Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1801 E. 2021/2023 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1801
KARAR NO: 2021/2023
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2019
NUMARASI: 2014/1072 Esas, 2019/695 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında 06/04/2012 tarihinde imzalanan sözleşmeye göre; müvekkilinin Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı … Fabrikası tank sahası inşaat işlerini tamamladığını, müvekkilinin davalı şirkete yaptığı işler için 04/06/2012 tarihinde 118.000,00 TL bedelli fatura düzenlediğini, davalının kısmi ödeme yaptığını ancak bakiye 63.000,00 TL’yi ödemediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının taraflar arasında imzalanan 06/04/2012 tarihli sözleşme gereğini yerine getirirken eksik işler yaptığını, eksik kalan işlerin müvekkili tarafından tamamlandığını, davacının ekonomik krizde olması nedeniyle üçüncü kişilerden alınması gereken malzeme bedellerinin müvekkili tarafından ödendiğini, davacının eksik ve gecikmeli iş yapması nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğunu, Çaykur ile yaptığı sözleşmelerin fesih noktasına geldiğini, davacının dava konusu fatura muhteviyatı işleri yapmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında yapılan sözleşmeye konu işin idarece geçici kabulünün 11/06/2012 tarihinde yapılmış olması nedeniyle edimin ifa edildiğinin kabul edilmesi gerektiği, bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/03/2018 tarihli bilirkişi raporu ile de takip dayanağı 04/06/2012 tarihli ve 118.000,00 TL miktarlı faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve böylece yapılan işin ve bedelinin davalının kabulünde olduğu saptanmış olduğundan bu faturaya konu işlerin eksik yapıldığının davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği; davalı tarafından, eksik işler nedeniyle davacıya 02/07/2012 tarihli ve 65.300,00 TL miktarlı iade faturası düzenlenmiş ise de davacının faturayı Kadıköy … Noterliği’nin 23/08/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade ettiğinden mahiyetini kabul etmemiş olduğu; bu durum ve idarenin geçici kabulü karşısında davalı işin eksik yapılıp yapılmadığını, eksik yapılmış ise bu işin davacı dışında bir başkası tarafından yapıldığını ispat etme yükü altında olduğu; bu doğrultuda dosya kapsamıyla davalının eksik yapıldığını iddia ettiği işlerin gerçekten eksik yapıldığını ispat edemediği ve takip dayanağı faturanın davalının defterlerinde kayıtla kabul edilmiş olması ve defter kayıtlarının sahibi aleyhine mutlak delil olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 63.000,00 TL asıl alacak ve 2.392,27 TL işlemiş faiz bakımından iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin kısmın reddine, İİK m.67/2 kapsamında 13.078,45 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; taraflar arasındaki sözleşme ile işin bedelinin 79.000,00 TL olarak belirlendiğini, davacının işi yarım bıraktığını, kalan kısmın müvekkili tarafından bitirilerek geçici kabul yapıldığını, davacıya yaptığı işle ilgili ödeme yapıldığı halde iş bedelini aşan 118.000,00 TL bedelli fatura kesildiğini ve yanlışlıkla ticari defterlerine kaydettiğini, müvekkilinin 65.440,26 TL için iade faturası kestiğini; davacının eksik işler yaptığını, teknik inceleme yapılmasına rağmen mahkeme kararının bilirkişi raporları dikkate alınmadan verildiğini, davacının alacağını ispat edemediğini alacağın ispat yükünün alacaklı tarafta olduğunu, davacının edimlerini ifa ettiğini ispat edemediğini, gerekçeli kararda icra dosya bilgilerinin hatalı olduğunu, mahkeme kararının özensiz olarak düzenlendiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatının tahsili istemlerine ilişkindir. Davacı taraf, işin yapılıp teslim edildiğini, sözleşme dışında talep üzerine yapılan işlerin hesaplamaya dahil edilmediğini bakiye iş bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise işin eksik yapıldığını, bedelin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Eser