Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/984 E. 2020/1389 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/984
KARAR NO : 2020/1389
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI : 2020/35 Esas, 2020/23 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 02/12/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, İstanbul 26.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/124 Esas sayılı dava dosyasına verdiği dilekçesiyle, 10.08.2017 tarihinde yapılan 2017/328088 kayıt nolu ihaleyi müvekkili şirketin kazandığını, davalı idarenin sözleşmesel ilişkiye aykırı hareket ederek ihale dökümanı ve eki teknik şartnameye aykırı taleplerde ısrar ettiğini, işin muayene ve kabul işlemlerini geciktirdiğini ileri sürerek sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalıya verilen iki adet teminat mektubunun paraya çevrilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, 22.02.2018 tarihli yazıları ile teslim işlemi yapılmasını istedikleri 145 adet gövde, 150 adet kuyruk, 42 adet kule, 320 adet balans ağırlıklarının kabulünün yapılarak davalı tarafça teslim alınmasına, 01.03.2018 tarihinden başlamak üzere ihale konusu malların kabul ve teslim işleminin yapılacağı tarihe kadar geçecek süreye kadar ek süre verilerek, 01.04.2018 tarihinden itibaren fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.359.000,00 TL’nin gecikmeden kaynaklı fiyat farkı hesaplaması ile bulunacak bedelin işleyecek ticari faiziyle, sözleşme ve eki teknik şartnamede yer almayan işler ile ilgili yapılan 9.452,11 TL masrafın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL depolama masrafının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın ticari iş niteliğinde olduğunu, bu nedenle davaya bakmaya ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmesini talep etmiş, esasa ilişkin olarak da davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İstanbul 26.Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05.12.2019 tarih, 2019/358 Karar sayılı sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası istinafa konu eldeki davaya bakan İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmiştir.Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın şamandıra mal yapım-alım sözleşmesinden kaynaklandığı, davacı şirketin tacir olduğu ve uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili bulunduğu, davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nün ise tacir olmadığı, bu nedenle davaya bakmaya asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkilinin Kuruluş Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü Ana Statüsü’nün 1. maddesinde belirtildiği üzere 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi olarak kurulmuş ve ana statünün 3. maddesine göre tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı, KHK ile ana statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi bir Kamu İktisadi Kuruluşu olup İstanbul Ticaret Odasına kayıtlı olduğunu, dolayısıyla müvekkilinin de tacir olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Taraflar arasında, 31.10.2017 tarihinde Polietilen Şamandıra Mal Alımına Ait Sözleşme imzalanmıştır. Davalı Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü tacir sıfatını taşımamaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.Davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu ve davacı tacir ise de davalının tacir olmadığı, davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır.Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2020 tarih ve 2020/35 Esas, 2020/23 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3- Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.