar nedeniyle Şişli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/1184 Esas, 2009/402 Karar ve Şişli Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/1539 Esas, 2008/1937 Karar sayılı dosyalarının Yargıtayda olduğunu, ne miktar ödeme yapılacağı belli olmadığından alacak ve teminat iadesi talebinin yerinde olmadığını; SGK ilişiksizlik belgesi almanın davacı yükümlülüğünde olduğundan talebinin yerinde olmadığını; idareden yasal kesintiler sonrası 10.493,843,00 TL ödeme aldığını, %45 tenzilat yapıldığında davacıya ödemesi gereken bedelin 5.771.613,00 TL olacağını, davacıya yapılan 20 nolu hakediş dahil 8.002.702,00 TL net ödeme yapıldığını belirterek sözleşmeye aykırı davranışlar ve fazla ödeme konusunda talep ve dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece; taraflar arasında imzalanan 13.03.2002 tarihli 1. Taşeron Sözleşmesi eki olduğu anlaşılan ve yine davanın taraflarınca imzalandığı görülen ‘Özel Şartname’ belgesine göre davanın taraflarının götürü bedelli bir sözleşme imzalamış olmadıkları, davanın taraflarınca imzalandığı görülen ‘Özel Şartname’ belgesinin 1-5. maddesinde; söz konusu işte keşif artışının yapıldığı yılın %21 ine karşılık davacı taşeron tarafından davalı işverene bedel ödemesinin yapılması gerekeceği ve bu sıralanan tüm bu sebeplerle davacının davalının 779.625,00 TL yi aşan tevkifat yapamayacağı yolundaki iddiasının ve bakiye 141.966,00 TL talebinin yerinde olamayacağı; davacının %15 tenzilat farkı talebi ile ilgili olarak, davanın taraflarınca imzalanan 19.08.2003 tarihli 2. Taşeron Sözleşmesine konu işin; Şişli, Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Altyapı İnşaatı işi olduğu, söz konusu iş ile ilgili olarak işyeri teslim tarihinin 18.08.2003 ve işin bitim tarihinin 15.08.2004 olduğu; davanın taraflarınca imzalanan 01.06.2004 tarihli 3. Taşeron Sözleşmesine konu işin; Şişli, Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Altyapı İnşaatı işi olduğu, söz konusu iş ile ilgili olarak işyeri teslim tarihinin 18.08.2003 ve işin bitim tarihinin 15.08.2004 olduğu; davanın taraflarınca imzalandığı görülen her iki sözleşmenin de aynı işe ait olduğu, konu olan iş ile ilgili her iki sözleşmede de işyeri teslim tarihinin ve iş bitim tarihinin aynı olduğu ve buradan olarak davanın taraflarınca imzalanan 01.06.2004 tarihli 3. Taşeron Sözleşmesinin, yine davanın taraflarınca imzalanan 19.08.2003 tarihli 2. Taşeron Sözleşmesinin revizyonu olduğu ve bu sayede davanın taraflarının aralarında imzalamış oldukları 13.03.2002 tarihli 1. Taşeron Sözleşmesinde anlaşmış oldukları %45 lik tenzilat oranının işin başından sonuna kadar uygulanması yönünde mutabakata varmış oldukları ve de sıralanan tüm bu sebeplerle davacının % 15 (%45 – %30) tenzilat oranı farkı ile ilgili olarak 476.757,03 TL alacak talebinin haklı olamayacağı; tenzilat oranının işin başından sonuna kadar % 45 olduğu görüşü ışığında; davanın tarafları arasında düzenlenen 9, 10 ,11. Geçici hakkedişlerde davacı Taşerona ödenmiş olduğu anlaşılan [(5.557.356,94 TL – 4.307.186,32 TL) x 15/100] 187.525,59 TL’lik tenzilat farkı tutarının davacı taşeron tarafından davalı işverene iadesinin gerekeceği; davacının malzeme fiyat farkları talebi ile ilgili olarak, davanın tarafları arasında imzalanan 13.03.2002 tarihli 1. Taşeron Sözleşmesinin ‘Malzeme Fiyat Farkları’ başlıklı 7. maddesinde; “Malzeme Fiyat Farkları taşeron tarafından fatura karşılığı işverene ibraz edildiğinde taşerona ödenir. Faturası ibraz edilmeyen malzeme fiyat farkı tutarı işverene aittir.” denilmekte olduğu; davanın tarafları arasında imzalanan sözleşmenin yukarıda alıntılanan ilgili maddesinde, davacı taşeronun aldığı malzemelerde fiyat farkları oluştuğunu davalı işverene faturalarla/ belgelerle ispat etmesi durumunda malzeme fiyat farkı bedellerini davalı işverenden talep edebileceğinin düzenlenmiş olduğu, bir başka deyişle davacının malzeme fiyat farklarının belgelerle ispat edilmesi durumunda davalıdan bu bedelleri talep edebileceği düzenlenmiş olduğu; İBB tarafından gönderilen 24.04.2017 tarihli yazıda;” Yapılan incelemede 21 numaralı kesin hakkedişe göre adı geçen yüklenici firmayamalzeme fiyat farkı olarak 521.461,52 TL ödendiğinin tespit edildiği hususlarını bilgilerinize arz ederim.” denilmekte olduğu görüldüğünden, bu sayede işin tamamındaki malzeme fiyat farkı tutarının 521.461,52 TL olduğu bu belge ile ispatlandığından, bu tutarın idare tarafından davalı yükleniciye ödenmiş olduğu anlaşıldığından, malzeme fiyat farklarının işi fiili olarak yapan ve işin yapılması sürecinde malzemeleri alarak bu malzeme fiyat farklarını ödemek zorunda kalan, davacı taşeronun hakkı olduğu kanaatine varılarak; davacı taşeronun 521.461,52 TL malzeme fiyat farkı tutarının tamamını davalı işverenden istemekte haklı olacağı; davacının nefaset kesintisi talebi ile ilgili olarak: davanın tarafları arasında imzalanan tüm