Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1548 E. 2021/2003 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1548
KARAR NO: 2021/2003
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/12/2016
NUMARASI: 2012/1599 Esas, 2016/1031 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 02/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kayaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davalının Kazakistan Astana kentinde yapılacak … Plaza İnşaatı yapım işini yüklenici olarak üstlendiğini, taraflar arasında inşaat projesinde kullanılan malzemelerin müvekkili tarafından tedariki konulu 09/03/2012 tarihli sözleşme imzalandığını, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 3.1. maddesinde; malların satıcıdan alıcıya tesliminin CİP Astana şartları uyarınca, alıcının siparişlerine uygun olarak sözleşmenin imzalandığı tarihi takip eden 7 ay içinde gerçekleşeceğinin düzenlendiğini, 5.1. maddesinde, sözleşme toplam fiyatının 1.161.280 USD olacağının kararlaştırıldığını, sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlüğe girdiğini, davacı şirketin satıcı sıfatıyla gerekli tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sipariş konusu malların davalı şirkete teslim edildiğini, davalının kendi projesinde kullandığını, ancak ödemekle yükümlü olduğu 486.294,00 USD mal bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından, fatura bedellerinden kaynaklanan alacağın tahsili için davalı hakkında Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhinde %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının Kazakistan’da bulunan plaza için elektro-mekanik sistem altyapısı kurmayı taahhüt ettiğini, ancak eserin tamamlanıp geçici kabulü yapıldığını, kesin hesap çıkartıldığında davacı şirketin alacağının 391.371,00 USD olarak gözüktüğünü, davacnın alacağına karşılık, İstanbul 37. İcra Müdürlüğü’nün 2012/21642 Esas sayılı dosyası ile 391.372,00 USD için ilamsız takip, İstanbul 37. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile aynı projede mekanik ve elektrik işleri hizmetleri karşılığı olarak 168.395.85 USD için iflas yolu ile takip ve Kadıköy 2. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası ile inşaat için tedarik edilen malzemeler karşılığı 486.294,00 USD için ilamsız takip yapıldığını, takiplerin mükerrer olduğunu, taraflarına herhangi bir fatura tebliğ edilmediğini, muaccel olmuş bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı tarafça mazeretsiz olarak duruşmaya gelinmediği, dosyanın 28/09/2016 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve 3 ay içinde yenilenmediği gerekçesiyle HMK’nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, müvekkili şirkete dosyada mübrez İstanbul Anadolu 4.Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/4400 Değişik İş sayılı kararı ile Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında 674 sayılı Kanunun Hükmünde Kararname’nin 13. ve 19. maddeleri ile CMK’nın 133/I maddesi kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (“TMSF”) yetkililerinin kayyum olarak tayin edildiğini, müvekkili şirketin hali hazırda Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun gözetiminde, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun ilişkili olduğu yöneticiler tarafından sevk ve idare edildiğini, bu bağlamda müvekkili şirketin kayyımlık görevi TMSF tarafından yürütülen şirketlerden olduğundan davadaki harçlardan muaf olduğunu, Tebligat Kanunu uyarınca kayyım atama kararının tarihi itibariyle dosya kapsamındaki tebligatların yetkili kayyımlara yapılması gerektiğini, bu nedenle dosya kapsamında yapılan tebligatların usulüne uygun olmadığını, esas bakımından da müvekkili şirketin haklılığının dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ile sabit olduğunu belirterek yerel mahkeme ara kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, TBK’nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında 09/03/2012 tarihli … Plaza inşaatına malzeme tedarik edilmesine ilişkin satış ve alış sözleşmesi imzalanmıştır. Davanın dayanağı olan Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası içinde bulunan Kadıköy …Noterliği’nin 29/03/2006 tarihli, … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile davacı şirket vekili olarak Av. … , Av. … ile SGK’llı avukatlar …, …, …, …, …, …, … ve …’in yetkili kılındıkları görülmüştür. Davacı vekilleri Av. …, Av. …, Av. … ve Av. …’ın 30/06/2006 tarihli dilekçe ile vekillik görevinden istifa ettikleri bildirilmiştir. Davacı vekillerinin istifa dilekçesi, davacı şirkete 28/09/2016 tarihli duruşma gününü bildirir meşruhatlı davetiye ile birlikte 01/08/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.Mahkemece 28/09/2016 tarihli celsede, davacı vekillerinin 30/06/2016 tarihinde UYAP