Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2252 E. 2021/1512 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2252
KARAR NO : 2021/1512
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2021
NUMARASI : 2021/345 Esas, Derdest,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili, davacı ve davalı şirketler arasında “Çeşme Jardın Eden Projesi” kapsamında ahşap doğrama cumba ve kepenklerin imalat ve montaj işlerinin davacı tarafından yapılması hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre hakediş raporlarının düzenlenmesi sonucu ödeme yapılacağını, söz konusu işlerin yapımına müteakip 1-2 ve 3 nolu hakediş raporlarının düzenlendiğini, sundukları faturalar da dikkate alınarak eserlerin yapıldığı tarihlerdeki piyasa rayiçlerine göre hesaplama yapılması gerektiğini, tarafların defter ve fatura kayıtları örtüşmediği taktirde imalat bedellerinin yapıldığı tarihlere göre keşif ve bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkarılması gerektiğini, davalının hakedişlere ilişkin olarak verdiği çeklerden 110.000,00 TL, 110.000,00 TL ve 107.843,50 TL bedelli olanlarının karşılıksız çıktığını, yapılan diğer hakedişlere hakediş raporu düzenlenmemesi ve davalı şirketin inşaat faaliyetlerini durdurması sebebiyle müvekkilinin 521.680,11 TL cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı şirketin şu andaki durumu ve alacak miktarı dikkate alındığında alacaklarının sürüncemede kalması ihtimali bulunduğunu, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın yargılamayı gerektirmesinin bir sorun olmadığını, alacaklı olunduğuna dair kanaat getirecek delillerin sunulmasının yeterli olduğunu belirterek, 521.680,11 TL alacağın davalı şirketten tahsilini ve İİK’nın 257. Maddesi gereğince davalı şirket adına olan İzmir ili, Çeşme ilçesi… parsel sayılı taşınmaz üzerine teminat mukabilinde ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.Mahkemece 08/06/2021 tarihli ara kararla, delillerin toplanmadığı, tahkikata geçilmediği, mevcut durum itibariyle muaccel alacağın var olup olmadığı, var ise talep edilen tutar kadar olup olmadığı hususunda yeterli kanaatin hasıl olmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında, ilk derece mahkemesi tarafından dava ve talepleri ile hiçbir alakası olmayan bir olay gerekçe gösterilmek sureti ile ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini belirterek, alacağa ilişkin çek asıllarının gerekli görülmesi durumunda ibraz edilebileceği de nazara alınarak, ilk derece mahkemesinin İİK 257. Maddesi uyarınca talep edilen ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı ve fatura tutarlarına dayalı iş bedeli talebine ilişkin olup, bu kapsamda İİK’nın 257. Maddesi gereğince davalı şirket adına olan bir taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulması talep edilmiş, mahkemece bu talep yukarıda yazılı gerekçeyle reddedilmiştir.İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İ.İ.K.’nın 258. maddesine göre, ihtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, İİK’nın 257.maddesindeki şartlar ve yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Dava dilekçesinde de asıl alacak miktarının yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirleneceği belirtilmiştir. Bu nedenle mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati haciz şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/06/2021 tarih ve 2021/345 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 07/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.