Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/278 E. 2021/1150 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/278
KARAR NO : 2021/1150
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI: 2016/426 Esas, 2019/982 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı yüklenici şirket, davalı iş sahibi şirketin yurt dışında bulunan inşaatında bir kısım tesisat işleri ile diğer bazı inşaat işleri yaptığını belirterek bakiye bedelin tahsilini istemiş; davalı iş sahibi şirket ise, davanın zamanaşımına uğradığını, mahkemenin yetkili olmadığını, davacının kötü niyetle iş bu davayı açtığını, kendilerine düşen edimlerini yerine getirdiklerini, davacıya borçlu olmadıklarını ileri sürmüştür.Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmadığı, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak taleplerinin işin tesliminden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, iş tesliminin 11.01.2010 tarihinde yapıldığı belirtilerek 13.04.2016 dava tarihine göre davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici şirket vekili istinaf itirazında, esasa ilişkin sair istinaf sebepleri yanında, zamanaşımı def’inin süresinde ileri sürülmediğini, davadaki taleplerinin sözleşme dışı ilave işler bedeline ilişkin olduğunu ve bu nedenle vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirtmiştir. Taraflar arasında bir kısım inşaat işleri yapılması işini konu alan yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu çekişmesizdir. Mahkemece eser sözleşmelerinden kaynaklanan alacak taleplerinin teslimden itibaren 5 yıllık süre içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, 11.01.2010 teslim tarihinden itibaren dava tarihine kadar zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu belirtilerek davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddine hükmedilmiştir. Davacı yüklenici davadaki taleplerinin sözleşme dışı ilave işler bedeline ilişkin olduğu belirtilerek vekaletsiz iş görme hükümlerine göre davanın 10 yıllık süre içerisinde açıldığını, zamanaşımı süresinin dolmadığını iddia etmiştir. Dava dilekçesi, davacı vekilince aşamada verilen tüm lahialar ile davacı vekilinin yargılama sırasındaki beyanları ve istinaf dilekçisi bir arada değerlendirildiğinde davacı vekili tarafından somutlaştırılan talebinin sözleşme dışı ilave işler bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme dışı ilave işlere ilişkin talepler vekaletsiz iş görme hükümlerine göre incelenip değerlendirilerek sonuçlandırılacağından zamanaşımı süresinin de buna göre belirlenip uygulanması gerekir. Buna göre zamanaşımı süresi 10 yıldır.Bu durumda, mahkemece davanın süresinde açıldığı kabul edilerek davanın esası incelenmesi gerekirken, talebin nitelendirilmesinde hataya düşülerek eser sözleşmesine göre davanın zamanaşına uğradığından bahisle yazılı şekilde verilen red kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın belirtilen nedenle ortadan kaldırılarak davanın sözleşme dışı ilave işler bedelinin tahsili istemini yönelik olmasına göre uyuşmazlığın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre incelenip değerlendirildikten sonra hasıl olacak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın gereği için mahal mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/11/2019 tarih, 2016/426 Esas, 2019/982 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 08/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.