Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/871 E. 2023/591 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/871
KARAR NO: 2023/591
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2019
NUMARASI: 2016/1158 Esas, 2019/1189 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/05/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalıya ait Bolu ili Kartalkaya mevkiinde bulunan … & … Otel’in eğimli ön cephesinin cephe kaplama işlerinin yapılması amacıyla 24.07.2015 tarihli sözleşme imzalandığını, edimi yerine getirdiklerini, davalı iş sahibinin bu sözleşme ile ilgisi olmayan otelin kayak pistine bakan cephesine ait birtakım işerin yapılması için talepte bulunduğunu, kayak pistine bakan cephede yapılması gereken işlerin 01.09.2015 tarihli tutanakla davalı şirketin satın alma müdürüne teslim edildiğini, davacı tarafın talebi ile işin yaklaşık maliyetinin 37.750,00 TL + KDV olacağının e-mail olarak bildirildiğini, davalı şirket tarafından aynı gün olur verildiğini, kayak pistine bakan cephede yapılan işleri otel yetkilisi ile birlikte 17.09.2015 tarihli tutanağa bağladıklarını, taraflar arasında düzenlenen tutanakta ön cephede yapılan işlerin 24.07.2015 tarihli sözleşmeye konu işe eklenmediğinin yazıldığını, 17/09/2015 tarihli tutanakta otelin kayak pistine bakan cephesi için 205,91 m² hekimboard cephe kaplaması, 238 mtül köşe profili konulması ve 27,45 m² pencere söve boyaması yapıldığını, yapılan bu işler için düzenlenen 23.09.2016 tarih ve … saydı 39.931,20 TL bedelli faturanın Büyükçekmece … Noterliği’nin 17.10.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde gönderildiğini, davalı tarafından iş bedelinin ödenmediğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, takibin davalının yaptığı haksız itirazla durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında 24.07.2015 tarihli sözleşme ile davalı şirkete ait … & … Otel’in dış cephe kaplamaları ve eğri cephelerde duvar oluşturulmasının sözleşme ve eki şartnamelere uygun olarak yapılması konusunda anlaştıklarını, bölgenin iklim koşullarına uygun ebatlanmış levhaların fabrikada özel dayanımlı boyalar ile çift taraflı astar ve son kat boyalarının yapılıp montajlanması, sızdırmazlığın yapılması, rötuş gerektiren yerlerin boyanması taahhüt edilmesine rağmen taahhütlerin sözleşmeye uygun olarak ifa edilmediğini, ayıplı ifanın giderilmesinin davacı şirketten talep edildiğini ve dava konusu onarımların yapıldığını, davacı tarafından yapılan dış cephe boyalarının kabardığını, ayıplı ifanın tespiti için Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/18 D.İş sayılı dosya ile tespit yapıldığını, bilirkişi raporu ile ayıplı ifanın varlığının tespit edildiğini, davacının ayıplı ifası nedeniyle davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığını, ancak mahkemenin aksi yönde karar vermesi durumunda ayıplı ifa edilen sözleşme edimi için ödenen 78.150,22 TL fatura bedeli ile davalı tarafından onarım için tahsis edilen 10.266,00 TL vinç bedelinin takas yoluyla mahsubunu talep ettiklerini, davacının yaptığı işin ayıplı olması nedeniyle onarım yapılmasının istendiği, ancak yapılan onarımın da ayıplı olarak gerçekleştirildiğini, bunun üzerine davacı tarafa Beyoğlu … Noterliğinin 19.10.2016 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacının sözleşmeden doğan edimlerini ayıplı olarak ifa ettiğinin Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/18 D. İş sayılı dosyası ile tespit edildiğinin bildirildiğini belirterek, davasının reddine, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davalıya ait Bolu ili Kartalkaya mevkiinde bulunan … & … Otel’in eğimli ön cephesinin cephe kaplama işlerinin yapılması amacıyla 24.07.2015 tarihli sözleşme imzalandığı, sözleşmede tanımlı işin yerine getirildiği ancak bu sözleşme ile ilgisi olmayan otelin kayak pistine bakan cephesine ait bir takım işerin yapılması için davalı tarafından davacıya talepte bulunulduğu, kayak pistine bakan cephede yapılan işlerin otel yetkilisi ile 17.09.2015 tarihli tutanağa bağlandığı ve tutanakta ön cephede yapılan işlerin 24.07.2015 tarihli sözleşmeye konu işe eklenmediğinin yazıldığı, davacı tarafından fatura düzenlendiği, 24.07.2015 tarihli sözleşme kapsamında tespit edilen ayıplı iş nedeniyle 23.09.2016 tarihli bilirkişi raporuna göre keşif tarihi itibariyle 21.615,00 TL ve 17.