Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/182 E. 2021/1271 K. 23.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/182
KARAR NO: 2021/1271
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/12/2016
NUMARASI: 2014/795 Esas, 2016/817 Karar
BİRLEŞEN İSTANBUL 43. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 2011/286 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 23/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı şirketin faaliyet gösteren esenyurt yönetim binasının tadilat dekorasyon işleri, Londra asfaltında bulunan şirket merkezinin tüm işleri ve … Hazır Beton Tesisine ilişkin yapılan üretim tesisinin davacı tarafından revize edildiğini, tüm tesisin davacının ekiplerine kendi konrtolünde boyattırıldığını, depo alanlarına seperatörler yaptırıldığını, tanktaki birikmenin önlenmesi için kuyu açtırıldığını, yemekhane ve yatakhanenin tadilat ve bakımının yaptırıldığını, davacının, davalı … A:Ş ne ait yönetim binasının revizyonu, tadilat ve dekorasyonu gerçekleştirildiğini, ancak davalıya yazılı ve sözlü tüm ihtarlara rağmen bedelin ödenmediğini belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 7.000 TL nin temerrüt tarihinden ticari faiziyle davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 12/11/2008 tarihli ıslah dilekçesi ile; 7.000,00 TL üzerinden açılan davada Bahçelievler adresinde kurulu şirket merkezinin satılması vesair mimarlık hizmetinin yerine getirilmesine ilişkin olarak 2.000,00 TL, Esenyurt adresinde bulunan Yönetim Binasının revizyonu, tadilat ve dekorasyonu işlemlerine ilişkin verilen mimarlık hizmetleri için 3.000,00 TL, Hadımköy’de bulunan … Hazır Beton Tesisine ilişkin mimarlık hizmet bedeline ilişkin de 2.000,00 TL olarak talep edildiğini; 3.000,00 TL’ olan talebinin 57.000 TL artırılarak KDV dahil 60.000 TL olarak tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili; yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacıya borcun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile alacağın zamanaşımına uğradığını; yönetim binasının tadilat ve dekorasyon işlerinin 3.şahıslara ödemeler karşılığında yaptırıldığını, bu durumun şirket kayıtları ile sabit olduğunu, davacı tarafından Hadımköy adresinde bulunan taşınmaz üzerinde yapılan hazır beton santralinin mimarlık hizmetlerinin bir kısmının gerçekleştirildiğini, ancak işin bedelinin şilahi anlaşma gereği 14.307,47.-TL olduğunun, davacı tarafından hem kendi adına hem de müvekkil şirket adına imzalayarak mimarlar odasına sunduğu sözleşme ile sabit olduğunu, bedelinin muhtelif makbuzlar karşılığında davacıya ödendiğini; davacın yaptığı işle ilgili olarak fatura vermediğini, yapılan ödemelerin şirket kayıtlarında hala avans olarak göründüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen 2011/286 Esas sayılı davada davacı vekili; Hadımköyde bulunan … Hazır Beton Tesisine ilişkin 2 adet 07/08/2006 tarihli ruhsatlı proje ve tadilat projesi bedelinin ödenmediğini, iki proje bedeli ile mesleki kontrollük hizmeti bedelleri için asıl davada 2.000 TL talep edildiğini, ek dava ile bu alacağı artırarak 42.006,32 TL’nin temerrüt tarihinden ticari faizi ile tahsiline ve dosyaların birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davalı vekili; davacıya borcun bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile alacağın zamanaşımına uğradığını; davacının aynı iddialara dayalı olarak Çatalca 2.asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/401 E sayı ile müvekkili ve … AŞ ye açtığı davada görevsizlik kararı verildiğini; davacının dosyayı görevli mahkemeye göndermeyerek İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesine esas ve ek davayı açtığını belirterek esas davadaki savunmalarını tekrar etmiştir. Mahkemece, davacının, davalıya ait Esenyurt Projesinde danışman olarak görev yaptığı, dava konusu işlerin 2002 yılından sonra yapıldığı, davalının …’a yaptığı ödemelerin ise 1994 ve 1995 yıllarına ait olduğu; bu nedenle davalının işi … Ltd. Şti. ye yaptırdıkları ve bu konudaki ödeme belgelerinin dosyaya sunulduğu iddiasının yerinde olmadığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı fiyatlarına bağlı olarak yapılan hesaplamada fiyatların içinde KDV bulunmadığı; asıl dava kapsamında davacı vekili 01.07.2008 tarihli dava dilekçesi ile İstanbul, Çatalca, Hadımköy, … Bölgesi, … Caddesi üzerinde bulunan … Hazır Beton Üretim Tesisi ile ilgili olarak yapmış olduğu, Mimarlık Hizmetleri bedelini talep ettiği, alınan 12.