Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/957 E. 2023/665 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/957
KARAR NO: 2023/665
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2019
NUMARASI: 2015/927 Esas, 2019/1263 Karar
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ: 06/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalılardan … ile davalı … arasında Büyükçekmece Noterliği’nde … yevmiye nolu ile 07/05/2007 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, inşaat kaba inşaat seviyesinde iken 2009 senesinin Nisan ayında işin yapımının diğer davalı … Tic. Limited Şirketi’ne devredildiğini, …Blokta bulunan 27 daire ve 3 dükkanın yapımı konusunda anlaştıklarını, … Bloktaki tüm inşaatın davacı tarafından üstlenildiğini, taahhüt edilen tüm işlerin tamamlandığını, yapılan işlerden dolayı davacıya 150.000,00 TL bedel karşılığı 21 no’lu dairenin verildiğini, başkaca ödeme yapılmadığını, bakiye 1.122.296,00 TL alacağın ödenmesinin istenmesine rağmen sonuç alınamadığını, davalı … ile davalı … arasında aktedilen 12/07/2010 tarihli ek sözleşmede de tek amaçlarının ödeme yapmaktan imtina etmek olduğunu, davalıların kendi aralarında yaptıkları anlaşmalar gereği …’nin …’den en az 8 daire alacaklı olduğunu, muvazaalı işlemler ile ödemenin önüne geçmeye çalıştıklarını, Büyükçekmece 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/78 değişik iş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespit ile davacı alacağının 1.337.983,00 TL olarak belirlendiğini belirterek; tapuda davalı … adına kayıtlı taşınmazlardan davacının yaptığı işler karşılığı dairelerin tapusunun iptali ile adına tesciline, mahkemenin ayrı kanaatte olması halinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 500.000,00 TL’nin her bir hakedişin tamamlandığı tarihten itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, kendilerinin davacı şirket ile herhangi bir akdi bağlantısı bulunmadığı gibi verdiği taahhüdünün de olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili, kendilerinin davanın taraflarından sadece … ile hukuki ve ticari bağlantısının bulunduğunu, … dışındaki tarafların taşınmaz üzerinde herhangi bir inşaat faaliyeti sürdürmediklerini, …ile kendileri arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ek protokoller uyarınca tarafların hisselerine düşen bağımsız bölümlerin taksimle devredildiğini, …’nin kendilerinden alacağının bulunmadığını, halen inşaatın tamamlanamadığını, 28/11/2014 tarihli ek protokol ile halen tamamlanamayan inşaat işlerinin tamamlanması ve yapı kullanım izin belgesinin alınarak yapının davalı hissesine düşen kısımlarının teslimi için mutabakat yaptıklarını, bu protokole göre davalının elinde bulunan ve müteühhit hissesine düşen bağımsız bölümlerin iskanı alınıp imalat eksiklikleri giderildikten sonra …ye devredileceğini, tapu iptal tescil talebinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından tamamlanan iş bedelinin 1.261.980,00 TL olarak belirlendiği, davalı … Tic. Limited Şirketi tarafından yapılmış nakit ve çek ödemelerinin dosya kapsamında ispat edilemediği, davalı tarafın davacı ile güvene dayalı iş ilişkisi içerisinde olunduğu, ödemelere mahsup edilmek üzere 3 adet daire verildiği, 03/02/2011 tarihli protokol hükümlerine göre davacı ile anlaştıklarını beyan ettiği, ibraz edilen ibraname başlıklı belge ile “…’e verilen nakit ve çek dökümü” başlıklı belgede davacının imzasının bulunmadığı, her iki tarafça imzalanan 01/02/2011 ve 03/02/2011 tarihli iki adet protokolün bulunduğu, davalı vekili tarafından ibraz edilen 24/03/2017 tarihli dilekçede davalı tarafça ibraz edilen belgeler altındaki davacı imzalarına itiraz edilmediği ve tapu devirleri gerçekleşmediğinden yapılan protokollerin geçersiz olduğunun belirtildiği, davacı adına yapılmış tapu devri bulunmamakta ise de, davalı tarafça geçersiz oldukları iddiası dışında gerçeğe aykırı olduğu ya da imzanın davacıya ait olmadığına yönelik itiraz getirilmediği, davalı