Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2425 E. 2021/2106 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2425
KARAR NO: 2021/2106
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021
NUMARASI: 2011/560 Esas, 2021/455 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2010/167 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Tazminat
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2010/1229 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Alacak
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2011/376 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU : Tazminat
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2011/677 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Tazminat
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2019/382 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Tazminat
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2010/586 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Tapu iptali ve tescil
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl ve birleşen 2010/167 Esas, 2010/1229 Esas, 2011/376 Esas, 2011/677 Esas, 2019/382 Esas sayılı davalar; taraflar arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağı, inşaatın davalı yüklenici adına yıkılıp yeniden yapılması için yetki ve süre verilmesi, alacak ve tazminat talebine, birleşen 2010/586 Esas sayılı dava tazminat ve tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olup, mahkemece asıl dava ile birleşen 2010/167 Esas sayılı ve birleşen 2010/1229 Esas sayılı davanın kabulüne, birleşen 2011/376 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, birleşen 2019/382 Esas sayılı davanın reddine, birleşen 2019/382 Esas sayılı davanın reddine ve birleşen 2010/586 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Asıl davada davacı vekili, müvekkili kooperatifin Başakşehir İlçesi, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi, … ada … ve … parsel ile … ada …,…,…,…,…,…,…,…,…,…,…,… ve … parsellerin sahibi olduğunu, bu taşınmazların Arsa Ofisince işyeri yapılmak üzere müvekkiline tahsis edildiğini ve “amacına uygun inşaat yapılmadan satılamaz” şerhi ile tapuda kooperatif adına ferağının yapıldığını, müvekkilinin adına kayıtlı taşınmazlar üzerine amacına uygun inşaat yapmak için davalı şirket ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapmaya karar verdiğini, müvekkili kooperatif ile davalı yüklenici arasında iki sözleşme imzalandığını, Kadıköy … Noterliği’nde düzenlenen 04/04/1997 tarih ve … yevmive nolu arsa payı kat karşılığı inşaat eser sözleşmesi ile; müvekkili kooperatif adına kayıtlı bütün gayrîmenkulü kapsayacak şekilde davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılarak, arsanın davalı şirkete teslim edildiğini, bu sözleşmenin imzalanmasından sonra davalının isteği üzerine müvekkili kooperatifin; bütün iş ve işlemlerin takibi için davalının belirttiği kişilere İstanbul … Noterliği’nin 16/04/1997 tarih ve … yevmive nolu vekaletnameyi düzenlettirerek verdiğini, sözleşmede inşaat süresinin 36 ay olarak kararlaştırıldığını, bir yıl içindeki inşaat süresinin 9 ay olarak kabul edileceğinin, sözleşme süresi içinde tamamlanmayan inşaatların davalı yüklenici adına müvekkili Kooperatif tarafından ikmal edileceğinin taahhüt edildiğini, inşaatın gecikmesi halinde davalı yüklenicinin sorumlu olacağı ceza miktarının da sözleşmede belirlendiğini, yüklenicinin yükümlülüğü başlığı altında (k) ve (n) fıkralarında, yüklenicinin en geniş kullanımı sağlayacak şekilde imar müsaadesi alınması, inşaatların mimari projelerinin, betonarme ve tesisat projeleri ile statik hesaplarının yapılması veya yaptırılması, inşaat ruhsatının alınması, harçlarının ve giderlerinin ödenmesi yükümlülüğünün davalı yükleniciye ait olduğunun kabul edildiğini, kabul edilen açık bu yükümlülüklere rağmen davalı yüklenicinin imar planlarını gözetmeden, sözleşmedeki deyimiyle “imar müsaadesi ve imar durumuna uygun inşaat ruhsatı” almaksızın, 3194 sayılı İmar Kanunu’ nun 21.maddesine aykırı olarak inşaata başladığını, kaçak nitelikteki inşaatların devamı sırasında Kooperatif tarafından 02/03/1999 tarihinde İstanbul …Noterliği’nden keşide edilen … yevmiye nolu ihtarla, inşaatların İmar Planlarına uygun projelerinin yapılması ve onaylatılıp ruhsatlarının alınması hususlarında uyarılmasına rağmen, bu ihtara cevap verilmediğini, ruhsatsız olarak kaçak inşaatlara devam ettiğini, ruhsatsız bu inşaatların sözleşme süresi içerisinde yüklenicinin talebi doğrultusunda, tarafların birlikte yaptıkları ve kabullerinde olan 31/03/2002 tarihli seviye tespit raporu’na göre yapılan ve noksan işlerin saptandığını, tarafların bu raporu esas alarak sözleşmenin feshi ve tasfiyesine dair, İstanbul …Noterliğince imzaları onaylanmış 15/04/2002 tarihli sözleşme ile aralarındaki 04/04/1997 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesini, başlatılan inşaatların bitirilmesi amacıyla, aralarında seviye tespit raporu ile saptanan noksan işler ile bu işlerin ayıplarının sorumluluğu davalı yükleniciye ait olmak üzere İstanbul …Noterliğinin 25/04/2002 tarih, … yevmiye numaralı fesihname imzalandığını, aynı tarafların mutabık kalarak 04/04/1997 tarihli ilk sözleşmenin feshi niteliğinde İstanbul … Noterliğinde 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi imzalandığını, noter onaylı vaziyet planında gösterilen A,B,C,F,G ve H blok yerlerinin yeni yapılan 2002 tarihli sözleşme kapsamı dışında bırakıldığını, bu alanların müvekkiline iade edildiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği, 30/04/2002 tarihinde inşaat yapılacak arsanın, müvekkili kooperatif tarafından davalı yükleniciye ikinci defa teslim edildiğini, tarafların bu sözleşme ile yapılan inşaatların bitirilmesini ve teslimini şartlara ve taahhütlere bağladıklarını, sözleşmedeki Vaziyet Planında, müstakil bölüm olarak adlandırılan ve halen tamamlanmamış işyerlerinden M1. M2, M3, M4, M5. M6 Bloğun tamamen bitirilmek suretiyle kullanılabilir halde (iç dekorasyon hariç) davalı yüklenici tarafından tamamlanarak en geç 31/03/2003 tarihinde müvekkiline teslim edileceğinin, vaziyet planında, kooperatife ait sosyal tesis olarak gösterilen alanın davalı kooperatifçe hazırlanacak proje ve teknik şartnamede belirtildiği şekilde 1 kat otopark ve otopark üstünde 2.100m2 kaba inşaat yapılarak davalı yüklenici tarafından davacı müvekkiline teslim edileceğinin davalı yüklenici tarafından taahhüt edildiğini, vaziyet planında, müstakil bölüm olarak adlandırılan iş yerlerinden …, …, …, …, …, …, …, …, … Blokları ile … Blok, … Blok, ve Çarşı Blok arsa yerlerinin davalı yükleniciye verileceğinin ancak,yüklenici taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getirinceye kadar, … Blok (… ada … parsel) yerinin davacı kooperatifte teminat olarak kalacağının düzenlendiğini, Sözleşmede, yüklenicinin sözleşmenin D-maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyi ve müvekkili Kooperatife ait olan …, …, …, …, … ve … blokları, altyapı tesisleri (elektrik, su, telefon, aydınlatma, çevre düzenlemesi) müstakil bölüme ait tüm blokların, yağmur suyu kanalları ve bu müstakil blokları çevreleyen bütün yolları ile birlikte tamamlanmış olarak 31/03/2003 tarihinde müvekkiline teslim edeceğinin düzenlendiğini, yüklenicinin sözleşmenin D-maddesinde belirtilen yükümlükleri yerine getirmeyi ve işi 31/03/2003 tarihinde anahtar teslim olarak teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, aynı sözleşmenin D/f fıkrasında inşaatların plan, proje ve teknik şartnameye uygun olarak yapacağını kabul ve taahhüt ettiğini, davalının bu blokları süresinde teslim etmediğini, bu blokların inşaat ruhsatının 17/03/2006 tarihinde, kullanma izin belgesinin de 10/07/2006 tarihinde bütün harçları müvekkili kooperatif tarafından yatırılarak alındığını, bu blokların inşa edildiği ve tamamlandığı tarihte ruhsat ve onaylı projelerinin bulunmadığını, davalı yüklenicinin özen borcuna aykırı, tamamen gayri yasal olarak inşaat yaptığını, bu bloklarla ilgili projelerin, ruhsatların iskan ruhsatından kısa bir zaman önce yapıldığını ve ruhsat alındığını, bütün bu iş ve işlemlerin müvekkili kooperatif tarafından yapıldığını ve masraflarının da müvekkili kooperatif tarafından karşılandığını, ana sözleşmenin D/b fıkrasında, davalı yüklenicinin inşaat işletme bütünlüğünün sağlanması ve yapıların bir an önce kullanılabilmesi amacına hizmet etmek üzere, yükleniciye kalacak olan …, …, …, …, …, … ve … blokları çevre düzenlemeleriyle birlikte tamamlanarak 31/03/2003 tarihinde kullanıma hazır hale getirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu bölümün müvekkili kooperatifle ilgisi bulunmamasına rağmen (sözleşmede yükleniciye kalacağı belirtilmiştir) müvekkili kooperatif alanının bir bülünlük arz etmesi ve kullanım açısından da bir bütünlük oluşturması nedeniyle,yüklenicide kalan bölümün de bu süre zarfında bitirilmesinin amaçlandığını, davalı yüklenicinin bu blokları taahhüt ettiği sürede kullanıma hazır hale getirmediğini, mezkur blokların inşaat ruhsatlarının 04/05/2007 tarihinde alınabildiğini, halen yapı kullanım izin belgesinin alınmadığını, Sözleşme ekinde krokide gösterilen … blok ve … blokların birleştirilerek bloklar arasındaki yola ve yan yola tecavüzlü olarak kaçak inşa edildiğinden, imara uygun … ada … parseldeki blokların numaralarının …, …, …, …, … ve … olarak değiştirilerek söz konusu blokların inşaat ruhsatlarının 04/05/2007 tarihinde alındığını, bunların dışında … ada, … parseldeki müvekkiline kalacak sosyal tesis ile … ada, …, … ve … nolu parsellerdeki yapılaşmanın tamamen imar dışı, kaçak, tecavüzlü ve fazla inşaatlar yapıldığından bu güne kadar ruhsatları alınmadığı gibi mer’i imar planı ve imar notlarına aykırılıkları giderilmediği sürece ruhsat alınmasının da mümkün olmadığını, bunula ilgili Küçükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2007/252 D.