Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/893 E. 2023/1012 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/893
KARAR NO: 2023/1012
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2020
NUMARASI: 2015/797 Esas, 2020/47 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 03/10/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 27.01.2014 tarihli “Mal Alım ve Montaj Sözleşmesi” ile … Caddesi No: … Halkalı/İstanbul adresinde inşa edilen … binasının mekanik tesisat yapımı işlerinin davalı şirkete verildiğini, işin süresinde tamamlanamadığını, tamamlanan imalatların da bozuk, eksik ve kalitesiz yapıldığını, teknik personelin şantiyede bulundurulmadığını, yapılan her imalattan sonra revizyonlar yüzünden tamamlanmış olan başka imalatların bozularak yeniden yapılmak zorunda kalındığını, eksik işlere ilişkin taraflar arasında 21/06/2014 tarihli tutanak tutulduğunu, eksik işlerin açıkça bu tutanakta belirtildiğini, gerek yazılı gerekse sözlü bildirimlerden sonuç alınamaması üzerine Bakırköy … Noterliğinin 08.08.2014 tarihli ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin, sözleşmede yer alan cezalar ve yapılmayan işlerden dolayı tüm maddi ve manevi zararlarını saklı tutmak kaydı ile haklı nedenle sözleşmeyi feshettiklerini ve Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/39 Değişik İş sayılı dosyası ile sözleşmeye göre eksik işlerin neler olduğunun, projeye göre tamamlanıp tamamlanmadığının ve eksik işlerin bedeli ile süresine ilişkin aynı zamanda yapılan işlerinde sözleşmeye ve teknik şartnameye uygun olup olmadığına dair 05/09/2014 tarihinde keşif yaptırdıklarını, 24/10/2014 tarihli bilirkişi raporu ile eksik ve hatalı yapılan imalatların tespit edildiğini, raporda eksik işlerin malzeme ve işçilik dahil 629.398,90 TL tutarında olduğunun belirlendiğini belirterek, şimdilik eksik ve hatalı imalat nedeni ile zararlarına karşılık 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, taraflar arasındaki 27/01/2014 tarihli sözleşmede öngörülen süre içersinde davacıya ait işyerinde çalışmaya başladığını, sözleşmenin taahhüt edilen avans ve ödemeler, hakedişler zamanında ve tam ödenmemesine rağmen işin % 95’inin tamamlandığını, taahhütlerini ifada gecikmenin davacı işverenin kusurundan kaynaklandığını, zarara uğradıklarını, işin büyük bir kısmı bitirilmiş olduğundan davacıdan alacaklı oldukları miktarın tespiti için Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/35 D. İş dosyası kapsamında delil tespiti yaptırıldığını, 15.09.2014 tarihli bilirkişi raporunda, davacı şirketten yapılan 400.000,00 TL ödemenin mahsubundan sonra 379.686,20 TL daha alacaklı olduklarına dair rapor düzenlendiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 D.İş sayılı dosyasından alınan raporda eksik imalatların tamamlatılma bedelinin 629.398,90 TL olduğunun belirtildiğini, bu raporda neredeyse tüm imalatların kusurlu kabul edildiğini ve hiç malzeme alınıp imalat yapılmamış gibi değerlendirme yapıldığını, iş bedeli KDV vergi ve harçlar dahil 890.000,00 TL olup, 630.000,00 TL eksik imalat varlığının kâr marjı da düşünüldüğünde mümkün olamayacağını, ayrıca iş sahibinin işin tesliminden sonra eseri gözden geçirerek varsa ayıpları uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorunda olduğunu, sözleşmede öngörülen teslim tarihinden yaklaşık 4 ay sonra noter kanalı ile ihtarname çekilerek eksikliklerin bildirildiğini ve yine yaptırdıkları delil tespitinden sonra davacı tarafın delil tespiti yaptırdığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının eksik ve ayıplı iş iddiası ile geç teslime dayalı tazminat talebinde bulunduğu, davalının ise işin % 95 oranında tamamlandığı, gecikmenin davacının kusurundan kaynaklandığı, iş sahibi ödeme yükümlüğününü zamanında yerine getirmediği, kendi kusurundan kaynaklanan eksik imalatlardan dolayı tazminat ve alacak talebinde bulunamayacağını iddia ettiği, bu nedenle taraflar arasındaki 27/01/2014 tarihli eser