Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/166 E. 2021/1293 K. 28.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/166
KARAR NO: 2021/1293
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2018
NUMARASI: 2015/1001 Esas, 2018/1112 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında müvekkilinin Çorlu Serbest Bölgede bulunan fabrikasının çatı ve panel işlerinin yapılması için 26/10/2010 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, sözleşmenin 7. maddesinin ” kullanılan malzemeler, imalat ve montaj hatalarına karşı 5 yıl süre ile imalatçının ve yüklenicinin garantisi altındadır” şeklinde olduğunu, son yıllarda yapılan çatının ve ışıkların arasından sular sızmaya başladığını, müvekkilinin davalıyı aradığını ve defalarca sorunun çözülmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafından sorunun çözüne yönelik hiçbir işlem yapılmadığını, tamiratın acil olması nedeni ile müvekkilinin 03/04/2015 tarihinde Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/25 D.iş sayılı dosyasından tespit yaptırdığını, tespit raporu ile kullanılan malzemenin toplama olması, işçilik kalitesinin hatalı olması ve yalıtım malzemesinin kullanılmaması nedeni ile su sızıntılarının olduğunun tespit edildiğini, tespitten sonra müvekkili tarafından tamirat yaptırıldığını ve 6.250,00TL harcandığını, yaptırılan tespit için de 700,00 TL masraf yapıldığını, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca, davalının eksik ve hatalı işlemi nedeni ile müvekkilinin maddi zararını karşılaması gerektiğini ileri sürerek, müvekkili tarafından harcanan 6.950,00 TL‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin işi tam ve eksiksiz olarak yaptığını, teslimden yaklaşık 4,5 yıl sonra sorun yaşandığı yönünde bildirim yapıldığını, taraflar arasında bakım sözleşmesi yapılmadığını ve çatının akmasının sebebinin muhtemelen bakım ve temizlik işlerinin yapılmaması olduğunu, kullanılan malzemelerin sözleşmede belirlenen 1. sınıf kalite ve marka olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasında davacının Çorlu Serbest Bölgede bulunan fabrikasının çatı ve panel işlerinin yapılması için 26/20/2010 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşmenin 7. maddesi ile ” kullanılan malzemeler, imalat ve montaj hatalarına karşı 5 yıl süre ile imalatçının ve yüklenicinin garantisi altına ” alındığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere çatıdaki su sızıntılarından kaynaklanan hasarın yüklenici firma tarafından polikarbonat aydınlatma levhalarının bazı yerlerde tek parça yerine çok parçalı olarak kullanılması ve montaj hatası nedeni ile oluştuğu, oluşan hasardan davacıya atfedilecek kusur bulunmadığı, zararın giderilmesi için gerekli tamirat ve değişiklik için malzeme ve işçilik dahil olmak üzere toplam bedelin 7.410,00 TL olabileceği, davacı tarafça 6.250,00- TL harcama yapılmış olup yapılan tadilat bedelinin kadri maruf olduğu, hasarın garanti süresi içerisinde gerçekleştiği, davacının tamirat için yapmış olduğu harcama ile tespit dosyasında yaptığı masrafı talep etme hakkı bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, mahkemenin kararının delil tespiti raporu baz alınarak oluşturulduğunu, oysa tespitte bilimsel anlamda uyuşmazlığın kaynağı olan çatıdaki sorunun bakım eksikliğinden mi yoksa imalat/montaj hatasından mı olduğu tartışılıp sonuç ortaya konulamadığını, bilirkişi heyetinin raporunda ifade edildiği üzere davacı tarafça çatı üzerinde birtakım parçaların değiştirildiğini, silikon malzeme ile birtakım tamiratlar yapıldığını ancak yine raporun “3.2Keşif Mahallinde yapılan inceleme ve değerlendirme” kısmın son cümlesinde ifade edildiği üzere hala “su sızıntısının mevcut olduğu”nun ifade edildiğini, yani ortada davacı tarafça müvekkilinin tavsiye telkin ve yardımlarına başvurulmaksızın problemi çözme odaklı olmaktan uzak bir masrafın bulunduğunu ve bu masrafın müvekkiline yükletilmek istendiğini, bilirkişi raporunda Yapı ve Yalıtım Malzemeleri-Çelik Hizmete Özel Yapılar uzmanlık alanıyla ilgili bir önerme ortaya konulmadığını, 4 mevsimin yaşandığı ve sıcak-soğuk ısı değişimlerinin ekseriyetle bazı günlerde hissedildiği yapının bulunduğu alanda esneme-genleşme hareketlerine bağlı olarak ne periyotlarla bakım yapılması gerektiğinin belirtilmediğini, müvekkil şirketin yaptığı işte kusur mevcut olsa idi, çatının yapıldığı sene ilk yağmurlarda su sızıntısı probleminin vuku bulacağını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında akdedilen 26/10/2010 tarihli sözleşme, poliüretan panel çatı ve cephe kaplama işini konu alan bir sözleşme olup, 7.m. uyarınca kullanılan malzemeler imalat ve montaj hatalarına karşı 5 yıl süre ile imalatçı ve yüklenicinin garantisi altındadır. Çorlu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/25 D.İş. Sayılı dosyasında alınan delil tespiti raporu ile, çatıda aydınlatma amaçlı monte edilen polikarbonat levhaların panel yerine çok parçalı olarak monte edildiği, bunun ise yalıtım sorunu çıkardığı, su sızıntılarının panellerin ek yerlerinden ve vida kenarlarından meydana geldiği, bu kısımlarda yalıtım yapılması gerektiği tespit edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, hasarın yüklenici firma tarafından polikarbonat aydınlatma levhaların bazı yerlerde tek parça yerine çok parçalı olarak kullanılması ve montaj hatası nedeniyle oluştuğu tespit edilmiş, ek raporda ise, çatıda yapısal açıdan bakımın 5 yıldan daha uzun süreçte bir gerekli olacağı, bu tip çatı ve panel kaplama işlerinde montaj esnasında gerekli tüm işlemler imalat aşamasında tamamlanmakta olup daha sonra normal şartlarda herhangi bir bakım faaliyetine ihtiyaç duyulmadığı belirtilmiştir. Görüldüğü üzere delil tespiti raporu ile mahkemece alınan kök ve ek rapor aynı yönde olup, hasarın nedeninin davalı yüklenici firma tarafından polikarbonat aydınlatma levhaların bazı yerlerde tek parça yerine çok parçalı olarak kullanılması ve montaj hatası olduğu tespit edilmiş, davalının hasarın bakım yapılmaması nedeniyle oluştuğu yönündeki itirazı da ek raporda karşılanmıştır. Bilirkişi kök ve ek raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte görülmüş olup, hasar nedeniyle oluşan davacı zararından davalının sorumlu olduğu kabul edilmiştir. O halde mahkemece davanın kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/10/2018 tarih ve 2015/1001 Esas, 2018/1112 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 474,75 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 120,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 354,75 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.