üzerinden gönderdikleri dilekçe ile davacının vekilliğinden çekildiklerini bildirdikleri, çekilme dilekçesinin davacı şirkete 01/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği halde davacı şirket tarafından yeni vekil tayin edilmediği, duruşma saati geçmesine ve saat 17:03’e kadar beklenmesine rağmen davacı tarafça duruşmaya mazeretsiz olarak katılınmadığı ve davalı tarafça da davanın takip edilmediği gerekçesiyle taraflarca takip edilmeyen davanın HMK’nun 150. maddesi hükmü gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 30/12/2016 tarihinde de dosya üzerinden yapılan inceleme akabinde taraflarca takip edilmeyen dava dosyası, 3 ay içerisinde yenilenmediğinden HMK’nın 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair hüküm tesis edilmiştir.Dosyaya ibraz edilen Üsküdar …Noterliği’nin 13/06/2017 tarih, … yevmiye numaralı vekaletnamesiyle davacı vekilleri olarak bu kez Av. …, Av. …, Av. …, Av. …, Av. …, Av. … ve Av. …’in yetkili kılındıkları, bu vekaletnamenin dosyaya 03/10/2017 tarihinde sunulduğu, bu vekaletname uyarınca mahkemece verilen 30/12/2016 tarihli davanın açılmamış sayılmasına dair kararın Av. …’e 20/10/2020 tarihinde e-tebligat yolu ile tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece gerekçeli karar, davacı şirket vekili olarak Av. Av. …’e tebliğ edilmiş ise de, davacı şirketin 05/11/2020 tarihli istinaf dilekçesi içeriğinden; davacı şirkete İstanbul Anadolu 4.Sulh Ceza Hakimliği’nin 2016/4400 D.İş sayılı kararı ile Olağanüstü HalKapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında 674 sayılı Kanunun Hükmünde Kararname’nin 13. ve 19. maddeleri ile CMK 133/I maddesi kapsamında Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (“TMSF”) yetkililerinin kayyum olarak tayin edildiği tespit edildiğinden, Dairemizin 24/02/2021 tarih, 2020/1921 Esas, 2021/383 Karar sayılı kararı ile, Tebligat Kanunu’nun 11/son maddesinde yer alan “kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlarına göre bizzat kendilerine yapılması icap etmedikçe bu mümessillere yapılır.” düzenlemesi gereğince karar tarihi itibariyle, davacı şirkete 674 sayılı KHK gereğince TMSF kayyum olarak atandığından gerekçeli kararın kayyum TMSF’ye yapılması gerektiği belirtilerek duruşma gününü bildirir tebligatların kayyum TMSF’ye usulüne uygun tebliğ edilerek, tebligat parçasının dosya ile birlikte istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. Mahkemece Dairemiz kararı doğrultusunda gerekçeli karar ve HMK’nın 434/3. Madde hükmü gereğince tanınan kesin süre içinde 150,00TL istinaf posta giderinin mahkemeye depo edilmesi, aksi halde istinaf istemlerinden vazgeçmiş sayılacağına dair muhtıra, kayyum TMSF’ ye 27/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiş ve kayyum TMSF tarafından istinaf gider masrafı 03/05/2021 tarihinde dosyaya yatırılmış ise de; TMSF İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı’nca dosyaya gönderilen 03/05/2021 tarihli yazıda; İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği’nin 26/10/2016 tarihli, 2016/4400 D.İş sayılı kararıyla, davacı şirkete TMSF’nin kayyum olarak atandığı, Fon Kurul ve Başbakan Yardımcılığı makamının muhtelif kararlarıyla şirketin yönetim kurulu oluşturularak üyeliklerine atamalar yapıldığı, tüzel kişiliği ve taraf ehliyetine haiz olan davacı şirketin hiç bir şekilde hak, borç, dava veya takiplerinin devralınmadığı, şirket tüzel kişiliği hak ve alacaklarına sahip, borç ve yükümlülüklerinden sorumlu bulunduğu, bu nedenle davanın kuruma yöneltilmesinin mümkün bulunmadığı belirtilmiştir. O halde, TMSF İştirakler ve Gayrimenkuller Daire Başkanlığı’nca dosyaya gönderilen yazı gereğince; davacı şirketin sadece yönetim kurulunun değiştiği, şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiği ve bu suretle davacı şirketin davada taraf ehliyetinin bulunduğu anlaşılmaktadır. HMK’nın 345. maddesi uyarınca istinaf yoluna başvuru süresi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftadır. HMK’ nın 346. Maddesine göre, istinaf dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkemece istinaf dilekçesinin reddine karar verilir. Somut olayda; mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair gerekçeli kararı, davacı şirket vekili Av. …’e 20/10/2020 (Salı) günü e-tebligat yolu ile tebliğ edildiği halde, aynı vekil tarafından istinaf dilekçesi 05/11/2020 tarihinde sunulmuş ve aynı tarihte istinaf harçları dosyaya yatırılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilince istinaf dilekçesi iki haftalık süreden sonra verildiğinden HMK’ nın 346/1. maddesi gereğince istinaf dilekçesinin süreden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE, 2-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 02/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.