Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2210 E. 2021/1528 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2210
KARAR NO: 2021/1528
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/04/2021(Ek Karar)
NUMARASI: 2021/196 D.İş, 2021/201 Karar
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 07/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili, taraflar arasında müvekkili iş yerinin çatısının tamirine ilişkin sözleşme imzalandığını, karşı tarafın çatı tamiri yaptığı sırada yangın çıktığını ve bu nedenle iş yerinde çok büyük zarar meydana geldiğini, karşı taraf işe başladıktan sonra çatıda kullandıkları kaynak makinasından çıkan kıvılcımların etrafa sıçradığını ve başka malzemeleri tutuşturmak suretiyle yangına sebep olduğunu, yangının ve dolayısıyla zararın kimden kaynaklandığının tespitinin yapılması için İst. Ana. 12. Sulh Hukuk Mahk. 2021/12D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti talebinde bulunulduğunu ve düzenlenen raporda yangının karşı taraftan kaynaklandığının ve müvekkil şirketin zararının 14.872.068,00-TL olduğunun tespit edildiğini, ayrıca taraflarınca alınan uzman raporunda da aynı sonuca varıldığını, konu hakkında ceza soruşturmasının da devam ettiğini, müvekkilinin iş yerinin sigortası bulunmadığını ve karşı tarafın bu zararın kendisinden talep edileceği gerekçesiyle mallarını gizleme, kaçırma hazırlığında olduğunun öğrenildiğini ileri sürerek, 2.000.000.-TL üzerinden alacaklarının tahsilini teminen, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının müvekkili işyerinin tamamen yandığı dikkate alınarak teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, mahkemenin 29/03/2021 tarihli kararı ile yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu gerekçesiyle %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiştir. Karşı taraf vekili, itfaiye raporu dışındaki delillerin kesin delil olarak kullanılamayacağını, soruşturma dosyasında dahi kati yangın raporunun henüz sunulmadığını, müvekkilinin mal kaçırma gayesi olmadığını, yangının müvekkili personelince çıkarılmadığını, itfaiye olay raporunda izolasyonda kullanılan LPG ile çalışan şaloma ve elektrik kaynak makinelerinin olduğunun belirtildiğini, ancak söz konusu malzemeler yalıtım malzemesi olup müvekkilinin yaptığı işle ilgisinin olmadığını, bunların talep eden şirketin kendi personelince bilinçsizce kullanılan ekipmanlar olduğunu, bu durumun savcılık dosyasındaki ifade tutanaklarına da yansıdığını, yangın tarihinde ve saatinde müvekkili personellerinin kaynak veya ateş gerektiren bir iş yapmadığını, trapez denilen çeliklerin taşınması işleminin yapıldığını, zira olay tarihinde kaynak yapacak bir işin kalmadığını, ateşli makineler ile izolasyon işleminin talep eden tarafın personellerince yapılmakta olduğunu, itfaiye raporunda belirtilen sac değiştirme işinin müvekkiline ait olmadığını, talep eden şirketin gerekli yangın önlemlerini de almadığını, itfaiye raporunda da bu hususun belirtildiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemenin 29/04/2021 tarihli ek kararı ile, dosyada mevcut teknik delil tespiti raporu, değişik iş dosyasından alınan bilirkişi raporu ve itfaiye olay raporuna göre yaklaşık ispat koşulunun oluştuğu gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde, ihtiyati hacze konu alacağın talep eden tarafça kurgu ile üretildiğini, tamamen kurgu bir keşif sahası oluşturulduğunu ve bu şekilde olay yeri incelemesine dahi müdahale edildiğini, olay günü her iki firma tarafından da çatıda çalışma yapılmakta olduğunu, itfaiye raporunda söz edilen LPG ile çalışan şalomanın talep eden firmanın çalışmasına ilişkin olduğunu, talep eden tarafın olaydan sonra kendi çalışma makinelerini olay yerinden kaldırdığını, ekte sunmakta oldukları uzman bilirkişi raporu ile daha önce yüzeysel olarak düzenlenen raporların çürütüldüğünü, işyerinde gerekli yangın önlemlerinin alınmadığının anlaşılmakta olduğunu, henüz alacağın muaccel olmadığını, müeccel alacaklara ilişkin ihtiyati haciz şartlarının ise mevcut olmadığını belirterek, itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258.m. uyarınca ihtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, iddia, savunma, itfaiye olay raporu, delil tespiti raporu, ceza soruşturma dosyası, taraflarca sunulan uzman raporları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep eden tarafın iddiasının yaklaşık olarak ispatı koşulunun gerçekleşmiş olduğu kanaatine varılmış olup, yerel mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle karşı taraf vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, karşı taraf vekilinin ihtiyati hacze itirazının reddine ilişkin mahkeme kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı göz önüne alındığında, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/04/2021 tarih ve 2021/196 D.İş, 2021/201 Karar sayılı ek kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Karşı tarafça istinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 07/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.