Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2594 E. 2021/1779 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2594
KARAR NO: 2021/1779
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/08/2021
NUMARASI: 2021/668 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı davada, davalının sözleşme gereği otomatik soğuk sırt trimleme makinesi imalat ve satışı yaptırdığı, sözleşmeye göre makine çalışır vaziyette ön ödemeyi takip eden 10-12 hafta içinde makihe kurulumu ve çalıştırılması yapılarak teslim edileceği, sözleşmeye göre % 50 siperişte peşin % 35 sevkiyat öncesi % 15 kurulum ve devreye alma sonrası ödeneceği % 50 lik bedeli davalıya ödendiği, davalının bir den çok kez makinenin teslime hazır ettiğini söyle de makinenin sözleşmeye uygun olmaması sebebiyle teslim alınmadığı,davacının 03/02/2021 tarihli ihtarname ile sözleşmeden döndüğünü seçimlik hakkını kullandığı % 50 ödediği bedeli ve sözleşmenin hükümsüz kalmasından dolayı uğradığı zararı istediği, ödediği bedel için davacının takip başlattığı, takibin itiraz üzerine durduğu, itirazın iptali ile alacağın semeresiz kalmaması için ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Davalı cevabında yetki itirazı olduğunu, davalı mali teslim ettiğini fakat davacının teslimden kaçındıklarını, makineye ihtiyaçları olmaması sebebiyle teslim almadıklarını, buna ilişkin mail yazışmaları olduğunu, keşifte getirilen numunelerin sözleşmeye göre farklı olduğunu, video kayıtlarının olduğunu , davanın ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının alacağının varlığı yokluğu yargılamayı gerektirdiği, varlığı yokluğu yargılamayı gerektirir hususlarla ilgili peşinen ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği, davacının bu hususta yaklaşık ispat yükümlülüğünü yerine getirmediği ve tüm dosya kapsamındaki mevcut delil durumu itibariyle şimdilik İİK’nın 257. maddesi gereğince yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Davacı istinafında davalıya ödeme yapıldığının banka dekontuyla sabit olduğunu, değişik iş dosyası ile malın hatalı olduğunun belli olduğu, alacağın yaklaşık olarak ispat edildiğini, borçlunun ödeme defi itirazı olmadığını, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi , davalı ise yüklenicidir. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İ.İ.K.’nın 258. maddesine göre, ihtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda davacı tarafça davalıya gönderilen 03.02.2021 tarihli ihtarname ile sözleşmenin geriye dönük olarak feshedilmiş olması ve davacı tarafça ödemeye ilişkin olarak dosyaya sunulan belge dikkate alındığında yaklaşık ispat kriterinin gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Mahkemenin aksi yöndeki kararı yerinde olmadığından kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin tarih, 2021/668 Esas, sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 05/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.