İş sayılı dosyasından tespit yaptırıldığını, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda mevcut sözleşmeye, imara ve hukuka aykırı durumun tespitinin yaptırıldığını, Ana Sözleşmenin D/c fıkrasında, yükleniciye kalacak olan çarşı bloğunun … ada, … parsel ve kooperatife ait sosyal tesis … ada, … parselin 30/09/2003 tarihinde kullanıma hazır hale getirilmiş olmasının yüklenici tarafından kabul ve taahhüt edildiğini, davalının sosyal tesis ve çarsı bloğunu taahhüt ettiği sürede bitirmediği gibi, yapılan mevcut binaların imar planlarına aykırı olarak yapıldığını, bu binaların da ruhsatsız olarak gelişi güzel inşa edildiğini, Ana sözleşmenin D/d fıkrasında; 9.974.9 m2 toplamındaki dere alanı, 8.772,39 ‘m2 kadastral yol, karşı yol alanı ile ilgili dere yatağı ve kadastral yollarla ilgili işlemleri, yüklenicinin davacı kooperatif adına takip edeceği, bedellerini ödeyeceği, tapularını kooperatif adına tescil ettireceği ve bu işlemleri en geç 30/09/2003 tarihine kadar sonuçlandıracağının düzenlendiğini, ayrıca bu sözleşmeden dolayı “yapılması gereken tevhit ve ifraz harçları da yükleniciye aittir” hükmünün düzenlendiğini, davalının; kadastral yol, dere yatağı vb. işlemleri süresinde bitirilip teslim etmediğini, tevhit ve ifraz harçlarının da davalı yüklenici tarafından yatırılmadığını, adı gecen bütün işlemlerin, bizzat kooperatif tarafından yaptırıldığını ve yine bütün harçların da davacı kooperatif tarafından ödendiğini, imarı alınan blokların bütün harç ve giderlerinin de davacı müvekkili tarafından yatırıldığını, Ana sözleşmenin D/c fıkrasında; davalı yüklenicinin 2. katını 5 yıldan fazla haksız olarak kullandığı yönetim binasını (704 ada,10 parseli) işbu sözleşmenin sona ermesiyle boş ve temiz olarak davacı kooperatife teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının, sözleşmede belirtilen inşaatları teslim etmediği gibi haksız olarak işgal ettiği yönetim binasını, isçi barakalarını (şantive) ve beton santralini 30/07/2009 tarihinde icra yoluyla boşalttığını, davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı işgalinin sona erdirilmesi için davalı aleyhinde Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/640 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, mahkemece 2008/383 Karar sayılı kararı ile “davalı şirketin fuzuli işgalinin sona erdirilmesine ve gavrimenkullerin bos olarak davacı kooperatife teslimine” karar verildiğini, kararın davalı tarafından temyiz edildiğini, kararın Yargıtay 15.Hukuk Dairesi’nin 26/06/2009 tarih ve 2008/7315 Esas-2009/3848 Karar sayılı kararıyla onaylandığını, ilamın Küçükçekmece 2.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icraya konuldiğini ve kararda tahliyesine ve boş olarak müvekkili kooperatife teslim edilmesine karar verilen gayrimenkullerin icra yoluyla tahliye edilebildiğini, Ana sözleşmenin D/f fıkrasında; sözleşmenin imzalandığı tarihten önce ve bundan sonra, yüklenici tarafından yapılmış ve yapılacak olan tüm inşaatlardaki kusurlu, gizli ayıplı, eksik, planına, projesine teknik şartnamesine aykırı imalatların kanuni sorumluluğu yükleniciye ait olduğunun ü hüküm alıma alındığını, bu hükme rağmen davalı tarafından yapılan inşaatların planlara aykırı, ruhsatsız, kamu alanlarına tecavüzlü taşkın, eksik ve teknik şartnameye aykırı imalatlar yapıldığını, Ana sözleşmenin D/g fıkrasında; yüklenicinin dere ıslah planında gösterilen kapalı kanalın … tarafından (23.caddeden başlayarak kuzeye doğru) başlayarak kuzey istikamette 300 metre tüllük bölümünün yapılarak 31/03/2003 tarihinde tamamlanması ve teslim edilmesinin taahhüt edildiğini, ancak yüklenicinin bu taannüdünü süresinde yerine getirmediğini, bu kısımla ilgili kanal inşaatlarının bir kısmının davalı yüklenici tarafından taahhüt tarihinden çok sonra gecikmeli olarak, diğer kısmının ise … tarafından yapıldığını, Ana sözleşmenin (i) maddesinde yer alan gecikme, cezalar başlığı altında; davalı yüklenicinin işi süresinde teslim edememesi halinde davacı kooperatifin ek süre verebileceği, verilen bu ek süreler için yüklenicinin davacıya müstakil bölüm ( …, …, …, …, … ve … için günlük 2.000,00 Euro, diğer işler ve yükümlülükler için ise günlük 1.000,00 Euro ceza ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı yüklenici tarafından 31/03/2003 tarihine kadar bitirilmesi kabul edilen kısımların sözleşmede müstakil bloklar olarak tanımlanan ve …, …, …, …, … ve … olarak isimlendirilen kısımlar olduğunu, Sözleşmenin (f) fıkrasında; davalı yüklenicinin sözleşmenin imzalanmasından önceki ve sonraki sürecinde yapılmış ve yapılacak tüm inşaatlardaki kusurlu, noksan, plana ve projesine aykırı imalatın kanuni sorumluluğunu üstlendiğini açıkladığını, bu anlatımla İmar Planına aykırı yapıların yasallaştırılması yükümlülüğünü de açıkça kabullendiğini, davalı yüklenicinin işi sözleşmede belirlilen sürede tamamlayamadığının ve inşaatın sözleşmeye ve mevzuata aykırı yapıldığının mahkemeler aracılığıyla farklı zamanlarda yaptırılan tespitlerle sabit olduğunu, taraflar arasında 30/12/2004 tarihinde davacı Kooperatife ait … ila … numaralı 6 bloktan oluşan iş yeri Blokları ile ilgili gecici kabul tutanağı düzenlendiğini ve belirlenen noksan işlerin tamamlanması ve ayıpların giderilmesi yükümlülüğü davalı yükleniciye ait olmak ve sözleşmedeki diğer yükümlülükler, hak ve borçlar karşılığı kabul yapıldığını, geçici kabuldeki bu beyanın davacının gecikmeden doğan tazminat ve ceza talebini de kapsadığı bir ihtirazi kayıt olarak yer aldığını, davalı yüklenicinin geçici kabulle temerrüde düştüğünü, davalı yüklenicinin sözleşmede belirtilen işleri zamanında müvekkili kooperatife teslim etmemesi nedeniyle davalının sözleşmedeki edimlerini sözleşmeye ve mevcut imar mevzuatına göre yerine getiremeyeceğini anladığından daha fazla kayba uğramamak amacıyla mevcut halleriyle inşaatların davacı tarafından yükleniciden 30/12/2004 tarihinde Geçici Kabul/Teslim ve Tesellüm Tutanağıyla “…30/12/2004 tarihli durum tespit raporlarındaki gibi olduğunu (kusurlu ve eksik imalatların sorumluluğu ve düzeltilmesi yükleniciye ait olmak üzere) kabul ederek geçici kabul yapılmasına sözleşmedeki diğer yükümlülükler hak ve borçlar karşılıklı saklı kalmak şartıyla kooperatife ait 6 blok (110 iş yeri) 2 kat sosyal tesis binası ve yönetim binası teslim ve tesellümüne karar vermişlerdir” şeklinde tutanakla inşaatların müvekkili kooperatif tarafından teslim alınmak zorunda kalındığını, davalı ile müvekkili arasında yapılan 30/12/2004 tarihli Geçici Kabul/Teslim ve Tesellüm Tutanağıyla davalı yüklenicinin temerrüde düştüğünü, davalı yüklenicinin sözleşmeye göre eksik yaptığı ve yapmadığı işlerin bizzat müvekkili kooperatif tarafından yapıldığını, müvekkili kooperatif tarafından davalı adına; toplam 545.768.68 TL ödendiğini, davalıya; ilk 26 adet faturadan dolayı 527.854,12 TL için Üsküdar … Noterliği’nin 20/10/2006 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile ödemesi yapılan ve dava dilekçesinde içerikleri yazılı fatura bedellerinin kooperatife ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya 09/11/2006 tarihinde tebliğ edildiğini, bunun üzerine davalının, müvekkili kooperatifin ödemiş olduğu 26/05/2005 tarih ve … nolu kadastral yol satın alım bedeli 300.000,00 TL ve 16/09/2005 tarih ve … nolu imar uygulama kontrol hizmet bedeli 14.557,60 TL olmak üzere toplam 314.557,60 TL’ lik kısmını müvekkili kooperatife ödediğini, müvekkilinin ödemelerden dolayı davalıdan bakiye 1.231.209,08 TL alacağı bulunduğunu, davalı yüklenici ile yapılan sözleşmenin “Gecikme, Cezalar” başlığı altındaki bölümün son paragrafında “taraftar karşılıklı hak ve borçları ile gecikme ve fesih hallerinde uğrayacakları zarar ve ziyanları (teslim tarihinden başlayarak, günümüze kadar doğacak tüm kira ve iş kayıplan, gecikme cezaları, kooperatifin müteahhit adına yaptığı ödemelerin yasal faizleriyle müteahhit firmadan tazmini v.s) tazmin etmede is bu sözleşmede belirtilen yerlerden avn olarak alır ve öderler” hükmünün düzenlendiğini, bu hükme göre; davalı yüklenicinin sözleşme gereği gecikme cezası ve uğranılan zarardan dolayı ödemesi gereken bedelin sözleşme konusu yerden ayn alarak ödemesi gerektiğini, davalı ile yapılan sözleşmede … Blok olarak belirtilen … ada, … parselin sözleşmede teminat olarak gösterildiğini ve yüklenicinin sözleşmedeki bütün edimlerini noksansız olarak yerine getirmesi halinde davacı kooperatif tarafından yükleniciye devredileceğinin düzenlendiğini, bu düzenlemeden dolayı … ada, … parsel üzerinde herhangi bir yapılaşma ve inşaat bulunmadığını, … ada, … parsel üzerinde yapılaşma bulunmadığından müvekkili kooperatifin alacaklarının öncelikle … ada, … parselden karşılanması, bakiye alacak kalması halinde davacı tarafından davalıya devredilmesi taahhüt edilen diğer parsellerden karşılanması gerektiğini, ruhsatsız ve imara aykırı inşaat yapmanın aynı zamanda sözleşmeye ve hukuka aykırı ifa olduğunu, davalının bilerek ve isteyerek kasıt ve ağır kusuru nedeniyle ayıplı ifada bulunduğunu, bütün inşaat ruhsatlarının müvekkili kooperatif tarafından alınmış olmasının davalının kötüniyetli olduğunun ve dürüst olmadığının açık göstergesi sayıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi olarak taraflar arasında aktedilen İstanbul …Noterliği’nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesine istinaden,1- sözleşmede müstakil bloklar ve diğer işler olarak belirtilen işlerden kaynaklanan; a) müstakil bloklara ilişkin, tazminat alacaklarından kısmi olarak, şimdilik günlük 2.000,00 Euro’dan 31/12/2004-30/06/2005 tarihleri arasındaki günler için (180 gün) için toplam 360.000,00 Euro’nun işleyecek günlük reeskont faizi ile birlikte, b) diğer islere ilişkin tazminat alacaklarından kısmi olarak, şimdilik günlük l.000,00 Euro’dan 31/12/2004-30/06/2005 tarihleri arasındaki günler için (180 gün) toplam 180.000,00 Euro’ nun işleyecek günlük reeskont faizi ile birlikte ,2- sözleşmede sosyal tesis olarak tanımlanan … ada, … parselin davalı yüklenici tarafından ruhsatsız ve imara aykırı olarak yapıldığı, bu nedenle yıkılıp yeniden yanılması gerektiği tespit edilmiş olduğundan, a) inşaatın davalı yüklenici adına yakılıp yeniden yapılması için taraflarına yetki ve süre verilmesine, b) kısmi olarak, inşaatın davalı yüklenici adına yıkılıp yeniden yapılması bedeli olarak şimdilik 50.000,00TL’nin davalı yükleniciden alınmasına, c) sosyal tesis bloğu (704 ada, 2 parsel) inşaatının yıkılıp yapılması için gerekli sürede sözleşmede diğer işler olarak belirtildiğinden; günlük l.000,00 Euro’dan kısmi olarak, şimdilik 1.000,00 Euro tazminat alacaklarının işleyecek günlük reeskont faiziyle birlikte, 3- müvekkili kooperatif tarafından, davalı adına ödenen toplam 231.209,08 TL’ nin 213.296,52 TL’ lik kısmına temerrüt tarihi olan 09/11/2006’dan itibaren isleyecek günlük reeskont faiziyle, kalan 17.913,00 TL’ lik kısmına da dava tarihinden itibaren işleyecek günlük reeskont faiziyle birlikte davalıdan alınmasına, 4- taraf1ar arasındaki sözleşmede alacakların ayn olarak alınacağı ve verileceği, ödemelerin ayn olarak yapılacağı düzenlenerek hüküm altına alındığından, alacaklarının sözleşmeye uygun olarak tespit edilmesi ve çıkacak miktarın karşılığının mahsup edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 30/03/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile, 704 ada 2 parselin yıkılması, molozların atılması ve yeniden imara uygun olarak yapılması bedeli olarak