Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/281 E. 2021/990 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/281
KARAR NO : 2021/990
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2016/327 Esas, 2020/278 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ : 24/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Asıl ve birleşen davalar; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece asıl davada, davalı … Şirketi yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, birleşen davalarda, davalı … yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen karara karşı, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Asıl davada davacı vekili; müvekkili şirket ile davalılardan …. Ltd. Şti. arasında “…” isimli film yapımı konusunda yapılmış olan sözleşme çerçevesinde, film yapımı için kendilerince ödenmesi gereken ortaklık payı karşılığında davalı … Ltd. Şti.’nin sözleşme gereği müvekkili şirkete yapması gereken ödemelere karşılık davaya konu çekleri şirketin ortakları ve kendisi ile organik bağı bulunan diğer davalılara ciro ettirerek müvekkiline verdiğini, müvekkili şirket tarafından … A.Ş.’ne takas için verilen çeklerin davalılarca ödenmediğinden son ciranta olan müvekkilinin, çek bedellerini ferileri ile birlikte Faktoring Şirketine ödemek zorunda kaldığını, müvekkili ile davalılar arasındaki ortaklık ve güven nedeni ile davalıların ricası sonucu çeklerin zamanında işleme konulamadığını, davalıların kötü niyetle hareket etmelerinin ardından çek bedelinin tahsili için müvekkili tarafından davalılar hakkında İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalılar vekili, davacının dava konusu çeklerin sözleşme kapsamında verildiği iddiasının doğru olmadığını, icra takibine konu çeklerin zamanaşımına uğradığını, davacı yanın çeklerin sözleşme kapsamında verildiğine yönelik iddialarını kabul etmediklerini, çeklerin keşidecisi ve lehdarı olan, müvekkilleri … ve …’ in sözleşmenin tarafı olmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Birleşen İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/314 Esas sayılı davada davacı vekili, davacı ile davalı Demtaş Şirketi arasında “Ya sonra” filmi için bir anlaşma imzalandığını, anlaşma gereğince müvekkili şirketin söz konusu filmi yapacağını, yapım bedeli olarak da davalı şirketin ortakları olan diğer davalılar …’in lehtar, …’in keşideci, kendisinin de birinci ciranta olduğu çekleri cirolayarak müvekkiline verdiğini, müvekkili şirket tarafından çeklerin … AŞ’ne ciro edildiğini, ancak çeklerin davalılarca ödenmediğini, çeklerin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine müvekkilince çek bedellerinin ferileri ile birlikte …Faktoring’e ödenmek zorunda kalındığını, ödenen çek bedelinin tahsili için davalılar hakkında İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının dava konusu çeklerin sözleşme kapsamında verildiği iddiasının doğru olmadığını, çeklerin TTK’nun 814. Madde gereğince ibraz süresinin bitiminden itibaren süresi içinde takibe konulmadığını, çeklerin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle çeklerin takip konusu edilemeyeceğini, müvekkilleri … ve …’in sözleşmenin tarafı olmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/315 Esas sayılı dosyasında davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında “…” film yapımı konusunda yaptıkları anlaşma neticesinde müvekkili şirkete yapılması gereken ödemeler karşılığında şirketin ortakları ve kendisi ile organik bağı bulunan diğer davalılara ciro ettirilerek çekler verildiğini, müvekkili tarafından … A.