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda davacının yapmış olduğu hizmetlerin karşılığı olarak 2004 yılı birim fiyatları ile 27.869,76 TL olarak hesaplandığı, davalı bu hesabın içinde KDV nin de olduğu, KDV nin düşülmesi sonucu kalan miktarın 23.618,44 TL olduğu, bu miktardan ödenen 16.000,- TL nin düşülmesi ile davacı alacağının 7.618,44 TL olabileceği ifade edildiği, bilirkişi raporunda hesaplama Bayındırlık ve İskan Bakanlığı asgari maliyetleri üzerinden yapıldığı, yukarıda da açıklandığı üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birim fiyatları içinde KDV bulunmadığından hesaplanan hizmet bedeli içinde KDV bulunmamakta olduğu, davacının asıl dosya kapsamında davacının yapmış olduğu hizmet karşılığı talep edebileceği miktarın 2004 yılı birim fiyatları ile 27.869,76 TL olduğu; birleşen dosya kapsamında, davacı vekili İstanbul 43. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/286 Esas sayılı dosyası ile Esenyurt Projesi kapsamında yapılan hizmet bedeli olarak 42.006,32 TL talep ettiği, bilirkişilerinde kök ve ek raporlarında Esenyurt Projesi ile ilgili inceleme yapıldığı ve davacının Yönetim Binası ince inşaat işleri ile ilgili olarak mimarlık + dekorasyon hizmetleri yaptığı kanısına varıldığı, yapılan hizmetin karşılığı, 2002 yılı için: 7,365,50 TL X 1,5 = 11.048,25 TL – 2004 yılı için: 10,254,31 TL x 1,5 = 15381,47 TL – 2008 yılı için: 14.488,67 TL x 1,5 = 21.733,01 TL olarak hesaplandığı; davacıya davalı tarafından 2004 ve 2005 yıllarında 16,000,- TL ödeme yapılmış olduğu gerekçesi ile; asıl dosya 2014/795 açısından davacının davasının ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü ile 27.689,76 TL KDV hariç, davalı şirketin Bakırköy … Noterliğinin 10/08/2007 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile temerrüde düşürüldüğü dikkate alınarak yapılan ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; birleşen İstanbul 43. ATM nin 2011/286 dosyası açısından, davacının davasının ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü ile 21.733,01 TL’nin (KDV Hariç) davalıdan tahsiline; infaz aşamasında davalının yapmış olduğu 16.000 TL ödemenin dikkate alınarak indirilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemenin, gerekçeli kararını oluştururken, davanın esasını doğru değerlendirmediğini ve dava konusu her iki proje bedelini de doğru kabul ettiği, ancak hükmü yazarken maddi hataya düşerek ıslah dilekçesi ile talep edilen alacak ile ek dava ile talep edilen alacağın karıştırıldığını; faize de gerekçeli kararında yer vermediğini; mahkemece yapılan maddi hatanın düzeltilerek, asıl dosya olan 2014/795E. sayılı davanın 12/11/2008 tarihli ıslah dilekçesi kapsamında Esenyurt Projesine ilişkin 21.733,01 TL’lik alacağın 10/08/2007 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsiline karar verilmesi gerektiğini; birleşen İstanbul 43.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/286E. sayılı dosyasıyla talep edilen … Hazır Beton tesisine ilişkin proje bedeli 27.689,76-TL’nin temerrüt tarihi olan 10/08/2007 tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesi gerektiğini; 09/05/2016 uyap kayıt tarihli dilekçedeki beyanlarını aynen tekrar ettiklerini; … Hazır Beton Santrali gibi bir işin bedelinin 3 yıla yayılarak toplam 16 bin TL olarak ödenmesinin hayatın olağan akışı ile açıklanamayacağını, sunulan makbuzlarda ödemenin proje bedeli olduğuna dair bir açıklama olmadığını; müvekkilinin davaya konu projeler dışında aile fertlerinin ortak olduğu şirketin resmi makamlarda belge gerektirmeyen başvuruları ve benzeri girişimleri için mimarlık hizmetleri kapsamında hem şirkete, hem de şirket ortağı kardeşlerine aylık sabit bir bedel karşılığında, rutin vermiş olduğu mimarlık hizmetlerinin karşılığı olarak kendi aile şirketinden her ay aldığı düzenli ödemelerin hazır beton tesisi için yapılan ödeme olarak kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; … A.Ş.’ne ait binanın tüm mimarlık ve TUS hizmetlerinin … Ltd.Şti. tarafından yapıldığını ve bu işlere ilişkin bedellerin fatura karşılığı … Ltd.