talep ettikleri 50.000,00 TL’yi 2.188.480,00 TL olarak ve günlük 1.000,00 Euro olan tazminat talebini 4 ay (120 gün) için 120.000,00 Euro ceza tazminatı alacağı olarak ıslah ettiklerini, taraflar arasındaki sözleşmenin bilirkişi raporları doğrultusunda hesaplanan aynen ifa bedeli ve ifaya ekli cezanın davalıdan alınarak müvekkili kooperatife verilmesine karar verilmesi şeklinde ıslah ettiklerini belirtmiştir. Davalı vekili, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 15/04/2000 tarihinde, bu kanunun uygulanabilmesi için gerekli OSB Uygulama Yönetmeliği’nin ise 01/04/2002 tarihinde yürürlüğe girdiğini, 29/01/2001 tarihinde 4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve bu kanunun bağlı Yapı Denetimi Uygulama Yönetmeliği’nin 21/06/2001 tarihinde yürürlüğe girdiğini, uygulamada çıkan karışıklıkları önlemek üzere en son 21/11/2003 tarih ve 31/03/2004 tarihli Sanayi Ticaret Bakanlığı Genelgeleri ‘nin yayınlandığını, 4562 Sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu’nun 15/04/2000 tarihinde yürürlüğe girmesi ile birlikte, bu kanunun 4. maddesi uyarınca, “ OSB sınırları içerisinde yapılacak mevzi imar ve parselasyon planları ve değişiklikleri ile yürürlüğe giren mevzi İmar planına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinlerin OSB tarafından verileceğinin hüküm altına alındığını, 01/04/2002 tarihinde yürürlüğe giren Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 55. maddesinde İmar Planı Yapımı, 62.maddesinde Parselasyon Planı yapımı esasları ile 68 ve devamı maddelerinde ruhsat ve izin yetkileri düzenlendiğini, 68.maddede yürürlüğe giren imar planına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinlerin OSB tarafından verilip denetleneceği’nin hüküm altına alındığını, taraflar arasında imzalanan ve dava dayanağı olan 25/04/2002 tarihli sözleşmeye göre, müvekkilinin Ek- 2 Vaziyet Planına göre ve Ek- 1 deki Seviye Tespit Raporuna göre seviyeleri tespit edilmiş inşaatları yapıp teslim etmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin “Paylaşım” başlıklı C bendinde ve ” Müteahhidin yükümlülükleri” başlıklı D bendinde, Ek-2 deki Vaziyet Planına ve Ek- 4 teki Seviye Tespit Raporuna ısrarla vurgu yapıldığını, yani Ek- 2 deki Vaziyet Planı’na uygun şekilde başlanıp Ek- 4 “Seviye Tespit Raporunda” belirlenen seviyelere gelmiş inşaatların yapılıp tamamlanacağını, davacının müstakil blok inşaatlarına ( …-… ya kadar) Ek -2 deki vaziyet planına uygun şekilde başlandığını ve Ek -4 teki seviye tespit raporundan anlaşıldığı üzere %80′ inin tamamlandığını, yine müvekkili şirkete ait olacak bloklardan M10 ve M14 hafriyatının yapıldığını, temel betonlarının atıldığını, diğer blokların ise kaba inşaatlarının tamamlandığını, ince inşaatların da % 30 ila % 50 arasında tamamlanmış vaziyette olduğunu, çarşı bloğunun (… ada, … parsel) ise %70, kaba inşaat % 25 duvarların örülmüş durumda olduğunu, müvekkilinin dava dayanağı 25/04/2003 tarihli sözleşmede belirtildiği şekilde inşai faaliyetlerini sürdürürken 7 ay sonra 21/11/2002 tarihinde İkitelli OSB tarafından yapılan l.Etap İmar Uygulama Planının yürürlüğe girdiğini, imar uygulama planının yürürlüğe girmesiyle, sözleşmeye göre müvekkili şirkete ait olacak çarşı blokunun “sosyal tesis” olduğunu, d bloktaki yüksekliğin bir kat düşürüldüğünü, bloklar arası yolların 24m den 15 m ye, 20 m den 10 m ye düşürüldüğünü, yîne bu planın yürürlüğe girmesi ile birlikte dava dayanağı sözleşmenin temelinden sarsılarak ifa edilemez hale geldiğini, Planın yürürlüğe girmesi ile birlikte davacı müvekkile ait olması gereken ve içinde 198 bağımsız iş yeri bulunan yaklaşık 20 milyon Euro ( yine yaklaşık 40.000,000,00TL ) değerindeki Çarşı Bloğunu teslim edemediği gibi … blokta (… ada … parselde) ki bir kat eksikliği sebebiyle 7.680 m2 inşaat alanı ki yaklaşık 15.000.000,00 TL değerindeki alanı teslim edemeyeceğini, yine yolların genişliklerinin düşürülmesi suretiyle iş yerlerinin değerindeki azalmayı da telafi etmesi gerekeceğini, yine bu plan değişikliği sebebiyle müvekkilinin çarşı blokunda 3.kişilere sattığı iş yerlerini teslim edemez hale geldiğini, üçüncü kişilerle yapmış olduğu satış sözleşmesi gereği rayiç bedelden kira parasını şartını ceza olarak ödemek zorunda kaldığını, bu arada müvekkilinin plandan tesadüfen haberdar olduğu 2003 yılı Temmuz ayına kadar sözleşme konusu inşaatları bitirme aşamasına geldiğini, bu durumun müvekkilinin 2003 yılı Temmuz ayında davacıya Bakırköy …Noterliği’nin 09/07/2003 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı yana ihtar edildiğini, davacının cevabi ihtarnamesinden sonra, kooperatifin 2003 yılı genel kurulunda sosyal tesis olarak gösterilen çarşı bloğunun yeniden çarşı bokuna dönüştürülmesi hususunda plan tadilat yapılmasına karar aldığını ve yönetim kuruluna yetki verdiğini, gerek cevabi ihtarname ve gerekse 11/04/2004 tarihli 2003 yılı genel kurulunda plan tadilatı yapılması kararı alınmasına rağmen bugüne kadar genel kurul kararı yerine getirilmediğini, plan tadilatı yapılmadığını, 2006 yılında yapılan Olağanüstü Genel Kurulunda ise sosyal tesis olarak gösterilen çarşı blokunun (… ada, … parsel) tekrar çarşı blokuna dönüştürülmesinin yanı sıra … ada, … parsel, … ada, … parsel ve … ada, … parsellerde plan tadilatı yapılmasına ve yönetim kuruluna yetki verilmesine karar altına aldığını, davacı kooperatifin yönetim kurulu üyeleri çarşı bloku ile ilgili plan tadilatını gerçekleştirmediğini, esasen sorunun sadece … ada, … parseldeki çarşı bloku değil planın yürürlüğe girmesi ile birlikte sözleşmeye aykırılık teşkil eden tüm hususlarda plan tadilatı yapılması olduğunu, avalı müvekkilinin, davacının gerek cevabi ihtarnamesiyle, bilerek isteyerek sebep olduğu ve sonradan genel kurulda karar alarak düzelteceklerini vaad ve taahhüt etmesi, gerçekten 1104/2004 tarihli genel kurulda plan tadilatı hususunda karar aldıklarını bîr yazı bildirmesi ve kooperatif yöneticileri ile ikili görüşmelerde söz vermeleri nedeniyle müvekkili şirketin, zaten genel olarak tamamladığı inşaatların ufak tefek eksiklerini de gidererek davacıya teslim edecek duruma getirdiğini, ikitelli OSB planın yürürlüğe girmesinden sonra inşaat ruhsat ve izinleri ile çalışmalarını tamamladığını, 01/04/2002 tarihinde yürürlüğe giren OSB Uygulama Yönetmeliği’nin 76/1 ve Sanayi Ticaret Bakanlığı’nın 21/11/2003 tarih, 11954 sayılı Genelgeleri uyarınca, sözleşme konusu parsellerdeki inşaatları mühürleyerek durdurduğunu ve inşaat ve iskan ruhsatı için arsa sahiplerinin müracaat etmesini bir yazı ile bildirdiğini, müvekkilinin ruhsat müracaatlarının yapıldığı tarihe kadar davacıya teslim etmesi gereken inşaatları hemen hemen tamamladığını, OSB inşaatlarını 2004 yılı başlarında durdurduktan sonra müvekkilinin 31/12/2004 tarihinde de “Geçici Kabul / Teslim Tesellüm Belgesi” ile inşaatları tamamlayarak davacıya teslim ettiğini, bu tarihten sonra bugüne kadar davacı yanın, müvekkile inşaatları zamanında bitirmediğini, bu nedenle tazminat ödemesi gerektiğini, 2007 yılından sonra da inşaatları zamanında bitirmemenin yanında yürürlükteki plana aykırı, izinsiz, ruhsatsız inşaat yaptığını söyleyerek … ada, … parseldeki davacıya ait sosyal tesisin yıkılıp yeniden yapılması gerektiği iddia etmeye başladığını, davalı müvekkilinin de davacıya, planla birlikte sözleşmenin ağır şekilde ihlal edildiğini bunu davacının yaptığını, sözleşmeye aykırılıklar giderilmeden inşaatları yapmalarının istenemeyeceğini, bu yüzden uğradıkları zarar, ziyan ve kar kayıplarıyla ilgili dava açacaklarını ihtar ettiklerini, oysa mevcut imar mevzuatına göre plan tadilatı hazırlıklarının yapılması ve davacı arsa sahibinin İkitelli Organize Sanayi Bölgesi Bölge Müdürlüğü’ne başvurmasının yeterli olduğunu, davacının 11/04/2004 tarihli genel kurulunda sadece … ada, … parseldeki, planda sosyal tesis olarak gösterilen çarşı blokunun yeniden çarşı blokuna dönüştürülmesi konusunda plan tadilatı yapılmasına karar aldığını, diğer hususları dikkate almadığını, ancak bugüne kadar plan tadilatının gerçekleştirilmediğini, davalı müvekkili yükleniciye yetki verilmesi halinde plan tadilatı yaparak sözleşme konusu inşaatları imar mevzuatına uygun hale getirebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Asıl davada davacı vekili birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/167 Esas Sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile, taraflar arasında düzenlenen İstanbul … Noterliği’nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesine istinaden; müstakil bloklara ilişkin tazminat alacaklarından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi olarak günlük 2.000,00 Euro’dan 01/07/2005-31/12/2005 tarihleri arasındaki günler için toplam 360.000,00 Euro’nun 01/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek günlük reeskont faiziyle birlikte tahsiline, diğer işlere ilişkin tazminat alacaklarından, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısmi olarak günlük 1.000,00 Euro’dan 01/07/2005-31/12/2005 tarihleri arasındaki günler için 180.000,00 Euro’nun 01/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek günlük reeskont faiziyle birlikte tahsiline, tazminatların sözleşmede ayn olarak alınacağı ve verileceği, ödemelerin ayn olarak yapılacağı düzenlendiğinden, alacakların sözleşmeye uygun olarak tespit edilmesi ve çıkacak miktarın karşılığının ayn olarak tespit edilerek, davalıdan ayn olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davacı vekili birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/376 Esas sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile, taraflar arasında düzenlenen İstanbul … Noterliği’nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesine istinaden; müstakil bloklara ilişkin tazminat alacaklarından kısmi olarak şimdilik günlük 2.000,00 Euro’dan 01/07/2006-31/12/2006 tarihleri arasındaki günler için toplam 360.000,00 Euro’nun 01/10/2004 tarihinden itibaren temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan temerrüt faiziyle birlikte, diğer işlere ilişkin tazminat alacaklarından ise kısmi olarak şimdilik günlük 1.000,00 Euro’dan 01/07/2006-31/12/2006 tarihleri arasındaki günler için toplam 180.000,00 Euro’nun 01/10/2004 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan temerrüt faiziyle birlikte tahsiline ve tazminatların sözleşmede ayn olarak alınacağı ve verileceği, ödemelerin ayn olarak yapılacağı düzenlendiğinden, alacakların sözleşmeye uygun olarak tespit edilmesi ve çıkacak miktarın karşılığının ayn olarak tespit edilerek, davalıdan ayn olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davacı vekili Birleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/677 