Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2021/1034 E. 2021/836 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1034
KARAR NO : 2021/836
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2020
NUMARASI: 2020/85 Esas, 2020/828 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ :20/04/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkilinin kanal, kazı ve hafriyat işi yaptığını, davalı şirket ile de çalışma yapmak üzere anlaştıklarını, davalı şirketin, çalışma karşılığı olan ödemeleri banka aracılığıyla kısmi olarak ödediğini, ödemelerin eksik yapılması ile borcun ödemede temerrüde düşmesi üzerine davalı borçlu şirket aleyhine, kalan bakiye borç ve işlemiş faizleri ile birlikte toplam 10.409,22-TL borcun ödenmesi için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin, takibe haksız olarak itiraz ettiğini, ve takibin durduğunu, davanın kabulü ile davalı borçlunun itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerektiği, VUK’nın 177.1. Maddesi gereğince 2018 yılı itibariyle satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satan ve yıllık alımlarının tutarı 190.000-TL veya satışlarının toplamı 260.000-TL yi aşanların 1.sınıf tacir sayılacağı, bu miktarların 2013 ve 2014 yılı için yıllık alımların 150.000-TL satımlar ise 200.000-TL; 2015 yılında ise alımda 160.000-TL satımda ise 220.000-TL olduğu, dava cari hesap alacağına ilişkin itirazın iptali davası olup dava konusu itibari ile mutlak ticari davalar arasında olmadığı, mahkemenin görevli olması için her iki tarafın da tacir ve dava konusunun tarafların ticari işinden kaynaklanıyor olması gerektiği, davalının tüzel kişiliğe haiz şirket olduğu, davacı bakımından ise tacir araştırması yapıldığı, Kocaeli Ticaret Odası yazı cevabından davacının tacir kaydının olmadığının bildirildiği, Erzurum Vergi Dairesinin 02.10.2020 tarihli yazı cevabından davacının bilanço usulüne göre defter tuttuğu ve 2. Sınıf tacir olduğu yönünde tespitte bulunularak son 5 yıla ait beyannameleri gönderildiği, beyannameler incelendiğinde,2.sınıf tacir sayılabilmesi için yıllık alım ve satımlarının yukarıda yazılı miktarların yarısını aşması gerektiği, ancak davacının ise bu tutarların yarısını aşmadığı, esnaf ölçülerinde olan davacının tacir olmaması nedeniyle asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine, mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemenin gerekli incelemeyi yapmadığını, hatalı karar verdiğini, vergi dairesine verilen beyannamelere göre müvekkilinin tacir ve yapılan işin de ticari iş olduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin ticari olduğunu, davanın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre davalı taraf ticaret şirketi ve tacirdir. Davacının tacir olup olmadığı hususunda mahkemece yapılan araştırmalar sonucunda Kocaeli Ticaret Sicil Müdürlüğünde tacir kaydının bulunmadığı, Erzurum Vergi Dairesi’nce gönderilen beyannamelere göre ise VUK’nın 177. Maddesi kapsamında alım ve satımları itibariyle tacir olma şartlarını taşımadığı sonucuna varılmış olup, davacı tarafından da tacir olduğuna ilişkin delillerin dosyaya sunulmadığı, bunun yanında davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı da anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır.Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi yerinde olduğundan, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden;1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/12/2020 tarih ve 2020/85 esas, 2020/828 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 20/04/2021