Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1341 E. 2021/1009 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1341
KARAR NO: 2021/1009
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2021
NUMARASI: 2021/61 Esas, Derdest,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 25/05/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalı ve davalının içinde bulunduğu Konsorsiyum ile … Adi Ortaklığı arasında, Yeniköy ve Kemerköy’de bulunan termik santral tesislerinin rehabilite edilmesine ilişkin montaj, tedarik ve mühendislik işlerini konu alan bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşme çerçevesinde ‘Hava ve Gaz Kanalları, Elektrostatik Filtre ve Çelik Kazan, Korkuluk ve Platformların’ mühendislik, temin ve imalat işleri, malzemenin sahaya getirilerek tır üzerinde teslim edilmesi ve montaj, test, devreye alma ve kabul işlemleri sırasında süpervizör hizmetlerinin müvekkili şirketçe verilmesi amacıyla ise davalı ile müvekkili şirket arasında 12/10/2018 tarihli Sözleşme ve 04/02/2019 tarihli Zeyilnamenin imzalandığını, müvekkili şirket tarafından sözleşmeye ve iş programına uygun şekilde yükümlülüklerin yerine getirildiğini, yapılan işler karşılığı düzenlenen hakedişler karşılığı faturalar tanzim edildiğini ve davalı firmaya teslim edildiğini, itiraza uğramadığını, davalının borcunu ödemediği gibi, müvekkili şirket tarafından sunulan teminat mektuplarını nakde çevirme girişiminde bulunduğunu, 75.732 EURO bedelli teminat mektubunu haksız ve dayanaksız şekilde nakde çevirdiğini, 302.927,00 EURO bedelli teminat mektubunun nakde çevrilmesinin ise İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/635 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı çerçevesinde durdurulduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/635 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, müvekkili şirketin 352.264,82 EURO alacağının davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, borcunu ödemeyen ve alacaklılardan mal kaçırma ve mevcut adresini terketme hazırlığı içerisinde olan davalının dilekçedeki ve gösterilecek adreslerindeki menkul ve gayrimenkul mallarıyla, 3. şahıslardaki mevduat, şirket hissesi, hakediş, hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, sözleşme gereği tamamlanarak sevke hazır olduğu halde, davalının teslim almaması sebebiyle müvekkili şirkete ait fabrika sahasında bekletilmek zorunda kalınan 162.480,44 kg malzemenin teslim alınarak veya hurda değeri düşülerek davalı tarafça ödenmesi gereken bedelin, alacağın şimdilik 20.790,48 EURO’luk kısmının en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkili şirketçe tamamlanan 1. ünite sonrasında başlanan ve müvekkili şirketin iradesi dışında el çektirildiği 2. ünitenin ve hiç yaptırılmayan 3. ünitenin müvekkili şirkete yaptırılmaması sebebiyle uğranılan maddi zarar ve kar kaybı, personel giderleri, kaçan iş fırsatları karşılığı davalı tarafça ödenmesi gereken bedelin şimdilik 10.000,00 EURO’luk kısmının en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafça haksız ve dayanaksız şekilde bozdurularak müvekkili şirketçe ödenmek zorunda kalınan 75,732,00 EURO tutarlı teminat mektubu bedelinin en yüksek faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece 05/02/2021 tarihli ara kararla, faturaların tebliğ edildiği ve itiraz edilmediği hususları ile birlikte malzemeler hazır edildiği iddialarına ilişkin yaklaşık ispat da yerine getirilmemiş olmakla ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.Davacı vekilince sunulan 06/02/2021 tarihli dilekçeyle, cevap ve karşı dava dilekçesinde açıkça ikrar olunduğu üzere, müvekkili şirketçe gönderilen ve itiraza uğramayan faturalardan, ayrıca teslime hazır olduğu halde noter vasıtası ile bildirildiği halde teslim alınmayan malzemelerden kaynaklı alacaklarının sübuta ermiş olması dikkate alınarak, borcunu ödemeyen ve alacaklılardan mal kaçırma ve mevcut adresini terketme hazırlığı içerisinde olan davalı bakımından İİK 257.madde gereği, işin aciliyetine binaen karşı tarafa tebligat yapılmaksızın, takdir edilecek teminat mukabilinde 352.264,82 EURO (3.155.271,21 TL) borcundan dolayı bu dilekçedeki ve gösterilecek adreslerindeki menkul ve gayrimenkul mallarıyla, 3.