Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1160 E. 2021/1075 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1160
KARAR NO: 2021/1075
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/04/2019
NUMARASI: 2016/1093 Esas, 2019/380 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davacı tarafından davalılara ait “… Beykoz Merkez Ofis Projesi” kapsamında 2.derece tarihi eser niteliğindeki bir yapıda toplamda KDV dahil 56.228,75 TL bedelli işler yapıldığını ancak herhangi bir ödeme alamadığını belirterek, bu bedelin tahsili için davalılar aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazların iptaline, temerrüt tarihinden itibaren davacı alacağının ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalılar aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkillerinin davalı sıfatının bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davalıların adresleri Ankara’da olduğundan yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, davanın esastan da reddi gerektiğini, sunulan e-postaların delil mahiyetinde olmadıklarını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, dosyanın 15/02/2018’de işlemden kaldırıldığı, davacı tarafından yenileme dilekçesinin 19/03/2018’de verildiği, 21/05/2018 tarihli ara kararla HMK m 150 gereği 1 ay dolduktan sonra yenileme dilekçesi verildiğinden davacıya harç yatırması için 2 hafta kesin süre verildiği, ara kararın tebliğ edildiği, verilen kesin sürede harcın yatırılmadığı, 07/11/2018 tarihli ara kararla dosyanın işlemden kaldırıldığı ancak yenilenmediği gerekçesiyle, dosyanın 07/11/2018 tarihinde işlemden kaldırıldığı” 3 ay içinde yenilenmediği gerekçesiye, HMK. madde 150/5 hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, 20/07/2018 tarihli ara karar doğrultusunda muhtıra tebliğ edilen kişinin kendi çalışanı olmadığını, bu nedenle ıttıla tarihinin 12/02/2019 olarak kabul edilmesi gerektiğini, eksik harcı da bu tarihe göre süresinde yatırdıklarını, dava konusuz kalmış ise de yargılama giderleri yönünden davanın devam ettirilmesinde hukuki yararları bulunduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Mahkemece ilk olarak 15/02/2018 tarihli 2. duruşmada “bir önceki duruşmada davacı vekilinin mazeret bildirdiği ve duruşma günün uyap üzerinden öğreneceğini beyan ettiği ancak duruşma gün ve saatinde hazır olmadığı ve mazeret bildirmediği” gerekçesiyle dosyanın HMK’nın 150/1. Maddesi gereğince 3 ay içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak bu duruşma öncesindeki 12/09/2017 tarihli 1. duruşmaya davacı vekili mesleki mazeret dilekçesi sunarak katılmamış, mahkemece de davacı vekilinin bu mazeretinin kabulüne karar verilmiş olmakla birlikte, bir sonraki duruşma günü davacı vekiline tebliğ edilmemiş, duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmiştir. Her ne kadar davacı vekilince mazeret dilekçesinde duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesine karar verilmesi talep edilmiş ve mahkemece de bu yönde ara karar oluşturulmuş ise de, yerleşik Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, mazereti kabul edilen davacı vekiline bir sonraki duruşma gün ve saatinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi gerekmekte olup, burada yapıldığı gibi duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilerek dosyanın işlemden kaldırılması mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, mahkemece yapılan bu ilk işlemden kaldırma ara kararı usul ve yasaya aykırı olmuştur. Mahkemece yapılan ikinci işlemden kaldırma ise, yeniden duruşma günü verilip davacı vekilinin duruşmaya mazeretsiz olarak katılmamasına dayalı olarak değil, usulsüz yapılan ilk işlemden kaldırma nedeniyle davacı vekilinin sunmuş olduğu yenileme dilekçesi doğrultusunda 21/05/2018 tarihli yenileme tensip tutanağı ile, yenileme dilekçesinin işlemden kaldırma tarihinden itibaren 1 aylık süre geçtikten sonra verildiğinden dolayı davada yatırılması gereken nispi harcın yeniden yatırılması gerektiğine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine dair ara karar oluşturulması ve bu tensip tutanağının davacı vekiline 07/06/2018 tarihinde tebliğ edilmesi ve verilen iki haftalık kesin süre içerisinde harcın yatırılmaması üzerine, 07/11/2018 tarihli ara kararla yine HMK’nın 150/1 maddesi uyarınca yapılan işlemden kaldırmadır. Buna göre, mahkemece yapılan ilk işlemden kaldırma olan 15/02/2018 tarihli işlemden kaldırma yukarıda açıklandığı üzere usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, bu işlemden kaldırmadan itibaren 1 aylık süre geçirildiğinden bahisle davacı vekiline dava harçlarını yeniden yatırması gerektiğine dair muhtıra çıkarılması işlemi de usule aykırı bulunmaktadır. Bu nedenle, bu usule aykırı işlemden kaldırmadan itibaren 3 aylık süre içerisinde dosyanın yenilenmediğinden bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Mahkemece yapılması gereken yapılan her iki işlemden kaldırma da usule aykırı bulunduğundan yeni bir duruşma günü verilip, taraflar duruşmaya usulüne uygun olarak davet edilerek yargılamaya devam olunmak ve neticesine göre tarafların iddia ve savunmaları hakkında bir değerlendirme yapmaktır. Ayrıca, dava dilekçesinde itirazın iptali talebinde bulunulmakla birlikte, sonuç kısmında temerrüt tarihinden itibaren alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili talep edildiğinden çelişki oluşturan bu durumun davacı tarafa açıklattırılarak, davanın itirazın iptaline ilişkin olduğu açık bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Dava itirazın iptali olarak kabul edilmesi halinde; davacı tarafça davalılar aleyhine başlatılan davaya konu Beykoz İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ilamsız icra takibinde 56.228,75-TL asıl alacak, 5.709,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 61.938,66-TL’nin tahsili talep edilmiştir. Dava dilekçesinde dava değeri sadece asıl alacak miktarı olarak gösterilmiş, peşin nispi harç da o miktar üzerinden yatırılmıştır. Dava dilekçesinin sonuç ve talep kısmında davalıların itirazlarının iptali istenmekte olup, bu talep davalılar tarafından işlemiş faize ilişkin olarak yapılmış itirazları da kapsamaktadır. Bu nedenle, davacı vekilinin takipte talep edilen 5.709,91 TL işlemiş faiz miktarı bakımından da yatırılması gereken peşin nispi harcın yatırılması sağlanması gerekirken bu yönde bir uygulamaya gidilmemiş olması da eksik olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/04/2019 tarih, 2016/1093 Esas, 2019/380 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.