tarafça sunulan belgelerin ve yine itiraz edilmemiş davacı ile dava dışı şahıslar arasındaki diğer sözleşmelerin birlikte değerlendirilmesinde davacının 3 adet dairenin 3.kişilere satılması sonucunda satış bedeli toplamı 618.000,00 TL’yi alacaklarına mahsuben aldığı, davacı tarafça tamamlanan iş bedeli olan 1.261.980,00 TL’den davacının tamamlanan iş bedeline mahsuben aldığı 618.000,00 TL’nin düşülmesiyle davacının 643.980,00 TL alacaklı olduğu, davanın 500.000,00 TL üzerinden açıldığı gerekçesiyle, davalılar … ve … Tic.Ltd. Şti’ne karşı açılan davanın reddine, davanın kısmen kabulü ile davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddi ile terditli talebi yönünden taleple bağlı kalınarak kabulü ile 500.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Tic.Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında, davalılardan … ile diğer davalı … Ticaret Limited Şirketi arasında Büyükçekmece Noterliği’nin … yevmiye numaralı ve 07.05.2007 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzalandığını, arsa üzerinde yapılacak olan 60 dairenin 21’nin arsa sahibi …’e geri kalan 39 dairenin ise müteahhit firmaya ait olacağı kararlaştırıldığını, inşaat işleri kaba inşaat aşamasında kaldığını, 2009 senesinin Nisan ayında sözleşmede belirlenen işin yapımı davalı …ne bırakıldığını, … Tic. Limited Şirketi davacı firma ile … Blokta bulunan 27 daire ve 3 dükkanın yapımı konusunda anlaştıklarını, davacı firma taahhüt etmiş olduğu tüm işleri eksiksiz yerine getirdiklerini, davacı firmanın yapmış olduğu işlerin karşılığı olarak, toplam iş bedeline karşılık gelen daireleri davacı firma adına tescil etmeyi taahhüt ettiklerini, davacı şirkete iş bedeli olarak sadece 150.000,00 TL bedel karşılığı 21 numaralı dairenin verildiğini, durumu davalılara bildirdiklerini ancak davalılar kendi aralarında sorun yaşadıklarını dile getirerek davacının alacağını ödemediklerini, Bakırköy … Noterliğinin 11.02.2011 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek bakiye kalan 1.122.296,00 TL alacağını talep ettiklerini, davacı firmanın alacağını elde etmesini engellemek için davalılar aralarında ek sözleşmeler yaptıklarını, davalılar davacının hak etmiş olduğu daireleri düşük bedelle 3. şahıslar adına tescil ettirdiklerini, Beşiktaş … Noterliği’nin 08.06.2011 tarihli, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacının alacaklarını ikrar ettiklerini, Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/78 D.İş sayılı dosyasıyla tespit yaptırdıklarını, 19.08.2014 tarihli bilirkişi raporu ile davacı şirketin yapmış olduğu işler karşılığı hak etmiş olduğu alacağın 1.337.983,00 TL olarak tespit edildiğini, tapu iptal olmaz ise bedelin tahsili talepli açtıkları davada mahkemenin davanın kısmen kabulü kısmen reddi yönünde karar verdiğini, mahkemenin davacı ile davalılar arasında sözleşme bulunmadığına dair gerekçe ile davanın iki davalı yönünden reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2012/18226 E. – 2012/23286 K. sayılı ve 12.11.2012 tarihli kararı ile Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2013/28660 E. – 2014/9003 K. sayılı ve 27.03.2014 tarihli kararları incelendiğinde gerekçeli kararda yer verilen kararların uyuşmazlık konusu somut olayla ilgili olmadığının anlaşılacağını, davanın davalı arsa sahibi ve diğer davalı … Tic.Ltd.Şti yönünden reddedilmesinin herhangi bir gerekçesinin bulunmadığını, davacı şirket tarafından yapılan işler; hem davalı arsa sahibinin hem de diğer davalı şirketin bilgisi dahilinde ve onayları ile yapıldığını, işlerin yapımı konusunda gerekli tüm görüşmeler davalı arsa sahibi ve diğer davalı şirket ile davacı tarafından yapıldığını, davacı şirketin işlerin yapımı esnasında gerekli tüm görüşmeleri davalılarla yaptığı, tüm davalıların davacının hak etmiş olduğu ücretin yapılacak dairelerin davacıya tescili ile ödenecek olması noktasında anlaştıkları gözetilmeden, davalı arsa sahibi ve diğer davalı … tarafından davacı şirkette