Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/845 E. 2023/737 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/845
KARAR NO: 2023/737
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2020
NUMARASI: 2017/1191 Esas, 2020/34 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalı şirkete ait binaların elektrik işlerini yaptığını, bu işlere istinaden toplamı 43.691,69 TL olan 3 adet fatura düzenlendiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili için davalı şirkete karşı Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafın iddia ettiği elektrik işlerinin eksik bırakıldığını, eksik işlerin tamamlanması için yapılan görüşmelerden sonuç alamadıklarını, bu nedenle eksik işlerin tamamlanması için dava dışı 3. şahış/firma … Elektrik … ile 07/10/2016 tarihli sözleşmeyi yaptıklarını, eksikliklerin tamamlattırıldığını, davacı firmanın eksik ifaları nedeniyle zor durumda kaldıklarını ve itibar kaybı yaşadıklarını, müvekkili şirketin davacı şirkete avans ödemeleri yaptığı halde davacının bu ödemeleri faturalarında mahsup etmediğini, davacının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddine, %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davacının davalı ile arasındaki elektrik işleri yapımına ilişkin sözleşme uyarınca dava ve takip konusu yaptığı 3 hakedişe ilişkin fatura içeriği işleri yaptığı her ne kadar davalı işlerin eksik bırakıldığını iddia etmiş ve 3. Şahıs firmasına tamamlattırdığını savunmuş ise de bu iddiasını ispatlayamadığı, 3. Kişiye yaptırılan işlerin faturalarına göre yer alan imalatlarda mükerrerlik bulunmadığı, davacıların yaptığı işlerin dışında işler olduğu yönünde kanaat bildirildiği, davalı tarafça …’a yapılan ödemelerin avans ödemesi olduğu iddia edilmiş ise de 1. ödemenin 06/01/2016 tarihinde yapıldığı, davacı şirketin ise 19/01/2016 tarihinde kurulduğu, ödeme dekontlarında şirket borcuna istinaden ödeme yapıldığına dair açıklama yapılmadığı, bu nedenle davalının davacı alacağından mahsup işlemi yapamayacağı, davacının davalıya gönderdiği Biga … Noterliğinin … no’lu 29/12/2016 tarihli ihtarname ile davalıyı temerrüde düşürdüğü, davacının işlemiş faiz ile alacağını 05/01/2017 tarihinden itibaren başlatmış olduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 43.691,69 TL asıl alacak 1.648,31 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 45.340,00 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile 43.691,69 TL asıl alacak ve 1.648,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.340,00 TL üzerinden itirazın iptaline, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 9.068,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, mahkeme kararını kabul etmediklerini, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının ticari defterlerinin lehine delil olmadığını , usule uygun tutulmadığını, mahkemenin …’a yapılan ödemelerin ispata muhtaç olduğunu kabul etmesinin yerinde olmadığını, zira davacı firmanın şahıs firmasının birleşmesi yoluyla devralınan nevi değiştirilmiş tüzel kişilik olduğunu, firma yetkilisi …’un iban no’suna 24/04/2016 tarihinde 8.813,74 TL 06/01/2016 tarihinde 6.000,00 TL EFT gönderdiklerini, yine … Bankası’na ait … seri nolu 24/09/2016 tarihli 10.000,00 TL bedelli çeki de verdiklerini, davacı firma ile … arasında organik bağ olduğunu, …- … ünvanıyla 01/02/2009 tarihinden 27/01/2016 tarihine kadar faaliyette bulunduğunu, bu firmanın birleşme sonucu terkin edildiğini ve birleşerek davacı firma üzerinden faaliyetine devam ettiğini, ayrıca davacı firmanın eksik bıraktığı imalatların 3. Şahısa yaptırıldığı halde bilirkişilerin bunların değerini hesaplamadığını, ayrıca alacak likit olmadığı halde mahkemenin icra inkar tazminatına hükmettiğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici,davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında iş sahibine ait 42 adet villanın elektrik işlerinin yapılmasına ilişkin teklifin imzalanması ile sözleşme ilişkisi kurulmuştur. Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davacı şirketin davalı aleyhine 43.691,69 TL asıl alacak, 2.628,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 46.320,37 TL üzerinden icra takibi yaptığı, itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır. Davacı taraf işi tamamladığını, 3 hakedişe ilişkin faturanın ödenmemesi üzerine ihtarname gönderdiklerini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine icra takibi yaptıklarını, davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı ise işlerin eksik yapıldığını, eksik bırakılan işlerin 3. Şahıs firmasına yaptırıldığını, ayrıca davacı şirket yetkilisi …’a yapılan avans ödemelerinin de davacı alacağından mahsup edilmediğini, davanın reddini talep etmiştir. Davacının faturalandırdığı işlerin eksik bırakıldığı iddia edildiğinden mahallinde elektrik işlerinin yapılıp yapılmadığına ilişkin keşif yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, yapılan keşif sonucunda elektrik mühendisi bilirkişinin 25/07/2018 havale tarihli raporunda davacı … San.Tic.Ltd. Şti ile davalı firma arasında yapılan anlaşma çerçevesinde 42 adet konutun elektrik tesisatlarının yapımı ile ilgili anlaşma yapıldığının anlaşıldığını, hakedişlerde yer alan imalatlar dikkate alındığında; davacının yaptığı işler olarak; tüm binaların temel topraklamasının yapılması, yine tüm binalarda beton boru işlerinin yapılması ve 11 adet binada boru içi linye ve sorti hatlarının çekilmesi olarak göründüğünü, davalı şirketin sonrasında … Elektrik-… ile anlaşma yaparak inşaatların elektrik tesisatlarını değişik seviyelerine göre belirlenen bedellerle yapılması hususunda anlaşma sağlandığı ve sözleşme ekine göre yapılacak işlerin 31 adet konutu kapsadığını, dosyada bulunan üç faturadan 1. ve 2. fatura elektrik şebekesi ile binalar arası yeraltı alüminyum iletkenli yeraltı kabloları (… kablo) ve 4 adet PVC pano ile ilgili olduğu, 3.faturada yapılan imalatlara ilişkin ayrıntı yer almamakla birlikte, hak edişin sözleşmede belirtilen işlerin tamamlanması ile ilgili olmasının söz konusu olduğunu, sonuç olarak davacı şirket tarafından yapılan işlerin bina temel topraklanması, boru atılması ve 11 adet binada da kablo çekilme işlerini kapsadığının anlaşıldığını, sonrasında işleri devralan … Elektrik-…’in yaptığı işlerin ise binalara yer altı … kablo çekilmesi, 4 adet PVC pano takılması ve kalan elektrik işlerinin (42-11=31 Bina) tamamlanması olduğunun anlaşıldığını, buna göre ikinci taşeronun yapmış olduğu işlerin 1. ve 2. faturada yer alan işlerin davacının yapmış olduğu işlerden tamamen ayrı altyapı işleri olduğu, 3.fatura içeriği belli olmamakla birlikte sözleşmeleri dikkate alındığında da davacının yapmış olduğu işlerden sonrasının tamamlanması ile ilgili olduğu ve davacının faturalarında yer alan imalatlarla mükerrer bir durum söz konusu olmadığına ilişkin kanaat bildirilmiştir. Bu rapora; davalı tarafın yanlış daireler üzerinde inceleme yapıldığına ilişkin itirazı sonucu heyete fen bilirkişisi eklenmek suretiyle alınan 11/11/2019 tarihli ek raporda; dava konusu işin yapıldığı parsellere ait teknik kroki ibraz edilmiş, Elektrik Mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 22/10/2019 tarihli raporda ise; davacı tarafından 42 adet parselde yapıldığı ifade edilen davaya konu elektrik işlerinin 11 Parseldeki işlerinin (Temel Topraklaması+Boru Işi+Kablo Çekimi) seviyesinde, kalan 31 parseldeki işlerin ise (Temel Topraklaması+Boru İşi) seviyesinde yapıldığı, faturaların bu kapsamdaki işleri ifade ettiğinin anlaşıldığını, bu