Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1392 E. 2021/1065 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO:2021/1392
KARAR NO : 2021/1065
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2020 (Ek Karar)
NUMARASI: 2020/223 Esas, 2020/231 Karar
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : İhtiyati haciz talep eden vekili, taraflar arasında akdedilen 24/10/2015 tarihli Gemi İnşa Sözleşmesi uyarınca karşı tarafın gemi yapım işini üstlendiğini, geminin inşasının 12/04/2017 tarihinde tamamlandığını, ancak 23/01/2018 tarihinde geminin dümen milinden su gelmeye başladığını ve geminin yük ve sefer ehliyetinin tehlikeye düştüğünü, zararın giderilmesine yönelik tersaneye ihbarlarda bulunulmuş olmasına rağmen hiçbir girişimde bulunulmadığını, sörveyin 27/06/2018 tarihli raporunda geminin inşa sürecinde yapılması gerekli ilk hiza ayarlaması uyarınca chock fast uygulamasının yapıldığının, ancak chock fastin kuruması-katı hal almasının ardından son kontrolün yapılmaması nedeniyle bu durumun ortaya çıktığının tespit edildiğini, ihtarlardan netice alamayan müvekkilinin ayıbı kendi imkanları ile giderdiğini, yapılan masraflar toplamının 59.176,64 USD olduğunu, sözleşmenin 17.m. ve 21.1.2 m. uyarınca ihbara rağmen ayıbın giderilmemesi halinde makine, cihaz, ekipman ve sistemlerin montaj ve /veya devreye alınmalarını ilgilendiren konularda üretici/imalatçı firmanın hakemlik yapacağını ve kararının taraflar için bağlayıcı olacağını, bu doğrultuda 28/02/2020 tarihinde 03108 yevmiye numarası altında Beşiktaş …. Noterliği vasıtasıyla teknik hakem ataması yapıldığını, teknik hakem tarafından 27/03/2020 tarihinde verilen kararda, tersanenin dümen sisteminin montajında olabildiğince dikkatsiz ve özensiz davranıldığının, montaj hatasının sonradan ortaya çıktığının, bu işlemi fiilen yürüten alt yüklenici ve/veya personelinin denetim ve yönetiminde ağır ihmalin bulunduğunun, zararın tersane tarafından giderilmesi gerektiğinin tespit edildiğini, ihtarname gönderilmesine rağmen zarar tutarının ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin karşı tarafın itirazı ile durduğunu ileri sürerek, 59.176,64 USD zarar ve bunun 15/05/2018 tarihinden itibaren işlemiş faizi 6.036,10 USD olmak üzere toplam 65.212,74 USD’ye yetecek tüm malvarlığı değerlerinin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece talep uygun görülerek ihtiyati haciz kararı verilmiştir. Karşı taraf vekili, ihtiyati haciz kararının görevsiz merci tarafından verildiğini, zira sözleşmede tahkim şartının düzenlendiğini ve müvekkilince 05/03/2020 tarihinde tahkim yoluna başvurulduğunu, bu nedenle derdestliğin de söz konusu olduğunu, öte yandan ihtiyati haciz talep eden tarafın yükümlülüklerini gereği gibi ifa etmediğini, geminin inşa edilmesi için temin ettiği malzemelerin kalitesiz ve deforme olmuş şekilde teslim edilmesi nedeniyle işin aksadığını, müvekkilinin bu nedenle ekstra masraflar yaptığını ve bedelini alamadığını, sözleşme uyarınca 50.000,00 USD başarı priminin de ödenmediğini, müvekkilinin yaptığı işçilik maliyetleri ve ilave masraflar bedeli 384.304,00 USD’nin tahsili için tahkim yoluna başvurulduğunu, tahkim yargılamasında son aşamaya gelindiğini, yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığını, müvekkilinin herhangi bir borcu olmayıp aksine alacaklı olduğunu, bağımsızlığından şüphe duyulan kişilerce tanzim edilen raporların müvekkilinin borcun olup olmadığını ortaya koyamadığını, geminin dümen boğazı montaj işleminin müvekkilince yapılmadığını, hakem kararını düzenleyen firma tarafından yapıldığını belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, aksi halde teminat tutarının artırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre yaklaşık ispat koşulunun sağlandığı, taraflar