Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2279 E. 2021/2230 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2279
KARAR NO: 2021/2230
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2021
NUMARASI: 2019/740 Esas, 2021/446 Karar
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 02/04/2015
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 24/02/2016
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2020/235 E. SY. DOSYASI;
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: sıl davada davacı … A.Ş. vekili, taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereğince davacının edimini yerine getirerek davalıya teslim etmesine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine Sakarya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, davalı tarafından yapılan yetki itirazının kabul edilerek dosyanın Küçükçekmece İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, davalı tarafça yapılan itirazın haksız olduğunu, takip öncesi taraflar arasında ihtar ve yazışmalar bulunduğunu, davacının davalının tasarımı olan klima şasesini davalı tarafından gönderilen resimlere göre üreterek teslim ettiğini, davalı tarafından verilen işin 170 civarında e-posta ile revizyona uğradığını, bu nedenle davalının teslim tarihlerini kendi insiyatifı ile 19/06/2013 tarihinden 27/11/2013 tarihine çektiğini, gönderilen yazışmalarda zaman kavramından bahsedilmediğini, son ürünü de … teslim planı ve 19/01/2014 iş teslimini gösteren termin planına göre dört gün öncesinden 15/01/2014 tarihinde teslim ettiğini, önceki ödemelere itiraz etmeyen davalının bakiye 173.202,90 TL’yi ödemediğini ileri sürerek, davalının Sakarya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacı … A.Ş. vekili Sakarya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin imalatını üstlendiği Ankara Büyükşehir Belediyesi Metrosuna ait vagonların klimalarının imalatında kullanılacak 67 adet şasenin sipariş formlarında belirtilen tarihlerde imalatı için davalı ile anlaşıldığını, 24 tanesinin 27.11.2013 tarihine kadar eksikliklerine rağmen teslim alınarak kabul edildiğini, davalının gecikmeye gerekçe oluşturmak için 27.11.2013 tarihini seri üretime başlama tarihi olarak değerlendirerek gecikmeden kaynaklı sorumluluğundan kurtulmaya çalıştığını, siparişin yarısına yakın kısmının tesliminden sonra seri üretim tarihi verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve davalının edimini süresinde ifa etmediğini, deneme üretiminin müvekkilince kabulü ile seri üretimin başladığını, 30/07/2013 tarihinde deneme ürününün geldiğini, 01/08/2013 tarihli e-posta ile teslimat planı gönderdiklerini, davalının 05/08/2013 tarihinde gönderdiği e-posta ile 13/08/2014 tarihinde 2 adet ve 16/08/2013 tarihinde 3 adet ürünün 23/08/2013 tarihinde verilebileceğini bildirerek revizyon yaptığını, diğer tarihleri kabul ettiğini, buna göre deneme imalatının 30/07/2013 tarihinde sona erdiğini, ürünlerin kusurlarına rağmen iade edilmediğini, 11 adet sipariş formunda da teslim sürelerinin gösterildiğini, yazışmalarda gecikme halinde önemli miktarda cezaya maruz kalınacağının bildirildiğini, davalının başka firmalardan iş alarak gecikmeye neden olduğunu, geç teslim nedeniyle müvekkilinin 167.618,25 TL ceza ödediğini, üretimin aksamasının ayrıca ani artan kur farkından dolayı da 25.143,12 TL zarara neden olduğunu, toplam zararın 192.761,37 TL’ye ulaştığını belirterek, 167.618,25 TL ödenen ceza miktarı ile 25.143,12 TL kur farkından doğan toplam 192.761,37 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 09/03/2017 tarih ve 2015/339 Esas, 2018/807 karar sayılı kararı ile, asıl davada yetkili Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında usulüne uygun bir itiraz bulunmaksızın itirazın iptali davası açıldığından davacının davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığından asıl davanın HMK.’nın 114/2 ve 115. Maddesi gereğince usul yönünden reddine, sabit olmayan karşı davanın reddine karar verilmiştir.Yerel mahkeme kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemizin 25/09/2019 tarih ve 2018/1808 esas, 2019/1121 karar sayılı ilamı ile, birleşen davada davacı taraf eserin geç teslim edildiğini, bu nedenle iş sahibi idarece kendilerine ceza kesildiğini ve cezanın idareye ödendiğini ileri