Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1109 E. 2021/874 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1109
KARAR NO: 2021/874
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/01/2021
NUMARASI: 2021/36 D.İş, 2021/47 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 27/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda değişik işler esası üzerinden verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili şirketin, borçlu şirkete Türkmenistan’da kurulacak anahtar teslimi at harası kompleksi içerisindeki at hastanesi, labarotuvar, doğum labarotuvarı malzemelerinin teslim ve montajını yaptığını, davalının gönderilen ürünlerin bedellerini ödemediğini, alınan kambiyo senetlerinin de zamanında ödenmeyip protesto edildiğini, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi yapıldığını, takibin itirazsız kesinleştiğini, ancak davalıların ödeme kabiliyeti olmadığı gibi Türkmenistan Devleti’nden alacakları dışında bir piyasa alacaklarının da olmadığını, bu nedenle muhtelif bankalar da ziyadesiyle kredi borçlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin duyumuna göre yurtdışında mevcut alacakları bugünlerde transfer edileceğinden borçlu davalıların işbu borcu ödememek açısından gelen parayı anında başkaları adına havale etmeleri halinin söz konusu olduğunu, İİK.89/1 gereği yollanacak haciz ihbarnamelerinin uygulamada kötü niyetli işlemlerin önüne geçmesinin mümkün olmadığını belirterek öncelikle kesinleşmiş icra dosyası bulunduğundan teminatsız olarak, mahkemece uygun görülmediği takdirde uygun görülecek teminat karşılığında Türkiye genelindeki bankalar nezdindeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati tedbir isteminin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle HMK 389 ve devamı maddelerine göre ihtiyati tedbir talebinin ancak uyuşmazlık konusu üzerine talep edilebileceğinden ve para alacağı için ihtiyati tedbir talep edilemeyeceğinden HMK 389 ve devamı maddelerindeki şartlar oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, davalı borçlu şirket hakkında icra takibi yapıldığını, davalı gönderilen ürünlerin bedellerini ödemediğini, alınan kambiyo senetlerinin de zamanında ödenmeyip protesto edildiğini, davalı borçlu hakkında yapılan icra takibinin itirazsız kesinleştiğini, davalıların ödeme kabiliyeti olmadığı gibi Türkmenistan Devleti’nden alacakları dışında bir piyasa alacaklarının da bulunmadığını, müvekkili şirketin direkt para alacağını ihtiyati tedbire konu etmediğini, zaten hali hazırda davalı borçlular hakkında derdest olan icra takibinden işlem yapabilmek için ihtiyati tedbir talep ettiğini, HMK’nın 389.maddesinde belirtilen şartların gerçekleştiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Talep, talep eden şirket tarafından davalı borçlu şirketin Türkmenistan’da kurulacak At Harası Kompleksinin, “At hastanesi, Laboratuvar, Doğum Laboratuvarı Malzemelerinin teslim ve montajı” işinin yapıldığı, ancak bunların bedelinin ödenmediği iddiasıyla, karşı tarafların Türkiye genelindeki bankalar nezdindeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulması talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı iş sahibi, davacı ise yüklenicidir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” Aynı Kanun’un 390/3 maddesinde, ”Tedbir talep eden taraf,  dilekçesinde  dayandıgı ihtiyati tedbir sebebini  ve türünü açıkca belirtmek ve  davanın esası yönünden  kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Talep dilekçesi incelendiğinde, talep edilenin esasında HMK’nın 389.maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbire ilişkin değil, İİK’nın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati haciz talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Talep edenin talebi, eser sözleşmesi kapsamında alacağına kavuşmaya ilişkin olup, üzerine tedbir konulması talep edilen karşı tarafların Türkiye genelindeki bankalar nezdindeki hak ve alacakları dava konusu olarak değerlendirilemezler. Kaldı ki, talep dilekçesi ekinde yaklaşık ispatı sağlayacak bir delil de sunulmamıştır. Bu doğrultuda ilk derece mahkemesince verilen ret kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekili istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/01/2021 tarih ve 2021/36 D.İş sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 27/04/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.