Şti.’ne ödendiğini, Yönetim binasının tadilat ve dekorasyon işlerinin ve ödemelerinin 3.şahıslara fatura karşılığında yapıldığını, 10.01.2001 tarihli bilirkişi raporunda bu işin bedelinin … A.Ş.’ye ödendiğinin tespit edildiğini; bilirkişilerin dava dosyasında mübrez yazılı belge ve deliller ile ödeme kayıtlarına rağmen delil niteliği taşımayan CD kayıtları ve itibar edilmesi mümkün olmayan bir kısım şirket yazılarına istinaden afaki yorumla ve aksi kanatin kabul edilemiyeceğini; Hadımköy Çatalca adresinde bulunan müvekkilinin kiracı olarak bulunduğu taşınmaz üzerinde yapılan hazır beton santralinin mimarlık hizmetlerinin bir kısmının davacı tarafından gerçekleştirildiğini; işin bedelinin, şifahi anlaşma gereği 14.307,47 YTL olduğunu ve bu bedelin davacıya ödendiğini; bu durumun davacı tarafından imzalanarak mimarlar odasına sunduğu sözleşme ile sabit olduğunu; söz konusu tesisin bir kısım mimarlık hizmeti dışında davacı tarafından verilmiş başkaca hizmet bulunmadığını; davacıya yapılan ödemelerin şirket kayıtlarında avans olarak gözüktüğünü; asgari ücret tarifesinin geçerli olduğu durumlarda, KDV nin tarife ücretinin içinde olduğunu; davacının hizmetlerinin karşılığı faturayı kesip müvekkili şirkete vermediğinden tespit olunan değerden yasal KDV oranının düşülmesi gerektiğini; bilirkişi raporunda davacıya 16.000,00 TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini; davacıya borçlu olduğunu kabul ettiği anlamına gelmemek kaydıyla bir an için aksi durumun düşünülmesi halinde müvekkilinin davacıya borcunun davacıya yapılan 16.000,00 TL’nin düşülmesi sonucunda ortaya çıkacağını; davanın ve ek davanın zamanaşımına uğradığını, itirazının değerlendirilmeden karar verilmiş olduğunu; davacı yanın talep etmiş olduğu 16.000,00 TLnin reddedilmesi söz konusu olduğundan bu bedel açısından lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, esas ve birleşen davanın konusunun aynı olduğunu, aynı iş için iki ayrı bedelden sorumlu tutulduğunu, mükerrer karar söz konusu olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 470’nci maddesine göre; eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Buna göre yüklenicinin temel borcu, yükümlendiği işi sözleşmeye, amacına uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibinin temel borcu bedel ödemektir. Tarafların eser sözleşmesi kurulması konusunda mutabık kalmalarına rağmen, iş bedelini kararlaştırmış olmaları halinde iş bedelinin sözleşmedeki esaslara göre belirlenmesi gerekirken, sözleşmede bedelin açık olarak belirlenmemiş olması halinde TBK’nın 481’inci maddesi gereğince bedelin, işin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine göre belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarında da eser sözleşmesi ilişkisinin sabit olduğu, fakat sözleşmede bedelin yazılmamış olması veya tarafların bedelde anlaşamamaları halinde iş bedelinin bilirkişiye yapıldığı yıl piyasa rayiçleri ile hesaplattırılacağı kabul edilmektedir. Somut olayda; davacı vekili Bahçelievler adresinde kurulu şirket merkezinde, Esenyurt adresinde bulunan Yönetim Binasının revizyonu, tadilat ve dekorasyonu işlemlerine ilişkin verilen ve Hadımköy’de bulunan … Hazır Beton Tesisine ilişkin mimarlık işleri bedelinin tahsilini talep etmiş; davalı ise alacağın zamanaşımına uğradığını; yönetim binasının tadilat ve dekorasyon işlerinin 3.şahıslara ödemeler karşılığında yaptırıldığını, davalının gerçekleştirdiği Hadımköy adresinde bulunan taşınmaz üzerinde yapılan hazır beton santralinin mimarlık işleri bedelinin 14.307,47.-TL olduğunu, bedelinin muhtelif makbuzlar karşılığında davacıya ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; mahkemece davacının, davalıya ait Esenyurt Projesinde danışman olarak görev yaptığı, davalının işi … Ltd. Şti. ye yaptırdıkları iddiasının yerinde olmadığı; alınan 12.