Ş.’ye takas için verilen çeklerin davalılar tarafından ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin ferileriyle birlikte ödemek zorunda kaldığını, çeklerin tahsili için müvekkili şirket tarafından icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız itirazı üzerine kakibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının dava konusu çeklerin sözleşme kapsamında verildiği iddiasının doğru olmadığını, TTK’ nın 814. Maddesi uyarınca çeklerin zamanaşımına uğradığını, çeklerin sözleşme karşılığı verildiği iddiasını kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davada davacının asıl davaya konu edilen İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu ettiği 2 adet çekin keşide tarihlerinin 20/06/2011 ve 20/08/2011 tarihleri olduğu, TTK’ nın 814.maddesi gereğince 3 yılın geçmesiyle çeklerin kambiyo senedi vasfını yitirdiği, davacının bu şekilde zamanaşımına uğramış olan bu çekler yönünden TTK’ nın 818.maddesinin yollamasıyla TTK’ nın 732.maddesi gereğince yetkili hamil olarak keşideciye karşı sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak bir yıl içinde dava açabileceği, somut olayda; davacının kanunda belirtilen bu süre içinde (asıl davada çeklerin hamili olan … Ltd.Şti.’ ne karşı) sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak herhangi bir davanın açılmadığı, bu nedenle asıl davada çeklerin keşidecisi olan … Ltd.Şti. yönünden dava zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu ve bu durumun davalılar vekili tarafından süresi içinde davada ileri sürülmüş olduğu , bu davalıya yönelik davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, TTK’ nın 732. maddesinin yukarıda açıklanan düzenlemesi gereğince zamanaşımına uğramış çek yönünden davacı hamilin, sadece çekin keşidecisine karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak dava açabileceği, bu nedenle asıl davada keşideci durumunda olmayan diğer davalılar …, ….Ltd.Şti. ve … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, asıl davaya konu, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; takibe konu çekler nedeniyle itirazın iptaline ilişkin davanın davalılardan çek keşidecisi …Ltd.Şti. yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğundan reddine; Birleşen 2016/314 Esas sayılı davada, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı Esas sayılı icra takibinde gösterilen zamanaşımına uğramış çekler yönünden ve bunlarla sınırlı olarak yapılan yargılama sonunda, TTK’ nın 732. maddesi gereğince takibe konu çeklerin keşidecisi olan davalı …’e karşı bir yıllık yasal süre içinde dava açılmamış olması nedeniyle bu davalı yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine; davanın sadece keşideciye karşı (süresi içinde) açılabileceği gerekçesiyle, bu davaya konu çeklerde keşideci durumunda olmayan davalılar … ve ….Ltd.Şti. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, Birleşen 2016/315 Esas sayılı davada, İstanbul Anadolu ….İcra müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinde gösterilen zamanaşımına uğramış çek yönünden ve bununla sınırlı olarak yapılan yargılama sonunda, TTK’ nın 732. maddesi gereğince takibe konu çekin keşidecisi olan davalı …’e karşı bir yıllık yasal süre içinde dava açılmamış olması nedeniyle bu davalı yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, dava sadece keşideciye karşı (süresi içinde) açılabileceğinden bu davaya konu çekte keşideci durumunda olmayan davalılar … ve …. Ltd.Şti. yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davaya konu çeklerin ilk savunma ve itirazlarında ne sebeple elinden çıktığını açıklamaktan çekinen ancak yargılama aşamasında çeklerin film sözleşmesi gereğince müvekkiline verildiğini ancak çek bedellerini ödemiş olduğunu savunan davalıların zamanaşımı itirazlarının BK’nın 146. ve 156. maddeleri gereğince mahkemece haklı olarak ret edildiğini, davaya konu çek bedellerinin davalılar tarafından son yetkili hamil olan müvekkiline ödenmiş olduğuna ilişkin davalı savunmalarının ispatlanamadığı ve müvekkiline verilmiş olan davaya konu çeklerin bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, keza mevcut sözleşmeye göre film yapımı için müvekkiline yapılması gereken ödemeler yönünden davaya konu çekler dışında başkaca ödeme yaptıklarına dair savunma ve delil sunamamış olmaları ve neticede tüm haklı iddialarının sübut bulduğunun bilirkişi raporlarından açıkça anlaşıldığını, davaya konu icra