Esas sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile, taraflar arasında düzenlenen İstanbul … Noterliği’nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesine istinaden; diğer işlere ilişkin tazminat alacaklarından kısmi olarak şimdilik günlük 1.000,00 Euro’dan 01/01/2007- 31/12/2011 tarihleri arasındaki günler için toplam 1.825.000,00 Euro’nun 01/10/2004 tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan temerrüt faiziyle birlikte tahsiline ve sözleşmede sosyal tesis olarak tanımlanan … ada, … parselin davalı yüklenici tarafından ruhsatsız ve imara aykırı olarak yapıldığı bu nedenle yıkılıp yeniden yapılması gerektiğinden, dava tarihi ile yıkım tarihi arasında geçecek sürede, öngörülemeyen ve tespit edilemeyen bu süre için doğacak günlük 1.000,00 Euro’ dan tazminat alacaklarının tespitine, alacağın işleyecek günlük reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, taraflar arasındaki sözleşmede alacakların ayn olarak alınacağı ve verileceği, ödemelerin ayn olarak yapılacağı düzenlenerek hüküm altına alındığından, alacakların sözleşmeye uygun olarak tespit edilmesi ve çıkacak miktarın karşılığının ayn olarak tespit edilerek, … ada, … parsel üzerinde yapılaşma bulunmadığından müvekkili kooperatifin alacaklarının öncelikle … ada, … parselden ödenmesini, bakiye alacağın kalması halinde davacı kooperatif tarafından davalı yükleniciye devredilmesi taahhüt edilen diğer parsellerden ayn olarak ödenmesini, davalıdan ayn olarak alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davacı vekili birleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/382 Esas sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile, taraflar arasında düzenlenen İstanbul … Noterliği’nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesine istinaden; diğer işler ve sosyal tesis olarak belirtilen … ada, … parsel üzerindeki inşaatların 06/06/2018 tarihli imar barışı kanunu ile yapı kayıt belgesi alınabildiğinden, doğmuş şimdilik günlük 1.000,00 Euro’dan 19/04/2014-06/06/2018 tarihleri arasındaki günler için 1.509.000,00 Euro’nun 01/10/2004 tarihinden itibaren işleyecek ticari işlere uygulanan temerrüt faiziyle birlikte tazminat alacağına, ,taraflar arasındaki sözleşmede alacakların ayn olarak alınacağı ve verileceği, ödemelerin ayn olarak yapılacağı düzenlenerek hüküm altına alındığından, alacakların sözleşmeye uygun olarak tespit edilmesi ve çıkacak miktarın karşılığının ayn olarak tespit edilerek, … ada, … parsel üzerinde yapılaşma bulunmadığından müvekkili kooperatifin alacaklarının öncelikle … ada, … parselden ödenmesine, bakiye alacağın kalması halinde müvekkili kooperatif tarafından davalı yükleniciye devredilmesi taahhüt edilen diğer parsellerden ayn olarak ödenmesine davalıdan ayn olarak alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davacı vekili birleşen Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/1229 Esas sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile, 25/04/2002 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi kapsamında sözleşmede müstakil bloklar ve diğer işler olarak belirtilen işlerden kaynaklı. alacaklarına ilişkin olarak toplam 540.000,00 Euro karşılığı 1.099.980,00 TL alacağın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davalı vekili birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/586 Esas sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile, taraflar arasında düzenlenen İstanbul … Noterliği’nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesine istinaden davacı müvekkiline verilmesi gereken … ada, … parsel üzerindeki …, …, …, …, … ve … blokların , … ada, … parseldeki … ve … blokların , … ada, … Parseldeki … ve … blokların, … ada, … parseldeki … Blok ve … ada … parseldeki … blok tapularının iptali ile müvekkili yüklenici … A.Ş adına tesciline, davalı arsa sahibinin sözleşmeye göre davacı yükleniciye ait olacağı hüküm altına alınan arsaları vermemesi ve sözleşmeye aykırı davranması sebebiyle müvekkilinin uğradığı 50.000.000,00 TL üzerindeki zarar-ziyanın, kira gelir kayıplarının, üçüncü kişilere ödediği veya ödeyeceği sözleşme bedelleri, çarşı bloğunun plan tadilatı yoluyla tekrar sözleşme şartlarına dönüştürülmemesi halinde, tamamen veya kısmen yıkılıp yeniden yapılma masraflarının, … blok ve … bloktaki eksik inşaatlarının tazmini amacıyla fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla şimdilik 50.000,00TL’ nin temerrüt tarihi olan 21/11/2003 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline, müvekkilinin tüm zararlarının davalıya ait … ada, … parselden ayn olarak alınmasına ve bu parsellerin zarar miktarlarınca tapularının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, A) Asıl dava yönünden yapılan incelemede; davalı yüklenicinin sözleşmelerden kaynaklandığı yükümlülüklerini yerine getirmeyerek kusurlu bulunduğu, cezai şart talebinin yerinde görüldüğü, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada 706.142,46 Euro cezai şart tazminatı hesaplandığı ve belirlenen metre kare birim fiyatı neticesinde ayn karşılığının 1.518,21 m2 olduğunun tespit edildiği, sözleşmede sosyal tesis olarak gösterilen yerin imar mevzuatına aykırı olarak yapıldığı, dolayısıyla yıkılıp tekrar yapılması gerektiği ve davalı tarafça yapılan inşaatın yıkılıp yeniden yapılmasının 2.188.480,00 TL’ ye mal olacağı bilirkişi tarafından tespit edildiğinden, bu miktar üzerinden talebin yerinde görüldüğü, bilirkişi tarafından belirlenen metre kare birim fiyatının ayn karşılığının 2.446,48 m2 olduğunun tespit edildiği, sözleşme uyarınca davalıyüklenici tarafından karşılanması gereken 231.209,08 TL masrafın davacı kooperatif tarafından ödenmiş olması sebebiyle bu bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte toplam 382.620,39 TL olarak davalıdan tahsilinin yerinde görüldüğü, bilirkişi tarafından belirlenen metre kare birim fiyatın ayn karşılığının 382,62 m2 olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça, tazminat ve alacak talepleri sözleşme gereği ayn olarak talep edildiğinden 25/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarların (1.518,21 m2 +2.446,48 m2+382,62 m2=4.089,31 m2) hükme esas alındığı ve sözleşme gereği davalıyükleniciye devri gereken … ada, … parselin bu tazminat ve alacakları karşılaması nedeni ile alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada, … parselin 4.089,31/10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine karar verilmesi gerektiği, B) Birleşen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/167 Esas sayılı dava yönünden yapılan incelemede; davalı yüklenicinin sözleşmelerden kaynaklandığı yükümlülüklerini yerine getirmeyerek kusurlu bulunduğu, cezai şart talebinin yerinde görüldüğü, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada 720.278,63 Euro cezai şart tazminatı hesaplandığı ve belirlenen metre kare birim fiyatın ayn karşılığının 1.319,82 m2 olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça tazminat talepleri sözleşme gereği ayn olarak talep edildiğinden 25/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarların hükme esas alındığı ve sözleşme gereği davalı yükleniciye devri gereken … ada, … parselin bu tazminat ve alacakları karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada, … parselin 1.319,82/10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine karar vermek gerektiği, C) Birleşen Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/1229 Esas sayılı davası yönünden yapılan incelemede; davalı yüklenicinin sözleşmelerden kaynaklandığı yükümlülüklerini yerine getirmeyerek kusurlu bulunduğu, cezai şart talebinin yerinde görüldüğü, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada 719.881,16 Euro cezai şart tazminatı hesaplandığı ve belirlenen metre kare birim fiyatın ayn karşılığının 1.333,09 m2 olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça tazminat talepleri sözleşme gereği ayn olarak talep edildiğinden 25/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen miktarların hükme esas alındığı ve sözleşme gereği davalı yükleniciye devri gereken … ada, … parselin bu tazminat ve alacakları karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan 704 ada, 12 parselin 1.333,09/10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine karar vermek gerektiği, D) Birleşen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/376 Esas sayılı davası yönünden yapılan incelemede; davalı yüklenicinin sözleşmelerden kaynaklandığı yükümlülüklerini yerine getirmeyerek kusurlu bulunduğu, her ne kadar davacı tarafça 01/07/2006-31/12/2006 dönemine ilişkin talepte bulunulmuş ise de; davacı kooperatif tarafından davalı yüklenici yetkililerine verilen vekaletnamenin İstanbul … Noterliği’nin 11/07/2006 tarih ve … yevmiye nolu azilname ile sonlandırıldığı, bu tarihten sonra davalı yüklenicinin istese de eksiklikleri gideremeyeceği, dolayısıyla davacı kooperatifin azil tarihine kadar cezai şart talebinde bulunacağı kabul edildiğinden, davacının talebinin 11/07/2006 tarihine kadar haklı görüldüğü, buna göre 01/07/2006-11/07/2006 tarihine ilişkin davacının 30.000,00 Euro cezai şart tazminatının hesaplandığı, bilirkişi tarafından belirlenen metre kare birim fiyatı neticesinde (30.000 1.459,16=43.774.800/719.982,74=60,80m2) ayn karşılığının 60,80 m2 olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça, tazminat talepleri sözleşme gereği ayn olarak talep edildiğinden 25/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edilen m2 birim fiyatlarının esas alınarak hesaplama yapıldığı, sözleşme gereği davalı yükleniciye devri gereken … ada, … parselin bu tazminat ve alacakları karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada, … parselin 60,80/10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine karar vermek gerektiği, davacı kooperatif lehine karar verilen asıl dosya ile birleşen 2010/167 Esas sayılı, 2010/1229 Esas sayılı ve 2011/376 Esas sayılı dosyasına ilişkin olarak ayn olarak hükmedilen miktarların toplamı (4.089,31+1.319,82+1.333,09+60,80 m2) 6.803,83 m2 olduğundan, infazda tereddüt oluşmaması adına hüküm kısımlarına kabul edilen toplam miktarın yazıldığı,( … ada, … parselin 6.803,83/10.086,79 hissesi şeklinde) E) Birleşen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/677 Esas ve 2019/382 Esas sayılı davaları yönünden yapılan incelemede; davacı yanca 01/01/2007-31/12/2011 ve 09/04/2014-06/06/2018 dönemlerini kapsar cezai şart talebinde bulunulduğu, İstanbul … Noterliği’nin 11/07/2006 tarih ve … yevmiye nolu azilname ile sonlandırıldığı, bu tarihten sonra davalı yüklenicinin istese de eksiklikleri gideremeyeceği, dolayısıyla davacı kooperatifin azil tarihine kadar cezai şart talebinde bulunacağı kabul edildiğinden, davacının söz konusu birleşen dosyalarda ki taleplerinin azil tarihinden sonraki döneme ilişkin olması nedeniyle birleşen dosyadaki taleplerin reddine karar vermek gerektiği, G) Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/586 Esas sayılı davası yönünden yapılan incelemede; davacı tarafın sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini tam ve gereği gibi yerine getirmediği, bunda davalı kooperatifin kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla davacının tazminat taleplerinin yerinde görülmeyerek reddine karar verildiği, bununla birlikte, yapı kayıt belgesinin alınmasının davalı tarafından talep edilmesi, bu belgeye ilişkin ücretin davacıdan talep ve tahsil edilmesi, bu belgenin alınmasıyla birlikte davalının yapı kayıt belgesi almış olduğu taşınmazları fiilen kullanabilmesi, taraflar arasındaki sözleşmede sadece … blok tapularının teminat olarak kararlaştırılmış olması, … blok tapularının davalının cezai şart ve maddi tazminat taleplerini fazlasıyla karşılaması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekilinin birleşen davayla talep etmiş olduğu “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesi’ne göre davacı müvekkile verilmesi gereken … ada, … parsel üzerindeki …-…-…-…-…-… blokların, … ada, … parseldeki …-… blokların, … ada, 4 Parseldeki … ve … blokların, … ada, … parseldeki … Blok ve … ada …12 parseldeki .. blok tapularının iptali ile müvekkil … A.