Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/997 E. 2020/739 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/997
KARAR NO: 2020/739
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2020
NUMARASI: 2020/202 Esas, 2020/226 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili, davalının 03.07.2019 tarihli sözleşme ile üstlendiği işi tamamlamadığını, sözleşme gereği yerine getirilmesi gereken işler ve gecikme cezası için 20.12.2019 tarihli 43.778,00 TL’lik fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini; alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine itirazın iptaline, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesi ve alacak için ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiştir. Davalı vekili, sözleşme gereği işlerin tamamlandığını, sözleşme bedeli 45.000,00 TL ve KDV için 53.100,00 TL’lik fatura düzenlenerek davacıya teslim edildiğini, bakiye iş bedeli olan 28.100,00 TL’nin ödenmediğini belirterek, davanın reddine, dosyanın davacı hakkında açılan İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/50 Esas sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 19.03.2020 tarihli ara karar ile İİK 257 ve 258/1 maddesi koşulları bulunmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, ayrıca 01.07.2020 tarihinde dosyanın İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/50 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin sözleşmeye ve alacağın faturaya dayandığını, ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşmesi için alacağın muaccel olması ve alacağın varlığı hususunda mahkemenin kanaat getirmiş olmasının yeterli olduğunu; borcun dava öncesinde fatura kesilmesi ile muaccel hale geldiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, faturalardaki alacakların sözleşmeye ve davalı şirket yetkilisinin bizzat ıslak imzası bulunan tutanağa dayandığını, bu belgelerin mahkemeye ibraz edildiğini, mahkeme kararının yerinde olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haczi düzenleyen İİK’nın 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan menkuller ve gayri menkul mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği borçlunun muayyen ikametgahı yoksa veya borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, borcun vadesi gelmemiş olsa bile ihtiyati haciz istenebilir. HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda; taraflar arasındaki asıl talep eser sözleşmesi gereği yerine getirilmesi gereken işler ve gecikme cezası alacağının tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümlerine göre cezai şart koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında bu aşamada henüz yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiş olmayıp, dava konusu alacağın varlığı yargılama ile belirleneceğinden kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere; 1-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2020 tarih ve 2020/202 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 16/07/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.