şahıslardaki mevduat, şirket hissesi, hakediş, hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi ile menkullerinin muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili ayrıca sunduğu 12/04/2021 tarihli dilekçeyle, basında yer alan ve ekte sunulan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla, davalı firma ile aynı grup içerisinde yer alan ve aynı adreste faaliyet gösteren ‘… A.Ş. isimli kardeş firmanın iflasına karar verildiğini, müvekkili şirketin ihtiyati haciz talebinin ne derece haklı ve ne derece acil olduğunun ortaya çıktığını belirterek, ihtiyati haciz talebini yinelemiştir. Mahkemece 13/04/2021 tarihli ara kararla, ileri sürülen hususun ihtiyati haciz koşullarını karşılamadığı gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, müvekkili şirket tarafından, sözleşmeye ve iş programına uygun şekilde yükümlülüklerin yerine getirildiğini, yapılan işler karşılığı düzenlenen hakedişler karşılığı 31/05/2019 tarihli … sıra numaralı 126.803,98 EURO bedelli, 31/05/2019 tarihli … sıra numaralı 190.364,68 EURO bedelli, 31/07/2019 tarihli … sıra numaralı 163.267,98 EURO bedelli, 31/12/2019 tarihli … sıra numaralı 413.198,24 EURO bedelli, 31/12/2019 tarihli … sıra numaralı 357.453,86 EURO bedelli faturaların müvekkil şirketçe tanzim edildiğini ve sözkonusu faturaların tanzim tarihi itibarıyla davalı firmaya teslim ve tebliğ edildiğini, itiraza uğramadığını, bu durumun cevap ve karşı dava dilekçesinde de açıkça ikrar olunduğunu, 06/04/2021 tarihli ihtiyati haciz talepleri sonrası basında yer alan ve dosyaya sunulan haberlerden anlaşıldığı kadarıyla, davalı firma ile aynı grup içerisinde yer alan ve aynı adreste faaliyet gösteren ‘… A.Ş. isimli kardeş firmanın iflasına karar verilmiş olup, müvekkili şirketin ihtiyati haciz talebinin ne derece haklı ve ne derece acil olduğunun ortaya çıktığını, buna rağmen ihtiyati haciz taleplerini gerekçesiz şekilde reddedildiğini belirterek, ihtiyati haciz taleplerini reddine ilişkin 13/04/2021 tarihli ara kararın istinafen ortadan kaldırılmasına, dava konusu olan alacaklarının tahsilinde yaşanması kuvvetle muhtemel imkansızlığa meydan vermemek adına, borcunu ödemeyen ve alacaklılardan mal kaçırma ve mevcut adresini terketme hazırlığı içerisinde olan davalı bakımından İİK 257.madde gereği, işin aciliyetine binaen karşı tarafa tebligat yapılmaksızın, takdir edilecek teminat mukabilinde 352.264,82 EURO (3.155.271,21 TL) borcundan dolayı davalı borçlunun işbu dilekçedeki ve gösterilecek adreslerindeki menkul ve gayrimenkul mallarıyla, 3.şahıslardaki mevduat, şirket hissesi, hakediş, hak ve alacaklarının ihtiyaten haczi ile menkullerinin muhafaza altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı iş sahibi, davacı ise yüklenicidir. İhtiyati haczi düzenleyen İ.İ.K.’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmemiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talep eden, öncelikle dilekçesinde dayandığı ihtiyati haciz sebebini açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dava dosyası henüz layihalar aşamasında olup, tarafların iddia ve savunmalarını ispatlayacak deliller tam olarak toplanmamış, İİK’nın 257.maddesindeki şartlar ve yaklaşık ispat koşulu henüz gerçekleşmemiştir. Bu nedenle mahkemece dosya kapsamındaki delillerin değerlendirilmesi suretiyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yaklaşık ispat kriterleri ile yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati haciz şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin tarih ve 2021/61 Esas sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 25/05/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.