Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/959 E. 2021/1522 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/959
KARAR NO : 2021/1522
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2017
NUMARASI : 2013/218 Esas, 2017/1001 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 07/09/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı …. Ltd. Şti. vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, 1.200.000,00 TL + KDV keşif bedelli “Güngören Büyükşehir Belediyesi Ek Hizmet Binası Bağlantı Yolları, Yol, Kavşak Düzenlemesi ve Ortak Altyapı İnşaatı” işinin …E’nin 10/02/2001 tarih 2001-1 sayılı kararı ile 02/03/2001 tarihinde davalıların oluşturduğu ortak girişime ihale edildiğini, geçici ve kesin kabul işlemlerinin yapıldığını, yüklenici tarafından kesin hesabın sunulduğunu, kesin hesap müdürlüğünce yapılan inceleme sonucunda işe ait 12 nolu kesin hakediş raporunun düzenlendiğini ve 296.068,97 TL borç tahakkuk ettiğini, söz konusu borcun ödemeye esas pozlardan ve iş sonu projelerine ait imalat metrajlarının incelenmesi sonucu oluştuğunu, 15/03/2012 tarihli TN:27893 sayılı yazı ile davalılara kesin hakedişin düzenlendiği ve imzalanması için 7 gün içinde müvekkili bünyesindeki ilgili müdürlüğe başvurulması gerektiğinin bildirildiğini, ancak davalıların herhangi bir müracaatta bulunmadıklarını, oluşan 296.068,97 TL borcun 154.609,08 TL’sının teminat mektuplarından gerçekleştirildiğini, taraf arasındaki sözleşmenin 29.maddesi uyarınca yüklenicinin 12 nolu kesin hesabı sonucu tahakkuk eden (-) bakiyeli tahakkukun düzenlendiğini, Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesinin 40.maddesi uyarınca borcun tahsili gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 141.459,89 TL’nin 15/03/2012 tarihinden itibaren yürütülecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …td. Şti. vekili, 12 nolu hakediş yapıldığı esnada keşif tutarını geçtiklerinin farkedildiğini, ancak bu mümkün olmadığından yapılan fazla imalatların minha edilerek idareye verildiğini, ayrıca 1 nolu hakedişten gelen mükerrer ödemenin gözden kaçırıldığını ve bu mükerrer ödemenin kesin hesaptan çıkarıldığını, bu arada davacı idarede yapılan kadro değişikliğinden dolayı keşif fazlası imalatların kesin hakedişe konulmasında sorunlar yaşandığını, örneğin Diyarbakır’dan getirilen taş nakliyesinin keşfi geçmemek için daha yakın bir ilden nakliye pozu alındığını, bunun gibi bazı pozlar eklendiğinde bu keşif açığının kapanacağını düşündüklerini, bu nedenle kesin hesabın yeniden yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı…İnşaat A.Ş., davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, davacı tarafça tebligat yapılmasına rağmen davalıların 12 nolu kesin hakedişin yapılması konusunda davacı kuruma başvurmadıkları, davacı tarafından tek yanlı olarak 12 nolu kesin hakediş üzerinde bazı imalatların çizilerek yeniden yazıldığı, ek bilirkişi raporunda pozlardaki düzeltmelerin nakliye hesaplarına işlenmesi sonucunda ve mükerrer hesaplama yapılmasından dolayı olduğunun belirtildiği, davalı… bir kısım taşların Diyarbakır’dan getirildiğini iddia etmiş ise de bu iddiasını destekleyecek herhangi bir gerekçe, ataşman, tutanak ibraz etmediği, davacı tarafın yaptığı düzeltmelerin birim fiyat tarifine göre doğru olduğu, poz hesabının tanım görevinin revize edilmesinin uygun bulunduğu, davacı idarenin resen yaptığı kesin hesabın yerinde olduğu, davalı yükleniciye 296.068,97 TL tutarında fazla ödeme yapıldığının belirlendiği, davalı yüklenicinin davacı idare nezdinde bulunan teminat mektuplarının nakde çevrilmesi sonucunda 154.609,08 TL’lik kısmı tahsil edilmiş olup bakiye 141.459,89 TL’nin de tahsili gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 141.459,89 TL’nin dava tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davacı yararına davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Davalı …. Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde, davaya konu ihale sözleşmesinde ‘hakedişler ve kesin hesap yüklenici ve idare tarafından birlikte hazırlanır.’ hükmünün bulunmakta olduğunu, ancak davacı kurum müvekkilince onaylanmadığı halde gerçeklikten uzak değişiklikler yapmak suretiyle tek taraflı olarak kendisini alacaklı çıkardığını, mükerrer ödemeye ek olarak müvekkil şirket tarafından keşif fazlası işler yapıldığını ancak mahkeme tarafından keşif yapılmak suretiyle bu hususların tespit edilmediğini, müvekkiline herhangi bir tebligat yapmaksızın ve müvekkil şirketin imzası olmadan kesin hakediş hesaplaması yapıldığını, ek bilirkişi raporunun ise herhangi bir belgeye dayanmaksızın doğrudan davacı tarafın taleplerinin rapora aksettirilmesi olduğunu, kök raporda hesaplama yapılamazken ek raporda nasıl yapıldığının anlaşılamadığını, davacı tarafından tek taraflı olarak kesin hakkedişte yapılan metraj düzeltmelerinin kaynağının da belirtilmediğini, kök raporda belirtildiği şekilde gerçekten olan hususların şöyle olduğunu, kesin hesap müdürlüğünde arazide yerinde yapılan imalatlar incelenmeden, gerektiğinde ölçüm yapılmadan masa başında imalat miktarlarının değiştirildiğini, müvekkiline kesin hakedişin imzalanmasına ilişkin bir evrakın gönderilmediğini, davacının da bu hususta belge sunmadığını, iki defa keşif artışı verilememesi sebebiyle yerinde yapılan fazla imalatların keşif dışında bırakıldığını, bu fazla yapılanlar imalatların da tespiti gerektiğini, arazi üzerinde keşif yapılmadan karar verilemeyeceğini belirterek, hükmün kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılmasını istemiştir.Taraflar arasında 07260 sayılı 02/04/2001 tarihli eser sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı iş sahibi, davalılar ise yüklenicidir. Davacı, davalı yüklenici tarafça sunulan kesin hesabın incelenmesi sonucunda kendilerince 296.068,97 TL fazla ödeme yapıldığının tespit edildiğini, bunun nedeninin ise ödemeye esas pozlar ve mükerrer ödemeler olduğunu, düzenlenen 12 nolu kesin hakedişin gönderilen davet yazısına rağmen davalı tarafça imzalanmadığını ileri sürmüş, davalı …h. Ltd. Şti. ise keşif fazlası yapılan imalatlar dikkate alındığında borcunun bulunmadığının anlaşılacağını savunmuş, diğer davalı ise davaya cevap vermemiştir.Taraflar arasında akdedilen sözleşme birim fiyat esaslı olup, sözleşmenin 2.m. uyarınca Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi sözleşmenin ekleri arasında sayılmıştır. Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi’ndeki düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 193. maddesi (1086 sayılı HUMK 287. maddesi) uyarınca delil sözleşmesi niteliğinde olup mahkemece re’sen gözetilmelidir. Ne var ki dosya kapsamında mevcut bilirkişi kök ve ek raporunda söz konusu Şartname hükümleri değerlendirilmediği gibi, yerinde keşif yapılmamış ve davalı tarafın itirazları da değerlendirilmemiştir. Dolayısıyla kök ve ek rapor denetime açık olmadığı gibi hüküm kurmaya elverişli nitelikte görülmemiştir.O halde mahkemece yapılması gereken, öncelikle davalı …Ltd. Şti.’ne HMK 31.m. uyarınca keşif fazlası yapılan imalatların açıklattırılması ve taraflardan sözleşme konusu işe ait tüm hakedişler ve diğer tüm belgelerin celbi, akabinde konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden yerinde keşif yapılmak, sunulan tüm belgeler ve gerek sözleşme gerekse Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi hükümleri de değerlendirilmek suretiyle kesin hesap yapılarak yapılan iş miktarının belirlenmesine yönelik bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı …h. Ltd. Şti. vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. bendi gereğince kaldırılarak, yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …Müh. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/12/2017 tarih, 2013/218 esas, 2017/1001 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davalı ..h. Ltd. Şti. tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
5-Davalı …Müh. Ltd. Şti. tarafındna yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı …h. Ltd. Şti. yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.