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda davacının asıl dosya kapsamında davacının yapmış olduğu hizmet karşılığı talep edebileceği miktarın 2004 yılı birim fiyatları ile 27.869,76 TL olduğu; birleşen dosya kapsamında, Esenyurt Projesi ile ilgili yapılan hizmetin karşılığının 2008 yılı için 21.733,01 TL olduğu belirlenerek asıl dosya için 27.689,76 TL, birleşen dosya için 21.733,01 TL nin davalıdan tahsiline; infaz aşamasında davalının yapmış olduğu 16.000 TL nin dikkate alınarak indirilmesine karar verilmiş; verilen karar taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nun 126/4 maddesine göre yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dışında, eser sözleşmesinden doğan alacaklar 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Taraflar arasındaki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi 5 yıldır. Zamanaşımı süresi alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Eser sözleşmelerinde sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa iş bedeli alacağı eserin tamamlanıp teslim edildiği tarihte, sözleşmenin feshi halinde ise fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla muaccel hale gelir. Mahkemece davalının zamanaşımı defi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeden işin esasına ilişkin karar verilmiş, gerekçeli kararda da zamanaşımı define ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. O halde mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak davalının zamanaşımı definin değerlendirilmesi, ardından gerekirse işin esasına girilerek bir karar verilmesinden ibarettir. Davacı vekili 09/05/2016 tarihli dilekçesi ile; 01/07/2008 tarihinde 7.000,00 TL üzerinden açılan davada şirket merkezinin satılması vesair mimarlık hizmetinin yerine getirilmesine ilişkin olarak 2.000,00 TL, Esenyurt’da bulunan Yönetim Binasının revizyonu, tadilat ve dekorasyonu işlemlerine ilişkin verilen mimarlık hizmetleri için 3.000,00 TL, Hadımköy’de bulunan … Hazır Beton Tesisine ilişkin mimarlık hizmet bedeline ilişkin de 2.000,00 TL olarak talep edildiğini belirttiği; 12/11/2008 tarihinde Esenyurt Projesine ilişkin talebin ıslah ile 57.000,00 TL arttırılarak 60.000,00 TL’ye yükseltildiği; 02/08/2011 tarihinde açılan ek dava ile Hadımköyde bulunan … Hazır Beton Tesisine ilişkin bedeli de 2.000,00 TL’den 42.006,32 TL’ye artırdığını belirtmesine rağmen; esas davada ıslah harcının yatırılıp yatırılmadığının anlaşılmadığı, dosyada ve Uyap kayıtlarında harç makbuzuna rastlanmadığından harç yatırılmamış ise harç eksiğinin tamamlattırılması gerekmektedir. Kabule göre de mahkemece ıslah talebi ve birleşen davada istenen miktar karıştırılarak farklı dosyalar üzerinden karar verilmesi ve birleşen davada faiz talebi hakkında hüküm kurulmaması da hatalı olmuştur. Davacının Hadımköy hazır beton santralinde gerçekleştirdiği mimarlık işlerinin bedeli davacı tarafından mimarlar odasına sunduğu sözleşme ile 14.307,47.-TL olarak belirtildiğinden bu işin bedelinin 14.307,47.-TL olduğu kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılmalıdır. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisinin sabit olduğu, sözleşme bulunmayan işler için iş bedeli taraflarca belirlenmediğinden mahkemece, yapılan işin bedelinin, işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçleri ile hesaplattırılması gerekirken alınan rapor kapsamında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı asgari maliyetleri üzerinden yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulması da hatalı olmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporunda davacıya 16.000,00 TL ödeme yapıldığının tespit edilerek, infaz aşamasında davalının yapmış olduğu 16.000,00 TL ödemenin dikkate alınarak indirilmesine karar verilmiş ise de; davacı vekili tarafından, müvekkilinin davaya konu projeler dışında aile fertlerinin ortak olduğu şirketin resmi makamlarda belge gerektirmeyen başvuruları ve benzeri girişimleri için mimarlık hizmetleri kapsamında hem şirkete, hem de şirket ortağı kardeşlerine rutin vermiş olduğu mimarlık hizmetlerinin karşılığı olarak kendisine her ay düzenli ödeme yapıldığı iddia edildiğinden, davacıya bu hususta delilleri sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gibi; kabule göre de mahkemece dava tarihi itibarıyla alacağın belirlenmesi gerekirken, davadan önce yapılan ödemeler için infaz aşamasında indirilmesine karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurularının KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/12/2016 tarih, 2014/795 esas, 2016/817 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraf vekilleri tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, 5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.