Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/879 E. 2023/723 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/879
KARAR NO: 2023/723
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI: 2017/471 Esas, 2020/212 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 12/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı talebine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhinde Büyükçekmece …İcra Müdürtüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borcun 1.900,18 TL’lik kısmını kabul ettiğini, bu miktarı ve bu miktara ilişkin borcun ferilerini icra dosyasına ödediğini, ancak borcun 21.389.25 TL’lik kısmına itiraz ettiğini, kısmi itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten takipte belirtilen miktar kadar alacağı bulunduğunu ileri sürerek haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı yanın icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı … Dış Tic A.Ş.’ ne satılmak üzere imal ettiği bir kısım kumaşı boyama işlemi için davacı firmaya teslim ettiğini ancak kumaşın davacı tarafından yapılan boyama işleminin ayıplı yapıldığını, bu konu ile ilgili taraf şirket sorumluları arasında 28/12/2016 tarihinde başlayan yazışmaların 29/01/2017 tarihine kadar sürdüğünü, bu yazışmaların sonuçsuz kaldığını, bu aşamadan sonra davacı şirket tarafından boyanan bir kısım kumaşın ayıplı olması nedeniyle müşterileri … Dış Tic A.Ş. tarafından ürünlerin davacı firmaya iade edildiğini, bir kısım malın ise, davacı tarafından iade alınmak üzere depolarında bırakıldığını, davacı tarafından bu malın da iade alınması beklenilmekte iken davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun icra takibine maruz kalındığını, icra takibinden sonra müvekkili tarafından, ayıplı mallara ilişkin e-fatura ile iade faturası ve bakiye bedel için banka ödemesi gönderilerek hesabın güncellenmesinin talep edildiğini, bir süre beklendiğini, bu faturanın davacı firma tarafından Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile fatura iadesi için kanun tarafından belirlenen yasal iade süresi olan 8 günlük süre geçirikdikten sonra taraflarına iade edildiğini, bu kez müvekkili tarafından yeniden e- faturanın davacı firmaya gönderildiğini ve yine davacı firma tarafından kanunda belirlenen yasal 8 günlük süre geçirildikten sonra Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye nolu, 15/05/2017 tarihli ihtarnamesi ile haksız olarak iade edildiğini, söz konusu faturanın tekrar davacıya gönderildiğini,yine malın iadesi için davacı firmaya yapılan sözlü ihtarlar sonuçsuz kalınca müvekkili tarafından, ayıplı malın iade alınması için davacı firmaya 12/05/2017 tarihinde Bakırköy … Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtamame gönderildiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hükme esas alınan 06/02/2018 tarihli bilirkişi kurul raporunda uyuşmazlık konusu faturanın davacının ayıplı işleminden kaynaklanan bir fatura olarak tanzim edilmediği, davaya konu kumaşların da kabul edilebilirlik sınırları dahilinde olduğunun tespit edildiği, 25/10/2018 tarihlli ek raporda malların iki kısım halinde teslim edildiği, ikinci kısımda gizli ayıp olduğunun belirlendiği, 04/07/2019 tarihli 2. ek raporda İTU Tekstil ve Kalite Kontrol Test Labarutuvarıdaki test ile ürünlerin ayıplı olmadığı yönünde tespit yapıldığı, davalının cevap dilekçesinde ayıp iddiasında bulunmadığı, ayıp iddiası bakımından taraflar tacir olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nın 25/3 maddesi uyarınca malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise 2 gün içinde ayıp ihbarında bulunulması, açıkça belli değilse malın tesliminden sonra 8 gün içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesi gerektiği, davalının bu yönde bir ihbarı olmadığı gibi cevap dilekçesinde böyle bir iddiada bulunmadığı, teslim edilen ürünlerin ayıplı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 20.280,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkemenin gerekçesinin aksine, taraflarınca cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde ayıp iddialarında bulunulmasının yanında davalı müvekkili tarafından yasal süresi içerisinde de davacıya e-posta ile ayıp ihbarında bulunulduğunu ve davadan önce taraflar arasında mevcut ihtarnamelerde de ayıptan açıktan bahsedildiğini, bu durumun karşı tarafça (davacı tarafından) dosyaya sunulan e-mail yazışmalarından da açıkça anlaşıldığını, müvekkili şirketin, müşterisi … Dış Tic A.