takiplerinin çeklere dayanılarak yapılmış kambiyo senetlerine mahsus icra takibi olmayıp, taraflar arasındaki sözleşmeye dayalı olarak borçlular tarafından yapılması lazım gelen alacağın tahsili amacı ile yapılmış olan ilamsız takip olduğunu, bu yönü ile mahkemece taraflar arasındaki ihtilafın çeklerden değil sözleşmeden kaynaklandığı gözetilmeden zamanaşımı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalılar vekili istinaf dilekçesiyle,mahkemece davanın reddine karar verilmesine rağmen müvekkilleri lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Asıl ve birleşen davada davacı yüklenici, davalı …Ltd. Şti. ise iş sahibidir. Davacı yanca dosyaya 3 ayrı sözleşme sunulmuştur.Birinci sözleşme; taraflarının dava dışı … Ltd Şti ile davacı … Ltd. Şti. ve … Ltd Şti arasında imzalanan 04/08/2010 tarihli ‘Ortak Sinema Film Yapım Sözleşmesi’ başlıklı sözleşmedir.İkinci sözleşme; davacı … şirketi ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan 04/08/2010 tarihli sözleşme, üçüncü sözleşme de; dava dışı … Ltd. Şti ile davacı … Ltd. Şti. ve dava dışı … arasında imzalanan 09/09/2010 tarihli sözleşmedir.İstinafa konu eldeki asıl ve birleşen davaların ve takip dosyalarının dayanağı 04/08/2010 imza tarihli Ortak Sinema Film Yapım Sözleşmesidir. 04/08/2010 imza tarihli Ortak Sinema Film Yapım Sözleşmesi’nin II. maddesinde, sözleşmenin konusu, yapımcılığını davalı … Şirketi ile davacı …. Şirketi’ nin ortak olarak uygulayıcı, yapımcılığını da … Şirketi’ nin gerçekleştirecek olduğu ‘…’ isimli uzun metraj sinema filminin yapım ve prodüksiyonunun tamamlanarak gösterime girmesinin, tescilinin, dağıtımının ve pazarlanmasının, bu kapsamdaki giderlerin karşılanmasının ve gelirlerinin paylaşılması usul esaslarının ve bu doğrultuda tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olarak düzenlenmiştir.Sözleşmenin ” Tarafların Hak Ve Yükümlülükleri” başlıklı III. Maddesinin; 2.bendinde, sinema filminin çekimlerinin yapılmasından, prodüksiyonun tamamlanmasından, sanatçılarla anlaşmaların tamamlanmasından, vizyona girmesinden, satış ve pazarlamasından … Şirketu ‘nin sorumlu olacağı, bu kapsamda … Şirketi’ nin azami bütçe rakamı dahilinde kalmak kaydıyla münferiden yetkili olduğu, 4.bendinde, sinema filminin eser işletme belgesinin davalı … Şirketi ve davacı … Şirketi adına ortak olarak alınacağı, şirketlerin işletme belgesindeki ortaklık paylarının … Şirketi’ nin %55, davacı … Şirketi’nin ise %45 olarak belirlendiği,5.bendinde, sinema filminin tüm giderlerinin azami limitinin KDV ve stopajlar dahil 3.629.848,00 TL olduğu belirlenmiştir.Sözleşmenin 8.bendinde, sinema filminin gelirlerinin … Şirketi üzerinde toplanacağı ve filmin gösterime girdiği tarihi takip eden 3 aylık dönemde, tarafların hesap bilançosu çıkararak … Şirketi tarafından yapılan tüm ödemelerin filmin tahsil edilen gelirleri tarafından karşılanıp karşılanmadığının tespit edileceği ve yapılan tespit neticesinde sinema filminden kar oluşması halinde … Şirketi’ nin belirtilen paylara karşılık gelen bedellerini, tespit tarihini takip eden 5 işgünü içinde … Şirketi ve davacı … fatura karşılığında ödeyeceği kararlaştırılmıştır.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; takip konusu çeklerin yanlar arasında imzalanan 04/08/2010 imza tarihli Ortak Sinema Film Yapım Sözleşmesi kapsamında düzenlenip düzenlenmediği, davacının takip konusu çeklerden dolayı alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Davacı vekili, söz konusu çeklerin taraflar arasında akdedilen ” … ” isimli film yapımı konusunda düzenlenen sözleşme kapsamında, davalı … Şirketi tarafından müvekkili şirkete yapılması gereken ödemelere karşılık olarak şirketin ortaklan ve kendisi ile organik bağı bulunan diğer davalılara ciro ettirilerek müvekkili şirkete verildiğini ileri sürmektedir.Uyuşmazlığın tespiti konusunda bir ihtilaf bulunmamaktadır, zira duruşmada hazır bulunan taraf vekilleri uyuşmazlığın tespitine bir itirazlarının bulunmadığı beyan ederek tutanağı imzalamışlardır.Asıl