Taşeron Sözleşmelerinin Teknik ve İdari Şartlar’ başlıklı 4. maddelerinde, “Bu sözleşmeden dolayı işverene gelecek hertürlü ceza vs. in taşeron firmaya aynen rücu ettirileceğini kabul ve taahhüt eder.” denilmekte olduğu; İBB Fen İşleri Daire Başkanlığı Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü tarafından mahkemeye gönderilen 24.04.2017 tarihli yazıda; “Yapılan incelemede; 21 numaralı kesin hakkedişte ise 5.000,00 TL nefaset kesintisi yapıldığı ” denilmekte olduğu; davanın tarafları arasında imzalanan tüm sözleşmelerin yukarıda alıntılanan ilgili maddesi gereği, yukarıda alıntılanan İBB yazısında belirtilen ve yine İdare ile davalı işveren arasında düzenlenen 27.08.2006 tarihli 21-Kesin Hakkedişte davalı işverenden kesildiği görülen 5.000,00 TL tutarlı nefaset kesintisinin aynen davacı taşeronun alacaklarından kesilmesi gerekeceği; davacın havale bedelleri talebi ile ilgili olarak, davanın tarafları arasında imzalanan tüm Taşeron Sözleşmelerinin ‘Teknik ve İdariŞartlar’ başlıklı 4. maddelerinde; ” … Bu sözleşmeden dolayı işverene gelecek hertürlü ceza vs.nin taşeron firmaya aynen rücu ettirileceğini kabul ve taahhüt eder.” denilmekte olduğu; davanın tarafları arasında imzalanan sözleşmelerin yukarıda alıntılanan ilgili maddesi gereği, 7.125,89 TL tutarlı havale bedellerinin aynen davacı taşeronun alacaklarından kesilmesi gerekeceği; davacının gecikme cezası kesintileri talebi ile ilgili olarak; davanın tarafları arasında imzalanan tüm Taşeron Sözleşmelerinin Teknik ve İdariŞartlar’ başlıklı 4. maddelerinde; ” ..Bu sözleşmeden dolayı işverene gelecek her türlü ceza vs. in taşeron firmaya aynen rücu ettirileceğini kabul ve taahhüt eder.” denilmekte olduğu; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığı Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü tarafından gönderilen 24.04.2017 tarihli yazıda;” Yapılan incelemede; adı geçen işe ait 5 numaralı hakkedişte 8.316,19 TL, 14 numaralı hakkedişte 7.632,22 TL gecikme cezası…kesinti yapıldığı…” denilmekte olduğu; davanın tarafları arasında imzalanan tüm sözleşmelerin yukarıda alıntılanan ilgili maddesi gereği, yukarıda alıntılan İdare yazısında belirtilen toplam 15.948,41 TL (8.316,19 TL + 7.632,22 TL) tutarlı gecikme cezası kesintisinin aynen davacı taşeronun alacaklarından kesilmesi gerekeceği; davacı Taşeron Kesin Hakkedis Raporu: A) İhale tenzilatına tabi ödemeler tutarı,B)İhale tenzilatı %45,C)Tenzilat tutarı A-B, D) İhale tenzilatına tabi olmayan ödemeler tutarı, E)Toplam tutar C+D, F)Bir önceki hakkedişin tutarı, G) Bu hakkedişin tutarı E-F, H)KDV G x %18, I)Tahakkuk Tutarı :Kesintiler ve Mahsuplar Damga Vergisi G x % 0,75 Nefaset Kesintisi İdare Havale Kesintileri 12.488.332,38 TL 5.619.749,57 TL 6.868.582,81 TL 521.461,52 TL 7.390.044,33 TL 7.165.617,26 TL 224.427,07 TL 40.396,87 TL 264.823,94 TL,1.683,20 TL 5.000,00 TL 7.125,89 TL,Gecikme Cezası Kesintileri, 9-10-11 Ara hakkedişlerde ödenen %15 fazla tenzilat farkı Kesintiler Toplamı:Yukarıda yapılan tüm hesaplamalar ışığında davacı taşerona ödenmesi gereken Kesin Hakkediş Tutarının (264.823,94 TL – 217.283,09 TL) 47.540,85 TL kadar hesaplanabileceği; teminatların iadesi ile ilgili olarak: davanın tarafları arasında imzalanan 13.03.2002 tarihli 1. Taşeron Sözleşmesinin ‘Teminatın Geri Verilmesi’ başlıklı 13. Maddesinde;”Taahhüt edilen işin tümünün sözleşme ve eki şartnamelere uygun yapıldığının saptanması ile geçici kabul ve kesin hesap işlerinin sonuçlandırılmasından sonraki 10 gün içerisinde SSK’dan Sigorta İlişiksiz Belgesinin getirilmesi ( İşçilik Tutturulması) ve İşverene herhangi bir borcunun olmadığı durumuna göre ve İdarenin İşverene iadesi oranında taşerona teminatı iade edilir.” denilmekte olduğu; davanın tarafları arasında imzalanan 19.08.2003 tarihli ve 01.06.2004 tarihli Sözleşmelerin ‘Teminatın Geri Verilmesi’ başlıklı 12. maddelerinde; “Taahhüt edilen işin tümünün sözleşme ve eki şartnamelere uygun yapıldığının saptanması ile geçici kabul, kesin hesap ve kesin kabul işlerinin sonuçlandırılmasından sonraki 10 gün içerisinde taşeronun SSK’dan Sigorta İlişiksiz Belgesinin getirmesi (İşçilik Tutturulması) ve İşverene herhangi bir borcunun olmadığı durumuna göre ve İdarenin İşveren teminatının iadesi oranında taşerona teminatı iade edilir.” denilmekte olduğu; taraflar arası imzalanan sözleşmelerin ilgili maddeleri gereği, davacı taşeronun teminatlarının dava konusu işin Kesin Kabulünün yapılmasının ardından 10 gün içinde iadesinin gerekeceği, dava dosyası içerisinde dava konusu işe ait 27.08.2006 tarihli Yapım İşleri Kesin Kabul Tutanağının bulunmakta olduğu ve de sıralanan tüm bu sebeplerle dava konusu işe ait davacı taşeron tarafından davalı işverene verildiği anlaşılan ( 36.742 TL + 59.000 TL + 19.284 TL + 12.300 TL + 24.100 TL + 8.850 TL) toplam 160.276 TL tutarlı 6 adet teminat mektubunun ve 91.000 TL tutarlı … Bankası