Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/985 E. 2020/1244 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/985
KARAR NO : 2020/1244
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2019
NUMARASI : 2018/1104 Esas, 2019/362 Karar,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 10/11/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, müvekkili tarafından davalının Karaköy’de bulunan mağazasına rodajlı cam yapıldığını, ancak buna ilişkin 4.425,00 TL’lik bedelli irsaliyeli fatura ve davalı taraf adına yapılan 325,00 TL masrafın ödenmediğini, toplam 4.750,00 TL’lik asıl alacak ve 624,10 TL işlemiş faizinin davalıdan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine haksız olarak yetki, asıl borç ve işlemiş faiz yönünden itiraz edildiğini, davalının iki ayrı adresine çıkardıkları ihtarnamelerden Karaköy’deki adrese gönderilenin 16/08/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, bu adresin davalının aktif satış yaptığı dükkanı olduğunu ve halen faal olduğunu, bu nedenle yetki itirazının da kaldırılması gerektiğini belirterek, itirazın iptaline ve takip konusu meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalının ikametgahı Çekmeköy/İstanbul olduğundan yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, tarafalar arasında akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını, faturaya konu ürünlerin hiçbir zaman müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilin davacıya bir borcu bulunmadığını belirterek, davanın yetkisizlik nedeniyle, zamanaşımı ve esastan reddine, %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının akdi ilişkiyi kabul etmediği ve dosyaya sunulan evrakların bu ilişkiyi kanıtlar mahiyette görülmediği gerekçesiyle icra dosyasında yapılan yetki itirazı yerinde görülmek suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, TBK’nın 89. maddesi gereğince para borçlarında alacaklının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğunu, alacağın zamanaşımına uğramadığını, takibe konu faturanın davalı defterinde kayıtlı olduğunun dosya içerinden anlaşıldığını, faturaya konu ürünün müvekkili tarafından özel üretilip davalıya teslim edildiğini, sundukları Whatsapp yazışmalarından da davaya konu ürün ve faturanın davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığını, davalının bu yazışmalarda ürünü teslim alıp ödemesini yapmadığını kabul ettiğini, davalı defterleri incelendiğinde uyuşmazlığa konu edilen faturanın davalıya teslim edildiğinin anlaşılacağını, ürünün teslim edildiğine yönelikte tanıklarının mevcut olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.Davalı- borçlu vekilince takip dosyasına süresinde sunulan itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuş, mahkemece de öncelikle bu yetki itirazı değerlendirilip yerinde görülmek suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Takip dosyasında takip talebi ve ödeme emrinde davalı-borçlunun adresi “… Mah. … Cad. No: … Beyoğlu / İstanbul” olarak gösterilmiş, bu adres itibariyle çıkarılan ödeme emri tebligatı 06/09/2018 tarihinde “iş takibinde olduğundan muhatapla beraber çalışan … imzasına tebliğ edildi” açıklamasıyla tebliğ edilmiştir. Davalı- borçlu vekilince gerek takip dosyasına sunulan itiraz dilekçesine gerekse işbu davaya sunulan cevap dilekçesinde bu tebligatın usulsüz olduğuna ve çalışanı olarak tebligatı olan kişiye ilişkin bir itirazda bulunulmamıştır. Yine davalıya … barkod nolu gönderi de bu adres itibariyle 16/08/2018 tarihinde teslim edilmiştir. Her ne kadar takibe konu fatura üzerinde Göztepe – Kadıköy’de bulunan farklı bir adres yazılı ise de bu adres itibariyle davalıya çıkartılan … barkod nolu gönderi “adresten ayrılmış” şeklindeki açıklamayla bila tebliğ iade olunmuştur.Bu tebligat bilgileri ile davacı tarafça dosyaya sunulan Whatsapp mesaj kayıtlarındaki yazışmalar göz önünde bulundurulduğunda, davanın davacı tarafından davalının Karaköy’de yer alan mağazasına rodajlı cam yapılması işine ilişkin olduğu, icra takibinin de davalının Karaköy’deki iş yeri itibariyle yetkili icra dairesinde başlatılmış olduğu, ilk derece mahkemesince bunun aksine yapılan değerlendirmenin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, yerel mahkemece icra dairesinin yetkili olduğu kabul edilip, tarafların iddia, savunma ve delilleri ile dosya kapsamı göz önüne alınarak yapılacak araştırma sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak, davalının takibe yapmış olduğu diğer itirazları ve gerekirse davanın esası hakkında inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/05/2019 tarih, 2018/1104 esas, 2019/362 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.