Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2647 E. 2021/1809 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2647
KARAR NO: 2021/1809
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2021
NUMARASI: 2020/638 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 06/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında İstanbul Yeni Havalimanı Destek Tesisleri Kampüsü Faz 1 Bölümü C Bölgesi … Binası İnşaat işleri konusunda 24/04/2018 tarihli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede keşif bedeli 10.297.093,50 TL (KDV hariç) olarak belirlendiğini, ancak sonradan eklenen işler ile kesin hesap/hak ediş tamamlanmamakla birlikte 6 nolu hak edişte toplam imalat tutarının 24.104.574,22TL (KDV hariç), ayrıca tutanakla yapılan ek işler tutarı 1.016.936,01TL (KDV hariç) olup toplam 25.121.510,23TL ( KDV hariç) olduğunu, kesin hak edişte sözleşme bedelinin artacağını, müvekkilinin sözleşme konusu işi , sözleşme dışında yapılan ek imalat ve işler nedeni ile sözleşmedeki tarih yerine davalı …’ın belirlediği tüm sürelerde ya önce ya da süresinde tamamlayıp teslim ettiğini, davalı …ın, işlerin tamamlanması nedeni ile 04/07/2019 tarihinde gönderdiği e-maille şantiyede çalışan işçilerin SGK çıkışının yapılmasını talep ettiğini, 6 nolu hak edişin 16/08/2019 tarihine imzalandığını, söz konusu hak edişin imzalandığı tarihte sözleşme konusu imalatı yapılacak olan metrajların tamamlandığını, yalnız sözleşmeye konu işin tamamlanmasına rağmen , imalata konu metrajlarla ilgili ödemelerin % 80 ile % 98 arasında yapıldığını, kesin hak ediş öncesi davalıların onayladığı 6 nolu hak edişte müvekkilin toplam 25.121.510,23TL (KDV hariç) imalat yaptığının tartışmasız olduğunu, davalının dosyaya sunduğu evraklara bakıldığında işin teslim edildiğinin, metrajların % 100 olduğunun açıkça görüldüğünü, bu tarihten sonra davalı …ın kesin hak edişin hesaplanacağını belirtmesine karşın imalatın tamamlanmasının üzerinden 3,5 ay geçmesine karşın hesap konusunda bir çalışma yapmamaları üzerine 22/10/2019 tarih Seri … nolu 7.308,562,09TL’lik fatura kesildiğini, bu hak edişteki tutara ait faturanın kesilmesi sonucunda da davalı …ın, hak edişteki işleri kabul etmesine rağmen faturayı iade ettiğini, kesin hak edişten kaynaklanan alacak hakkı saklı kalmak kaydıyla 4.548.005,43TL’nin ödenmesi hususunda gönderilen ihtarnameye davalı …’ın cevap vermediğini, hesaplamalarına göre alacağının kesin hesap ve gelecek fiyat farkları hariç 4.500.000,00TL olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.000,00TL alacağın tahsili ile bu alacağın temini için davalıların menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki alacakları üzerine haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 06/07/2021 tarihli duruşmanın 4 nolu ara kararı ile; davacının muaccel bakiye hakediş alacağının varlığı ve miktarı hususunun yargılamayı gerektiği, İİK’nun 257/1. ve 258. maddeleri uyarınca alacağın varlığı, muacceliyeti ve miktarı hususunda yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşulun kanunda öngörülmediğini, yerel mahkemenin gerekçesinde belirttiği hak ediş alacağının varlığı ve miktarı ile ilgili beyanından davayı “belirsiz alacak” olarak da açmaları nedeni ile açıkça belirtmemiş olsa da dava türünün belirsiz alacak olması nedeni ile ihtiyati haciz taleplerinin reddine karar verildiğini, ancak kısmi dava ya da belirsiz alacak davalarında ihtiyati hacze karar verilmesini engelleyen kanuni bir düzenleme bulunmadığını, bu tür davalarda da yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi halinde ihtiyati hacze karar verilebileceğini, “belirsiz alacak davası” nda dahi geçici miktara göre ihtiyati haciz kararı verilebileceğini, mahkemenin “yargılamayı gerektirdiği” ve “alacağın varlığının” tespitinin bu aşamada gerçekleşmediği gerekçesi ile verdiği red kararının hukuka uygun olmadığını, ihtiyati haciz kararının verilebilmesi için alacağın varlığının kesin delilerle ispatlanması gerekmediğini, alacağın varlığı hakkında kanaat edilmiş olmasının yeterli olduğunu, 5 nolu hak edişe ait fatura kesildiğinde müvekkilinin alacağının 343.095,43TL olduğunu, 5 nolu hak edişin kesin hak ediş öncesi yapılan ara bir hesap olduğunu, 16/08/2019 tarihinde de 6 nolu hak edişe ait tutanaklarda yapılan imalat ve alacak tutarının belli olduğunu, bu hak ediş tarihinde imalatın % 100 tamamlandığını, bu tarihten sonra davalı …ın kesin hak edişin hesaplanacağını belirtmesine karşın imalatın tamamlanmasının üzerinden 3,5 ay geçmesine karşın hesap konusunda bir çalışma yapmamaları üzerine 22/10/2019 tarih Seri … nolu faturanın kesildiğini, müvekkilinin işi aldığı günden teslim ettiği güne kadar 400 ten fazla personel çalıştırdığını, emeğinin karşılığını alamayan müvekkilinin haklı hiçbir sebep olmaksızın maddi olarak zor duruma düşürüldüğünü belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı alt yüklenici, davalı … A.Ş; yüklenici, davalı; … A.Ş. ise iş sahibidir. Davacı ile davalı … A.Ş arasında İstanbul Yeni Havalimanı Destek Tesisleri Kampüsü Faz 1 Bölümü C Bölgesi … Binası inşaat işleri konusunda … sözleşme nolu 24/04/2018 tarihli alt yüklenici sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davacı alt yüklenici sıfatıyla, C Bölgesi … Binasının duvar kaplama işleri, döşeme kaplama işleri, zemin işleri (şap betonu atılması, su izolasyonu yapılması, seramik kaplama vb.), duvar işleri (duvar imalatı, kara sıva, alçıpan işleri vb.), tavan işleri (metal tavan yapılması ve tavan boyası), doğrama işleri (ısı yalıtımlı alüminyum doğrama yapılması, seksiyonel yükleme kapısı, hidrolik yükleme rampası vb.) zemin işleri (polietilen örtü serilmesi, karo mozaik kaplama, tozuma önleyici boya yapılması vb.), alüminyum korkuluk yapılması, abdesthane ve abdest yeri yapılması, abdesthane için tabure yapılması, mekanik yükleme korunağı ve metal kepenk yapılma işini üstlenmiştir. Sözleşme bedeli 10.241.193,50 TL olarak karalaştırılmıştır. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İ.İ.K.’nın 258. maddesine göre, ihtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davanın henüz lahiyalar aşamasında olup, delillerin tam olarak toplanmadığı, olayda henüz İİK’nın 257.maddesindeki şartların ve yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından mahkemece bu gerekçeyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı; yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati haciz şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/07/2021 tarih ve 2020/638 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 06/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.