A. Ş. teminat çekinin davacı taşerona iade edilmesi gerekeceği; ilişiksizlik belgesi masrafı iadesi ile ilgili olarak, davanın tarafları arasında imzalanan 13.03.2002 tarihli 1. Taşeron Sözleşmesinin Vergi Resim Harçların Masraf ve Sözleşme Giderlerinin Kime Ait Olacağı ‘ başlıklı 12. Maddesinde; “İşveren ile Taşeron arasında yapılmış bulunan sözleşme ve eklerden doğacak ve bu işin her aşamasına ait bütün vergi, damga vergisi. Resim ve harç ile İş ve Sosyal Sigorta kanunlarının getirdiği veya işi ilgilendiren diğer konularla ilgili yapılması gereken giderler ve sorumluluklar dahil taşerona aittir.” denilmekte olduğu, davanın tarafları arasında imzalanan 19.08.2003 tarihli ve 01.06.2004 tarihli Sözleşmelerin ‘Vergi Resim Harçların Masraf ve Sözleşme Giderlerinin Kime Ait Olacağı’ başlıklı 11. Maddelerinde;”Bu iş ile ilgili İdare ile İşveren ve İşveren ile Taşeron arasında yapılmış bulunan sözleşme ve eklerden doğacak ve bu işin her aşamasına ait bütün vergi, damga vergisi. Resim ve harç ile İş ve Sosyal Sigorta kanunlarının getirdiği veya işi ilgilendiren diğer konularla ilgili yapılması gereken giderler ve sorumluluklar dahil taşerona aittir.” denilmekte olduğu, dava dosyasına sunulan 31.12.2007 tarihli Serbest Meslek Makbuzunun davanın taraflarına ait değil, dava dışı … İnşaat A. Ş.’ne ait olduğunun görüldüğü; sıralanan tüm bu gerekçelerle davacının 15.000,00 TL tutarlı SSK İlişiksiz Belgesi masrafı talebinin haklı olamayacağı; davalı tarafından davacı çalışanına ödendiği iddia edilen 10.000 TL ile ilgili olarak: davalı tarafından davacı çalışanı …’ya 2 defada 5.000 TL lik EFT ile gönderildiği anlaşılan toplam 10.000 TL tutarlı paranın (gönderide yer alan: “… Ltd adına yapılan ödeme” kaydı dikkate alındığında ) bu miktarın da mahsubu gerektiği; davalının mahkemelerce kesinleşen ceza talepleri ile ilgili olarak: taraflar arasında imzalanan tüm Taşeron Sözleşmelerinin Teknik ve idari Şartlar’ başlıklı 4. maddelerinde; ” ..Bu sözleşmeden dolayı işverene gelecek her türlü ceza vs. in taşeron firmaya aynen rücu ettirileceğini kabul ve taahhüt eder.” denilmekte olduğu; İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/421 Esas, 2015/511 Karar nolu kararında; davacı taşeronun sebep olduğu hasarlar ile ilgili olarak 2.696,61 TL hasar bedeli ile 1.105,17 Euro ve 93,18 USD tazminatın davalı işveren tarafından ödenmesine karar verilmiş olduğu, Şişli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2003/ 1184 Esas -2009/402 Karar nolu kararında; davacı taşeronun sebep olduğu hasarlar ile ilgili olarak 546,59 TL tazminatın davalı işveren tarafından ödenmesine karar verilmiş olduğu, yabancı para cinsinden ödenmesine karar verilen tazminatların Türk Lirasına çevrilmesi ile toplam hasar ve tazminat bedelinin 25.635,02 TL olarak hesaplanmış olduğu, bu tutarın da davalı işveren tarafından 09.03.2016 tarihli … dekontu ile ödenmiş olduğunun görüldüğü; davanın tarafları arasında imzalanan tüm Taşeron Sözleşmelerinin ilgili maddesi gereği olarak davalı işveren tarafından ödendiği anlaşılan 25.635,02 TL hasar ve tazminat tutarının davacı taşeron alacaklarından kesilmesi gerekeceği, bu tutarın (546,59 TL + 2.696,61 TL + 3.568,48 TL + 273,00 TL) 7.084,68 TL kadarının asıl alacak ve ( 25.635,02 TL – 7.084,68 TL) 18.550,34 TL kadarının faiz, harç, vekalet ve yargılama gideri masrafları olduğunun anlaşıldığı; yukarıda açıklanan sebeplerle; davacı taşeronun kesin hakediş raporu bakımından; ihale tenzilatına tabi ödemeler tutarının 12.488.332,38 TL, %45 ihale tenzilatının 5.619.749,57 TL, buna göre toplam tenzilat tutarının (-); 6.868.582,81 TL ve ihale tenzilatına tabi olmayan ödemeler tutarının 521.461,52 TL olmakla toplam tutarın (+); 7.390.044,33 TL ve bir önceki hakediş tutarı 7.165.617,26 TL olmakla; bu hakediş miktarının 224.427,07 TL ve KDV’si de 40.396,87 TL olup, toplam tahakkuk tutarının 264.823,94 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan kesin hak ediş tahakkuk miktarından kesintiler toplamı 217.283,09 TL’nin mahsubu ile kalan 47.540,85 TL’lik miktardan, asıl alacak tutarları ile birlikte faiz, harç, vekalet ve yargılama gideri masraflarının da kesilmesiyle ödenmesi gereken hakediş tutarının 21.905,03 TL olarak hesaplandığı, davacı çalışanına ödenen 10.000,00 TL’lik miktarın da bu tutardan mahsubu ile talep edilebilecek miktarın 11.905,03 TL olacağının hesaplandığı, ayrıca ve bu itibarla dava konusu işe ait davacı taşeron tarafından davalıya verilen teminat mektupları ile bir adet teminat çekinin de davacı taşerona iadesi gerektiği gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile; 11.905,03 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; davaya konu ve … Bayrampaşa Şubesince düzenlenmiş dört adet, … Bankası Esenyurt Şubesince düzenlenmiş iki adet olmak üzere toplam altı adet teminat mektubu ile …Bankası muhataplı 91.000.000.000 (eski) TL (yeni 