Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2678 E. 2021/1925 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2678
KARAR NO: 2021/1925
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/06/2021
NUMARASI: 2021/152 D.İş, 2021/164 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
İhtiyati haciz isteyen vekili, davalı tarafından yapımı üstlenilen Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi Akçalar, Küçükkumla, Nilüfer Atık Su Arıtma Tesisi Projesindeki bir kısım işlerin müvekkili tarafından yapılmasına ilişkin olarak, müvekkili tarafından gönderilen 08/03/2019 tarihli teklifin onaylanıp imzalanması suretiyle müvekkili ile davalı arasında anlaşma yapıldığını, sözleşme gereği edimin müvekkili tarafından yerine getirildiğini ve 21/04/2019 tarihinde davalıya teslim edildiğini, buna dair 31/05/2019 tarihli kesin kabul tutanağı bulunduğunu, iş bedeline ilişkin olarak davalıya 4 adet fatura düzenlendiğini, davalının iş bedeline ilişkin peyder pey ödemeler yapmış olmakla birlikte bakiye 125.549,65-TL’yi ödemediğini, buna dair 01/09/2020 tarihli cari hesap mutabakatı bulunduğunu, bu borcun ödenmesine dair davalıya gönderilen Bakırköy … Noterliği’nin 02/05/2021 tarihli ihtarnamesinin davalıya tebliğine rağmen borcun yine ödenmediğini belirterek, borçlunun, borcuna ve masraflarına yeterli miktarda taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 14/06/2021 tarihli kararla, ihtiyati haciz isteyenin, borçlu hakkındaki talebinin %15 teminatla kabulü ile İ.İ.K’nın 257. maddesi gereğince yukarıda yazılı alacak miktarı kadar borçlunun gerek elindeki gerek üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyati haczine karar verilmiştir. Karşı taraf vekilinin süresindeki itirazı üzerine, duruşmalı yapılan inceleme neticesinde, istinafa konu 28/07/2021 tarihi ek karar ile, TBK m.89 gereği ihtiyati haciz kararına konu borcun para borcu-aranılacak borç niteliğinde olması sebebi ile ihtiyati haciz talep edenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olması nedeni ile borçlunun yetki itirazının yerinde görülmediği, mahkeme kararı ile %15 oranında alınan teminatın, alacaklının haksız çıkması halinde muteriz borçlunun veya üçüncü kişilerin ileride uğrayabilecekleri zararlarını karşılamaya yeter miktarda olduğu, bu nedenle buna dair itirazın da yerinde olmadığı, verilen kararda ihtiyati haciz talebinin dayandığı sebeplerde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Karşı taraf vekili istinafında; öncelikle ihtiyati haciz vermeye yetkili mahkemenin Mersin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, İİK’nın 50. Maddesi atfı ile HMK’nın 6. Maddesi gereğince yetkili icra dairesinin borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesi olduğunu, müvekkili şirketin merkezinin Mersin’de bulunduğunu, TBK’nın 89. Maddesinin bu davada uygulama alanı bulunmadığını, ihtiyati haciz talep eden ile müvekkili arasında akdi bir ilişki bulunmadığını, yalnızca faturaya dayalı bir alacak talebinin söz konusu olduğunu, akdi ilişki olduğu düşünülse dahi faturanın Bursa ilinde yapılan işler için düzenlendiği görüldüğünden HMK’nın 10. Maddesine göre sözleşmenin ifa yeri bakımından da Bursa Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca İİK’nın 257.maddesindeki şartların mevcut olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Talep eden yüklenici, karşı taraf ise iş sahibidir. Talep, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında yapılıp teslim edildiği belirtilen işe ilişkin düzenlenen 4 adet faturaya dayalı olarak bakiye iş bedeli alacağı kapsamında ihtiyati haciz talebine ilişkindir. Talep eden, ihtiyati haciz işlemini iş bedeli karşılığı düzenlenen faturalara dayandırmıştır. İİK’ nın 258/1. Maddesi ihtiyati haciz taleplerinde yetkili mahkemeyi düzenlemiş olup, maddi hükmü uyarınca ihtiyati hacze İİK’ nın 50. Maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği düzenlenmiştir. İcra ve iflas Kanununun 50/1 maddesinde HMK’ nın yetkiye dair hükümlerine atıf yapılmıştır. Davanın açılmış olması halinde dava konusu alacakla ilgili ihtiyati haciz taleplerinin davanın açıldığı mahkemeden istenmesi gerekir. Somut olayda ise, davadan önce ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Öncelikle yetkiye yönelik istinaf itirazı değerlendirildiğinde; HMK m.6’da düzenlenen yetki kuralı uyarınca genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Genel yetki kuralı yanında, kanunda bazı davalar bakımından özel yetki kurallarıyla başka bir yer mahkemesinin de yetkisi kabul edilmiştir. HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği bir özel yetki kuralı olarak düzenlenmiştir. Kural olarak, özel yetki genel yetkiyi kaldırmaz. Yine HMK’nın 17.maddesi gereğince tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılabilecek hükmü düzenlenmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun “Yetki” başlıklı 50/1. maddesinde aynen “para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe selahiyetlidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan icra takiplerinin veya açılacak davaların kural olarak, davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer (sözleşmenin yerine getirildiği yer) veya yetki sözleşmesi ile belirlenen icra dairelerinden/mahkemelerden birinde açılması gerekir. Bu tür sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 818 sayılı BK’nın 73, 6098 sayılı TBK’nun 89. Maddesinin uygulama imkanı olmadığı Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış içtihatlarıyla kabul edilmiştir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 23.02.2015 tarih ve 2014/2485 Esas, 2015/922 Karar sayılı kararı) Bu açıklamalar doğrultusunda dosya kapsamı değerlendirildiğinde, karşı taraf şirketin merkezinin Mersin’de olması, sözleşmenin yerine getirildiği yerin Bursa olması göz önünde bulundurulduğunda, davaya konu ihtiyati haciz talebi bakımından yetkili mahkemelerin Mersin ve Bursa Mahkemeleri olduğu, ihtiyati haciz talebinin bu mahkemelerden birinden yapılmamış olması sebebiyle karşı tarafın itirazında HMK’nın 19/2. Maddesi gereğince tercih hakkını kullanarak belirtmiş olduğu Mersin Mahkemelerinin yetkili mahkeme olarak kabul edilmesi gerektiği, buna göre, karşı taraf vekilince yapılan yetki itirazının yerinde olduğu, ilk derece mahkemesince bunun aksine yapılan değerlendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde yetkisizlik kararı verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/06/2021 tarih, 2021/152 Esas, 2021/164 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.