sürerek ödenen cezanın ve kur farkı alacağının davalı yükleniciden tahsilini istediğinden, mahkemece, yüklenicinin üretimini yaptığı imalatlar ve birleşen davadaki davacı talepleri konusunda uzman bilirkişi kurulu oluşturularak, taraf delilleri ve dosya kapsamındaki tüm belgeler değerlendirilip, birleşen davada teslimde gecikme olup olmadığı, varsa kimden ve neden kaynaklandığı, bu gecikmenin kur farkı oluşturup oluşturmadığı hususları üzerinde durulup, davacının gecikme ve kur farkına ilişkin talepleri konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yalnızca tarafların ticari defterleri incelenip, teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Dairemizin kaldırma kararı sonrasında mahkemece alınan bilirkişi raporunda, ” Davalının sipariş konusu ürünlerin geç teslim edildiği, oluşan zararların davacıdan mahsup ve tahsil edilmesi gerektiği yönünde itirazların yerinde olmadığı, davalının düzenlenen faturalara süresi içinde itiraz etmemesi uzun süre sessiz kalması hususları dikkate alındığında davalının her iki tarafın ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle davacıya borçlu olduğunun kabulü gerektiği, davalı birleşen dosyalarda davacı … A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğunu, davacı … A.Ş.’nin incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 10.06.2014 takip tarihi itibariyle 173.202,90 TL alacaklı olduğu, daha önce dosyaya sunulmuş bilirkişi raporu dikkate alınmış olduğundan taraflar arasında bir cari hesap farklılığının bulunmadığı, 10.09.2014 tarihli icra takibinde 173.202,90 TL asıl alacağı ve 9.993,57 TL işlemiş faiz talep edildiği, yapılan hesaplama ile işlemiş faizin 7.723,51 TL olarak hesaplandığı, yıllık %9 yasal faiz talep edebileceği belirtilmiştir. Birleşen davada davacı vekili Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/235 esas sayılı dosyasında sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirketin davalı … A.Ş.’ne karşı dava açtığını, davacı olduğu konusu aynı olan davanın 2019/740 esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, sözlü anlaşma gereği edim yerine getirildiği halde ödeme yapılmadığını, takibin usule uygun olmaması nedeniyle asıl davanın usulden reddedildiğini belirterek, başlatılan icra takibine itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davalının sipariş konusu ürünlerin geç teslim edildiği, oluşan zararların davacıdan mahsup ve tahsil edilmesi gerektiği yönündeki itirazının yerinde olmadığı, davalının düzenlenen faturalara süresi içinde itiraz etmemesi, uzun süre sessiz kalması hususları dikkate alındığında; davalının, her iki tarafın ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle davacıya borçlu olduğunun kabulü gerektiği, asıl dosyada davalı, birleşen dosyalarda davacı … A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu kanaatine varıldığı, asıl dosyada davalı, birleşen dosyalarda davacı … A.Ş. incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 10/09/2014 takip tarihi itibariyle 173.202,90 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, asıl dava dosyası yönünden verilen hükmün kesinleşmesi nedeniyle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/244 esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine, birleşen 2020/235 esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile davalının Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 173.202,90TL asıl alacak ve 7.723,51TL işlemiş faiz üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak ve takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, hükmedilen alacağın %20’si olan 34.640,58-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Asıl davada ve birleşen Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/235 esas sayılı dosyasında davalı-birleşen Sakarya Ticaret Mahkemesinin 2016/244 esas sayılı dosyasında davacı … A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde, mahkeme tarafından gerekli ve yeterli inceleme yapılmadan karar verildiğini, üretimdeki gecikmenin kaynağının belirlenmesi ve müvekkilinin haklılığının ispatı için son derece önemli olan, klima sektöründe uzman bilirkişilerce keşif ve inceleme yapılması taleplerinin delil listesinde belirtilmiş olmasına rağmen değerlendirilmediğini, gecikmeden doğan aksamalarla ilgili “… şase aksamının klima imalatında ilk ve en önemli adımlardan biri olduğu, şase olmadan klima imalatına başlamanın mümkün olmadığı” şeklindeki müvekkili beyanının doğru olduğunun gerekçeli kararda belirtilmesine rağmen yazılı olmayan sözleşmeden doğan tüm sorunların kusurunun … A.