91.000,00 TL) bedelli, … nolu teminat çekinin davalı tarafça davacıya iadesine, iadeleri mümkün olmadığı taktirde iptallerine; yerinde görülmeyen sair ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; gerekçeli kararda delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi safhasının yasal düzenlemelere aykırı olacak şekilde gerçekleştirildiğini, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmaksızın hüküm kurulduğunu; Anayasa’nın 141. maddesi ve HMK’nın 297. Maddesine aykırı olarak, dosyaya celbi sağlanan ve davanın ispatı ve tarafların gerçek iradelerinin anlaşılması bakımından önemli olan delillerin değerlendirilmediğini, lafzi şekilde gerekçeli karara geçirilmesi yoluyla taleplerin yersiz olduğu yönünde kanaat bildirildiğini; yargılama sırasında alınan raporlarda, farklı kanaatler bildirilmiş olmasına rağmen hangisinin ne sebeple hükme esas alındığının belirtilmediğini; kararın gerekçe kısmının 13/07/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunun alıntılaması şeklinde oluşturulduğu, ancak bu rapora yönelik itirazları doğrultusunda 24.09.2019 tarihli Ek Rapor alınmasına rağmen hükme esas alınması mümkün olmayan Bilirkişi Raporunun hükmün temeli ve gerekçesi olarak gösterildiğini; mahkemenin hükme esas alınan ve reddedilen delilleri belirtmediği ve hangi delilin diğerlerine nazaran üstün tutulduğunu açıkça göstermediğini; taraflar arasında imzalanan 13.03.2012 tarihli Sözleşmede % 45 tenzilat öngörülmekle birlikte, bu ilk sözleşmenin eki niteliğindeki ‘özel şartname’ başlıklı kısmının son sahifesi incelendiğinde tarafların gerçek iradelerinin; anılan devir karşılığında davalının cem’an alacağı paranın (3.712.500-TL x %21 hesabıyla) 779.625,00.-TL olduğu, bunun 300.000,00.-TL’sinin sözleşmenin imzalanmasıyla ödendiği, bakiye 479.625.-TL’nin, sözleşme konusu işin başlamasını müteakip idareden alınacak hak edişlerden, davalı tarafından resen kesilerek ilk 6 hak edişten tahsil olunacağını; davalı şirketin bu ilk sözleşmenin eki ‘Özel Şartname’de kararlaştırılan (779.625,00.-TL) bedelden başkaca bir bedeli idareden alınacak hak edişlerinden tevkif etmeyeceği yönünde olduğunun açıkça anlaşıldığını; dava dışı İBB ile davalı şirket arasında henüz işe başlanılmadan önce götürü bedel/devir bedeli belirlenmiş olup taraflar arasında imzalanan 13.03.2002 tarihli sözleşme ile davalı şirketin 779.625,00-TL’lik götürü/devir bedelinden başkaca bir bedeli müvekkili şirketin hak edişlerinden kesmeyeceğini taahhüt ettiğini; sözleşmede yer alan ”Anılan işin keşif artışı olması halinde keşif artışının yapıldığı yılın parasal tutarının %21’ine karşılık Taşeron tarafından İşverene tutarın 1’er ay aralıkla 4 hakedişten, ilk hakedişten başlamak üzere eşit olarak Taşeron tarafından işverene verilecektir.” hükmü ile 3.712,500 TL tutarındaki ihale bedelinin %21’ine tekabül eden 779.625,00 TL nin müvekkili şirket tarafından davalı şirkete verileceği kararlaştırılmış olup, sözleşmesinin eki niteliğindeki Özel Şartname ile bu bedelin 300.000,00 TL’sinin sözleşmenin imzalanması esnasında nakden ve defaten peşin olarak ödeneceği, geri kalan 479.625,00 TL’sinin 1.hak edişten itibaren 80.000,00 TL taksitlerle hak edişlerden kesilerek tahsil edileceğinin hüküm altına alındığını; sözleşme ve şartnamede, davalı işveren tarafından tahsil yahut tevkif edilecek başkaca bir parasal menfaate yer verilmediğini; ancak 13.03.2002 tarihli ilk sözleşmeye konu imalatların, 2003 yılına sarkması ve sözleşme kapsamındaki imalatlara idarece ‘uygulama yılı fiyat farkı’ ödeneceği ihtimalinin belirmesi karşısında, davalı şirket 13.03.2002 tarihli sözleşmenin son sahifesinde yazılı 300.000,00.TL kısmını peşin aldığı ‘götürü bedel’ usulünden sarf-ı nazar ederek, 1 – 8 numaralı idare hak edişlerine tekabül eden ve taraflar arasındaki 13.03.2002 tarihli sözleşmeye konu müvekkili şirket alacaklarını, sözleşme hilafına haksız bir biçimde (%45 tenzilat oranıyla) iskonto edip, bu haliyle ödediğini; davalı şirket tarafından yapılan bu haksız tevkifatın yasal dayanağı bulunmadığını, eksik ödenen hak edişlerin taraflar arasındaki sözleşme ve şartnameye aykırı olduğunu; taraflar arasında imzalanan 19.08.2003 tarihli 2. sözleşme ile aynı iş kapsamında idare sözleşmesi daim olmak üzere dava dışı idarece yapılan keşif artışına bağlı biçimde 2001 yılı Birim Fiyatlarıyla davalıya tevdii olunmuş iş faslının 2.137.500,00.-TL tutarındaki bedeline nazaran %30 tenzilat öngörülmek suretiyle 1.496.250,00.