arasındaki ilişkide doğan ihtilaflar yönünden tahkim çözümünün benimsendiği, itiraz eden tarafın tahkim süreci için ihtiyati hacizden evvel başvurduğu, hakem heyetinin oluştuğu tespit edilmişse de ihtiyati haciz istenen konuda hakem heyetinin görevli olabilmesi için hakem heyeti önündeki ihtilafın haciz dayanağı alacakla ilgili olması gerektiği, her iki tarafında kabulünde olan hakem heyetinin tensip zaptından anlaşılacağı üzere hakem heyetine giden itiraz eden bakiye iş bedelini isterken karşı davacı olarak ihtiyati haciz alan tarafın kâr kaybı ve cezai şart alacağını talep ettiği, ihtiyati haczin ise tamamen dümen milinin tamirine ilişkin kalemlerden oluşup tamir için malzeme, malzemenin ulaşım gideri, tamir için gelen personel gideri gibi tamamen tamir işiyle ilgili bir alacak olduğu, hakem heyeti önüne dümen milinin tamiri yönünden karşı dava yoluyla giden bir alacak davası olmadığı, itiraz edenin bu yöndeki itirazlarının yerinde olmadığı, ayrıca teminat miktarı da hakkaniyetli olup yükseltilmesine gerek bulunmadığı gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine yönelik 17/12/2020 tarihli ek karar verilmiştir.Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde, ihtiyati haciz kararının görevsiz merci tarafından verildiğini, zira sözleşmede tahkim şartının düzenlendiğini ve müvekkilince ihtiyati haciz talebinden önce tahkim yoluna başvurulduğunu, tahkim yargılamasındaki karşı davada dümen milinden kaynaklanan alacağın da konu edildiğini, bu nedenle derdestliğin de söz konusu olduğunu, karşı davaya konu edilmediği düşünülse bile hadise olarak bildirilmesinin de yeterli olduğunu, öte yandan yaklaşık ispat koşulunun sağlanamadığını, geminin dümen boğazı montajı veya tedariki işleminin müvekkilince yapılmadığını, tedarikinin hakem kararını düzenleyen firma tarafından sağlandığını, hakem kararı olarak nitelendirilen belgenin bu niteliği taşımadığını, hakem kararı ilamlı icraya konulabilecekken tahkim şartı aşılarak geçici hukuki koruma talep edilmesinin doğru olmadığını belirterek, ek kararın ve ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında görülen hakem dava dosyası incelendiğinde, karşı tarafın sözleşmeden kaynaklanan 384.304,00 USD alacağının tahsili isteminde bulunduğu, ihtiyati haciz talep eden tarafın ise cevap/karşı dava dilekçesinde dümen mili arızasından söz etmekle birlikte, gecikmenin karşı taraftan kaynaklandığını, geç teslim nedeniyle kendisinin zararlarının karşılanması gerektiğini, kira kazancından mahrum kaldığını belirterek kâr kaybı ile cezai şart tutarının tahsilini istediği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere hakem davasında ihtiyati haciz talebine konu ayıp giderim bedelinin dava konusu edilmediği görülmekle, mahkemenin ihtiyati haciz kararı ve karara itirazın değerlendirilmesinde görevli olduğu kabul edilmiştir.Öte yandan dosya kapsamında ihtiyati haciz talep edenin iddiaları ile bu iddialara yönelik sunulan sörvey raporu ve tedarikçi firmanın teknik hakem kararına karşın, karşı tarafın aynı sözleşme ilişkisinden kaynaklanan yüksek tutardaki alacağını çok daha önce hakem davasına konu etmiş olması karşısında, karşılıklı alacak talepleri dikkate alındığında ihtiyati haciz talep eden tarafın alacağının varlığına ve tutarına ilişkin yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada sağlanamadığı kanaatine varılmış olup, mahkemece ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, karşı taraf vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme ek kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/12/2020 tarih, 2020/223 D.iş, 2020/231 Karar sayılı Ek Kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Karşı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 31/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.