Ş.’ne yüklendiğini, üretimin gecikmesinde bir kusur var ise bu durumda her iki tarafta müşterek kusurlu olduğundan zararı tarafların birlikte üstlenmesi gerektiğini, kendilerinin üretim gecikmesinden doğan cezai şartı Ankara Raylı Sistemler Genel Müdürlüğüne ödediğini, ödemeden önce … A.Ş.’ne ihtar çekildiğini ve bu cezanın oluşmasından sorumlu olduklarının bildirildiğini, mahkemenin kararında davacı lehine %20 inkar tazminatına hükmedildiğini, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, … A.Ş. olarak yapılan işi ve bu işten doğan borcu hiçbir zaman inkar etmediklerini, yapılan işin bedelinin büyük bir bölümünü de davalı …A.Ş.’ne ödediklerini, dava konusu ödenmeyen miktarın neden ödenmediğinin henüz icra takibi yapılmadan muhataba gönderilen ihtarname ile açıkça anlatılmış olmasına rağmen davalının bu hususları dikkate almayarak icra takibine başladığını, sorunun çözümü için birlikte hareket edilmesi teklifinde bulunulduğunu, ancak karşı tarafın çözüme destek olmak yerine icra yoluna gitmeyi tercih ettiğini, mahkeme tarafından davacı lehine %20 tazminata karar verilmesinin hakkaniyete, hukuka, usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/740 Esas, 2021/446 Karar sayılı, 03.07.2018 tarihli kararının esas dava ve birleşen dava yönünden kaldırılmasına, davalısı oldukları esas davanın reddine, davacısı oldukları birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dosya kapsamına göre, mahkemece asıl davada davanın usulden reddine karar verilip kesinleştiğinden, bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi doğru olmuştur. Mahkemenin 2020/235 esas sayılı dosyasında mahkemece bilirkişi raporu alınmış olup, alınan 19.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda, davalının sipariş konusu ürünleri geç teslim ettiği, oluşan zararların davacıdan mahsup ve tahsil edilmesi yönündeki itirazlarının yerinde olmadığı, davalının düzenlenen faturalara süresi içinde itiraz etmemesi, uzun süre sessiz kalması nedeniyle, her iki tarafın ticari deftelerinde yer aldığı şekliyle davacıya borçlu olduğunun kabulü gerektiği, davacının 10.09.2014 tarihi itibariyle 173.202,90 TL asıl alacak ve 7.723,51 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporuna göre davacının 173.202,90 TL asıl alacak yönünden alacaklı olduğu anlaşılmakla, asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmesi yerinde olmuştur. Mahkemece icra takibinden önce işlemiş faiz alacağı talebinin 7.723,51 TL kısmının kabulüne karar verilmiştir. Oysa, sözleşmeden doğan davalarda alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın kararlaştırılan kesin vadede ödenmemiş olması ya da kesin vade bulunmayan hallerde alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmesi zorunludur. (6098 sayılı TBK 117. Maddesi). Taraflar arasında düzenlenen sözleşmede ödeme için kesin vade öngörülmediği gibi, icra takibi öncesi davacı tarafından davalı usulüne uygun şekilde temerrüde düşürülmediğinden bu talebin reddine karar verilmesi yerine faiz talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Asıl dava ile aynı konuda açılan ve birleşen Sakarya 1.Asliye Hukuk mahkemesinin 2016/244 esas sayılı dosyasında davacı … A.Ş. vekili, taraflar arasında 11 adet sipariş formu düzenlendiğini, süresinde edimini yerine getirmeyerek geç teslim sebebiyle üst yüklenici tarafından kendilerine kesilen ve ödenen ceza olan 167.618,25 TL ile 25.143,12 TL kur farkı alacağı sebebiyle alacak talebinde bulunmuş, mahkeme tarafından davacının davasının reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından da görüleceği üzere taraflar arasında düzenlenen sipariş formu kapsamındaki ürünlerde dosya davacısı … A.Ş. tarafından birçok kez proje revizyonu yapıldığı, son revizyon tarihi olan 27.11.2013 tarihi esas alındığında ve bakiye 42 adet ürünün 11.01.2014 tarihinde davacı tarafa teslim edildiği dikkate alındığında, birleşen dava yönünden davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen 2020/235 esas sayılı davada davalı-birleşen 2016/244 esas sayılı davada davacı … A.