Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2840 E. 2021/2017 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2840
KARAR NO: 2021/2017
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2021
NUMARASI: 2021/428 D.İş, 2021/416 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/981 Esas sayılı dosyasında görülen davada 26/09/2019 tarihli kararla, müvekkili şirketin karşı taraflardan (borçlu) 209.254,00 USD alacaklı olduğuna karar verildiğini, bu karar gereğince taraflarınca ihtiyati haciz kararı alındığını ve borçlular tarafından teminat mektubu sunularak kararın istinaf edildiğini, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin 2019/2286 Esas 2021/110 Karar sayılı kararı ile söz konusu kararın kaldırıldığını, yeniden yapılan yargılama neticesinde 2021/115 Esas sayılı dosya üzerinden 01/07/2021 tarihli duruşmada, müvekkili şirketin karşı taraflardan (borçlu) 330.779,20 USD alacaklı olduğuna karar verildiğini, borçluların mal kaçırmak için işlemler yaptıklarını öğrendiklerini, İİK’nın 257.maddesinin aradığı şartlarının gerçekleştiğini belirterek, son kararda hüküm altına alınan miktardan, ilk ihtiyati haciz kararına konu miktarın düşülmesi sonrasında kalan 121.525,20 USD karşılığı 1.056.576,55 TL üzerinden borçluların taşınır ve taşınmaz mallarına ve 3.şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.Mahkemece 09/07/2021 tarihli değişik iş kararı ile, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karşı taraflar vekilince yapılan itiraz üzerine, duruşmalı olarak yapılan inceleme neticesinde, itirazın reddine karar verilmiştir.Karşı taraf vekili istinafında, alacaklı tarafın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15.Hukuk Dairesinin 19/01/2021 tarih ve 2019/2286 Esas, 2021/110 Karar sayılı kaldırma kararı sonrasında verilen ihtiyati hacze dayanak olan kararı, daha önce verilen kararın icraya konulduğu İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına ibraz ederek takibe devam etmesi gerekirken ilk kararda hüküm altına alınan alacak dışındaki bakiye alacak yönünden aldığı ihtiyati haciz kararına dayanarak yeni bir takip başlatmasının usulsüz olduğunu, mükerrer icra takibi başlatıldığını, bu uygulamanın İİK’nın 40. Maddesine aykırı olduğunu, İİK’nın 257. Maddesindeki şartların mevcut olmadığını, müvekkilinin mal kaçırmak veya gizlemek için herhangi bir girişimde bulunmadığı gibi, her hangi bir hileli işlemde de bulunmadığını, belirterek ihtiyati haciz kararına itirazın reddi kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. İhtiyati haciz talep eden yüklenici, karşı taraf ise iş sahibidir. Talep, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İhtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebilir. Somut olayda, ihtiyati haciz talebi İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/115 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 01/07/2021 tarihli karar ile hükmedilen alacaktan, istinaf dairesinin kaldırma kararı öncesinde verilen kararla hükmedilen meblağ düşüldükten sonra kalan miktara ilişkin olup, istinaf dilekçesinden de anlaşılacağı üzere, mahkemece verilen kararın istinaf tarihi itibariyle de henüz karşı tarafça tehir-i icra talepli olarak istinaf edilmemiş ve tehir-i icra için teminat yatırılmamış olduğu, söz konusu kısa kararla yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği, alacağın muaccel olduğu, buna göre mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. İstinaf dilekçesinde İİK’nın 40.maddesinden hareketle ileri sürülen itirazlar takip hukukuna ilişkin olup, İİK’nın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacze engel oluşturan hususlar değillerdir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, karşı taraf istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2021 tarih, 2021/428 D.iş, 2021/416 Esas sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.