Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2547 E. 2021/1725 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2547
KARAR NO: 2021/1725
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2019/337 Esas, 2021/450 Karar,
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ:28/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili ile davalı … Yapı şirketi arasında düzenlenen 19/05/2015 tarihli taşeron sözleşmesi gereğince müvekkilinin Toskana Vadisi III. Faz projesinde doğalgaz altyapı ve parsel içi çelik doğalgaz tesisatlarının 3. ve 4. Etaplarının mekanik işlerinin tamamını anahtar teslimi olarak üstlendiğini, davalılardan … Yapı şirketi ile müvekkili arasında düzenlenen 29/03/2017 tarihli ek protokol ile de mekanik işlerin de sözleşme kapsamına dahil edildiğini ve protokolde belirtilen işlerin %77’sinin barter karşılığında yapılacağı, müvekkiline bu kapsamda barter olarak Toskana Vadisi Faz III Projesi 3. Etapta bulunan ve mülkiyeti … Yapı’ya ait … nolu villanın barter olarak müvekkiline devredileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin işi yapıp 15/11/2018 tarihli geçici kabul tutanağı ile teslim ettiğini, 29/03/2017 tarihli sözleşme ile … nolu villanın 2.200.000,00 TL karşılığında müvekkiline satışının yapıldığını, müvekkilinin işi eksiksiz tamamlamasına rağmen davalı şirketin teslimi gereken Aralık 2017 tarihine kadar tapu devri yapmadığını, arsa sahiplerinin de müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, projenin davalıların iş birliği ile yapıldığını belirterek, öncelikle dava konusu … nolu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine HMK’nın 389. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir konulmasına ya da davalıdır şerhi işlenmesine, İstanbul ili, Büyükçekmece ilçesi, … köyü, … ada, … parsel … nolu bağımsız bölümün müvekkili adına tapuya tesciline, aksi takdirde müvekkilince ödenen bedelin güncelleştirilerek dava tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Yapı San.ve Tic.AŞ vekili, müvekkili şirketin diğer davalı … A.Ş. İle hasılat paylaşımı esasına dayalı 19/06/2014 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve sonrasında ek sözleşmeler imzaladığını, taraflar arasındaki sözleşmenin gelir paylaşımlı kat karşılığı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğundan adi ortaklık hükümlerinin uygulanması gerektiğini, müvekkili şirketin diğer davalı … şirketi ile yaptığı sözleşmeler çerçevesinde kendisine verilen satış ve pazarlama yetkisi gereğince müvekkili şirketin 293 ve 316 nolu bağımsız bölümlerle ilgili olarak davacı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, taşınmazların tapusunun diğer davalıda olduğunu ve … şirketi tarafından tapu devrinin yapılması gerektiğini belirterek, davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … A.Ş (birleşme sonrası … A.Ş) vekili, davacı ile müvekkili şirket arasında tescil talebinde bulunmasına imkan verecek bir hukuki ilişki bulunmadığını, … Yapı San.ve Tic.AŞ’nin taşınmazları müşterilerine tamamen kendi ad ve hesabına sattığını, temerrüde düşenin … Yapı San.ve Tic.AŞ olduğunu, müvkekili ile … Yapı San.ve Tic.AŞ arasında bir adi ortaklık bulunmadığını, kâr ve zarar paylaşma ilişkisi olmadığını, … Yapı San.ve Tic.AŞ’nin kendilerini temsil yetkisi bulunmadığını, davacı ile diğer davalı arasındaki satış vaadi sözleşmesinde müvekkilinin taraf olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, somut olayda davacı ile davalı … Yapı San.ve Tic.AŞ arasında 29/03/2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde 316 nolu taşınmazın villa olarak nitelendirildiği, satış bedelinin peşin 2.200.000,00 TL olduğu, bu haliyle sözleşme konusu taşınmazın villa konut olduğu, dava dilekçesinde taşınmazın ticari ya da mesleki amaçla satın alındığına dair beyan ve delil olmadığı, davacının tüketici olduğunun anlaşıldığı, uyuşmazlık konusunda Bakırköy Tüketici Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirtildiği, TTK’da ticari şirketlerin tacir sayılacağının hükme bağlandığı, tacir niteliğindeki tüzel kişileri ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işlerin ticari işlerden sayılacağının TTK 19/1 maddesinde olduğu, ancak 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabileceği, tüketicinin malı satın alma amacının bu kanun kapsamında önem kazandığı, ancak tapu kayıtları, taraflar arasındaki sözleşemeler ve dava dilekçesi dikkate alındığında konut olarak düzenlendiği, satın alma amacının konut olduğu, tapu kayıtlarının aleni olduğu, amacın sonradan değişmesinin kat mülkiyeti kanunu ve hükümleri, taşınmaza ilişkin abonelik konusundaki uyuşmazlıklarda özel olarak düzenlendiği, ayrıca 28 Kasım 2013 tarihli 6502 sayılı TTK yürürlük tarihleri dikkate alındığında Ticaret Kanunundan sonraki tarihleri taşıdığı, bu durumda davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, tüzel kişi tacirlerin tüm işlemlerinin ticari nitelikte olduğunu, davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerektiğini, davacının tüketici olarak kabulünün mümkün olmadığını, taşınmazın villa niteliğinde olmasının görevle ilgisinin bulunmadığını, taşınmazın işyeri veya şirket merkezi olarak kullanılabileceğini, müvekkili ile davacı arasında tüketici ilişkisi bulunmadığını, davacının kendisi lehine kişisel hak talebinde bulunabileceği hukuki ilişkinin diğer davalı ile yaptığı barter sözleşmesi olduğunu, 19/05/2015 tarihli taşeron sözleşmesine de müvekkilinin taraf olmadığını, sözleşmenin davacı ile diğer davalı … Yapı San.ve Tic.AŞ arasında yapıldığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamına göre, davalılardan … A.