Ş. vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak, asıl dava yönünden usulden ret kararı verilip karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, birleşen Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/244 esas sayılı dosyası yönünden davanın reddine, birleşen Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/235 esas sayılı dosya yönünden, davacının davasının kısmen kabulü, kısmen reddine, itirazın 173.202,90 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar için asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak devamına, davacının 9.993,57 TL icra takibi öncesi işlemiş faiz istemine ilişkin talebinin reddine, dava konusu alacak faturaya dayanmış olması, davalı tarafın ticari defterlerinde yer alması dikkate alınarak bilinebilir nitelikte olduğundan asıl alacağın %20’sini oluşturan 34.640,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/06/2021 tarih ve 2019/740 Esas, 2021/446 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Asıl dava dosyası yönünden verilen hükmün kesinleşmesi sebebiyle yeniden HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA, 4- Mahkeme dosyası ile birleştirilen Sakarya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin (Ticaret Mahkemesi sıfatı ile) 2016/244 esas sayılı dosyası yönünden davanın REDDİNE, 5-Birleşen Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/235 esas sayılı dosyası yönünden davanın KISMEN KABULÜ ve KISMEN REDDİNE, davacının davacısının 173.20.2,90 TL kısmının kabulü ile, Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki davalının itirazının iş bu asıl alacak miktarı itibariyle iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanarak DEVAMINA, 6-Davacının 9.993,57 TL icra takibi öncesi işlemiş faiz isteminin REDDİNE, 7-Dava konusu alacağın faturaya dayanmış olması, davalı tarafın ticari defterlerinde yer alması dikkate alınarak likit ve bilinebilir nitelikte olduğundan asıl alacağın %20’sini oluşturan 34.640,58 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN Asıl dava yönünden, 1-Davacı … A.Ş. tarafından peşin yatırılan 2.041,97 TL karar ve ilam harcından alınması gereken 59,30 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 1.982,67 TL harcın dosya kesinleştiğinde ve talep halinde davacı … A.Ş.’ye İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Birleşen Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi davası yönünden; 3-Davacı … A.Ş. tarafından peşin yatırılan 3.291,88 TL karar ve ilam harcından alınması gereken 59,30 TL’nin mahsubu ile fazla yatırılan 3.232,58 TL harcın dosya kesinleştiğinde ve talep halinde davacı … A.Ş.’ye İADESİNE, 4-Birleşen dosya davacısı tarafından yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına, birleşen dosya davalısınca birleşen dava yönünden herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, hesaplanan 20.404,27TL vekalet ücretinin davacı … AŞ’den tahsili ile davalı … A.Ş.’ne VERİLMESİNE, Birleşen Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi davası yönünden; 6-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 12.514,59TL ilam harcından peşin alınan 2.041,98TL harcın mahsubu ile bakiye 10.472,61TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye İRAT KAYDINA,7-6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre alınan 1.320,00TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye İRAT KAYDINA, 8-Davacı tarafından sarf edilen 54,40 TL başvuru harcı, 2.041,98TL peşin harç ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.296,38TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 21.274,20TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den tahsili ile davacı … A.Ş.’ye VERİLMESİNE, 10-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansların taraflara İADESİNE, 11-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı-karşı davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde tarafa İADESİNE, 2-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan 486,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 80,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 566,30 TL istinaf yargılama giderinin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 24/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.