-TL+KDV bedelle müvekkili şirket taahhüdüne bırakılmasının kararlaştırıldığını; 9 ile 16 numaralı hak edişleri kapsayan bu sözleşme döneminde; 9,10 ve 11. hak edişlerin davalı şirket tarafından müvekkile idare keşif artış bedeline nazaran %30 oranında tenzilat ile ödenmiş olup 12 numaralı hak edişten itibaren sözleşmede yazılı tenzilatı, hiçbir haklı sebep olmadan 16 numaralı idare hak edişi de dahil olmak üzere % 45 olarak uyguladığını; davalının bu haksız uygulamasına karşı, bahsi geçen her bir hak edişe ihtirazi kayıt konduğunu, buna muvafakat olunmadığı belirtilip, karşı durulmuşsa da, tenzilat oranlarından kaynaklanan farkların davalıya keşide edilen ihtarnameye rağmen haksız bir biçimde davalı şirket uhdesinde tutulduğunu; 12, 13, 14, 15 ve 16 numaralı hak edişlere ilişkin %30 tenzilat uygulanması gerektiği yerde %45 oranında tenzilat uygulanması sonucunda avans faizleri ve KDV’si hariç olacak biçimde toplam 476.757,03-TL’nin müvekkile ödenmesi gerektiğini; mahkemece 3.sözleşmenin, 2.sözleşmenin revizyonu olduğu yönünde tamamen varsayıma dayalı bir tespitte bulunulduğunu; 01.06.2004 tarihli sözleşmenin 2. maddesinde yer alan ”Şişli-Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Alt Yapı İnşaatı işi ile ilgili olarak 19.08.2003 tarihinde imzalanan sözleşme konusuna ek olarak yapılacak inşaata ilişkin…” şeklindeki ifade ile 01.06.2004 tarihli sözleşmenin; 19.08.2003 tarihli sözleşmenin revizyonu olmadığı yahut onu iptal etmediğinin ortada olduğunu; taraflar arasında imzalanan 1.sözleşme, 1-8 nolu hak edişleri kapsayacak şekilde tecelli ederken 8 nolu hak edişin ödenmesinden sonra, 16.07.2003 tarihli başbakanlık makamı oluru ile, sözleşme konusu işe %95 oranında keşif artışı getirildiğini; keşif artışı sebebiyle davalı şirket ile 19.08.2003 tarihinde yapılan müzakerelerde, önceki sözleşmelerde %45 olarak belirlenen tenzilat aşaması itibarıyla işin yapılacağı arazinin kazı ve hafriyat işlerine bağlı zorluklar ve daha çok gece çalışma yapılması gibi sebeplerle revize edilerek %30 tenzilat oranlı 19.08.2003 tarihli 2.alt yüklenim sözleşmesinin imzalandığını; 2.sözleşme hükümlerine göre sırasıyla 18.09.2003, 31.10.2003 ve 31.12.2003 tarihli 9,10 ve 11 numaralı hak edişler ödenmiş olup 01.06.2004 tarihli 3.sözleşme ile tenzilat oranının %45 olarak belirlendiğini; 3.sözleşmenin imzalandığı tarihten yaklaşık 10 ay öncesine yönelik bir işyeri teslim tarihinin üçüncü sözleşmede yer almasının hayatın olağan akışına ve ticaret mantığına aykırı olacağının açık olduğunu; sehven yapıldığını, ayrıca 3.sözleşmenin ancak sözleşme tarihinden sonraki işlere ait hak edişlerde %45 tenzilat oranıyla uygulanabileceğinin ortada olduğunu; davalının herhangi bir geçerli akdi yahut hukuki nedene dayanmaksızın müvekkilin hak edişlerinden ‘ceza’, ‘havale bedeli’ vb. isimler altında kesmiş olduğu tutarların uygun bulunmasının kabul edilemeyeceğini; iş programının gerisinde kalındığı takdirde ara hak edişlerden kesilen, program yakalandığında ise iade edilen türden bir kesinti olan gecikme cezasının, inşaat işinin sözleşmeler ve eklerinde yer alan proje ve iş programlarına uygun bir şekilde tamamlanması, bu hususta bir ihtilafın bulunmaması ve geçici/kesin kabullerin idaere tarafından yapılması gözetildiğinde, bu cezanın müvekkilinin hak edişlerinden kesilmesine olanak bulunmadığını; müvekkili şirketin hak edişlerinden kesmiş olduğu havale bedeli kesintisinin dava dışı İBB tarafından davalı şirkete yapılan ödemelere ait havale bedelleri doğrultusunda kesilmiş olabileceği düşünülmekle birlikte, bu ödemenin müvekkili şirketin yapmış olduğu iş yahut taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklı bir sebebe dayanılarak müvekkili şirkete izafe edilemeyeceğini; mahkeme tarafından deliller yeterince incelenmeksizin Bilirkişi Raporunun ilgili kısmının, bilirkişi görevinin sınırları aşılarak hukuki değerlendirme yapılmış olduğu da göz ardı edilerek, doğrudan hükme esas alınmasının kabul edilemeyeceğini; dava dışı İBB tarafından inşaat işine ilişkin geçici ve kesin kabullerin yapılması ve İBB ile davalı şirket arasında ‘İdare Kesin Hesabının’ imzalanması karşısında, taraflar arasındaki akdi münasebete konu iş yönünden, müvekkili şirketin alacaklarının olduğu davalı tarafından kabul edilmesine rağmen mahkemenin Kesin Hak Ediş Raporunu tespit ettiği ve müvekkili şirketin 47.540,85 TL’lik asıl alacağının mevcut olduğunu belirtmişse de salt bilirkişi raporundaki yanılgılı ve eksik hesaplamaya bağlı bu hak ediş tutarının kabulünün mümkün olmadığını; kesin Hak Ediş Raporunun doğrudan alıntılandığı 13.