Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1111 E. 2021/1208 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1111
KARAR NO : 2021/1208
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/05/2018
NUMARASI: 2018/276 Esas, 2018/552 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin eşi … ile birlikte … şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğunu, müvekkilinin eşi ile birlikte müteahhitlik işi gereğince kat karşılığı inşaat yaptıklarını, müvekkilinin … ilçesi, … mevkii, … ada,… parselde bulunan 10 dairelik inşaatının tüm ince işçilik tabir edilen sıva yapılması, zemin kaplamaları, tavan alçı yapılması, boya ve badana işleri için davalı ile anlaştıklarını, bu konuda sözleşme yaptıklarını, müvekkili tarafından davalıya aynı binadaki 6.bağımsız bölümün 190.000,00 TL bedel ile satımı konusunda anlaştıklarını, 40.000,00 TL’sinin peşin olarak, kalanı davalının işçilik bedellerinin 150.000,00 TLden tenzil edilerek, kalan bakiyeyi yine davalı tarafça nakit olarak ödemesi hususunda tarafların 21/03/2017 tarihinde yazılı sözleşme ile anlaşma yaptıklarını, müvekkili tarafından sözleşmenin teminatı olarak 45.000,00 TL bedelli teminat senedi verildiğini, davalı tarafından B. Çekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı doysası ile teminat senedine dayanarak şartları oluşmadığı halde kambiyo yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştirildiği ve müvekkili aleyhine işyerinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığını, davalının sözleşme gereğince yapıp teslim etmesi gereken ince işçilik tabir edilen edimlerini yerine getirmediğini, teminat sendeinin hükümsüz kaldığını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediği, verilen teminat senedinin hükümsüz kaldığı, müvekkili aleyhine dava ve takip konusu 02/11/2017 tanzim, 20/12/2017 vade tarihli, 45.000,00 TL bedelli teminat senedinden dolayı kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağının, borçlu olmadığının tespitine, Büyükçekmece…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası ile başlatılan haksız ve mesnetsiz takibin iptaline, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Yargılama sırasında davaya konu bono ve icra takibine ilişkin olarak ödeme yapıldığından dava istirdat davasına dönüşmüştür.Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış, ön inceleme duruşmasına katılan davalı vekili, söz konusu takiple ilgili ibraname imzalandığını, ibraname ile tarafların birbirini ibra ettiğini, bu ibranamenin haciz baskısı ile imzalanmasının söz konusu olmadığını, ibranamede böyle bir ihtirazi kayıt bulunmadığını belirterek, konusuz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, ön inceleme aşamasında davalı tarafın sunmuş olduğu ibraname uyarınca takibe konu senetten dolayı tarafların birbirini ibra ettiği ve senedin de davacı tarafa teslim edildiği, dolayısıyla davanın konusuz kaldığı, davacı vekili her ne kadar haciz baskısı altında ödeme yaptıkları ve bonoyu teslim aldıkları beyan etmişse de bu savunmanın yerinde olmadığı, ibranamenin tarafların hür iradesi ile tanzim edildiği gerekçesiyle, konusuz kalan davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinafında, dava dilekçesindeki anlatımlarını tekrar ederek, istirdat davasına dönüşen davalarının kabul edilmesi gerektiği belirtmiş ve kararın kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı asıl yüklenici, davalı ise taşerondur.Davacı tarafça, dava dışı arsa sahibi ile imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak yapacağı bina inşaatının “tüm ince işçiliğinin” davalı tarafından yapılması için davalı ile 21/03/2017 tarihli anlaşmanın yapıldığı, davalıya bu anlaşma kapsamında 45.000,00 TL’lik teminat senedi verildiği, ancak davalının sözleşme gereğince yapması gereken işlerin yerine getirmediği, bu nedenle senedin hükümsüz kaldığı iddiasıyla, davalı tarafça icraya konulan bu senede ilişkin olarak borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali talep edilmiş, yargılama sırasında icra dosyasına ödeme yapıldığından dava istirdat davasına dönüşmüştür.Davalı tarafça sunulan ibraname ile davanın konusuz kaldığı belirtilerek, davanın reddi talep edilmiştir.Davacı ile davalı arasında yukarıda belirtildiği üzere bir eser sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşme kapsamında takibe konu bononun davacı tarafından davalıya verildiği anlaşılmaktadır.Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davalı tarafça ön inceleme duruşmasına dosyaya sunulan “ibraname” başlıklı belgede, davaya konu Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının ödemesinin yapıldığı, tarafların bu dosyaya şamil olmak üzere bila kabil birbirlerini ibra ettiklerini, bu dosya ile ilgili herhangi bir borç alacak ilişkisi kalmadığı, söz konusu takibe konu senedin ibraname ile birlikte borçlu … adına eşi … teslim edildiği belirtilmiş, bu ibranamenin sunulduğu ön inceleme duruşmasında ve sunulan istinaf dilekçesinde bu ibranameye davacı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmamış olması karşısında, ilk derece mahkemesice bu ibranameye dayalı olarak konusuz kalan davanın reddine karar verilmiş olması yerinde olduğu anlaşılmıştır.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/05/2018 tarih ve 2018/276 Esas, 2018/552 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 17/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.