Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2316 E. 2021/1700 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2316
KARAR NO: 2021/1700
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2021
NUMARASI: 2020/479 Esas, 2021/309 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde; Davacının davalı şirkete yurtdışında (Nijerya) verilen süpervizörlük hizmeti için 27/07/2017 tarihli ve 33.630,00-EURO bedelli e-fatura gönderildiğini, davalı borçlunun fatura bedelinin 6.500,00-EURO’sunu 20/12/2017 tarihinde banka kanalıyla ödediğini, kalan bakiye defalarca talep edilmesine rağmen ödenmediğini, kalan bakiyenin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, itirazın iptalini ve takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki 02/07/2013 tarihli sözleşmenin 12. maddesi gereğince hakeme başvurma şartının yerine getirilmediğini, yine taraflar arasındaki sözleşme gereği mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Mersin Mahkemeleri olduğunu, yetki şartı geçersiz kabul edilse dahi müvekkilinin adresi itibariyle Çorum Mahkemeleri’nin yetkili olacağını, davacı şirket delillerinde vergi kayıtlarına dayanmadığından Mahkemece re’sen BA/ BS formlarının celbine karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, imzalanan sözleşme ile Nijerya … Rafinerisi işi için … model soğutma kulesinin imalat ve montajı noktasında anlaşıldığını, davacı şirketin montaj işini tamamlamadığını, alınan sistemlerin tam olarak çalışmadığını, sözleşme bedelinin yüzde onuna tekabül eden bedelin haklı olarak ödenmediğini, işin tamamlanması için gerekli olan montaj işinin yapılmadığını, davacı şirketin kendi kusuru nedeniyle sözleşme gereği edimini yerine getirmediğini, davacı şirketin taleplerinin haksız olduğunu beyan ederek, davanın reddini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep etmiştir. Yerel mahkeme; talep edilen miktarın sözleşmeye göre belirlenmesi gerektiğinden süpervizörlük hizmetine ilişkin hizmet bedeli ve şartlarının taraflar arasındaki 02/07/2013 tarihli sözleşme ve eki protokolde düzenlendiği, sözleşmenin yazılı olarak yapıldığı, tarafların tacir olduğu, uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konuya ilişkin olduğu ve kesin yetki hâlinin de söz konusu olmadığı anlaşılmakla taraflar arasında geçerli bir yetki sözleşmesi bulunduğu, davalı yanca münhasıran yetki sözleşmesine dayanılmakla yetkili mahkemenin yetki şartıyla belirlenen Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu kabul etmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki sözleşmeye göre 3 haftalık süpervizyon işinin de sözleşme kapsamında olduğu ve bedele dahil olduğu, davalının bu bedeli aldığı, davalı tarafa ayrıca 19 haftayı aşkın bir süredir süpervizyon hizmeti verildiği, bu hizmet karşılığında davalıya fatura kesildiği, bu faturanın bir kısmının davalı tarafından ödendiği, geriye kalan kısım için takip başlattıkları, faturaya ve akdi ilişkiye itiraz edilmediğini, takip konusunun sözleşmeye dayanmadığını, bu sebeple sözleşme hükümlerinin uygulanmaması gerektiğini, yetkisizlik kararının doğru olmadığını, HMK 10 gereği sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin ifa yerinde davanın açılabileceği, faturaya dayalı talepler para alacağına ilişkin olduğundan para borçlarına ilişkin ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yeri olduğu, bu sebeple davanın yetkili mahkemede açıldığı yetkisizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesinde yetkili mahkemeyi Çorum Mahkemeleri olarak seçtiklerini, birden fazla yetkili mahkeme bulunduğunu, HMK 19/2 ye göre seçim yaptıklarını, bu nedenle yetkisizlik kararını kaldırılarak Çorum Mahkemelerinin yetkili olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. Dava eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Eser sözleşmelerinde yetkili mahkeme HMK’nın 6. Maddesine göre genel yetkili mahkeme olan davalının ikametgahı mahkemesi veya Kanun’un 10. Maddesinde düzenlenen sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesidir. Davacı, eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davasını bu iki yer mahkemesinden birinde açabilir. Taraflar arasında geçerli olarak yapılmış yetki sözleşmesi varsa ve bu sözleşmede davanın sözleşmeyle kararlaştırılan yer dışında genel ve özel yetkili başka bir mahkemede de açılabileceğine dair aksine bir düzenleme yoksa, dava yalnızca sözleşmede kararlaştırılan yer mahkemesinde açılabilir (HMK. md. 17). Somut olayda iki taraf tacir olduğu ve aralarında yetki sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeye göre yetkili mahkemenin Mersin mahkemeleri olarak belirlendiği görülmüştür. Davacı, istinaf sebebinde, dava konusunun taraflar arasındaki sözleşme kapsamı dışında kaldığını ve genel yetki kurallarının uygulanması gerektiğini belirtmiş ise de , mahkemenin gerekçesinde de belirttiği üzere davacının sözleşme kapsamı dışında yaptığı ilave işler yönünden de yapılacak olan değerlendirmenin ancak taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre çözülmesi gerektiği gözetilerek davacının istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Davalı istinafında yetkili mahkeme olarak Çorum Mahkemelerini seçtiğini belirtse de; cevap dilekçesinin içeriğinden davalının öncelikle Mersin Mahkemelerinin yetkili olduğu , yetki şartının geçersiz olması ihtimalinde Çorum Mahkemelerinin yetkili olduğunu söyleyerek yetkili mahkemeyi Mersin mahkemeleri olarak seçtiğinin anlaşıldığı, usulüne uygun yetki itirazında bulunulmuş olsa da kesin yetki şartı gereği Mersin Mahkemelerinin yetkili olduğu da gözetilerek davalının istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/04/2021 tarih ve 2020/479 Esas, 2021/309 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Taraflarca İstinaf harçları peşin yatırıldığından harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 22/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.