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda, tarafların hak ve alacakları tespit edilirken onlara ait ticari defter ve kayıtlar incelendiği ancak hiçbir hukuki nedene dayanılmaksızın müvekkili şirketin sadece 2002 yılına ait envanter defterinin sunulmadığından bahisle 2002 yılına ait ve tamamı usulüne uygun olarak tutulan müvekkil şirket defterlerinin onun lehine delil olamayacağı ifade edilerek hesaplamanın buna göre yapıldığını; bu tespitin bilirkişinin görev sınırlarını aşan, usul ve yasaya aykırı hukuki nitelikte bir değerlendirme olduğunu; taraflar arasında imza olunan sözleşmeler çerçevesinde inşaat işinin yerine getirilmesinin ardından davalı şirketin dava dışı İBB nezdinde zorunlu olan Kesin Kabul işlemlerini, akdi mesuliyeti doğrultusunda kendi sorumluluğunda olmasına rağmen geciktirmiş ve bu işlemlerin süratle tamamlanabilmesi adına müvekkili şirketin muhasebecisine verdiği vekalet ile 15.000,00 TL ödeme yaparak SGK’dan, davalı şirket adına İlişiği Yoktur belgesi alması sağlandığını, mahkemenin bu konudaki kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu; 347.028,48-TL’lik nakit teminat kesintisi alacakları yönünden talebine ilişkin bir açıklamaya ne hükümde ne de hükmün esas alındığı bilirkişi raporunda yer verilmemesinin kabul edilemeyeceğini; İBB tarafından davalı şirkete ödenen Ana Yüklenim Hak Edişleri ile taraflar arasındaki hak edişler arasında %5 oranında bir fark mevcut olduğunu; bu farkın İBB tarafından onaylanan hak edişlerin %5’inin taahhüt edilen işle ilgili nakit teminat kesintisi olarak tevkif edilmesinden kaynaklandığını, işin sonunda söz konusu nakit teminat kesintileri davalı ile İBB arasında imza olunan İdare Kesin Hesabı içinde davalı şirkete iade edilmişse de davalı şirket tarafından nakit teminat kesintilerinin müvekkiline ödenmediğini; 13.07.2018 tarihli bilirkişi kök raporunda bu hususun göz ardı edildiğini; itiraz üzerine alınan ve kök raporla birlikte hükme esas alındığı anlaşılan 24.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, 347.028,48-TL’lik alacak iddiası ile ilgili tablo ve detaylı açıklamaların dava dosyasına sunulması gerektiği görüşüne varıldığı, İBB tarafından yapılan hak edişler ile davalı şirketin müvekkil şirkete ödediği hak ediş tutarları tablo haline getirilip incelendiğinde 347.028,48-TL ortaya çıkan farkın nakit teminat kesintileri olacağının görüleceğini; kök rapor niteliğindeki 13.07.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporuna yönelik itirazlar sonucunda kök rapordan farklı olarak yalnızca alternatifli bir hesaplamaya yer verilen 24.09.2019 tarihli ek raporun hükme esas alındığını; bilirkişi raporunun, tamamen mahkemeye ait olması gereken hukuki değerlendirmeler içerdiği ve eksik verilere dayandığı, itirazları karşılamaktan yoksun olduğunu; Yargıtay’ın, HMK md. 61 vd. maddelerini de gözeterek ifade ettiği ve güncel kararlarında özellikle belirttiği üzere taraflardan biri aleyhine hüküm kurulması halinde üçüncü kişiye rücu edeceğini düşünüyorsa davayı üçüncü kişiye ihbar edebilir ve bu takdirde rücu hakkına sahip olacağını; davalı şirket aleyhine açılan davaların huzurdaki dava ikame olunana kadar müvekkili şirkete bildirmediği için müvekkili şirketin bu dosyalara konu alacaklardan sorumlu olduğu düşünülse dahi layıkıyla savunma yapma imkanı olmadığını; davalı şirketin, söz konusu dosyalarda yaptığı ödemelerin müvekkil şirketten kesilebileceği yönündeki hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu; davalı şirket tarafından müvekkili şirket çalışanına ödendiği iddia edilen 10.000,00-TL’lik tutarı için bilirkişi raporlarında ”…Paranın ne sebeple gönderildiği anlaşılamadığından…” ifadesine dayanılarak görüş bildirilmezken ne sebeple gönderildiği dahi araştırılmaksızın bu bedelin mahsubu yönünde gerekçesiz hüküm oluşturmasının usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen ve ihtilaf konusu olmayan eser sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Somut olayda, davacı tarafın, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler gereği müvekkili şirketin sözleşmelere konu işi geereği gibi tamamladığı, işe ilişkin geçici/kesin kabullerin idarece yapılmış olduğu, davalı şirketin hak edişlerinden haksız kesinti yaparak eksik ödeme yaptığı gerekçesi ile alacaklarının tahsilini talep ettiği, davalı tarafça davanın reddinin savunulduğu; mahkemece hakediş miktarı 224.427,07 TL + 40.396,87 TL KDV= toplam tahakkuk tutarı 264.823,94 TL; kesintiler toplamı 217.283,09 TL’nin mahsubu ile kalan 47.540,85 TL’lik miktardan, asıl alacak tutarları ile birlikte faiz, harç, vekalet ve yargılama gideri masraflarının da kesilmesiyle ödenmesi gereken hakediş tutarı 21.905,03 TL olarak hesaplanmış, davacı çalışanına ödenen 10.000,00 TL’lik miktarın da bu tutardan mahsubu ile talep edilebilecek miktarın 11.905,03 TL olacağı hesaplanmış, ayrıca ve bu itibarla dava konusu işe ait davacı taşeron tarafından davalıya verilen teminat mektupları ile bir adet teminat çekinin de davacı taşerona iadesi gerektiği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, sair ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine ilişkin hüküm kurulmuş; davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı ile asıl işveren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı tarafından ihale edilen Şişli-Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Alt Yapı inşaat işleri konusunda İstanbul … Noterliğinin 22 Kasım 2001 tarihli … sayılı ana Sözleşme ve eklerinin imzalanmasından sonra taraflar arasında üç adet sözleşme imzalandığı; 13/03/2002 tarihli sözleşmenin