söz konusu ödemenin yapılacağı hususunda güven oluşturulduğu nazara alınmadan her iki davalı yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı … yönünden açtıkları tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilerek, terditli talep bakımından talebinin kabulü ile davalı şirketin 500.000,00 TL’yi davacıya dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ödemesine karar verildiğini, mahkemece yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporlarında, davacı şirket tarafından tamamlanan iş bedelinin 1.261.980 TL olduğu yönünde tespit ve değerlendirmelerin yer aldığını, ancak davalı …nin davacıya ödeme yaptığına dair iddiasını kanıtlayamadığını, mahkemece davalı şirket ile davacı arasında imza edilmiş olan 01.02.2011 ve 03.02.2011 tarihli iki adet protokolde yer alan (her iki protokolünde yeterli açıklığı içermediği mahkemece de kabul edilmiş olduğu halde) 3 adet dairenin 3. kişilere satılması sonucu davacının satış bedeli toplamı 618.000,00 TL’yi alacaklarına mahsuben aldığının kabul edildiğini, söz konusu tapu devirleri yapılmadığından protokollerin geçersiz olduğunu, davacı şirketin davalı …’nden herhangi bir ödeme almadığını, davacı adına yapılmış tapu devrinin bulunmadığının mahkeme ilamında da belirtildiğini, davacıya herhangi bir tapu devri ve dolayısıyla da ödeme yapılmadığını, davacıya 618.000,00 TL ödemenin yapıldığının mahkemece kabul edildiğini, ödeme yapıldığına dair kabulün tamamen varsayım üzerine kurulu olduğunu, davalı şirketlere gönderilen 2009-2010 yıllarındaki ihtarnameler dikkate alınmadan dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, faizin davalıların temerrüde düştüğü tarihten itibaren işlemeye başlayacağını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan arsa payı karşılığı kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davalı … ile davalı … şirketi arasında 07.05.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Dosyada mevcut sözleşmeler gereğince davalı arsa sahibi … ile davalı yüklenici … arasında 07.06.2007 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, akabinde taraflar paylaşım oranlarını değiştirmek amacıyla 12.07.2010 tarihli ek sözleşme imzalanmış, akabinde taraflar ek sözleşmeyi karşılıklı ibra ile sonlandırmıştır. Davalı yüklenici diğer davalı … ile 15.12.2010 tarihli kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi imzalamış, yeni yüklenici olan …nin davacı şirket ile birden fazla alt taşeron sözleşmesi imzalamış olduğu anlaşılmaktadır. Davacının davalıdan alacağı olan bedelden 618.000,00 TL kısmının …, …, … isimli kişilere … ada … parselden 30 adet dairenin devri suretiyle ödenmesine ilişkin davacı ve davalı … arasında 01/02/2011 tarihli protokol düzenlendiği; ayrıca aynı taraflarca düzenlenen 03/02/2011 tarihli protokolde de toplam iş bedelinden söz konusu 3 adet daire bedelinin 618.000,00 TL olarak ödenmiş gibi düşünülüp, diğer bir kısım mahsuplardan sonra davacının bakiye 285.000,00 TL alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde söz konusu kişilere yargılama ve tapu devri yapılmadığı gibi kendilerine de bu miktar bir ödeme yapılmadığını savunmaktadır.Bu durumda, mahkemece, söz konusu 3 adet bağımsız bölümün taraflardan sorularak tespit edilip, bu bağımsız bölümlerin aktif ve pasif tapu kayıtlarıyla dayanak belgeleri getirilip, söz konusu protokollerde adı geçen kişilere devir edilip edilmediği araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemenin kabulüne göre de, faiz başlangıcı yönünden, davacı tarafça davalıya yönelik olarak gönderilen ihtarnamelerin tebliğ tarihleri gözetilerek temerrüdün oluşup oluşmadığı değerlendirilip, faiz başlangıç tarihinin belirlenerek, buna uygun karar verilmesi gerekmektedir. Bu hususlar üzerinde durulmaksızın, yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/11/2019 tarih, 2015/927 Esas, 2019/1263 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 06/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.