davanın konusu olan çeklerden birincisi; … Bank Caddebostan Şubesi’nin … nolu, 20/06/2010 tarihli, 100.000,00TL bedelli çek olup, çek davalı … Şirketi tarafından davalı … emrine düzenlenmiş, daha sonraki ciroların davalılar …, Şirketi ile davacı… Şirketi’ ne ait olduğu, çekin en son ciranta … tarafından 20/06/2011 tarihinde takas odasına verildiği, Bank Pozitif Kredi ve … Bankası tarafından çeke karşılıksız kaşesi vurulduğu görülmüştür. Söz konusu çeke karşılık Faktoring firmasından önceki ciranta olan davacı … Şirketi tarafından çek bedelinin gecikme faizi ile birlikte tamamının Faktoring firmasına ödendiği davacı yanca ibraz edilen banka dekontlarından anlaşılmaktadır.Asıl davanın konusu olan çeklerden ikincisi; … Bank Caddebostan Şubesi’nin … nolu, 20/08/2011 tarihli, 100.000,00TL bedelli çek olup, çek davalı … Şirketi tarafından davalı … emrine düzenlenmiş, daha sonraki ciroların davalılar …, … Şirketi ile davacı … Şirketi’ ne ait olduğu, çekin en son ciranta … tarafından 22/08/2011 tarihinde takas odasına verildiği, … tarafından çeke karşılıksız kaşesi vurulduğu görülmüştür. Söz konusu çeke karşılık Faktoring firmasından önceki ciranta olan davacı … Şirketi tarafından çek bedelinin gecikme faizi ile birlikte tamamının Faktoring firmasına ödendiği davacı yanca ibraz edilen banka dekontlarından anlaşılmaktadır.Mahkeme tarafından…Bankasına yazılan yazıya verilen cevapta; her iki çekin de karşılıksız olarak işlem gördüğü bildirilmiştir.Birleşen davanın konusu olan çeklerin ise; davalı … tarafından davalı … emrine düzenlendiği, daha sonraki ciroların davalılar …, … Şirketi ve davacı şirkete ait olduğu, çekin en son ciranta olan … tarafından takas odasına verildiği, çeklere karşılıksız kaşesi vurulduğu görülmüştür. Söz konusu çeklara karşılık Faktoring firmasından önceki ciranta olan davacı … Şirketi tarafından çek bedelinin gecikme faizi ile birlikte tamamının Faktoring firmasına ödendiği davacı yanca ibraz edilen banka dekontlarından anlaşılmaktadır. Davacı yüklenici şirket tarafından davalı iş sahipleri hakkında, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasından … Bankası Caddebostan Şubesi’ne ait, 20/06/2011 keşide tarihli, 100.000,00TL bedelli çeke istinaden; 100.000,00TL asıl alacak ve 55.713,70 TL işlemiş faiz alacağı ile, aynı banka şubesine ait 20/08/2011 keşide tarihli, 100.000,00 TL bedelli çeke istinaden 100.000,00TL asıl alacak ve 53.206,85TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 308.920,55TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu, bunun üzerine davacı yüklenici tarafından davalılar hakkında itirazın iptali talepli istinafa konu asıl davanın açıldığı anlaşılmaktadır.Yine davacı yüklenici şirket tarafından davalı iş sahipleri hakkında, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası ile, … Küçükyalı Şubesi’ne ait, 01/05/2011 vade tarihli, 82.210,00 USD bedelli çeke istinaden; 82.210,00 TL asıl alacak ve 47.491,48 USD işlemiş faiz alacağı ile, 15/05/2011 vade tarihli, 82.210,00 USD bedelli çeke istinaden 82.210,00 TL asıl alacak ve 13.789,82 USD işlemiş faiz alacağı ve 31/05/2011 vade tarihli, 82.210,00 USD bedelli çeke istinaden 82.210,00 TL asıl alacak ve 13.619,36 USD işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 321.530,65 USD alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu, bunun üzerine davacı yüklenici tarafından davalılar hakkında itirazın iptali talepli istinafa konu birleşen 2016/314 Esas sayılı davanın açıldığı görülmektedir.Davacı yüklenici şirket tarafından davalı iş sahipleri hakkında, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı takip dosyası ile; … Bankası Osmanağa Şubesi’ne ait, 10/06/2011 vade tarihli, 100.000 TL bedelli çeke istinaden; 100.00,00 TL asıl alacak ve 56.124,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 156.124,66 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu, bunun üzerine davacı yüklenici tarafından davalılar hakkında itirazın iptali talepli istinafa konu birleşen 