Ş adına tesciline,” ilişkin talebinin kısmen yerinde görülerek; İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi, … ada …-…-…-… parsel sayılı taşınmazların tamamı ile … ada … parsel sayılı taşınmazın 3.282,96 / 10.086,79 hissesinin davalı Kooperatif adına olan tapusunun iptali ile davacı … A.Ş. adına tesciline karar vermek gerektiği, davacının tapu iptali-tescil talebinin aynı yer … ada, … parsel sayılı taşınmazın 6.803,83/ 10.086,79 hissesine davalı kooperatifin tazminat ve alacak taleplerine ilişkin olarak ayn olarak hükmedildiğinden bu kısım yönünden davanın reddine karar verildiği, davalı-birleşen dosya davacısı yüklenicinin ikinci sözleşme ile üstlendiği, seviye tespit raporunda bahsedilen imara aykırılıkları gidermediği, yapılan hesaplamalar neticesinde imar planındaki alandan fazla olarak toplam 18.422.4 m2 fazla taşkın ve tecavüzlü yapı yapıldığı, … ada, … parsel ve … ada, … parsellerin gecikmeli olarak teslim edildiği, sözleşmeye konu diğer parsellerin ise halen sözleşmeye uygun hale getirilmediğinin tespit edildiği, dolayısıylayüklenicinin ikinci sözleşme ile üstlendiği işlerde noksanlık ve ayıpların bulunduğu, nitekim üstlendiği yükümlülükleri sözleşmede kararlaştırılan sürelerde ifa edemediği, davalı yüklenicinin yükümlülüklerini davacı kooperatifin kusurundan kaynaklı olarak yerine getirdiğini iddia etmiş ise de; dosya kapsamı itibariyle bu hususu ispat edemediği, işin zamanında sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesinde davacı kooperatife atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığı kanaatine varıldığı, davalı tarafından, yapı kayıt belgesi alınmış olmakla sözleşmeden kaynaklanan ifa yükümlülüğünün yerine getirildiğinin ileri sürüldüğü ancak dosyada mübrez 15. HD’nin E. 2018/5361, K. 2019/2479 sayı ve 23.5.2019 tarihli kararında da ifade edilmiş olunduğu üzere, yapı kayıt belgesi alınmış olmasının, yapıları imara uygun hale getirmeyeceği, yapı kayıt belgesi alınmasının, idare tarafından kaçak yapının kullanılmasına imkân tanırken, imara ilişkin mer’i mevzuatta bir değişiklik yapmadığı, dolayısıyla iskân alınmayan/alınamayan yapının yasal hale geldiği kabul edilemeyeceğinden bu hususta davalı yüklenicinin sözleşmeyle üstlendiği borcundan kurtulamayacağı ve edim yükümlülüğünün devam ettiği, 25/04/2002 tarihli sözleşme gereğince yüklenicinin üstlenmiş olduğu işi tam ve zamanında yerine getirmemesi, bu durumdan dolayı davacıya atfedilebilecek bir kusurun bulunmaması nedeniyle davacının sözleşmede anılan cezai şart tazminatlarını ve ayrıca eksik bırakılan işlerden kaynaklanan zararlarını talep edebileceği, davacı kooperatifin, sözleşmenin halen ayakta olduğu, yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak edimlerini ifa imkanının mevcut olduğu halde ifa etmediği, bu nedenle asıl davada ki talebi aşan dönemlere ilişkin cezai şart tazminatını ayrı dava konusu yaparak talep ettiğinden bu dosyaların asıl dava ile birleşerek yargılamalarının yapıldığı, ancak davacı yanca davalı yüklenici yetkililerine verilen vekaletnamenin İstanbul … Noterliği’nin 11/07/2006 tarih ve … yevmiye nolu azilname ile sonlandırıldığı, bu tarihten sonra davalıyüklenicinin istese de eksiklikleri gideremeyeceği, dolayısıyla davacı kooperatifin azil tarihine kadar cezai şart talebinde bulunacağı sonucuna varıldığı, davalı tarafından asıl ve birleşen davaların konusunu teşkil eden cezai şart tazminatının fahiş olduğunun ileri sürüldüğünden, TTK. m. 22 ve TBK. m. 27 hükümleri gözönüne alınarak mali müşavir bilirkişi eliyle davalının mal varlığı incelemesi yapıldığı, davalının mahvına sebep olacak bir cezai şartın varlığı halinde, cezai şart tazminatının tenkis edilmesi gerektiği, bu konuda, TTK. m. 376 hükmü kıyasen dikkate alındığında, esas itibariyle sermayenin üçte ikisini kaybedecek seviyeye kadar cezai şart tazminatının tahsilinin mümkün olduğu, ancak her ne kadar, mali inceleme bölümünde, bilançonun kaydi değerleri dikkate alınarak cezai şart tazminatının davalının mahvına yol açacağı tespit edilmiş ise de, davalının bilançosundaki kaydi değerlerin gerçek malvarlığını yansıtmaması, davalıya devredilmesi gereken önemli derecede gayrimenküllerin bulunması, bu gayrimenküllerin rayiç piyasa değerlerinin bilançoda yer almaması, kararlaştırılan cezai şart ve maddi tazminatların “ayın olarak” ödeneceğinin belirtilmiş olması nedenleriyle talep edilen cezai şart tazminatının fahiş olmadığı takdir ve sonucuna varıldığı, bununla birlikte, yapı kayıt belgesinin alınmasının davalı tarafından talep edilmesi, bu belgeye ilişkin ücretin davacıdan talep ve tahsil edilmesi, bu belgenin alınmasıyla birlikte davalının yapı kayıt belgesi almış olduğu taşınmazları fiilen kullanabilmesi, taraflar arasındaki sözleşmede sadece … blok tapularının teminat olarak kararlaştırılmış olması, … blok tapularının davalının cezai şart ve maddi tazminat taleplerini fazlasıyla karşılaması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacı vekilinin birleşen davayla talep ettiği Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Sözleşmesi’ne göre davacı müvekkile verilmesi gereken … ada, … parsel üzerindeki …-…-…-…-…-… blokların, … ada, … parseldeki …-… blokların, … ada, 4 Parseldeki … ve … blokların, … ada, … parseldeki … Blok ve … ada … parseldeki … blok tapularının iptali ile müvekkil … A.Ş adına tesciline,” ilişkin talebinin kısmen yerinde görüldüğü, bu nedenle İstanbul ili, Başakşehir ilçesi, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi, … ada …-…-…-… parsel sayılı taşınmazların tamamı ile … ada … parsel sayılı taşınmazın 3.282,96 /10.086,79 hissesinin davalı Kooperatif adına olan tapusunun iptaline, … ada … parsel sayılı taşınmazın 6.803,83/10.086,79 hissesinin ise davalı kooperatifin tazminat ve alacak taleplerine ilişkin olarak ayn olarak hükmedilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle; A) Asıl dava (2011/560 Esas) yönünden; 1-Taraflar arasındaki sözleşmede müstakil bloklar ve diğer işler nedeni ile davalının sözleşmeye aykırılığından dolayı 31/12/2004-30/06/2005 dönemi arasında işleyen (müstakil bloklar için günlük 2.000,00 Euro, diğer işlere ilişkin günlük 1.000,00 Euro) toplam 540.000,00 Euro cezai şart alacağı ve bu alacağa günlük ticari faiz uygulanması talebinin kabulü ile; taraflar arasındaki sözleşme ile ayn olarak ödenmesi kararlaştırıldığından, bu alacak meblağı ve bu alacağa işleyen ticari faiz meblağı toplamını karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada, … parselin 6.803,83 /10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine, 2-Taraflar arasındaki sözleşmede sosyal tesis olarak tanımlanan … ada, … parselde davalı tarafça yapılan inşaatın yıkılıp yeniden yapılması için gerekli 2.188.480,00 TL alacak talebi ile yine davalının sözleşmeye aykırılığından dolayı, günlük 1.000,00 Euro’dan binanın yıkılıp yeniden yapılması süresi olan 4 aylık süre için toplam 120.000,00 TL cezai şart alacağı talebinin kabulü ile; taraflar arasındaki sözleşme ile ayn olarak ödenmesi kararlaştırıldığından, alacak meblağının karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada, … parselin 6.803,83 / 10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine, 3-Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı tarafça yapılması gerekirken davacı tarafça yapılan 231.209,08 TL masrafların ödenmesi talebinin kabulü ile; 231.209,08 TL alacağın 213.296,52 TL’lik kısmına temerrüt tarihi olan 09/11/2006’dan itibaren 17.913,00TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek, taraflar arasındaki sözleşme ile ayn olarak ödenmesi kararlaştırıldığından, bu alacak meblağı ve bu alacağa işleyen ticari faiz meblağı toplamını karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada, … parselin 6.803,83/10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine, B) Birleştirilen Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2010/167 Esas Sayılı dosyası yönünden; taraflar arasındaki sözleşmede müstakil bloklar ve diğer işler nedeni ile davalının sözleşmeye aykırılığından dolayı 01/07/2005-31/12/2005 dönemi arasında işleyen (müstakil bloklar için günlük 2.000,00 Euro, diğer işlere ilişkin günlük 1.000,00 Euro) toplam 540.000,00 Euro cezai şart alacağı ve bu alacağa günlük ticari faiz uygulanması talebinin kabulü ile; taraflar arasındaki sözleşme ile ayn olarak ödenmesi kararlaştırıldığından, bu alacak meblağı ve bu alacağa işleyen ticari faiz meblağı toplamını karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada, … parselin 6.803,83 /10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine, C) Birleştirilen Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2010/1229 Esas sayılı dosyası yönünden; taraflar arasındaki sözleşmede müstakil bloklar ve diğer işler nedeni ile davalının sözleşmeye aykırılığından dolayı 01/01/2006-30/06/2006 dönemi arasında işleyen (müstakil bloklar için günlük 2.000,00 Euro, diğer işlere ilişkin günlük 1.000,00 Euro) toplam 540.000,00 Euro cezai şart alacağı ve bu alacağa günlük ticari faiz uygulanması talebinin kabulü ile; taraflar arasındaki sözleşme ile ayn olarak ödenmesi kararlaştırıldığından, bu alacak meblağı ve