Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/2001 E. 2021/1403 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2001
KARAR NO: 2021/1403
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/04/2021
NUMARASI: 2020/288 Esas
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 12/07/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; taraflar arasında düzenlenen 24/07/2019 tarihli sözleşmeye aykırı olarak davalının ürettiği makinenin ayıplı olduğu iddiası ile makinenin davalı tarafa iadesi ile ödediği sözleşme bedelinin tahsiline karar verilmesini talep etmiş; davalı şirketin açık ve ağır kusuru ve şartnamede belirtilen niteliklerde makina teslimi gerçekleştirmediğini; Düzce 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/27 talimat sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda, dava konusu edilen üretim bandının ayıplı oluğu ve sözleşmenin eki olan şartnamede belirtilen standartlara uygun bir üretim yapamadığının çok net bir şekilde ortaya çıktığını belirterek ödenen bedelin iadesine ve davacı müvekkilinin uğradığı mağduriyetin önlenmesi ve müşterisi olan Alman şirketi tarafından günlük cezai şart işletildiğinden, dava konusu üretim bandının yerinden kaldırılması konusunda, davacı müvekkiline yetki verilmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu; davacının siparişi üzerine 24.07.2019 tarihli sözleşme imzalanarak, sözleşmeye uygun olarak makinenin tasarlanıp, üretilerek teslim edilmiş olduğunu; müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan edimlerini süresinde yerine getirdiğini ancak davacının makinenin bedelini ödemediğini; makinenin davacının belirttiği adrese 06/02/2020 tarihinde teslim edildiğini ve süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 19/04/2021 tarihli ara kararı ile; davacı vekili sözleşmeye konu üretim bandının mevcut yerinden kaldırılması yönünde taraflarına yetki verilmesini talep etmiş olup ihtiyati tedbirin ancak dava konusu üzerinde verilebileceği, söz konusu üretim bandının davacı tarafın tasarrufu altında olduğu, muhafaza altına alınmasının talep edilmediği, bu yönde bir tedbir kararı verilmesini gerektirir bir durumun da mevcut olmadığı gerekçesi ile şartları oluşmayan ve mevcut dosya kapsamına uygun düşmeyen tedbir talebinin reddine; davaya konu üretim bandının bulunduğu yerden sökülmesi ve başka bir yerde muhafazası hususunda davacı tarafın muhtariyetine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; makinenin sözleşmeye aykırı olarak imal edildiği iddiasıyla makine bedelinin iadesi talepli alacak davası açtığını; davanın esasını, makinenin sözleşmeye uygun yapılıp yapılmadığı ve ayıp bulunması halinde ayıbın açık yada gizli ayıp olup olmadığı hususunun etkilediğini; dosyada alınan bilirkişi raporunun hatalı olup eksiklikler bulunduğunu, rapora itiraz dilekçesi sunulduğunu; davaya konu makineye ilişkin olarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, makinenin sökülüp başka bir adreste muhafaza edilmesi, mahkeme dosyasında yapılacak incelemeye engel olacağını, makinenin sökülmesi halinde, makine üzerinde gerekli inceleme yapılamayacak ve bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi engellenmiş olacağını belirterek mahkemenin dosyadaki inceleme tamamlanmadan verilen, usul ve yasaya aykırı 19/04/2021 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 341. maddesinde “ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği” hükme bağlanmıştır. Anılan madde hükmünde ara karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmemiş olduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/04/2021 tarih ve 2020/288 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 12/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.