Şişli- Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Altyapı İnşaatına ilişkin düzenlendiği, işin keşif bedelinin 2001 birim fiyatlarına göre 2.250.000,00 TL + KDV olduğu, keşif bedelinin 2001-2002 yılı Bayındırlık Bakanlığı Karne Artış Kat Sayısı olan 1,65 katsayısı ile çarpılarak 3.712,50 TL (2002 Yılı BF Dönüşümü) bu keşif bedeli üzerinden taşeron tarafından %45 tenzilat yapılacağı, buna göre işin taşerona ihale bedelinin 2.041.875,00 TL + KDV olduğu, işin teslim tarihinin 02/01/2012 ve işbitim tarihinin 17/11/2002 tarihi olduğu, yer teslimi ve sözleşmenin imzalanmasını müteakip derhal başlanacağı ve 320 gün içerisinde hazırlanıp geçici kabule hazır hale getirileceğinin belirlendiği; 8.maddede taşeron, teknik şartnamenin 5.maddesi ile belirtilen tahmini keşif bedelinin %6’sı tutarında teminat mektubunu ve kararname ve malzeme fiyat farkından gelen miktarın %6’sını ek kesin teminat olarak işverene verir; 10.maddede hakediş bedeli idareden alınınca fatura ve teminat karşılığında taşerona ödenir; 12.maddede işveren ile Taşeron arasında yapılmış bulunan sözleşme ve eklerden doğacak ve bu işin her aşamasına ait bütün vergi, damga vergisi. Resim ve harç ile İş ve Sosyal Sigorta kanunlarının getirdiği veya işi ilgilendiren diğer konularla ilgili yapılması gereken giderler ve sorumluluklar dahil taşerona aittir.; 13.maddede Taahhüt edilen işin tümünün sözleşme ve eki şartnamelere uygun yapıldığının saptanması ile geçici kabul ve kesin hesap işlerinin sonuçlandırılmasından sonraki 10 gün içerisinde SSK’dan Sigorta İlişiksiz Belgesinin getirilmesi (İşçilik Tutturulması) ve İşverene herhangi bir borcunun olmadığı durumuna göre ve İdarenin İşverene iadesi oranında taşerona teminatı iade edilir.” düzenlemeleri ve sözleşmeye ek özel şartnamede, “1.1 maddede, taşeron tarafından işverene ödenecek paranın 3.712.500,00 TL x %21 = 779.625,00 TL olduğu, (bu tutarın ise taşeron tenzilatı ile ana yüklenicinin idareye yaptığı tenzilatlar arasındaki farka karşılık geldiği), bu ödemenin 300.000,00 TL’ sinin sözleşmenin imzalanması esnasında nakden ve defaten peşin olarak ödeneceği, geri kalan 479.625,00 TL’ sinin ise işe başlama tarihinden sonra taşeronun yapacağı 1.hakedişten itibaren 6.hakedişte 80.000,00 TL’ şer taksitlerle işverenin taşerona ödeyeceği hak edişlerden kesilerek tahsil edileceği ve kalan hakedişin ödeneceği; 1-5. maddede adı geçen işin keşif artışı olması halinde keşif artışının yapıldığı yılın parasal tutarının %21 ine karşılık Taşeron tarafından İşverene tutarın 1’er ay aralıkla 4 hakedişten, ilk hakkedişten başlamak üzere eşit olarak Taşeron tarafından İşverene verilecektir.” düzenlemeleri yapılmıştır. Taraflar arasındaki 19/08/2003 tarihli ikinci sözleşmede; Şişli -Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Altyapı İnşaatı işi ile ilgili olarak 13/03/3002 tarihli sözleşmeye ek olarak yapılacak işe ilişkin olduğu; işyerinin teslim tarihinin 18/08/2003 ve iş bitim tarihinin 15/08/2004 tarihi olduğu, 304 gün içerisinde hazırlanıp geçici kabule hazır hale getirileceği, bu sürenin işe başlama ve proje tasdiki ile ilgili olarak değişebileceği, işin keşif bedelinin 2001 birim fiyatlarına göre 2.137.500. TL+KDV olduğu, keşif bedeli üzerinden taşeron tarafından %30 tenzilat yapılacağı, buna göre işin taşerona ihale bedelinin 1.496.250TL+KDVolduğu, birim fiyatları üzerinden idarenin değişikliğinin taşerona yansıtılacağı, değişen birim fiyat üzerinden tenzilat oranı uygulanarak hesalanacak değerin ihale bedeli kabul edileceği; 11.maddede “Bu iş ile ilgili İdare ile İşveren ve İşveren ile Taşeron arasında yapılmış bulunan sözleşme ve eklerden doğacak ve bu işin her aşamasına ait bütün vergi, damga vergisi. Resim ve harç ile İş ve Sosyal Sigorta kanunlarının getirdiği veya işi ilgilendiren diğer konularla ilgili yapılması gereken giderler ve sorumluluklar dahil taşerona aittir.”; 12.maddede “Taahhüt edilen işin tümünün sözleşme ve eki şartnamelere uygun yapıldığının saptanması ile geçici kabul, kesin hesap ve kesin kabul işlerinin sonuçlandırılmasından sonraki 10 gün içerisinde taşeronun SSK’dan Sigorta İlişiksiz Belgesinin getirmesi ve İşverene herhangi bir borcunun olmadığı durumuna göre ve İdarenin İşveren teminatının iadesi oranında taşerona teminatı iade edilir.” düzenlemelerinin bulunduğu; Taraflar arasındaki 01.06.2004 tarihli 3.sözleşme ile Şişli -Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Altyapı İnşaatı işi ile ilgili olarak 19/08/3003 tarihli sözleşme konusuna ek olarak yapılacak inşaata ilişkin olduğu; söz konusu iş ile ilgili olarak İşyeri Teslim Tarihinin 18.08.2003 olduğu ve İşin Bitim Tarihinin 15.08.2004 olduğu, işin keşif bedelinin 2001 yılı birim fiyatlarına göre 2.137.500,00 TL + KDV olacağı, keşif bedeli üzerinden taşeron tarafından %45 tenzilat yapılacağı, buna göre işin ihale bedelinin 1.176.625,00 TL + KDV olduğu, birim fiyatlarında idarenin