Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2186 E. 2021/1527 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2186
KARAR NO: 2021/1527
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2021/210 Esas(derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 07/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında bir inşaat projesinin bir takım tesisat işlerinin müvekkilince 1.020.000,00 TL bedelle yapılması hususunda anlaşma sağlandığını, ödemenin 120.000,00 TL’lik kısmının peşin çekle, kalanın ise projeden bir dairenin devri suretiyle yapılacağını, müvekkili tarafından işin eksiksiz bir şekilde yapıldığını, bu eksiksiz teslim hususunun davalı tarafça SGK nezdinde sunulan taşeronluk dosyasının kapatılmasına ilişkin beyanda açıkça belirtildiğini, ancak davalı tarafça devri taahhüt edilen taşınmazın 3.bir şahsa satıldığını ve ödeme de yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin ticari faiziyle davalıdan tahsiline, davalıya ait taşınmazların 3.kişiye devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini dava ve talep etmiştir. Davacı vekili 05/04/2021 tarihli dilekçesinde, davalıya ait taşınmazların üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemenin 08/04/2021 tarihli ara kararı ile, mevcut durumda yaklaşık ispat şartının henüz bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, davalı yanın imzasını haiz resmi kuruma ibraz edilen evraklar uyarınca müvekkilinin eser sözleşmesi uyarınca yükümlendiği tüm edimleri yerine getirdiğini, ancak buna karşılık davalının sözleşme konusu bedeli ödemediğini, bedel karşılığında müvekkiline devredileceği taahhüt edilen taşınmazın da yine davalı yan tarafından satılarak bedelinin kendi uhdesinde kaldığını, eksiksiz teslime ilişkin davalı yan tarafından SGK nezdinde sunulan taşeronluk dosyasının kapatılmasına ilişkin beyanda açıkça beyan verildiğini, ancak ekte davalı yan şirket yetkilisi ile müvekkil arasında yapılan whatsapp görüşmelerinden müvekkiline devri taahhüt dilen taşınmazın 3.şahsa satıldığının anlaşılmakta olduğunu, müvekkilinin alacağını hiçbir zaman elde edememe riski ile karşı karşıya kalacağını belirterek, 08/04/2021 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararın kaldırılmasını istemiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258.m. uyarınca ihtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, davacı iddiasını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemiştir. Bu nedenle yerel mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati haciz şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08/04/2021 tarih ve 2021/210 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 07/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.