Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/947 E. 2023/738 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/947
KARAR NO: 2023/738
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI: 2018/1060 Esas, 2020/26 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsiline ilişkin itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davacı vekilinin davasının kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili … ile davalı … arasında 1 Ağustos 2017 tarihli taşeron sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre müvekkil şirketin davalının yüklenicisi olduğu konut inşaatının imalâtı işlerini projeye uygun olarak gerçekleştirdiğini, yapmış olduğu işlerle ilgili olarak 47.501,69 TL tutarında fatura düzenleyerek ödenmesi için Bakırköy …. Noterliğinin 05.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya gönderdiğini, davalının kısmi ödeme yaptığını 36.572,98 TL bakiye iş bedelini ödemediğini, bunun üzerine 36.572,98 TL asıl alacak + 2.962,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 39.535,14 TL’nin tahsili için davalı borçlu hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyası ile 08.10.2018 tarihinde icra takibine başlandığını, borçlunun bu icra takibine 16.10.2018 tarihinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takip tarihinden ödeme tarihine kadar 3095 sayılı Kanun uyarınca değişen oranlarda avans faizi yürütülmesi suretiyle takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra-inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya borçlu olmadıklarını, davacının gönderdiği ihtara Büyükçekmece … Noterliğinden keşide edilen ihtar ile cevap verildiğini, Büyükçekmece … Noterliğinin 11/08/2017 tarih ve … yevmiye no’lu Taşeron Sözleşmesi yükümlülükleri dâhilinde davacı tarafından ödenmesi gerektiği halde ödenmeyen işçi alacaklarını üst işveren sıfatıyla müvekkili şirketin ödediğini, yapılan bu ödemelerin de davacı alacağından mahsup edildiğini, davacıya herhangi bir borcu kalmadığını belirterek, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldiği, bilirkişi raporunda her iki tacirin ticari defterlerinin lehlerine delil oluşturduğu, takip tarihi itibariyle davacının ticari defterlerine göre 36.572,98 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerine göre ise davalının davacıdan 1.831,82 TL alacaklı olduğu, davalının davacıya ait işçi alacaklarının davacı adına üst işveren olarak ödendiğinden bahisle davalı yanın kayıtlarında bulunup davacı yanın kayıtlarında yer almayan hakediş ve ödemeleri davalının ticari defterlerinin alacak sütununa eklemesi gerektiği şeklinde görüş bildirdiği, mahkemece bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda davalıya işçi alacaklarına ilişkin tüm belgeleri sunması için süre verildiği, davalı tarafça taraflar arasında taşeron sözleşmesi ve dekontlar sunulmuş olup, davacının işçilere ödediği bu bedelleri üst işveren olarak alt iş verenden talep edip edemeyeceğine ilişkin sözleşmenin 10/5 md uyarınca “Taşeron işçilerin çalışma sürelerinin ve ödenen ücretlerin düzgün ve yeterli açıklıkta kayıtlarını tutmak ve işverene bildirmek işçilerin hak ve alacaklarını bayındırlık işleri genel şartnamesinin hükümlerine uygun olrak zamanında ödemek zorundadır. Aksi halde işçi alacakları Taseron hak edişlerinden kesilerek işveren tarafından sahiplerine ödenir, taşeron bu konuda herhangi bir itirazda bulunamaz” düzenlemesi bulunduğu, davalı tarafından sunulan dekontlarda … adlı kişiye ödeme yapıldığı, dekonttan işçi alacağına ilişkin ödeme olup olmadığının anlaşılamadığı, bu nedenle davalının savunmasına itibar edilmediği, davalının aksine başka bir delil de sunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 36.572,98-TL üzerinden iptaline, 36.572,98-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında hesap edilen 3.714,59 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, işlemiş faiz yönünden takip tarihinden önce davalıya bir ihtar bulunmadığından sözleşmede de faize ilişkin hüküm bulunmadığından işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, bilirkişi raporuna itiraz dilekçelerinin değerlendirilmediğini, sözleşmenin 10.3 maddesine göre taşeron tarafından ödenmesi gereken işçilik ücretlerinin üst işveren olarak kendileri tarafından ödendiğini, davacı … San.ve Tic.Ltd.