Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/825 E. 2023/736 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/825
KARAR NO: 2023/736
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2019
NUMARASI: 2018/1102 Esas, 2019/1337 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 14/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, müvekkili şirketin kuru temizleme işi yaptığını, davalı şirketin ise otel hizmetleri ile uğraştığını, davalı şirketin havlu, çarşaf vb. gibi ürünlerinin temizliği konusunda aralarında anlaştıklarını, yapılan işler karşılığında davalı şirkete fatura kestiğini ve faturaları gönderdiğini, faturalar konusunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığını, ancak faturalara konu iş bedellerinin ödenmediğini, 5-6 ay boyunca ödemeleri beklediklerini, ancak ödemenin yapılmaması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında yatak takımlarının temizliği karşılığında 60 – 90 gün vadeyle fatura kesildiğini, temizlik işinin tam ve kusursuz olarak yerine getirilmediğini, buna rağmen müvekkili şirketin vadelerinde ödemeleri gerçekleştirdiğini, faturaların vadesi gelmeden ödeme talep edildiğini, yatak takımlarına el konulduğunu, ıslarları sonucu yatak takımlarının teslim edildiğini, son olarak da müvekkilinin oteline ait çarşafların başka otellere teslim edildiğini öğrendiklerini, temizlemekle yükümlü olunan yatak takımlarının otel yetkilisine dahi haber vermeden kirli bir şekilde otele bırakıldığını, zor durumda kaldıklarını, teslimatların süresinde ve temiz şekilde yapılamaması sonucu zarara uğradıklarını, davacının icra takibinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, 23/05/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının ticari defterlerinin lehine delil teşkil ettiği, rapor tarihi itibariyle 44.588,90 TL cari hesap alacağı bulunsa da 5 adet faturadan oluşan 28.249,51 TL fatura alacağının icra takibine konu edildiği, davalının ticari defterlerine göre ise; rapor tarihi itibariyle davacıya 27.490,18 TL borçlu olduğunu belirttiği, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davalı şirketin ticari defterline kayıt ettiği ve itiraz etmediği faturalara istinaden 27.490,00 TL borçlu olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki takibin 27.490,18 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın %20’si oranında hesaplanan 5.498,03 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, eksik inceleme ve bilirkişi raporu ile karar verildiğini, davacının hakkı olmamasına rağmen ifa yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmediğini, başka otellere teslimat yapmış olduğunu ve zararlarına sebebiyet verdiği halde mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Taraflar arasında davalının otelinin çarşaf ve yatak takımlarının temizlenmesi hususunda sözleşme akdedilmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda davalının ticari defterlerinde taraflar arasında süregelen ticari ilişki kapsamında 27.490,18 TL davacıya borçlu olduğu, davacı ticari defterlerinde ise takip tarihi itibariyle 44.588,90 TL alacaklı olduğu halde icra takibine 5 adet faturadan oluşan 28.249,51 TL alacağı konu ettiği, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olan ve davalı tarafından itiraz edilmeyen alacağın varlığının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, davalı tarafın kendi defterlerinde dahi davacıya 27.490,18 TL borç kaydı bulunduğundan, mahkemece bu miktar gözetilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/12/2019 tarih ve 2018/1102 Esas, 2019/1337 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 1.877,85 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 482,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.395,41TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.