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise 22.715,00 TL zarar hesaplandığı, bu ayıpların 2015 tarihli sözleşmede belirtilen garanti süreleri aşıldıktan sonra ortaya çıktığı, fatura kapsamındaki işlerin piyasa rayiçlerine göre kadri maruf olması nedeni ile davacı alacağının 39.031,20 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne 39.931,20 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatı 7.986,00 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinafında, taraflar arasında 24.07.2015 tarihli ek sözleşme imzaladığını, ayrıca taraflar arasında 01.09.2015 tarihli tutanak ile ilave işler verildiğini, mahkemenin 01.09.2015 tarihli tutanak ile belirtilen işlerin taraflar arasındaki 24.07.2015 tarihli sözleşmeye eklenmediği yönünde hatalı ve hukuka aykırı değerlendirme yapıldığını, taraflar arasındaki ilişki davacı ile davalı şirket arasındaki 22.08.2011 tarihli sözleşme ile başladığını, sözleşme gereğince davalı şirket otelinde davacı tarafından yapılan imalatların ayıplı hale geldiğini ve ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğunu, Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/225 Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, meydana gelen iş bu ayıplar nedeniyle işlerin yapımı için 24.07.2015 tarihinde bir sözleşme daha imzaladıklarını, bu sözleşmenin 2. maddesinin İşin Tanımı Başlıklı A Bölümünde; “L eğimli ön cephede değiştirilmesi istenen 12mm 6 cm düz fugalı hekimboardların sökülmesi, sökülen bölgelerin alt yapısında konstrüksyonunda varsa oluşmuş hasarların ve düzeltmelerin yapılması” şeklinde kararlaştırılan işe davacı tarafından başlandığını, aynı sözleşmenin 20, Maddesi “ …ilaveler ve değişiklikler her iki tarafça üzerinde anlaşarak imzalandığı takdirde bu sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olurlar…” hükmünü içerdiğini, iş bu sözleşme maddeleri gereğince verilen işlerin ilave iş olduğunu, 01.09.2015 tarihli tutanak ile ilave iş verildiğini, bu tutanağın konusu işin ayrı bir iş olmadığını ve ilave iş olduğunu, sözleşmede 2 yıl garanti süresi öngörülmesine rağmen 1 yıl sonrasında 2016 yılında tekrar ayıplı hale geldiğini, davalının meydana gelen bu ayıbı Bolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/18 Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, davacı 23.09.2016 tarih 39.931,20 TL bedelli davaya konu faturasını düzenleyerek İstanbul … Noterliği’nin 17.10.2016 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile gönderildiğini, faturaya süresi içerisinde itiraz edildiğini, imalatların ayıplı olmasına rağmen 24.07.2015 tarihli sözleşme mucibince ödediği bedeli ve bu ayıplı imalat sebebiyle otelini açmak için yaptığı vinç harcaması bedelini faturalar karşılığında Beyoğlu … Noterliği’nin 19.10.2016 Tarihli … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ödeme talep ettiklerini, davacıya ayıp sebebiyle borcu bulunmadığından reddini talep ettiklerini, mahkemece aksi kanaatte olunması halinde ise ihtarname ile muaccel hale gelen alacağınının takas mahsubunu talep ettiklerini, 24.07.2015 tarihli sözleşme kapsamında garanti süresinin hatalı değerlendirdiğini, 17.09.2015 tarihli mail ekinde yer alan hesaplamalarda ön cephede yapılan işlerin hesaplamaya dahil edilmediği ifadesine dayanılarak ön cephede yapılması kararlaştırılan işlerin 24.07.2015 tarihli sözleşme kapsamında olmadığının hatalı olarak değerlendirildiğini, mahkemece söz konusu mail ekinin, mail konuşmalarından bağımsız değerlendirilerek hataya düşüldüğünü, 01.09.2015 tarihli … tarafından gönderilen mailde: “…Çarşamba günü ön eğik cephenin imalatları tamamlanmış olacak daha önce de size belirttiğim gibi bu cephelerle ilgili olarak orada işi verdiğim ekibin hesaplarını kapatmam gerekiyor. …işi hızlandırmam adına bu kısımla ilgili ödemenin yapılmasımı rica ederim, diğer taraf için malzeme teminine başlayıp sevki gerçekleştirmem için ödeme ile ilgili kısımlarda yardımcı olmanızı özellikle rica ederim.” şeklinde yazdığını, davacı şirketin temsilcisi tarafından gönderilen mailde ön cephede yapılan işlerin dâhil edilmediğinin yazılma sebebinin davacının işi yapan ekiplerinin farklı olması ve bu ekiplerin hesaplarının ayrı ayrı kapatmaya çalışması nedeniyle oluşması muhtemel hesap karışıklığının engellemesi olduğunu, davacının açık beyanı ve ikrara rağmen mahkemenin ayıbın ortaya çıkış tarihinin