Ş’ne ait taşınmaz üzerine yapılacak Toskana Vadisi III. Faz Projesi adıyla yapılacak inşaatın 1,2,3,4. Etaplarına ait doğalgaz alt yapı ve parsel içi çelik doğalgaz tesisatlarının yapımı için taşeron davacı … Ltd.Şti ile davalılardan … Yapı San.ve Tic.AŞ arasında 19/05/2015 tarihli Taşeron Sözleşmesi imzalandığı, bilahare aynı taraflar arasında imzalanan 29/03/2017 tarihli Ek Protokol ile de Toskana Vadisi III. Faz Projesi 3. ve 4. Etaplar Mekanik İşlerinin de 19/05/2015 tarihli sözleşme kapsamına dahil edildiği, 19/05/2015 tarihli sözleşmede ve 29/03/2017 tarihli ek protokolde iş bedelinin 5.070.000,00 TL olduğu, ek protokolün 3.6.maddesine göre söz konusu işlerin %77’sinin ödemesinin barter karşılığı yapılacağı, taşerona barter olarak Toskana Vadisi III. Faz Projesi 3.etap adresinde bulunan 293 nolu villanın KDV dahil 2.400.000,00 TL ve 316 nolu villanın KDV dahil 2.200.000,00 TL toplamda 2 konutun 4.600.000,00 TL şeklinde barter olarak taşerona verileceği, aylık düzenlenecek hakediş bedelinin %77’sinin taşımaz (barter) için tutulacak olup, kalanının Ek-1’de belirtilen ödeme şekli ile ödeneceği anlaşılmaktadır. Davacı … Ltd.Şti ile davalılardan … Yapı San.ve Tic.AŞ arasında ayrıca 316 nolu bağımsız bölümün 2.200.000,00 TL bedel ile satışına ilişkin 28/03/2017 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve yine 28/03/2017 tarihli Satışa Konu Taşınmaz ve Bilgilendirme başlıklı sözleşme eki belge imzalanmış olup, Bilgilendirme Metninde 2.200.000,00 TL satış bedelinin ödeme şeklinin “Barter Ödemeli” olduğu belirtilmiştir. Somut olayda, davacı tarafça davalı … AŞ ile imzaladığı taşeron sözleşmesi ve ek protokol ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve bilgilendirme metni gereği barter olarak verilmesi gereken … nolu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile adına tescili, aksi takdirde güncelleştirilmiş bedelinin tahsili istenmiş, mahkemece, taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosyanın Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, eser sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Kanun’un 1. maddesinde bu kanunun amacı açıklanmış, 2. maddesinde ise, bu kanunun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsayacağı belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 3/k maddesine göre; tüketici, ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Buna göre kişisel ihtiyaçları dışında, belirli bir meslek ve sanatın icrası, üretim ve ticari faaliyetlerinde kullanma gibi amaçlarla bir mal veya hizmeti alanlar, tüketici sayılmaz. 6502 sayılı Kanun’un 73/1. maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanun’un amacı ve kapsamı ile 3. maddedeki tanımlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; kullanma ve tüketme amacıyla yapılan, basit nitelikli “evi için mutfak dolabı yaptırmak, boya ve badana yaptırmak, ticari olmayan aracını tamir ettirmek, apartmanda tadilat işlerinin yapımı vb.” şeklindeki dar kapsamlı ve olağan tüketimi konu alan eser sözleşmelerinin, 6502 sayılı Kanun’un 3/l maddesi kapsamında kaldığı ve buna ilişkin davalara Tüketici Mahkemeleri’nce bakılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı düzenlenmiştir. Davacı taşeron ile davalılardan yüklenici … Yapı San.ve Tic.AŞ arasında düzenlenen 19/05/2015 tarihli sözleşme, 29/03/2017 tarihli ek protokol ve 28/03/2017 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile bilgilendirme metni bir arada değerlendirildiğinde, aralarındaki temel ilişkinin, TBK’nın 470. Maddesinde düzenlenen ve iş bedeli ödemesinin barter (iş yapımı karşılığında bedel olarak bağımsız bölüm verilmesi) şeklinde yapılması kararlaştırılan bir eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, taraflar arasında bir tüketici ilişkisi bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davada tarafların tüzel kişi tacir oldukları ihtilafsızdır. Bu durumda, davaya ticaret mahkemesi olarak bakılıp, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle görevsizlikle dosyanın Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6.bendi gereğince kaldırılarak, işin esasının incelenerek sonucuna uygun karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08/04/2021 tarih ve 2019/337 esas, 2021/450 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.