Şti adına olmak üzere … San.ve Tic.Ltd.Şti işçilerinin başında duran sorumlu …’a müvekkili tarafından 22/11/2017 tarihinde işçilere ödenmek üzere 22.475,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, banka dekontunu ve ödemeye ilişkin muavin defter dökümünü yine 05/07/2018 tarihinde davacı şirkete 22.066,16 TL tutarında bono verildiğini, bono ile yapılmış ödemeye ilişkin senet çıkış bordrosu ve ödemeye ilişkin muavin defter dökümünü, 31/08/2018 tarihli 1.831,82 TL tutarlı SGK borç dökümü ve ödemeye ilişkin SGK borcunun ödeme dökümünün hiçbir surette dikkate alınmadığını, bu hususların incelenerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca mahkemenin kabulüne göre ise fazlaya ilişkin talebin reddine karar verildiği halde lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini ayrıca kötüniyet tazminatına ilişkinde karar verilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; mahkemece asıl alacak üzerinden itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verildiğini, işlemiş faiz alacağının reddedildiğini, davalının Bakırköy … Noterliğinin 05/01/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarı ile temerrüte düştüğünü, ihtarnamenin 06/01/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizi yürütülmesi gerektiğini, gerek faiz taleplerinin reddedilmesi gerekse asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedildiği halde maddi hata ile 7.314,59 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesi erekirken 3.714,59 TL’ye hükmedildiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılması, işlemiş faize de hükmedilmesi, icra inkar tazminatındaki maddi hatanın da düzeltilmesi gerektiğini belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Taraflar arasında 01/08/2017 tarihli taşeron sözleşmesi akdedilmiştir. Davacı sözleşmeye göre ifa yükümlülüğünü yerine getirdiğini, 10/11/2017 tarihli … seri nolu 1 nolu hakediş bedeli olan 47.501,69 TL’nin ödenmemesi üzerine Bakırköy …. Noterliğinin 05/01/2018 tarihli … yevmiye no’lu ihtarnamesini göndererek fatura bedelinin 7 gün içinde ödenmesini talep etmiş ve ihtarname 06/01/2018 tarihinde davalı yükleniciye tebliğ edilmiştir. Davacı bu fatura bedelinin kısmen ödendiğini iddia ederek ödenmeyen 36.572,98 TL asıl alacak 2.962,16 TL’de işlemiş faiz alacağı üzerinden Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış, davalı itirazı üzerine takip durmuştur. Davalı taraf, sözleşmenin 10.3 maddesine göre, taşeron tarafından işçilerinin ücretlerinin ödenmediğini, üst işveren olarak kendisinin ödediğini, ve davacının hakediş alacağından mahsup ettiğini, borcu bulunmadığını savunmuştur. Dosyada alınan bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerine göre takip konusu kadar alacaklı olduğu, davalı ticari defterlerine göre ise davalının 1.831,82 TL davacıdan alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf davacı taşeron adına bir kısım işçi alacakları ile SGK ödemesi yaptığını, ayrıca 22.066,16 TL’lik bono verildiğini, buna ilişkin senet çıkış bordrosu ve muavin defter dökümleri bulunduğunu, ayrıca 1.831,82 TL SGK ödemesi yaptığını, bu hususların mahkemece dikkate alınmadığını belirtmiştir. Davacı taraf ise; takipten önce 05/01/2018 tarihinde ihtarla davalıyı temerrüte düşürmesine rağmen, ticari temerrüt faizine hükmedilmediğini ve %20 icra inkar tazminatının hatalı hesaplandığını, daha az miktara hükmedildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bu durumda, mahkemece bilirkişiden tarafların istinaf itirazlarında belirtilen hususlarda inceleme yaptırılarak ek rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taraflarca ileri sürülen bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı taraf ayrıca taşeron işçilerine … aracılığıyla 22.475,00 TL ödeme yapıldığını ileri sürmüş ise de, …’un davacı taşeronun yetkilisi ya da vekili olduğuna dair dosya kapsamında yasal delil bulunmadığı anlaşılmakla, davalı tarafın bu hususa yönelik itirazı yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/01/2020 Tarih, 2018/1060 Esas, 2020/26 Karar Sayılı Kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.