sözleşmesi iş sahibinin ödemeyi taahhüt ettiği ücret karşılığında yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi ve teslim etmeyi üstlendiği iki taraf için hak doğuran ve borç yükleyen bir sözleşmedir. TBK’nın 470 ve devamı maddelerine göre, yüklenici bir bedel karşılığında iş sahibine bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de yapılan iş karşılığı bir bedel ödemeyi yükümlenmiştir. Yüklenici, eseri sözleşmeye fen ve sanat kurallarına ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak imal edip, tam ve eksiksiz olarak süresinde iş sahibine teslim ettiğini, iş sahibi de iş bedelini ödediğini ispatla yükümlüdür. Eser sözleşmelerinde sözleşmenin feshedilip yüklenicinin işi eksik bırakmak suretiyle işten el çektiği ya da işi eksik bırakarak terk edip gittiği yasal delillerle tespit ve ispat edilmedikçe yapılan işin kural olarak yüklenici tarafından gerçekleştirildiği kabul edilmekte ise de bu karinenin aksinin yasal delillerle kanıtlanması mümkündür. Davacı sözleşme içi ve sözleşme dışı iş yaptığını belirterek alacağın tahsili için Üsküdar … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile, davalı borçlu aleyhine 04/06/2012 tarihli 118.000,00 TL bedelli faturaya dayalı olarak, 63.000,00 TL asıl alacak, 2.458,31 TL işlemiş faiz, 108,70 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 65.567,01 TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %16.5 avans faizi ile tahsili için başlattığı takibe, borçlu tarafından süresinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği ve itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında … Fabrikası tank sahası inşaat işlerinin yapılmak üzere 79.000+KDV bedelli 06/04/2012 tarihli sözleşme imzalandığı ihtilafsız olup asıl işveren tarafından işin geçici kabulü 11/06/2012 tarihinde yapıldığı; mahkemece yaptırılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda sözleşme içi ve sözleşme dışı iş ayırımı yapılmaksızın hesaplama yapılarak sonucuna göre karar verilmiştir. Tarafların eser sözleşmesi ile iş bedelini kararlaştırmış olmaları halinde iş bedelinin sözleşmedeki esaslara göre belirlenmesi gerekirken; sözleşmede bedelin açık olarak belirlenmemiş olması halinde TBK’nın 481’inci maddesi gereğince bedelin, işin yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderine göre belirlenmesi gerekmektedir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarında da eser sözleşmesi ilişkisinin sabit olduğu, fakat sözleşmede bedelin yazılmamış olması veya tarafların bedelde anlaşamamaları halinde iş bedelinin bilirkişiye işin yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçleri ile hesaplattırılacağı kabul edilmektedir. Sözleşme götürü bedelli olarak düzenlendiğinden, götürü bedelli işlerde taşeronun hakettiği iş bedelinin hesabında; sözleşmeyle yapılması kararlaştırılan işlerin tamamı 100 birim kabul edilerek, taşeronun tamamladığı işlerin sözleşmede kararlaştırılan tüm işe oranı (% olarak) belirlenip, bu oranın sözleşmede tüm iş için kararlaştırılan sözleşme bedeline oranlanmak suretiyle taşeronun tamamladığı işler için hakettiği iş bedelinin tespiti gerekmektedir. Davacı taşeron sözleşme içi ve sözleşme dışı işler yaptığını belirttiğine göre; yapılan işlerden hangilerinin sözleşme kapsamında yapıldığı, hangilerinin sözleşmede yer almayan sözleşme dışı işlerden olduğu ayrı ayrı tespit edilerek; taşeronun yaptığı işlerden sözleşme kapsamında yapılanların sözleşmede belirlenen götürü bedel üzerinden yukarıda belirtilen şekilde hesaplanıp, sözleşme dışı yapıldığı ispatlanan işlerin ise yapıldığı yıl mahalli piyasa rayicine göre hesaplaması yapılarak; her iki iş toplamından davalı tarafından yapıldığı kanıtlanan ödemeler düşülmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken, yalnızca ticari defterler üzerinden yapılan incelemeye göre karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarih, 2014/1072 Esas, 2019/695 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.