Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1945 E. 2021/1418 K. 12.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1945
KARAR NO: 2021/1418
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2021
NUMARASI: 2021/235 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 12/07/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş bedeli alacağı talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen ara karara karşı, davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, … Mahallesi’ndeki inşası tamamlanan … Projesi kapsamındaki asansör imalat işlerinin yapımı konusunda 06/06/2016 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında; 29 adet … marka, insan-yük ve yangın asansörlerinin” teknik şartnamede belirtilen durak, mekanik aksan ve kapasite detayları üzerinden imalatı, montajı devreye alınması ve sair işlemlerin yapımının davalı firmaya taşere edildiğini, sözleşme ve teknik şartnamede; projelendirme ve dizaynı, proje teknik şartname ve yerine göre imalatı, nakliyesi, yerine montajı, EN standardı gereği yapılacak tüm testleri ve çalışır halde teslimi ile işletmeye alınması işlemleri ve sair hususların ayrıntılı bir şekilde düzenlendiğini, davalı şirketin, sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerini geç ifa ettiği gibi yapılan tüm imalatların da sözleşmeye aykırı, ayıplı ve eksik bir şekilde ifa edildiğini, davalı şirketin, sözleşmedeki edimlerine aykırı davrandığını; geçici kabul ile teslim alınan asansörlerin devreye alım işlemlerinden sonra kullanılmaya başlanması ile asansörlerde çok ciddi montaj ve yazılım hataları oluştuğunu, panellerin sürekli arıza işareti verdiğini, asansörlerin kat aralarında durması ve içerisinde yolcuların mahsur kalması gibi sair şekilde çok ciddi arızaların olduğunu ve bu arızaların sık bir şekilde tekrarlandığını, 2017 yılı sonu 2018 yılı başlarında tüm asansörler için yeşil etiket alındığını, 1 yıl sonra MMO periyodik bakımlarının ardından tüm asansörlere kırmızı etiket verildiğini 2 aylık yoğun bir çalışma sonrasında yeniden yeşil etiket alınabildiğini, ancak asansörlerde sıklıkla meydana gelen arızaların halen devam ettiğini, asansörün içerisinde yolcu varken bulunduğu kattan aşağıya düşmesinin söz konusu olduğunu, müvekkili tarafından davalı yana ayıplı ve eksik ifaların giderilmesi için defaten yazılı ve sözlü bildirimde bulunulduğunu, ancak davalı tarafın sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini gereği gibi ifadan kaçındığını, bunun üzerine, davalı tarafa ayıp ve eksikliklerin giderilmesi için Kartal … Noterliği’ nin 16/09/2019 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ancak bir sonuç alınamadığını ileri sürerek davalıların ticari ve ekonomik durumunun belirsizliğini bertaraf etmek ve hali hazırdaki tahsil kabiliyetlerinin dava sonunda ortadan kalkması riskini bertaraf etmek adına öncelikle teminatsız olarak, bunun mümkün olmaması halinde uygun görülecek bir oranda teminat karşılığında ve alacak tutarı oranında; davalıya ait taşınır – taşınmaz mallar ile banka hesapları üzerine ihtiyati haciz konulması ile fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, yapılacak keşifte A, B ve C blok dâhil tüm taşınmazlar nezdinde davalı şirket tarafından yapılan asansör imalatlarının sözleşmeye, teknik şartnameye, detay projelerine, bilcümle sözleşme eklerine, uygun olup olmadığı hususunun tespit ile birlikte; malzeme kalitesi ve işçilik dahil olmak üzere, alınacak bilirkişi raporu ile tam ve kesin dava değerinin belirlenmesinden sonra arttırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin tüm eksik ve ayıplı imalatların giderim bedeli olarak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 12/04/2021 tarihli ara karar ile, İİK’ nın 258/2 .maddesi gereğince, alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu, dosya kapsamındaki mevcut bilgi ve belgeler dikkate alındığında; dava konusu alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği ve anılan alacak kalemleri ile ilgili olarak İİK’ nın 257.ve devamı maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği, davacının iddiasını yaklaşık ispat ile ispat edemediği, ihtiyati haciz talebinin şartları oluşmadığı ve yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, dava konusu taleplerinin yaklaşık ispatın üzerinde olacak şekilde ispat edildiğini, ihtiyati haciz kararı verilebilmesinin, alacaklının davasının kabulü halinde alacağına kavuşmasını tehlikeye düşürmemeye yönelik olarak getirilmiş bir uygulama olup, ihtiyati haciz taleplerinde tam bir ispatın aranmasının gerekmediğinin, yaklaşık ispatın yeterli olduğunun Yargıtay kararları ile sabit olduğunu, bununla birlikte davalı şirketin ticari ve ekonomik durumunun belirsizliği nedeniyle, yargılama sonunda davacı müvekkili şirketin mağduriyetini önlemek amacıyla dava konusu taleplerine ilişkin olarak İİK’nın 257. Maddesi ve Yargıtay içtihatları uyarınca ihtiyati haciz koşullarının gerçekleştiğinin sabit olduğunu belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser söleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur. Taraflar arasında 06/06/2016 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşme ile davalı taşeron sıfatıyla, davacının yapımını yüklendiği İstanbul İli, Kadıköy İlçesi, … Mahallesi’ndeki inşası tamamlanan … Projesi kapsamındaki asansör yapım işini üstlenmiştir. İİK’nın 257. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, vadesi gelmemiş borçtan dolayı ancak borçlunun belirli bir yerleşim yerinin bulunmaması veya mallarını gizleme, kaçırma, kaçma gibi alacaklının haklarını ihlal eden eylemlerde bulunması halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İİK 258.m. uyarınca ihtiyati haciz talep eden taraf, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Somut olayda, dosyanın geldiği aşama itibariyle tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemiştir. Bu nedenle yerel mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin mahkeme kararında, ileri sürülen istinaf sebeplerine göre usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati haciz şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12/04/2021 tarih ve 2021/235 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 12/07/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.