Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1158 E. 2021/1074 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1158
KARAR NO: 2021/1074
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/11/2020
NUMARASI: 2019/1118 Esas, 2020/476 Karar
DAVANIN KONUSU: Tanıma Ve Tenfiz
KARAR TARİHİ: 01/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Mahkemesi’nin 22 Temmuz 2019 tarihli ve 22236/ZF/AYZ dava nolu dosyasından verdiği hakem kararında yer alan tazminat, yargılama masrafı ile avukatlık ve diğer tazmin edilebilir maliyetlerin davalı tarafından müvekkiline ödenmesine dair hakem kararının 5718 Sayılı MÖHUK ve New York Sözleşmesi uyarınca tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın nisbi harca tabi olduğundan öncelikle buna dair harç ikmalinin sağlanması gerektiğini, Yabancı Hakem Kararlarının tenfizi davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, ayrıca MÖHUK Madde 60 düzenlemesine bağlı olarak davalı Devletin Büyükelçiliğinin bulunduğu ”… Cad. … Çankaya/ANKARA” adresine göre yetkili mahkemelerin Ankara Mahkemeleri olduğunu belirterek, öncelikle usule ilişkin itirazlarının sırasıyla değerlendirilerek davanın usulden reddine, sonrasında ise esas hakkında da tenfiz şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili duruşmada da tekrar ettiği 10/11/2020 tarihli dilekçesi ile davalı tarafın yetki itirazını kabul ettiğini ifade etmiştir. Mahkemece, Yabancı Hakem Kararının tenfizine ilişkin davaların maktu harca tabi olduğundan harç ikmali gereği bulunmadığı, davanın ticari dava olduğu, ticari dava olup olmadığındın da Ticaret Mahkemesince tartışılması gerektiği, bu nedenle görev itirazının da yerinde olmadığı, 5718 Sayılı MÖHUK 61/2.maddesindeki atfın sadece 55,56 ve 57. Maddelere münhasır olduğu, Yabancı Hakem Kararının tenfizi yönünden yetkiyi içerir maddenin 60/2 olduğu, davalı Devletin Büyükelçiliği’nin Ankara’da olması, taraf teşkilinin dahi söz konusu temsilciye tebligatla yapılması, Büyükelçilik toprağının Devletler Hukuku yönünden o Devletin toprağı kabul edilmesi, olayda kesin yetkinin söz konusu olmaması ve davalı vekilinin yetki itirazını kabul etmiş olması karşısında davalı tarafın yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle, yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine ve davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, verilen yetkisizlik kararına karşı bir itirazda bulunmamış, öncelikle harç ikmali ve görev itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini, Asliye Ticaret Mahkemesinin değil Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, dava açılırken sadece maktu harç yatırıldığını, nispi harç yatırılması gerektiğini belirterek, kararın öncelikle bu yönlerden değerlendirme yapılıp itirazları doğrultusunda karar verilmek üzere kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, Milletlerarası Ticaret Odası Tahkim Mahkemesi’nin kararının tenfizi talebine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/19-930 E – 2019/812 K sayılı ilamında belirtildiği üzere, 15/07/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 36. maddesi ile de “492 sayılı Kanuna bağlı (1) sayılı Tarifenin “A) Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Tahkim yargılamasında bu bende göre hesaplanan harç yüzde elli oranında uygulanır.” cümlesi “Tahkim yargılamasında bu bent hükümlerine göre harç alınmaz.” şeklinde düzenleme yapılarak değiştirilmiştir. Bu durumda, Türkiye’de verilen hakem kararlarında nispi harç alınmayacağı düzenlenmiş olduğuna göre yabancı hakem kararının tenfizi davalarında da nispi harç alınmayacağının kabulü gerekmektedir. Ancak, bu düzenleme nispi harca ilişkin olduğundan maktu harç alınacaktır. Buna göre, davalı vekilinin yabancı hakem kararlarının tenfizi davalarının nispi harca tabi olduğuna, öncelikle davacı tarafa nispi harç ikmali yaptırılması gerektiğine dair istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin olarak; 5718 sayılı MÖHUK 60/2. maddede yabancı hakem kararlarının tenfizinde asliye mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiş ancak asliye hukuk veya asliye ticaret şeklinde bir ayrıma da yer verilmemiştir. Buradaki asliye mahkemesi ibaresinin ticaret mahkemesini de kapsayıp kapsamadığı yönünden ticaret mahkemesinin görevine ilişkin yasa hükümlerine de bakmak gerekir. 6100 sayılı HMK 5/2. maddeye göre; bir yerde asliye ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde bulunan ve 4 üncü madde hükmünce ticari sayılan davalarla özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere bu mahkemede bakılır. Bu hükme göre asliye hukuk mahkemesinin görevi içinde olmakla birlikte 6102 sayılı TTK 4. madde gereğince ticari dava sayılan hallerde ticaret mahkemesi görevli olmaktadır. Somut olayda davacı taraf tacir olmakla birlikte davalı … tacir olmadığından davaya bakmaya asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Buna göre, ilk derece mahkemesince öncelikle görev dava şartının değerlendirilmesi ve davaya bakmakta asliye hukuk mahkemeleri görevli olduğundan, bu yönde görevsizlik kararı verilmesi gerektiği halde yazılı olduğu şekilde görev itirazının reddedilerek yetki ilk itirazının değerlendirilmesi yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/11/2020 tarih, 2019/1118 Esas, 2020/476 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 01/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.