garanti süresi kapsamında görmemesi ve ilave iş olduğu açık olan bu işlerin 24.07.2015 tarihli sözleşme kapsamında yapıldığını kabul etmemesinin hatalı olduğunu, mahkemenin gerekçe kısmında 23.09.2016 tarih ve … sayılı 39,931,20TL bedelli fatura kapsamındaki işlerin piyasa rayiçlerine göre kadri maruf olması nedeni ile davacı alacağının 39,031,20 TL olduğunun kabul edildiğini, akabinde ise kendi kabulüne aykırı olarak hüküm kısmında 39,931,20 TL üzerinden itirazın iptali kararı verilmesi suretiyle de çelişki yaratıldığını, davalının takas mahsup talebinin ilk derece mahkemesince dikkate alınmadığını, davacının 24.07.2015 tarihli sözleşmenin mucibince yaptığı işin ayıplı olduğunun raporlar ile sabit olduğunu, devamında davalının Beyoğlu … Noterliği’nin 19.10.2016 Tarihli … Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile alacağını da 24.07.2015 tarihli sözleşmenin garanti süresi olan ve 31.08.20177 de sona eren 2 yıl içerişinde muaccel hale getirdiğini, yani takas mahsubunun şartlarının oluştuğunu, ayrıca davacının zamanaşımı iddiasının aksine zamanaşımı bakımından da bir engelinin söz konusu olmadığını belirterek, ayıplı ifa nedeniyle uğramış oldukları zararın (78.150,22 TL fatura bedeli ile orarım için davalı tarafından davacıya tahsis edilen 10.266,00 TL vinç bedeli olmak üzere toplam 88.416,22TL’nin) takas yoluyla mahsup edilmesine, davacının dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı iş sahibidir. Taraflar arasında 24.07.2015 tarihli eser sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı tarafından, davacının edimlerinin ayıplı olup olmadığı hususunun tespiti için 02.09.2016 tarihinde Bolu 2.Sulh Hukuk Mahkemesine 2016/18 Değişik iş dosyası üzerinden yapılan keşif neticesinde bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 23.09.2016 tarihli raporda eksik ve ayıplı imalatlar belirlenerek 21.615,00 TL zarar hesaplandığı bildirilmiştir. Taraflar arasında imzalanan 24.07.2015 tarihli sözleşmenin Garanti Süresi ve Servis Hizmetine ilişkin 8. Maddesinde “Yüklenici teslim ettiği bütün malzemelerin ve imalatların montaj işçiliğinin yüksek bir kalitede olduğunu ve sözleşme şartlarına uygun olduğunu garanti eder. Sözleşme konusu işin tamamı, malzeme, işçilik ve montaj hatalarına karşı kesin kabulden itibaren (2) iki yıl süreyle garanti kapsamındadır. Meydana gelecek arızalarda servis ücreti almadan tüm sorunlar en geç 2 gün içinde yapılıp otel yetkilisine teslim edilecektir. Gecikilen her gün için yüklenici işveren’e 500.TL gecikme cezası ödemeyi kabul beyan ve taahhüt eder.” hükmü düzenlenmiş olup, buna göre, taraflarca 2 yıl garanti süresi öngörülmüştür. Eser sözleşmelerinde garanti süresi öngörülmesi halinde bu süre içerisinde ayıplı imalatların yükleniciye bildirilmesi halinde ayrıca ayıp ihbarına gerek bulunmamaktadır. Öte yandan davalı tarafından sözleşme gereğince yapılan işlerdeki eksik ve ayıplı imalatların tespiti için mahkemeden tespit talep edilerek bilirkişi raporu düzenlenip yükleniciye gönderilmesi de ayıp ihbarı niteliğindedir. Bu durumlar karşısında davalının süresinde ayıp ihbarında bulunduğu kabul edilerek, ayıplı imalat bulunup bulunmadığı konusunda yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda davalı tarafın ayıplı imalat bedelinin mahsubu yönündeki talebi hususunda bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Mahkemece, istinabe yoluyla yaptırılan keşif üzerine düzenlenen 17.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda, davacının sözleşme kapsamında yaptığı asıl işler yönünden ayıplı imalatların değerinin 22.715,00 TL olduğu hesaplanmış; yine dosyada yer alan 23.09.2016 tarihli tespit bilirkişi raporunda da ayıplı imalat bedeli 21.615,00 TL olarak belirlenmiştir. Şu halde, her iki bilirkişi raporu arasında ayıbın miktarı bakımından çelişki bulunduğundan, mahkemece, bu çelişkinin de yeni bir bilirkişi raporu alınarak giderilmesi gerekmektedir.Bu durumda, mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, davacının yaptığı işlerde ayıplı imalat bulunup bulunmadığının belirlenmesi, varsa ayıbın miktarının tespit edilerek, davacının hakettiği alacağından mahsup edildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/11/2019 tarih, 2016/1158 Esas, 2019/1189 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 23/05/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.