Ş.’ye satılmak üzere imal ettiği bir kısım kumaşın boyama işlemi için, davacı firmaya teslim ettiğini ancak kumaşın davacı firma tarafından boyama işlemi sırasında ayıp doğduğunu, müvekkili şirkete uyuşmazlığa konu malların 20/12/2016 tarihinde teslim edildiğini, müvekkili şirketin sorumlu çalışanı tarafından 27/12/2016 tarihinde de, davacı firma tarafından yıkanan kumaşa ilişkin, “Budak Yıkama Haslığı Sonucu” ve …” ekleri ile yıkama sonucu ortaya çıkan ayıbın davacı firmaya yasal süresi içerisinde bildirildiğinive bu yazışmaların taraflar arasında 31/01/2017 tarihine kadar da devam ettiğini, bu maillerde, kumaştaki ayıbın (haslık ve renkteki uygunsuzluk…vs.) açıkça ifade edildiğini, ayrıca bu yazışmalarda “ayıp” kelimesinin geçmesine gerek bulunmadığını, kumaştaki ayıbın net bir şekilde müvekkili tarafından ortaya konulduğunu ve davacı firma sorumlusu tarafından da bu durumun açıkça anlaşıldığını, hatta bir mailde davacı firma sorumlusu tarafından, (31 Ocak 2017 tarihli) “…Dersin ki ya arkadaş böyle bir sorun var kısmen sizden kısmen de bizden kaynaklı, boya parası alma ya da şu şekilde çözelim.Bu anlayış ve bu zihniyetle yaklaşsan her şey çözülür … bey…” ifadesi kullanılarak, ayıbın varlığının kabul edildiğini ve hatta ayıplı ürün sebebiyle, indirim yönünde bir talepte de bulunulduğunu, bu aşamadan sonra, davacı firma tarafından boyanan bir kısım kumaşın (294 kg), ayıplı olması nedeniyle, müşteri … Tic. A.Ş. tarafından kabul edilmeyerek davacı firmaya tamir edilmek üzere iade edildiğini, müşteri tarafından iade edilen bir kısım malın ise, davacı tarafından iade alınmak üzere depolarında bırakıldığını, zararın tespitine yönelik hesap ve birim fiyat olarak bildirilen değerler arasındaki hesap farklılıklarına yaptıkları itirazların değerlendirilmediğini, teknik bilirkişi tarafından dosyaya sunulan raporların, davayı aydınlatmadığını, hesap bilirkişi tarafından dosya içerisinde mevcut e- mail yazışmaları ve taraflar arasında düzenlenen ihtarname içerikleri incelenmiş olsaydı kesilen reklamasyon faturalarının kesilme nedenin ayıp olduğunun açıkça tespit edilebileceğini, taraflar arasında mevcut yazışmalardan da anlaşılacağı gibi, müvekkili tarafından, davacının uğratmış olduğu zarara ilişkin (müvekkilimin elinde bulunan ve üçüncü şahıs firma tarafından kabul edilmeyen ayıplı mal ile tamir edilmek üzere davacının uhdesinde bulununan bir kısım mal için) bir fatura düzenlendiğini, üstelik bu durumun davacı firmaya e-mail ile bildirildikten sonra faturanın düzenlendiğinin de, dosya içeriğinden açıkça anlaşılacağını, karşı tarafça bu yönde bir itirazda da bulunulmadığını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir.Taraflar arasında davalıya ait kumaşların davacı yanca boyanması konusunda sözlü anlaşma yapıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.Davacı ürünlerin ayıpsız olarak boyanıp davalıya teslim edildiğini ancak iş bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise boyanmak üzere davacıya teslim edilen bordo kumaşların toplam 591 brüt, 551 net kg’nın ayıplı olarak boyandığını, 1. Parti malın ayıplı miktarının brüt 320 kg, net 290 kg olup bu kumaşların müşterisi … Şirketi tarafından davacıya ayıplı olduğu gerekçesiyle iade edildiğini, 2. Parti malın kendi ellerinde kalan brüt 271 kg, net 251 kg kumaş olduğunu, ayıplı kumaşlar nedeniyle davacıya reklamasyon açıklamalı 20.280,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini belirtmiştir. Davacı taşeron şirket tarafımdan davalı şirket hakkında 05/04/2017 tarihli açık hesap fatura alacağına istinaden Büyükçekmece …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 23.289,43 TL bakiye iş bedeli alacağının tahsili için 06/04/2017 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalı borçlu vekilinin icra dosyasına sunduğu 11/02/2016 tarihli dilekçesi ile, borcun 1.900,18 TL yönünden kabul edildiği, bu bedelin de alacaklının … Şubesi hesabına yatınlmak sureti ile ödendiği, bakiye 21.389,25 TL’lik kısma itiraz edildiği, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, İcra Müdürlüğünce 19/04/2017 tarihinde davalı firma tarafımdan kabul edilen tutar olan 1.900,18 TL üzerinden dosya kapak hesabı yapıldığı ve hesaplanan bu tutarın da davalı firma tarafından 18/04/2017 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bulunan ve tekstil mühendisi … ile mali müşavir … tarafından hazırlanan 04/07/2019 tarihli 2. ek raporda; kök raporda taraflar uhdesinde bulunan