2016/315 Esas sayılı davanın açıldığı tespit edilmiştir.Yukarıda ciro silsilesi sıralanan asıl davanın konusu olan çeklerin keşidecisinin Davalı … Şirketi, birleşen davanın konusu olan çeklerin keşidecisinin ise davalı … ve … olduğu anlaşılmaktadır.Dosyada bulunan ve mali müşavir … tarafından hazırlanan 12/06/2017 tarihli bilirkişi raporu ile mali müşavir…. tarafından düzenlenen 25/04/2018 tarihli bilirkişi kök raporu ve aynı bilirkişi tarafından düzenlenen 16/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; asıl ve birleşen dava konusu bu çek bedellerinin davalılar tarafından ödendiğine dair herhangi bir kaydın dosya kapsamında bulunmadığı, davalı … Şirketi’nin … Bankası’ndaki hesaplarından da ödenmediğinin anlaşıldığı, davacı ile davalılar … Şirketi, … ve … arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacı ile … Şirketi arasında ticari ilişki bulunduğu, incelenen ticari defterlerde, davacı yanca düzenlenen 2. 730.271,98TL’lik faturasına karşılık davalı … Şirketi tarafından davacıya 2.829.502,67TL ödeme yapıldığı, davalı şirketin hesaplarına göre, 2011 yılına davacı tarafın 99.230,69 TL’ lik borcunun devir edildiği, raporda hesaplanan ekstrede, birleşen davaların konusu olan 82.210,00 USD bedelli 2 adet çekin davacı hesabına 375.000,93 TL olarak borç kaydı yapıldığı, davalı defterlerinde kayıtlı bulunan dava konusu film ile ilgili hizmetin 2.313.789,81TL’lik faturalardan oluştuğu, 2011 yılında davalı adına tanzim edilen 647.457,83TL’lik faturaların dava konusu fatura için kesildiği, dava konusu çeklerin davacı tarafça davalı adına düzenlenen faturaların karşılığında davacı yana ciro edildiği, çek bedellerinin diğer davalılar tarafından ödendiğine yönelik dosyada belge bulunmadığı belirtilmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sırasında 30/11/2016 tarihli duruşmada, davalı … Şirketi, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini ve dava konusu çeklerin sözleşme kapsamında verildiğini kabul etmiş, ancak çek bedellerinin ödendiğini ileri sürmüş ve gerek çek alacağı, gerekse sözleşme alacağı yönünden zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacı ile davalı … Şirketi arasında kurulan akdi ilişki, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan TBK’ nın 147/6. maddesi hükümlerine göre eser sözleşmesinden doğan alacak davaları 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.Yapılan tüm bu açıklamalar ve dosyada bulunan bilirkişi raporları ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece, davacı yüklenici ile davalı iş sahibi … Şirketi arasındaki sözleşme ilişkisi ile dava ve takip konusu çeklerin davacı şirkete kendileri tarafından sözleşme ilişkisi kapsamında verildiğinin davalı … Şirketi tarafından kabul edildiği, bu itibarla taraflar arasında kurulan akdi ilişkinin, eser sözleşmesinden kaynaklandığı, TBK’ nın 147/6. maddesi uyarınca eser sözleşmesinden doğan alacak davalarının 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gözetilerek, asıl ve birleşen davalarda davalı yanın zamanaşımı itirazlarının TBK’nın 147/6.maddesi kapsamında değerlendirilmesi, davalı iş sahibi …Şirketi ile diğer davalılar arasında organik bağ bulunup bulunmadığının araştırılması ve davalı iş sahibi şirket tarafından kabul edilen çeklerin bedellerinin ödendiği yönündeki iddia yönünden ispat yükünün davalı iş sahibi şirkette olduğunun gözetilmesi suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile asıl ve birleşen davalarda, TTK’ nın 732. maddesinde düzenlenen 1 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması suretiyle ve davacı yanın davalılar arasında organik bağ bulunduğuna yönelik iddiası yönünden araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, davalı vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine YER OLMADIĞINA,2-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2020 tarih, 2016/327 Esas, 2020/278 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 24/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.