yapacağı değişikliğin aynen taşerona da yansıtılacağı ve değişen birim fiyatı üzerinden tenzilat oranı uygulanarak hesap edilecek değerin ihale bedeli kabul edileceği belirlenmiştir. Dosya kapsamı ve taraflar arasındaki sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça, davalının 13.02.2002 tarihli ilk sözleşmeye aykırı olacak şekilde müvekkilinin hak edişlerinden haksız olarak kesildiği iddia edilmiş olup, 141.966,00 TL alacak için keşif artışı yapılıp yapılmadığının araştırılmamıştır. Keşif artışının yapılmış olması halinde özel şartnamenin 1.5 maddesi gereği %21’inin kesilerek yükleniciye iade edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, yüklenici tarafından yapılan 141.966,00 TL kesintinin yerinde olup olmadığı denetlenemediğinden, bu konuda bilirkişiden ek rapor alınması gerekmektedir. Taraflar arasında düzenlenen 01.06.2004 tarihli 3. Sözleşmenin, 19/08/2003 tarihli 2.sözleşmenin revizyonu olmadığı, 19/08/2003 tarihli ikinci sözleşmenin Şişli -Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Altyapı İnşaatı işi ile ilgili olarak 13/03/3002 tarihli sözleşmeye ek olarak yapılacak işe ilişkin olduğu ve keşif bedeli üzerinden taşeron tarafından %30 tenzilat yapılacağı, 01.06.2004 tarihli 3.sözleşmenin ise Şişli -Feriköy Dereboyu Caddesi Bağlantı Yolları ve Ortak Altyapı İnşaatı işi ile ilgili olarak 19/08/3003 tarihli sözleşme konusuna ek olarak yapılacak inşaata ilişkin olduğu, keşif bedeli üzerinden taşeron tarafından %30 tenzilat yapılacağı kararlaştırıldığına göre, her sözleşme için düzenlenen hakedişlerin o sözleşmedeki tenzilat oranına göre hesaplanması gerekir. Buna göre, 2. Sözleşmeye konu 9-10-11 nolu hakedişlerde %30 tenzilat yapmak, diğer 1. ve 3. sözleşmede ise %45 tenzilat uygulanmak suretiyle hesaplama yapılması gerekecektir. Taraflar arasında imzalanan tüm Taşeron Sözleşmelerinin “Teknik ve İdari Şartlar” başlıklı 4. maddelerinde, “Bu sözleşmeden dolayı işverene gelecek hertürlü ceza vs.’nin taşeron firmaya aynen rücu ettirileceğini kabul ve taahhüt eder.” koşulunun düzenlendiği, İBB Fen İşleri Daire Başkanlığı Altyapı Hizmetleri Müdürlüğü tarafından mahkemeye 24.04.2017 tarihli yazı ile 21 numaralı kesin hakkedişte ise 5.000,00 TL nefaset kesintisi yapıldığı bildirildiğinden, davalıdan kesilen 5.000,00 TL tutarlı nefaset kesintisinin davacı taşeronun alacaklarından kesilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında imzalanan tüm Taşeron Sözleşmelerinin “Teknik ve İdariŞartlar'” başlıklı 4. maddelerinde; ” … Bu sözleşmeden dolayı işverene gelecek hertürlü ceza vs. in taşeron firmaya aynen rücu ettirileceğini kabul ve taahhüt eder.” koşulunun düzenlenmesi nedeniyle 7.125,89 TL’nin davacı taşeronun alacaklarından kesilmesi de yerinde olmuştur. Taraflar arasında imzalanan Taşeron Sözleşmelerinde, “Taahhüt edilen işin tümünün sözleşme ve eki şartnamelere uygun yapıldığının saptanması ile geçici kabul, kesin hesap ve kesin kabul işlerinin sonuçlandırılmasından sonraki 10 gün içerisinde taşeronun SSK’dan Sigorta İlişiksiz Belgesinin getirmesi ve İşverene herhangi bir borcunun olmadığı durumuna göre ve İdarenin İşveren teminatının iadesi oranında taşerona teminatı iade edilir.” düzenlemesi karşısında SGK belgesinin alınması sorumluluğunun davacı taşeronda olup, belgenin alınması için yaptığını bildirdiği 15.000,00 TL masrafın tahsili talebi haklı görülmemiştir. Davalı yüklenici tarafından davacı çalışanı …’ya 10.000,00 TL ödendiği; bu bedelin ödenmesi için taraflar arasında mutabakat bulunmadığına göre, davalının sorumlu olmadığı parayı ödemek suretiyle davacıdan talepte bulunması yerinde değildir. Taraflar arasında imzalanan tüm Taşeron Sözleşmelerinin “Teknik ve idari Şartlar” başlıklı 4. maddelerinde; ” ..Bu sözleşmeden dolayı işverene gelecek her türlü ceza vs. in taşeron firmaya aynen rücu ettirileceğini kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesinin bulunduğu; işin yapılması sırasında meydana gelen hasarla ilgili olarak açılan Şişli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2003/ 1184 Esas, 2009/402 Karar sayılı dosyasında davanın dosya davacısı taşerona ihbar edilmediği ve temerrüde düşürülmediğine göre, esas dava için verilen 546,59 TL için kararın kesinleştiği tarihten itibaren, birleşen İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/421 Esas, 2015/511 Karar sayılı davada karar verilen 2.696,61 TL, 1.105,17 Euro ve 93,18 USD için kararın kesinleştiği 17/06/2016 tarihinde borcun davalı tarafından ödenerek zararın artmasına neden olmaması gerektiğinden, bu tarihler için hesaplama yapılarak davacının sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu husus gözetilmeden verilen karar hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, 2-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2019 tarih, 2014/321 Esas, 2019/1062 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.