bu alacağa işleyen ticari faiz meblağı toplamını karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada … parselin 6.803,83/10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine, D) Birleştirilen Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2011/376 Esas Sayılı dosyası yönünden; taraflar arasındaki sözleşmede müstakil bloklar ve diğer işler nedeni ile davalının sözleşmeye aykırılığından dolayı 01/07/2006-31/12/2006 dönemi arasında işleyen (müstakil bloklar için günlük 2.000,00 Euro, diğer işlere ilişkin günlük 1.000,00 Euro) toplam 540.000,00 Euro cezai şart alacağı talebinin 01/07/2006-10/07/2006 dönemi arasında işlemiş 30.000,00 Euro’luk kısmı ve bu alacağa günlük ticari faiz uygulanması talebi yönünden kısmen kabulü ile; taraflar arasındaki sözleşme ile ayn olarak ödenmesi kararlaştırıldığından, kabul edilen bu alacak meblağı ve bu alacağa işleyen ticari faiz meblağı toplamını karşılaması nedeni ile, alacağın sözleşmede teminat olarak kararlaştırılan … ada … parselin 6.803,83/10.086,79 hissesinin davacı kooperatifte kalması suretiyle ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, E) Birleştirilen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2011/677 Esas sayılı dosyası yönünden; taraflar arasındaki sözleşmede müstakil bloklar ve diğer işler nedeni ile davalının sözleşmeye aykırılığından dolayı diğer işler için 01/01/2007-31/12/2011 dönemi arasında işleyen günlük 1.000,00 Euro üzerinden toplam 1.825.000,00 Euro tazminat talebi ile sözleşmede sosyal tesis olarak tanımlanan … ada, … parselin yıkılıp yeniden yapılması gerektiğinden dava tarihi ile yıkım tarihi arasında geçecek sürede doğacak günlük 1.000,00 Euro tazminat alacağı taleplerinin ayrı ayrı reddine, F) Birleştirilen Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2019/382 Esas sayılı dosyası yönünden; taraflar arasındaki sözleşmede diğer işler ve sosyal tesis olarak belirtilen (… ada … parsel) yerdeki inşaatların ruhsatsız ve imara aykırı yapılması nedeniyle 19/04/2014 ile imar barışı sonucunda yapı kayıt belgesinin alındığı 06/06/2018 tarihi arasındaki dönem için günlük 1.000,00 Euro üzerinden toplam 1.509.000,00 Euro tazminat alacağı talebinin reddine, G) Birleştirilen (DAvacı …A.Ş. tarafından açılan) Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2010/586 Esas sayılı dosyası yönünden; Davanın 50.000,00 TL tazminat alacağı talebi yönünden reddine, Davanın tapu iptali-tescil talebi yönünden kısmen kabulü ile; İstanbuL İli, Başakşehir İlçesi, İkitelli Organize Sanayi Bölgesi, … ada, …-…-…-… parsel sayılı taşınmazların tamamı ile … ada, … parsel sayılı taşınmazın 3.282,96/10.086,79 hissesinin davalı Kooperatif adına olan tapusunun iptali ile davacı … A.Ş. adına tesciline, Davacının tapu iptali-tescil talebinin aynı yer … ada, … parsel sayılı taşınmazın 6.803,83/ 10.086,79 hissesi yönünden reddine karar verilmiştir. Asıl ve birleşen 2010/167 Esas sayılı, birleşen 2010/1229 Esas sayılı, birleşen 2011/376 Esas sayılı, birleşen 2011/376 Esas sayılı, birleşen 2011/677 Esas sayılı ve birleşen 2019/382 Esas sayılı davada davacı S.S.Umum Hırdavatçı Esnafı Toplu İşyeri Yapı Koop. Vekili istinaf dilekçesiyle, mahkeme kararının aksine, imara aykırı, taşkın ve ruhsatsız binaların vekaletname ile düzeltilmesinin mümkün olmadığını, bilirkişi raporlarında belirtildiği üzere davalı tarafından yapılan inşaatların imara uygun hale gelebilmesi için yıkılması gerektiğinden mahkeme kararının gerekçesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının yaptığı ruhsatsız, taşkın, imara aykırı inşaatlara plan tadilatı yapılmasının hukuken mümkün olmadığının İOSB yazısından ve bilirkişi raporlarından anlaşıldığından, mahkeme kararının aksine, davalının vekaletnamesinin olup olmamasının hukuken bir anlamı bulunmadığından, mahkemenin gerekçesinin hukuken yok hükmünde olduğunu, plan tadilatı ile yasal hale gelmesi mümkün olmayan, yıkılması gerektiği bilirkişi raporlarıyla sabit olan, 18.422,4-m2 imar dışı fazla yapının, mahkemenin haksız ve hukuka aykırı kararı ile davalı tarafa verilmesi suretiyle ve ayrıca müvekkilinin alacaklarının haksız ve hukuka aykırı gerekçe ile ret edilerek davalının haksız ve hukuka aykırı bir şekilde sebepsiz zenginleştirildiğini, bu nedenle mahkeme kararında, taleplerinin reddedilmesi haksız ve hukuka aykırı olduğundan, reddedilen talepleri yönünden mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, davalının, arsa üzerindeki paylaşımda tam bir mülkiyet hakkına sahip olabilmesi için sözleşmede belirtilen borç ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi gerektiğini, davalının, sözleşmeden kaynaklanan borç ve yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediği mahkeme kararında belirtildiği halde, davalı yanca açılan ve asıl dava ile birleştirilen davanın kabulüne karar verilmesinin sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay’ ın, yapı kayıt belgesine müracaat edilmesinin müteahhidin edimlerini yerine getirdiği anlamına gelmediğine karar verdiği halde, mahkeme kararına göre, yapı kayıt belgesi alınmış olması ve taşınmazların fiilen kullanılması nedeniyle davalının sözleşmeden kaynaklanan edimini ifa ettiği kanaatiyle birleşen davanın kabulüne karar vermiş olmasının hem Yargıtay kararına hem de hukuka aykırı olduğu gibi mahkeme kararının kendi içerisinde çelişkili olduğunu, davalı tarafından yapılan inşaatlara, Yargıtay ilamında belirtildiği üzere, iskan ruhsatı almanın hukuken mümkün olmadığını, dolayısıyla sözleşmeden kaynaklanan edimini kanun ve sözleşmeye uygun şekilde ifa etmediği, ifa etmesinin de mümkün olmadığı, yapı kayıt belgesi almakla iskan ruhsatı almanın aynı anlama gelmeyeceği veya yapı kayıt belgesi eşittir iskan ruhsatı olmadığına göre, davalının sözleşmeye uygun edimini ifa ettiği ve inşaatları teslim ettiğinden bahsedilmesinin de hukuken mümkün olmadığını belirterek müvekkilleri tarafından açılan asıl ve birleşen birleşen dosyalara ilişkin; taleplerinin kabul edildiği dosyaların onanmasına, haksız ve hukuka aykırı olarak red edilen talepleri ile yine haksız ve hukuka aykırı olarak kabul edilen davalı tarafın davası yönünden verilen kararın kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Asıl ve birleşen 2010/167 Esas sayılı, birleşen 2010/1229 Esas sayılı, birleşen 2011/376 Esas sayılı, birleşen 2011/376 Esas sayılı, birleşen 2011/677 Esas sayılı ve birleşen 2019/382 Esas sayılı davada davalı, birleşen 2010/586 Esas sayılı davada davacı … A. Ş. vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında imzalanan dava dayanağı 25/04/2002 tarihli sözleşmede ruhsat yükümlülüğünün açıkça davalı yükleniciye yüklendiğini, sözleşmede “Müteahhidin Yükümlülükleri” başlıklı D/f maddesindeki “Sözleşmenin imzalanmasından önce ve bundan sonra müteahhit tarafından yapılmış ve yapılacak olan imalatların kanuni sorumluluğu müteahhide ait olacağı” nın hüküm altına alındığını, D/ı maddesinde ise “İşbu sözleşmede müteahhit yükümlülüğünde bulunan inşaatlarla ilgili her türlü alt ve üst yapı projelerinin sözleşmede belirtilen 30/09/2003 teslim tarihine kadar hazırlayıp tasdik edilmesi için ilgili kuruluşlara müracaat etmesi ve talep edildiği zaman harçlarını yatırması” nın yeterli olacağını, sözleşmeye göre davalı yüklenicinin ruhsat yükümlülüğünün bulunmadığını, sözleşmeye göre müvekkilinin inşaatların teslim tarihine kadar inşaatlarla ilgili her türlü alt ve üst yapı projelerini hazırlayıp tasdik edilmek üzere ilgili kuruluşa müracaat etmesinin yeterli olacağını, bunun anlamının sözleşme süresi içinde inşaat ruhsatı alınması olmadığını, Yargıtay İçtihatlarına göre sözleşmede ruhsat yükümlülüğünün yükleniciye yüklenmemekle beraber, kendisine veya yetkili kıldığı kişilere ruhsat yetkili vekaletname verilmesi halinde ruhsat yükümlülüğünün yükleniciye ait olacağını, somut olayda, davalıya doğrudan ruhsat yetkili vekaletname verilmediğini, davacının da böyle bir iddiasının bulunmadığını, yine somut olayda davalı müvekkilinin yetkili kıldığı kişilere verilmiş bir vekaletname de bulunmadığını, davacı tarafından dava dosyasına sunulan ve davalı yüklenicinin yetkili kıldığı kişilere verildiğini iddia ettiği İstanbul … Noterliği’nin l6/04/1997 tarih ve … yevmiye nolu … ve arkadaşlarına ruhsat yetkili vekaletnamenin,yüklenicinin yetkili kıldığı kişilere verilmiş bir vekaletname olmadığını, … ve arkadaşlarının davalı yüklenicinin vekaletname verilmek üzere yetkili kıldığı kişiler olmadığını, dava dosyasında yüklenicinin … ve arkadaşlarını yetkili kıldığına dair herhangi bir belge bulunmadığını, davacının bu iddiasını geçerli delillerle ispat etmesi gerektiğini, dava dosyasına sunulan 15/10/2014 tarihli bilirkişi raporunda ” Dava dayanağı sözleşmeye göre davalı müteahhide açıkça ruhsatlarla ilgili bir yükümlülük yüklenmediği, davacı tarafından sunulan İstanbul … Noterliğinin 16 Nisan 1997 tarihli … yevmiye nolu vekaletnamede ismi geçen vekillerin davalı müteahhit tarafından yetkili kılındığına dair dosyada belge bulunmadığı” yönünde tespit yapıldığını, kaldı ki, sözü geçen vekaletnamenin taraflar arasındaki 25/04/2002 tarihli sözleşme öncesine ait bir vekaletname olduğunu, bu vekaletin 25/04/2002 tarihli sözleşme zamanında geçerli olacağına ilişkin sözleşmede bir hüküm de olmadığını, tam tersine sözleşmenin ibra başlıktı (K) maddesinde “bu zamana kadar taraflar arasında yapılmış bulunan tüm yazışma, anlaşma taslakları ve bildirimler ile bu sözleşmedeki paylaşımlar dışında önceki sözleşmedeki paylaşımların da hükümsüz olduğu” nun hüküm altına alındığını, mahkemenin dava dayanağı sözleşme öncesinde verilen bu vekaletname ve yine dava dayanağı sözleşmeden çok önce 02/03/1999 tarihinde davacı tarafından keşide edilen İstanbul … Noterliği’nin … yevmiye notu ihtarnamesini gerekçe göstererek ruhsat yükümlülüğünü davalı yükleniciye yüklediğini, dava dayanağı sözleşme öncesindeki yazışmalar, anlaşma taslakları ve bildirimlerin hükümsüz olduğunun hem İstanbul … Noterliği’nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu fesihnamenin “İbra” maddesinde ve hem de 25.04.2002 tarih ve … yevmiye nolu dava dayanağı sözleşmenin “İbra” maddesinde açıkça ifade edilip hüküm altına alınmışken geçersiz vekaletname ve ihtarnameye dayanarak davalı müvekkilinin sorumlu tutmanın mümkün olmadığını, ayrıca 02/03/1999 tarihli ihtarnamede mahkemece kabul edildiği şekilde bîr ifade bulunmadığı gibi bu anlama gelecek bir anlatımın da bulunmadığını, mahkemenin “İstanbul ..6. Noterliği’nin 02/03/1999 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde ” Davalı şirketin talebi doğrultusunda …l ve arkadaşlarına vekaletname verildiği halde şimdiye kadar İmar Planına uygun