sözleşmesi kapsamında ayıbın ispatı ve ayıplı işlerin tespitinin gerektiği, tarafların ayrı ayrı tespit yaptırdıkları, raporların birbirinden farklı olduğu, mevcut raporlara göre sonuca varılamayacağı, yargılama sırasında teknik bilirkişiler ile yapılan keşfen incelemede sözleşmeye konu sistemlerin genel olarak incelendiği ve çalışır durumda olduğunun gözlemlendiği, eksik ve ayıplı imalatların tespiti için ayrıntılı incelemenin gerektiği, ancak davacı … vekilinin dosyaya sunduğu dilekçelerinde “otelin çalışmakta olduğunu, bilirkişilerin talebi doğrultusunda inceleme ve tespit yapılabilmesi için otelin kapalı tutulması gerekeceğini, buna izin vermediklerini” ifade etmeleri sebebiyle söz konusu teknik incelemelerin yapılamadığı, davacının iddia ettiği eksik ve ayıplı işler tespit edilemediğinden, dosya üzerinden alınan rapor ile de sonuca varılamayacağı gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasındaki 27/01/2014 tarihli sözleşmeye göre otel şantiyesinin mekanik sıhhi tesisatının imalatı ve devreye alınması işlemlerinin davalı tarafça üstlenildiğini, sözleşme ve eki şartnameye göre işin süresinde teslim edilmediğini, yapılan imalatların da eksik, ayıplı ve kalitesiz olduğunu belirterek zararlarının tazmini için açılan davada davacı şirketin eksik ve ayıplı işlerin tamamlanması için … firması ile anlaştığını, bu firmaya bu işler için 657.068,20 TL ödediklerini, sözleşme konusu işlerin üçüncü kişiler tarafından tamamlandığına ilişkin faturaların dosyaya ibraz edildiğini, ayrıca Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/39 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, davalı tarafın Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/35 D.iş dosyası ile aldırdığı tespit raporunun kendilerine tebliğ edildiğini, süresi içinde rapora itiraz ettiklerini, itirazlarına ilişkin ayrıca bir rapor alınmadığını, delil tespiti yaptırdıkları dosyadaki eksikliklerin bedelinin 629,398,00 TL olarak tespit edildiğini, mahkemenin tespit raporları ile sonuca varılamayacağı, dosya üzerinden bilirkişi raporu alınamayacağı, işin yapıldığı otelde inceleme yapılmasına müsade edilmediği gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine dair verdiği kararın yerinde olmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.Davalı yüklenici ile davacı iş sahibi arasında 27.01.2014 tarihli Mal Alım ve Montaj Sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin 4. Maddesinde sözleşmenin imzalanmasından sonra 90 takvim günü içinde işin tamamlanacağı kararlaştırılmış olup, buna göre işin teslim edilmesi gereken tarih 27/04/2014 tarihidir. Taraflarca 21/06/2014 tarihinde eksik ve ayıplı işlere ilişkin tutanak düzenlenmiştir. Sözleşmenin 5.maddesinde iş sahibinin yükümlülüğü düzenlenmiştir. Sözleşmede işin bedeli KDV dahil 890.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Davacı, işin eksik ve ayıplı yapıldığı, yazılı ve sözlü uyarılara rağmen düzeltilmediğini belirterek Bakırköy … Noterliğinin 08/08/2014 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiğini davalı tarafa bildirmiştir. Davacı tarafça gönderilen fesih ihtarından sonra davalı taraf Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/35 D.İş sayılı dosyası ile mahallinde tespit yaptırmış, alınan 15/09/2014 tarihli bilirkişi raporunda, davalıya 400.000,00 TL ödendiği, yapılan işe göre 370.686,20 TL davacıdan alacaklı olduğu belirtilmiştir. Bu dosyada alınan tespit raporu davacı iş sahibine tebliğ edilmiş olup davalı taraf tespit raporuna karşı itiraz dilekçesi sunmuştur. Davacı taraf da Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/39 D.İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırmıştır. Bu dosyadaki 24/10/2014 tarihli tespit raporunda, eksik işler malzeme ve işçilik dahil 629,398,90 TL olarak tespit edilmiş, bu dosyada alınan bilirkişi raporu davalı tarafa tebliğ edilememiştir. Mahkemece, yargılamanın devamı sırasında dosya kapsamında alınan 07/12/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, ticari defterlere göre davacının davalıya 2014 yılında 400.000,00 TL avans ödemesi yaptığı, bu ödemenin ihtilaflı olmadığı belirtilmiştir. Yapılan teknik incelemede ise mekanik tesisatın çalışır durumda olduğu, otel yetkililerinin su damlaması problemi olduğunu, bakım kapaklarının uygun yerlere konulmadığına ilişkin şikayetlerinin olduğunu, mekanik tesisatın büyük bölümünün tavan aralarında veya şaft içinde kalması sebebi ile görülemediğini, kullanılan malzemenin tespitinin mümkün olmadığını, sözleşmenin eki teknik şartnamenin bulunmaması nedeni ile tespit edilemediğini, bu nedenlerle değerlendirme yapamadıklarına ilişkin beyanda bulundukları görülmüştür. Tarafların itiraz ve beyanları doğrultusunda alınan 27/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise, teknik şartnamenin dosyaya sunulması sonucu düzenlenen ek raporda alçı tavanların kırılması sureti ile yapılacak metrajlarda söz konusu işte kullanılan tüm malzemelerin tespiti ile bu malzemelerin kullanılması sureti ile gerçekleştirilen işçilik bedellerinin tespitinin mümkün olabileceği, kök rapora ilave edilecek bir husus olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece dosyada yeni bir bilirkişi kurulundan alınan 03/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda dosya üzerinde inceleme yapılmasının mümkün olmadığı, uyuşmazlığın konusu ve işin hacminin büyüklüğü nedeni ile profesyonel bir mühendislik bürosundan veya üniversitelerin teknik heyetinden oluşacak bilirkişilerin çalışması neticesinde çözüme ulaşılacağına dair kanaat bildirilmiş; aynı heyetten alınan 30/09/2019 tarihli ek raporda ise davacı ve davalının ayrı ayrı yaptırdığı tespitler sonucu alınan tespit raporlarındaki değerlendirmeye göre takdirin mahkemeye ait olduğu beyan edilmiştir. Davacı vekili 27/03/2019 tarihli dilekçesinde, bilirkişiler tarafından defter incelemesi yapılırken inşaat işlerinin tamamlanıp tamamlanmadığının ve üçüncü kişilere yaptırılan işlere ait ödemenin tespit edilmediğini, eksik işlerin 23/06/2014 tarihli taraflarca düzenlenen tutanak ile imza altına alındığını, bilirkişilerin istediği şekilde incelemenin otelin çalışır olması sebebi ile mümkün olmadığı ve oteli zarara sokacağına ilişkin beyanda bulunmuştur. Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında davacıya ait otelin mekanik tesisat işlerinin yapımına ilişkin 27/01/2014 tarihli sözleşme yapıldığı, sözleşmede sürenin 90 takvim günü olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Taraflarca 21/06/2014 tarihinde eksik ve ayıplı işlerin tespitine dair tutanak düzenlenmiştir. Sözleşmenin bitim tarihi 27/04/2014 tarihidir. Eksik ve ayıplı işler tutanağı süre bitiminden yaklaşık iki ay sonra düzenlenmiştir. Fesih ihbarı ise 08/08/2014 tarihlidir. Davalının yaptırdığı tespit 11/08/2014 tarihli, davacının yaptırdığı tespit ise 26/08/2014 tarihlidir. Davacı ve davalının ayrı ayrı yaptırdıkları tespit dosyalarında alınan bilirkişi raporları birbirleri ile çelişkilidir. Mahkemece mahallinde keşif yapılmak suretiyle bilirkişi raporları alınmış ise de mekanik tesisatın büyük bölümünün tavan aralarında veya şaft içinde kalması sebebi ile görülemediği, kullanılan malzemenin tespitinin mümkün olmadığı belirtilmiş, davacı tarafça da bilirkişilerin belirttiği yöntemle yapılacak incelemenin otelin çalışır olması nedeniyle mümkün olmadığı ve oteli zarara sokacağı bildirilmiştir. Bu nedenlerle, tespit raporları arasındaki çelişkileri giderici nitelikte bilirkişi raporu alınamamış; davacı taraf eksik-ayıp iddiasını ispatlayamamıştır. Şu halde mahkemece davanın ispatlanamaması nedeniyle reddine karar verilmesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih ve 2015/797 Esas, 2020/47 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 215,45 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 361. maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere 03/10/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.