Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2902 E. 2021/2238 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2902
KARAR NO: 2021/2238
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/06/2021
NUMARASI: 2020/730 Esas, 2021/464 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı ile müvekkili şirketin, davalının yönetim ve temsil yetkisine haiz olduğunu, … Sitesinde yer alan … Blok ve … Blok arasında bulunan duvarın sehim yapması nedeni bu duvara ankraj işlemi yapılması hususunda anlaşıldığını, müvekkili şirketin anlaşma gereğince üzerine düşen yükümlülükleri eksiksiz yerine getirdiğini ve işi yaparak teslim ettiğini, yapılan iş nedeni ile 31/12/2019 tarihli … numaralı 95.790,04 TL bedelli fatura tanzim edilerek davalıya gönderildiğini, Üsküdar … Noterliğinin 27/01/2020 tarihli …394 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile faturaya konu bedelin ödenmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafın fatura bedelini ödemediğini, bu nedenle İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenle davalının haksız ve hukuka aykırı olarak takibe itiraz ettiğinden itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, çok geniş bir bahçeye ve peyzaja sahip sitede muhtelif mimari elemanlar ve istinat duvarları mevcut olup tamamı davacı … A.Ş ile grup şirketi … A.Ş tarafından inşa edildiğini, daha oturuma açılmasının üzerinden 10 yıl bile geçmeden sitede … Blok önünde yer alan istinat duvarında büyük ölçüde çatlaklar meydana gelmiş ve duvarın her an yıkılma tehlikesi ortaya çıktığını, site sakinlerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşüren bu zaruri durum karşısında bahse konu istinat duvarının acilen onarım ve güçlendirmesinin yapılması gerektiğini, İstinat duvarında meydana gelen çatlaklar ve bunun sonucu ortaya çıkan çökme tehlikesi nedeniyle duvar konunun uzmanı İTÜ Deprem Mühendisliği ve Afet Yönetim Enstitüsü Müdürlüğü uzmanlarından Doç. Dr. …’e inceletilmiş ve bir teknik rapor alındığını, bu raporda açıkça duvarın ayıplı inşa edildiğinin tespit edildiğini, dava dilekçesinde iddia olunanın aksine, … Sitesi … Blok önünde bulunan duvarın ayıplı ifa nedeniyle çatlaklar oluşan ve çökme tehlikesi bulunan duvarın onarılması gerektiği site imar ve inşasını yapan … şirketine bildirilmesi üzerine … A.Ş ve grup şirketi … A.Ş yetkilileri tarafından mahallinde yapılan inceleme neticesi, müteahhit şirketin ayıba karşı hukuki sorumluluğunu da gözeterek malzemeleri kooperatif temin etsin duvarın onarımının işçiliğinin bila bedel yapılacağı hususunun müvekkil kooperatife beyan edildiğini, … Sitesi … Blok önünde bulunan duvarın onarılması işi için gerekli tüm malzemeler ve işçilerin yemek masrafları müvekkil kooperatifçe karşılandığını, tüm bu nedenlerle davacının, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlattığı haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle itirazın iptali davasının esastan reddini talep etmiştir. Mahkeme; ” Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 2016/2300 E., 2017/1974 K., 09.05.2017 tarihli kararında “Somut uyuşmazlıkta davacı yüklenici ( sağlayıcı ) davalı … yönetimi iş sahibi ise ( tüketici ), konumundadır. Bu durumda uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı gözetildiğinde tüketici mahkemesinde görülmesi zorunludur. Mahkemece görevsizlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. ” denilmiştir. Anılan Yargıtay krarı doğrultunda Mahkememiz dosyasında davalı … yönetimi iş sahibi ise ( tüketici) konumunda olduğundan, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73. maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan 6100 Sayılı HMK.’nun 114(1) c maddesi gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekmiştir.” diyerek görevsizlik kararı vermiştir. Davacı vekili istinafında; davalının kooperatif olduğunu ve ticari şirketlerden sayıldığını,( TTK 124 )davacı yönünden de sözleşme kapsamında işler davacı firmanın ticari işletmesi ile ilgili olduğundan davacı yönünden de ticari iş nitelikte olduğunu, TTK 19/2 ye göre de taraf açısından da ticari iş niteliğinde olduğunu, görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, nisbi ticari dava olduğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava duvara ankraj işi nedeniyle eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan bedel talebine ilişkin olup sözleşmenin davalı kooperatif ile yapıldığı iddia edilmiş olması karşısında bu durumda davalı kooperatifin site yöneticisi sıfatı ile tüketici olduğu kabul edilerek mahkemece tüketici mahkemesine görevsizlik kararı vermesi usul ve yasaya uygun olmakla, davacı vekilinin istinafının reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/06/2021 tarih ve 2020/730 Esas, 2021/464 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 30/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.