imalatların seyri, bir inşaatta yapılan elektrik imalatlarının da seyri çerçevesinde olduğunu, zikredilen 42 adet parselde davacının bu binaların tüm işlerini tamamladığına ilişkin bir kayıt ve değerlendirmenin söz konusu edilmediğini, davalı tarafça sonrasında … Elektrik-…’e yaptırılan işlerin ilk iki faturada yer alanlarının bina besleme kabloları ve elektrik panolarına ilişkin olduğunu, içeriği açık olmayan üçüncü faturanın ise açıklanan inşaat seyri çerçevesinde yapılması gereken imalatlara ilişkin olduğu kanaatine varıldığını, binaların genel görünüm olarak tamamlanmış olduğunu, ancak davacı firmanın işi bırakıp yeni elektrik firmasının işe başladığı tarihte yapılan işlere ilişkin bir seviye tespitinin mevcut olmadığını, sonuç olarak; binaların tamamlanmış olmaları ve işin el değiştirmesi aşamasında seviye tespiti yapılmamış olması nedeniyle binaların bu gün gezilmesi ile taraftarca yapılan işlerin seviyelerinin tespitinin mümkün olmayacağını, davacı tarafın yaptığı işlerle ilgili olarak kestiği faturaların içeriğinin inşai seviyede belirtilen işler çerçevesinde işler kapsamında olduğunu, sonrasında işi devralan … Elektrik-…’in yaptığı işlerin ise binalara yer altı …-AI kablo çekilmesi, 4 adet PVC pano takılması ve kalan elektrik işlerinin tamamlanması ile ilgili olduğu kanaatine varıldığını bildirmişlerdir. Tarafların ticari defterleri de incelenmiş olup, davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalıdan 43.691,73 TL alacaklı olduğu, davalının 2016 ve 2017 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi itibariyle davalının davacıya 29.877,98 TL borçlu olduğu, taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 13.813,75 TL olduğu, bu farkın sebebinin ise davalının davacı firma yetkilisi …’a yapılan ödemelerden kaynaklandığı, bu ödemelerin davalı şirket borcunun ödenmesi adına yapıldığını gösterir herhangi bir açıklama olmadığından şirket borcuna istinaden yapıldığının ispata muhtaç olduğu bu nedenle hesaplama dışı bırakıldığı, dosyada alınan teknik bilirkişi raporunda davalının 3.kişiye yaptırmış olduğu işlerin davacının yapmış olduğu işler dahilinde olmadığı tespit edildiğinden davalının eksik iş yapıldığı ve bu işlerin başka bir şirkete tamamlattırıldığı iddiasının da ispata muhtaç olduğu, neticede; takip tarihi itibari ile davacının davalıdan (takip talebi ile bağlı olarak) 43.691,69 TL asıl alacak, 1.648,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 45.340,00 TL alacaklı olduğu yönünde kanaat bildirmiştir. Dosyada alınan bilirkişi raporları ile, mahallinde elektrik işlerinin tamamlanmış olduğu her ne kadar davalı işlerin eksik bırakıldığını iddia etmiş ise de işin bırakıldığı 3. Şahıs firması ile anlaşma yapıldığı sırada eksik işlere ilişkin bir tespit yapılmadığı, bu nedenle iddiasının ispata muhtaç olduğu, ayrıca takibe konu alacağa ilişkin fatura içeriğindeki imalatlar ile 3. Şahıs firmasının yaptığı imalatların birbirinden farklı işler olduğu tespit edilmiş olup, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde de davacının ticari defterlerine göre 43.691,69 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf, davacı firma yetkilisi …’un İban no’suna 24/04/2016 tarihinde 8.813,74 TL, 06/01/2016 tarihinde 6.000,00 TL Eft ile yaptığı ödemelerin alacaktan düşülmediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu ödemelerin şirket borcuna istinaden yapıldığı hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle mahsup işlemi yapılmaksızın karar verilmiştir. Davalı vekilinin cevap dilekçesinde yemin deliline dayanıldığından, davalı vekiline, davacı şirket yetkililerine bu hususta yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih, 2017/1191 Esas, 2020/34 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.