malların miktarına ilişkin; davalı şirkete ait adresteki depoda; davaya konu 3 top 60 kg. pamuk/polyester/elastan bordo renkli kumaş olduğu, kumaş üzerinde … tekstil etiketinde parti numarasının 2016/23686 yazılı olduğu, davacı şirket adresindeki depoda yapılan incelemede; davaya konu 11 top 294 kg. pamuk/polyester/elastan bordo renkli kumaş olduğu; kumaş üzerinde … tekstil ibareli etiketinde … parti numarasının yazılı olduğu, alınan yetkiye istinaden taraflardan temin edilen kumaş numunelerinin İTÜ Tekstil ve Kalite Kontrol test laboratuarında teste tabi tutulduğu, 11-18/06/2019 tarih ve … ve … numaralı test raporlarında, davalı tarafça yıkama haslığı için … ve … numaralı boyahane iş talimatlarında Ekoteks Test Standartları (ISO 105 C06) gri skala test değerinin 4 olmasının istendiği, test raporu yıkama haslık değeri 4-5 sonucuna göre; davalı tarafça boya iş talimatında her iki parti için istenilen haslık 4 değerinin sağlandığı, davacının 2.partiyi sevk ettiği 23/12/2016 tarihi itibarıyla kumaşların piyasa ortalama değerinin; davalı uhdesinde bulunan 60 kg. kumaş için; 1.216,80 +%8 KDV , davacı uhdesinde bulunan 294 kg.kumaş değerinin ; 5.962,32 + %8 KDV olduğu, test raporu yıkama haslık değeri 4-5 sonucuna göre; davalı tarafça boya iş talimatında her iki parti için istenilen haslık 4 değerinin sağlandığı, değerin sağlanması nedeniyle; davalı uhdesinde 60 kg , davacı uhdesinde 294 kg olarak mevcut kumaşların ayıplı olmadığı bildirilmiştir. Dairemizce yapılan incelemede; dosyaya delil olarak sunulan taraf e-mail yazışmalarından davacı yanca boyanan bordo kumaşlarda renk ve ışık haslığının sağlanmadığının bildirildiği, bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup e-mail tarihleri itibariyle ayıp ihbarının süresinde yapıldığı tespit edilmiştir.Yukarıda açıklanan bilirkişi ek raporunda, tarafların uhdesinde bulunan kumaşlar üzerinde yapılan inceleme ve testler sonucunda kumaşlardaki renk ve ışık haslığının davalı yanca istendiği gibi 4 oranında olduğu, bu itibarla kumaşlardaki boyama işinin ayıplı yapılmadığı belirlenmiştir.O halde yapılan bu açıklamalar ışığında mahkemece denetime elverişli bilirkişi ek raporu hükme esas alınmak suretiyle, yanlar arasındaki sözlü anlaşma uyarınca davacı yanın boyadığı kumaşlarda ayıp bulunmadığı, bu itibarla davacı yanın bakiye iş bedeli alacağını talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde 20.280,00 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline karar verilmesi dosya kapsamına göre usul ve yasaya uygun olmuştur.Ancak kamu düzeni yönünden re’sen yapılan incelemede, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda tüm harç bedelinden davalının sorumlu tutulması gerekirken, kabul ve red oranına göre harç bedelinde oranlama yapılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, yerel mahkeme kararının harç yönünden HMK’nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile, davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 20.280,00 TL asıl alacak yönünden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra/inkar tazminatı ile mahkumiyetine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/03/2020 tarih ve 2017/471 Esas, 2020/212 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 20.280,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,Likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı-borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatı ile MAHKUMİYETİNE,
B) İLK DERECE YARGILAMASI YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 1.385,33 TL nispi karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 248,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.136,50 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 2-Davacı tarafından yatırılan 248,83 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafından yapılan 143,60 TL tebligat ve posta gideri, 2.619,50 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.763,10 TL yargılama giderinden davanın kabul/red oranına göre takdiren 2.619,81 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye miktarın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.400,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.109,25 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 54,50 TL posta gideri, 89,60 TL Tehir-i icra karar harcı olmak üzere toplam 292,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Gerek ilk derece gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.