Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2663 E. 2021/1840 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2663
KARAR NO: 2021/1840
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2021
NUMARASI: 2020/69 Esas, 2021/545 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ:07/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında 11.800,00 TL bedel karşılığında websitesi ve kurumsal kimlik tasarımı yapılması hususunda eser sözleşmesi akdedildiğini, işin yapılarak teslim edilmesine rağmen davalının 4.000,00 TL ödeme yaptığını, kalan 7.800,00 TL’yi ödemediğini, yapılan icra takibine itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 7.800,00-TL asıl alacak yönünden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık değişen oranlarda avans faizi ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, hükmolunan 7.800,00-TLnin % 20’si oranında 1.560,00 -TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, esasa ilişkin istinaf sebepleri yanında, bilirkişi raporuna karşı sunulan itirazların mahkemece değerlendirilmediğini, 09/07/2021 tarihli son celsede bilirkişi raporuna itirazın reddedilerek akabinde direkt olarak tahkikatın bitirildiğini, sözlü yargılamaya geçileceği hususunda HMK’nın 186. Maddesine göre son sözlerin usulüne uygun bir şekilde sorulmadığını, sözlü yargılamaya geçildiğinin belirtilmediğini, tahkikatın sonlandırıldığı belirtilerek doğrudan hüküm kurulduğunu, HMK’nın 281 ve 184. Maddelerinde belirtilen usullere uyulmadan hüküm kurulmasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğunu, adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Tahkikatın sona ermesi” başlıklı 184. Maddesinde “(1) Hâkim, tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. (2) Mahkeme tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını görürse, tahkikatın bittiğini taraflara tefhim eder.” denilmiştir. HMK’nın “Sözlü yargılama” başlıklı 186. Maddesinde ise “(1) (Değişik:22/7/2020-7251/20 md.) Mahkeme, tahkikatın bittiğini tefhim ettikten sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçer. Bu durumda taraflardan birinin talebi üzerine duruşma iki haftadan az olmamak üzere ertelenir. Hazır bulunsun veya bulunmasın sözlü yargılama için taraflara ayrıca davetiye gönderilmez. (2) Sözlü yargılamada mahkeme, taraflara son sözlerini sorar ve hükmünü verir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/20 md.) Şu kadar ki, 150 nci madde hükmü saklıdır.” hükmü düzenlenmiştir. Yazılı yargılama usulü HMK’nın 118 – 186. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarından oluşmaktadır. HMK’nın yukarıda belirtilen 184. ve 186. Maddelerine göre, hakimin tarafların iddia ve savunmalarıyla toplanan delilleri inceledikten sonra, duruşmada hazır bulunan taraflara tahkikatın tümü hakkında açıklama yapabilmeleri için söz vermesi, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklama yapmalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığını belirlemesi halinde, taraflara tahkikatın bittiğini tefhim etmesi, bu aşamadan sonra aynı duruşmada sözlü yargılama aşamasına geçilmesi ve taraflardan birinin talebi üzerine duruşmanın iki haftadan az olmamak üzere ertelenmesi, erteleme talep edilmemesi halinde taraflara son sözlerinin sorulması ve akabinde hüküm verilmesi gerekmektedir. Somut olayda; mahkemece taraf vekillerinin hazır bulunduğu 09/07/2021 tarihli duruşmada davalı vekilinin yeniden bilirkişi raporu alınmasına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, akabinde taraflara HMK’nın 184. Maddesinde belirtilen “taraflardan tahkikatın tümü hakkındaki açıklamaları” sorulmadan ve buna ilişkin açıklamaları dinlenmeksizin doğrudan “tahkikatın bittiği” bildirilmiş, hemen ardından HMK’nın 186. Maddesi gereğince “sözlü yargılamaya geçildiği” belirtilmeksizin taraf vekillerinin son sözlü beyanları sorulmuştur. Bu durumda, tahkikatın usulüne uygun şekilde tamamlandığından ve sözlü yargılamaya geçildiğinden söz edilemez.HMK’nın 184 ve 186. Maddesinde belirtilen usule uyulmadan karar verilmesi savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğundan, adil yargılanma hakkı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönleri incelenmeksizin usul yönünden kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, mahkemece HMK’nın 184 ve devamı maddelerindeki usul hükümleri uygulanmak suretiyle yukarıda açıklanan şekilde inceleme yapılıp sonucuna uygun karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin usul yönünden KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/07/2021tarih ve 2020/69 esas, 2021/545 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.