projelerin yapılmadığı ve projelerin onaylatılıp ruhsatlarının alınmadığı, sözleşmeye uygun olarak edimlerin yerine getirilmesi”nin istendiği belirtilerek ruhsat yükümlülüğünü davalı yükleniciye yüklediği halde; İstanbul … Noterliği’nin 02.03.1999 tarih ve … yevmiye nolu 3 sayfa ve 8 maddeden oluşan ihtarnamenin 7. Maddesinde aynen; “Dereyatağı ve Kadastral yolların alınması işlemleri için talebiniz üzerine Harita Mühendisiniz … ve diğerlerine 16.04.1997 tarih ve … yevmiye nolu …Noterde düzenlenmiş vekaletname ile vermiş olduğumuz yetkilere rağmen bugüne kadar dere yatağı ve kuzey yollarının alınmamış olmasının sorumluluğun taamı tarafına aittir” denildiği, görüldüğü üzere 02.03.1999 tarihli ihtarnamede, “İmar Planlarına uygun projelerin yapılmadığı ve projelerin onaylatılıp ruhsatların alınmadığı, sözleşmeye uygun olarak edimlerin yerine getirilmesi şeklinde bir ifade bulunmadığını, keza ihtarnamede “talebiniz üzerine” iddiasının bulunduğu, davacının bu taleplerini kanıtlayan bir belge sunamadığını, dava dayanağı sözleşmenin ” Gecikme ve Cezalar” başlıktı maddesi 2. fıkrasında a ” Müteahhit yukarıdaki taahhüt ve yükümlülüklerinden herhangi birini (mücbir sebepler hariç yerine getirmemiş ise Kooperatif, Müteahhide, teslimde geciktiği işleri tamamlaması için ek süre verebilir. müteahhit geciktiği bu işleri tamamlayıncaya kadar müstakil bölüm ile ilgili verilecek ek süre için günlük 2.000,00 euro, diğer işler ve yükümlülükler ile ilgili verilecek ek süre için günlük l.000,00 euro gecikme bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” düzenlemesinin mahkeme kararında, yüklenicinin geciktiği, bu işleri tamamlayıncaya kadar müstakil bölüm için günlük 2.000,00 Euro şeklinde alındığını, müstakil bölüm ile verilecek “ek süre” nin kaldırılarak buna göre hüküm tesis edildiğini, sözleşme hükmü mahkeme kararındaki gibi ele alınırsa, müvekkilinin geciktiği işleri tamamlayıncaya kadar 2.000,00 Euro denirse bambaşka bir anlam çıktığını, sözleşmenin bu açık hükmüne göre, davacı kooperatifin, eksik işlerin tamamlanması hususunda davalıyükleniciye müstakil bloklar ve diğer işler için ek süre verip vermediğinin tespit edilmesi ve verilen ek süreyle sınırlı olmak üzere cezai şart alacağına hükmedilmesi gerektiğini, somut olayda, davacının, sözleşme süresinin sonunda davalı müvekkilinin edimlerini yerine getirmesi için müstakil bloklar veya diğer işler için ek süre vermediğini, davacının ek süre vermediği için gecikme tazminatı talep edemeyeceğini, davacının eldeki dava ve birleşen davalardaki gecikme tazminatı taleplerinin bu nedenle de dayanaksız olup reddinin gerektiğini, ayrıca verilecek ek sürede sözleşme konusu inşaatların tamamlanması için yapı ruhsatiyesi alınması zorunluluğunun bulunduğunu, sözleşmede açıkça davalı müvekkiline yapı ruhsatı alma yükümlülüğü yüklenmediğini, ruhsat yetkileri ihtiva eden bir vekaletname de verilmediğini, davacının vereceği ek sürelerde, davacının, inşaat ruhsatını da almış olmasının gerektiğini, aksi halde ek süre verildiğinden bahsedilemeyeceğini, mahkemenin, müvekkiline geciktiği iddia edilen işleri tamamlaması için müstakil bloklar ve diğer işler için ek süre verip vermediğini gözetmediğini, sözleşmenin bu açık hükmüne aykırı karar oluşturduğunu, mahkemece davacı ve davalının ortak/eşit/müterafik kusurları bulunması halinde cezai şart taleplerinin reddinin gerekeceğinin gözetilmediğini, davacının asıl ve ağır kusurunun yapı ruhsatı almaması olduğunu, Yargıtay 15.HD’ nin içtihadı ışığında; yapı ruhsatı almakla yükümlü davacı arsa sahibi kooperatifin ruhsat almadığı için, davalı müvekkilinin de ruhsatsız inşaatların ruhsata bağlanmasını beklemeden inşaatları tamamladığı için kusurlu olduğunu, ruhsatsız yapılardan sözleşmenin her iki tarafının kusurlu olduğu ve ortak kusur sebebiyle davacının cezai şart talep edemeyeceği gözetilerek zararın büyümesine sebebiyet veren davacının, artan zarardan kendisinin sorumlu olacağı davacının uzun yıllar bekleyerek zararı büyütüp sonra dava açmasının hiçbir haklı nedeni bulunmadığının mahkeme kararında gözetilmediğini, davacının, sözleşme konusu yapıları 30/12/2004 tarihinde teslim aldığını ancak davalarını 2009, 2010, 2011 ve 2019 yıllarında açtığını, davacının, teslimden itibaren makul sürede davasını açması gerekirken, teslimden yıllar sonra keza ifa imkansızlığı sebebiyle uzamış sözleşme süresinin (30/05/2005) sonundan itibaren 4 yıl 5 yıl 6 yıl ve nihayet 14 yıl geçtikten sonra dava açmasının bu tarihlere kadar beklemesinin hiçbir haklı nedeni bulunmadığını, davacının, 30.12.2004 tarihinde inşaatları teslim aldıktan sonra makul süre içinde gecikmeden davalarını açması gerekirken bekleyerek zararın büyümesine neden olduğundan artan zarardan kendisinin sorumlu olacağının mahkeme kararında gözetilmemiş olmasının açıkça kökleşmiş Yargıtay İçtihatlarına usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, mahkemenin tapuda davalı kooperatif adına kayıtlı … ada … parsel(yeni numarası …) sayılı taşınmazın 3.282,96/10.086,79 hissesinin davalı kooperatif adına olan tapusunun iptaline, bakiye 6.803,83/10.086,79 hissesinin davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına ilişkin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin bu parselle ilgili olarak arsa sahibi kooperatifin davacısı olduğu asıl ve birleşen davalardan kabulüne karar verdiği davalardaki gecikme cezası toplamına karşılık gelen 6.803,83/10.086,79 m2 hissenin davalı kooperatif üzerinde bırakılmasına karar verdiğini, davalı arsa sahibinin gecikme cezası taleplerinin ayn cinsinden karşılığının … ada, … parseldeki taşınmaz üzerinden verilmiş ise de, davalı kooperatifin davacısı olduğu davalarda cezai şart talebinin kabulüne karar verilmesi hatalı olduğundan bu davada verilen kısmen red kararının da hukuka aykırı olduğunu, davadaki tazminat taleplerinin reddinin de yerinde olmadığını, mahkemece … ada …-…-…-… parsellerin tamamının, … ada ,… parselde ise 3.282,96/10.086,79 hissesinin davalı kooperatif adına kayıtlı tapularının iptaline, davacı müvekkili adına tesciline karar verildiğinden, tazminat taleplerinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini, mahkemece davacı yüklenici adına tesciline karar verilen taşınmazların, davalı kooperatifin haksız şekilde elinde tutulduğunu, müvekkiline verilmediğini, bu nedenle müvekkilinin bu taşınmazları değerlendiremediğini, sattığı üçüncü kişilere teslim edemediğin ve tazminat davalarıyla karşı karşıya kaldığını, mahkemenin tazminat talepleri yönünden eksik inceleme ile karar verdiğini, kararını gerekçelendirmediğini, dava dosyasına sunulan bilirkişi heyeti raporlarında da ısrarlarına rağmen tazminat talepleri yönünden herhangibir değerlendirme ve hesaplama yapılmadığını, mahkemenin tazminat taleplerine ilişkin bu eksiklikleri değerlendirmediğini ve neticede gerekçesiz olarak bu taleplerini reddettiğini, mahkeme kararının bu yönüyle eksik olduğunu, sözleşmeye göre davacı müteahhide ait olan ve davalı kooperatif tarafından yetki verilmediği için sözleşme süresinde ve sonrasında yapılamayan (…) blok inşaatının yapılmasına ilişkin talebimizin mahkemece reddedilmesi ile yine, imara aykırılıkların giderilmesine ilişkin taleplerinin mahkemece ara kararları ile reddedilmesinin usul ve yasaya ve yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, mahkeme kararının bu nedenle kaldırılması ve hem sözleşmeye göre müteahhide ait olan (…) Blokun inşası için ve hem de davalı kooperatife ait imara aykrrı yapıldığı iddia edilen (…) Blokun imara uygun hale getirilmesi için müvekkiline yetki ve süre verilmesi gerektiğini, davalı arsa sahibi kooperatifin yetki vermemesi verdim dediği yetkili vekaletnameyi de 11 Temmuz 2006 tarihinde azil yoluyla ortadan kaldırması sebebiyle yapılamayan … Blokun inşasına ilişkin bu taleplerinin ve varsa imara aykırılıkların giderilmesine ilişkin yetki ve süre taleplerinin gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, Yargıtay’ın kökleşmiş içtihatlarına göre, sözleşme konusu inşaatlarda imara aykırılıklar bulunması halindeyükleniciye imara uygun hale getirmesi için yetki ve süre verilmesi gerektiğini, mahkemece Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde imara aykırılıkların giderilmesi ve eksik inşaatların yapılması için davacı müvekkiline yetki ve süre vermesi gerekirken, davalı kooperatifin (diğer birleşen davalarda davacı) imara aykırı olduğu bilirkişilerce belirlenen … ada, … parseldeki … Blok inşaatıyla ilgili nama ifa talebini kabul ettiğini, mahkeme kararının bu açıdan da yerinde bir karar olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Asıl davada davacı arsa sahibi, davalı ise yüklenicidir. Dava konusu İstanbul ili, K.Çekmece İlçesi, … Köyü, …narca Mevkiinde toplamı 125.742 m2 olan 12 adet kadastro parseli işyeri yapılmak üzere asıl davada davacı Kooperatife tahsis edilmiştir. Bunun üzerine asıl davada davacı arsa sahibi ile davalı yüklenici şirket arasında 04/04/1997 tarihinde, Kadıköy … Noterliği’ nde … yevmiye nolu arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmede; inşaat süresi 36 ay olarak kararlaştırılmıştır. Sözleşmede ” Müteahhidin Yükümlülüğü” başlığı altında (k) ve (n) fıkralarında, imar müsaadesi alması, inşaatların mimari projelerinin, betonarme ve tesisat projeleri ile statik hesaplarının yapılması veya yaptırılması, inşaat ruhsatının alınması, harçlarının ve giderlerinin ödenmesi yükümlülüğünün davalı yükleniciye ait olacağı kabul edilmiştir. Davalı yüklenicinin işleri sözleşmeye uygun yapmaması ve işleri süresinde tamamlanamaması üzerine taraflarca 31/03/2002 tarihli seviye tesbit raporuna göre noksan işler saptanarak taraflarca bu rapor esas alınarak, 25/04/2002 tarihinde, İstanbul … Noterliği’ nde … yevmiye nolu düzenleme şeklindeki fesihname ile aralarında düzenlenen 04/04/1997 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi, aralarında yeniden kat karşılığı inşaat sözleşmesi akdedilmek koşulu ile feshedilmiş ve seviye tespit raporu ile saptanan noksan işler ile bu işlerin ayıplarının sorumluluğu davalı yükleniciye ait olmak üzere, inşaatların bundan böyle, tarafların yapacağı yeni sözleşmede belirlenecek şartlarla tamamlanacağı kabul ve taahhüt edilmiştir. Bunun üzerine taraflar aralarında İstanbul … Noterliği’ nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesi akdedilmiştir. Tarafların asıl ve birleşen dosyalara konu yaptıkları bütün talepleri bu sözleşmeye ve sözleşme içeriğine dayanmaktadır. Bu sözleşmeye göre; davalı yüklenicinin, sözleşmenin D-maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyi ve davacı Kooperatife ait olan …, …, …, …, …, ve … blokların, altyapı tesisleri (elektrik, su, telefon, aydınlatma, çevre düzenlemesi) müstakil bölüme ait tüm blokların yağmur suyu kanalları ve bu müstakil blokları çevreleyen bütün yollar ile birlikte tamamlanmış olarak 31/03/2003 tarihinde davacı kooperatife teslim edeceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda; davalı yüklenici sözleşmenin D maddesinde belirtilen yükümlükleri yerine getirmeyi ve işi 31/03/2003 tarihinde anahtar teslim olarak teslim etmeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Aynı sözleşmenin D/f fıkrasında, inşaatların plan, proje ve teknik şartnameye uygun olarak yapılacağı düzenlenmiştir. Dosya kapsamında, davalı yüklenicinin bu blokları süresinde teslim etmediği ve bu bloklara ait inşaat ruhsatının 17/03/2006 tarihinde, yapı kullanma izin ( iskan) belgesinin de 10/07/2006 tarihinde bütün harçlar davacı kooperatif tarafından yatırılarak alındığı anlaşılmaktadır. Ana sözleşmenin D/b fıkrasında davalı yüklenicinin inşaat işletme bütünlüğünün sağlanması ve yapıların bir an önce kullanılabilmesi amacına hizmet etmek üzere; davalı yükleniciye kalacak olan …, …, …, …, …, … ve … blokların çevre düzenlemeleriyle birlikte tamamlanarak 31/03/2003 tarihinde kullanıma hazır hale getirilmesi düzenlenmiş ancak dosyadan davalı yüklenicinin bu blokları taahhüt ettiği sürede kullanıma hazır hale getiremediği, mezkur blokların inşaat ruhsatlarının 04/05/2007 tarihinde alındığı, bu bloklara ilişkin henüz yapı kullanma izin belgesi alınmadığı belirlenmiştir. Dosyada bulunan Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/252 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporuyla; sözleşme ekinde krokide gösterilen … blok ve … bloklar birleştirilerek bloklar arasındaki yola ve yan yola tecavüzlü olarak (kaçak) inşa edildiğinden, imara uygun … ada, … parseldeki blokların numaralarının …, …, …, …, …, … olarak değiştirilerek söz konusu blokların inşaat ruhsatlarının 04/05/2007 tarihinde alındığı, bunların dışında … ada, … parseldeki davacı kooperatife kalacak sosyal tesis ile … ada, … ,… ve …nolu parsellerdeki yapılaşmanın tamamen imar dışı, kaçak, tecavüzlü ve fazla olarak yapıldığı tespit edilmiştir. Bu inşaatlar yönünden yapı kayıt belgesi düzenlenmiş ise de, yapı kayıt belgesi düzenlenmesi, belgenin niteliği gereği inşaatları yasal hale getirmeye yeterli değildir. Bu inşaatlardaki imara aykırılıklar Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/560 Esas sayılı dosyasından toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarıyla da sabit olmuştur. Ana Sözleşmenin D/c fıkrasında; davalı yükleniciye kalacak olan çarşı bloğu (… ada, … parsel) ile kooperatife ait sosyal tesisin (… ada, … parsel) 30/09/2003 tarihinde kullanıma hazır hale getirilmesi davalı yüklenici tarafından kabul ve taahhüt edilmiştir. Davalının, sosyal tesis ve çarşı bloğunu taahhüt edildiği sürede bitirmediği gibi, yapılan mevcut binaların imar planlarına aykırı olarak yapıldığı bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Ana sözleşmenin D/d fıkrasında; 9.974,9 m2 toplamındaki dere alanı, 8.772,39 m2 kadastral yol, karşı yol alanı ile ilgili dere yatağı ve kadastral yollarla ilgili işlemlerin davalı yüklenici yanca davacı kooperatif adına takip edileceği, bedellerini ödeyeceği, tapularını kooperatif adına tescil ettireceği ve bu işlemleri en geç 30/09/2003 tarihine kadar sonuçlandıracağı belirlenmesine rağmen dosyadaki belgelerden davalının kadastral yol, dere yatağı vb. işlemleri süresinde bitirip teslim etmediği anlaşılmaktadır. Ana sözleşmenin D/e fıkrasında; davalı yüklenicinin binanın 2. katını 5 yıldan fazla kullandığı yönetim binasını (… ada, … parsel) sözleşmenin sona ermesiyle, boş ve temiz olarak davacı kooperatife teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiği düzenlenmiştir. Dosyada bulunan yer teslim ve tesellüm tutanağının son paragrafında; davacı Kooperatifin uhdesinde kalan bu yerlerde davalı yükleniciye ait beton santrali ve şantiye binalarının bulunduğu, bu yerlere davacı kooperatifin inşaat sebebi ile ihtiyaç duyması halinde sözleşmenin sona ermesini ve erdirilmesini beklemeksizin davalı yüklenicinin bunları kaldırmayı kabul ve taahhüt ettiği belirtilmiştir. Sözleşmenin D/g fıkrasında; davalı yüklenicinin dere ıslah planında gösterilen kapalı kanalın, … tarafından (23.caddeden başlayarak kuzeye doğru) başlayarak kuzey istikamette 300 metre tüllük bölümünün yapılarak 31/03/2003 tarihinde tamamlanması ve teslim edilmesi taahhüt edilmiş, dosyadan bu kısımla ilgili kanal inşaatlarının bir kısmının davalı yüklenici tarafından, diğer kısmının ise … tarafından yapıldığı görülmektedir. Sözleşmenin (I) maddesinde; “gecikme, cezalar ” başlığı altında davalı yüklenici; işi süresinde teslim edemez ise, davacı kooperatif firmaya ek süre verebilir, verilen bu ek süreler için davalı yüklenicinin davacı kooperatife; müstakil bölüm (…, …, …, …, … ve …) için günlük 2.000.00 Euro, diğer işler ve yükümlülükler için ise, günlük 1.000.00 Euro ceza ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Dosyada bulunan 12/04/2016 tarihli bilirkişi kök raporunda, davalı yüklenici tarafından gerçekleştirilen imara aykırılıkların sorumlusunun davalı yüklenici şirket olduğu, bu konuda davacı Kooperatif’e bir sorumluluk yüklenmesinin haklı yanının bulunmadığı yönündeki tespit, 30/10/2017 ve 25/12/2020 tarihli bilirkişi raporuyla da teyit edilmiştir. Yapılan tüm bu açıklamalar ışığında davalı vekilinin istinaf itirazları doğrultusunda yapılan incelemede; yukarıda açıklandığı üzere, sözleşmenin (I) maddesinde; “gecikme, cezalar ” başlığı altında davalı yüklenicinin işi süresinde teslim edememesi halinde davacı kooperatifin davalıya ek süre verebileceği, verilen bu ek süreler için davalı yüklenicinin davacı kooperatife; müstakil bölüm (…, …, …, …, … ve …) için günlük 2.000,00 Euro, diğer işler ve yükümlülükler için ise, günlük 1.000,00 Euro ceza ödemeyi kabul ve taahhüt etmiştir. Ancak dosya kapsamında davacı kooperatif tarafından davalı yükleniciye ek süre verildiğine yönelik herhangi bir belge ya da bilgi bulunmadığı gibi, bu yönde bir iddia da bulunmadığı halde mahkemece cezai şart alacağının ancak davacı tarafından verilecek ek süreler için istenebileceği gözetilmeden, asıl ve birleşen 2010/167 Esas, 2010/1229 Esas, 2011/376 Esas ve 2011/677 Esas sayılı davalar yönünden davacı lehine cezai şart alacağına hükmedilmesi isabetsiz olmuştur. Yine davalı yüklenicinin davacı olduğu birleşen 2010/586 Esas sayılı dosyası yönünden; taraflar arasında düzenlenen İstanbul … Noterliği’nin 25/04/2002 tarih ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesinden yapı kullanma izninin davacı yüklenici tarafından alınacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bulunan ve birbirleriyle uyumlu olan bilirkişi kurulu raporlarından, davalı Kooperatife verilmesi taahhüt edilen …, …, …, …, …, ve … blokların, altyapı tesisleri ve müstakil bölüme ait tüm blokların yağmur suyu kanalları ve bu müstakil blokları çevreleyen bütün yollar ile birlikte tamamlandığı, bu bloklara yapı kullanma izin belgesi alındığı, davacı yükleniciye kalması taahhüt edilen … blok ve … blokların birleştirilerek bloklar arasındaki yola ve yan yola tecavüzlü olarak (kaçak) inşa edildiğinden, imara uygun … ada, … parseldeki blokların numaralarının …, …, …, …, …, … olarak değiştirilerek söz konusu blokların inşaat ruhsatlarının 04/05/2007 tarihinde alındığı, ancak imara aykırı olduklarından yapı kullanma izni alınamadığı, bunların dışında … ada, … parseldeki davalı kooperatife kalacak sosyal tesis ( … blok) ile … ada, …, … ve … nolu parsellerdeki yapılaşmanın tamamen imar dışı, kaçak, tecavüzlü ve fazla olarak yapıldığı, dolayısıyla bu yapılara yapı kullanma izin belgesi alınamadığı, ancak yapı kayıt belgesi alındığı tespit edilmiştir. Yapılan bu açıklamalar ışığında; Davaya konu olayda yüklenicinin yapıya iskân raporu (yapı kullanma izin belgesi) alarak arsa sahibine teslim etmesi sözleşmede kararlaştırılmış olup, dosya kapsamından yüklenicinin dava konusu yapının tamamına iskan raporu alamadığı gibi, tüm blokları iskan raporu almaya hazır hale dahi getirmediği anlaşılmakla, edimin ifa edildiği ve yüklenicinin yükümlülüğünü yerine getirdiği kabul edilemeyecektir. Bu itibarla, yüklenicinin tescile hak kazandığını söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır. Yüklenicinin temel borcu eseri (binayı) meydana getirmektir. Binanın inşasından maksat, yapının sözleşmeye, fen kurallarına, imar mevzuatına ve amacına uygun imal edilmesidir. Yüklenici bu nitelikleri taşıyan bir bina meydana getirmişse, sözleşmede aksine hüküm bulunmayan hallerde yapının arsa sahibine tesliminde, sözleşmede ayrık hüküm varsa tesliminden önce ve ancak sözleşme koşullarına uygun oranda arsa payı veya bağımsız bölümün tescilini isteyebilir. mahkemece Belediyeye yazılan yazılara verilen cevaplardan, imara aykırı blokların yıkılıp yeniden yapılması gerektiği, tadilat projesi ile inşaatın yasal hale getirilmesinin mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; yüklenici tarafından verilen cevap dilekçesi ile istinaf dilekçesi ve aşamalarda sunulan beyan ve talep dilekçelerinde imara aykırı yapıların tadilat projesi hazırlanarak imara uygun hale getirilmesi konusunda süre ve yetki verilmesi talep edildiği göz önüne alınarak, hükme esas alınan son bilirkişi kurulundan ve ilgili Belediyeden onaylı projesine uygun inşaatın yapılabilmesi için gerekli iş ve işlemlerin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, alınacak cevaba göre bilirkişi kurulu vasıtasıyla gerektiğinde mahallinde keşif yapılarak rapor alınmak suretiyle inşaatın yasal hale getirilmesi için gereken tüm işler belirlenerek birleşen 2010/586 Esas sayılı dosya davacısı yükleniciye makul süre ve yetki verilmesi, yüklenici yanca ruhsata, projeye ve imara aykırılıklar giderildiği taktirde asıl dava ve birleşen 2010/586 Esas sayılı dava yönünden gerek arsa sahibi, gerekse yüklenici yönünden tapu iptâl ve tescile karar verilebileceği, yapının imara uygun hale getirilememesi halinde ise, yapı kayıt belgesinin binayı yasal hale getirmeyeceği ve iskân alınmayan ve/veya iskân alınmaya uygun olmayan bir binanın ekonomik bir değeri bulunmadığı gözetilerek tarafların tapu iptal ve tescil ile tazminat taleplerinin buna göre değerlendirilerek sonucuna uygun karar vermekten ibarettir. O halde, mahkemece eksik inceleme ve değerlendirme ile asıl ve birleşen davalar hakkında yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarih, 2011/560 Esas, 2021/455 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde yatırana İADESİNE, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.