Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/789 E. 2023/700 K. 07.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/789
KARAR NO: 2023/700
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2019
NUMARASI: 2017/477 Esas, 2019/1112 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 07/06/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacı vekili, davalı aleyhine 21/02/2017 tarihli 17.700,00 TL bedelli faturadan kaynaklı alacak nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini belirterek, icra takip dosyasına yapılan itirazın 17.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; cevaba cevap dilekçesinde, davalı borçlu şirketin davacı şirkete alacak konusu edilen malzemelerin seri üretimi için sipariş verdiğini ve bu işlerin bedelini içeren takip konusu faturayı da elden imza karşılığında teslim aldığını ve ödemeyi daha sonraya bıraktığını, faturaya itiraz edilmediğini, icra takibi başlatıldıktan sonra faturanın noter kanalıyla iade edilmeye çalışıldığını, davalı şirketin vekili aracılığı ile fatura bedelini ödemek istediğini, ancak ödemeyi ürünleri teslim aldığı anda yapacağını belirttiğini, müvekkilince de ürünler iade edilmek üzere hazırlandığını, ancak davalının bir başka takipten olan alacağı nedeniyle üçüncü bir kişi tarafından ürünlerin haczedilerek muhafaza altına alındığını, davalı tarafça ürünlerin haczedilmesi nedeniyle müvekkilinin alacağının ödenmediğini belirterek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin patentli ürünü …’in üretimi kapsamında enjeksiyon baskı ve montajlarını fason olarak yaptırma amacıyla ürüne ilişkin bir çok materyalin davacıya teslim edildiğini, davacı tarafça müvekkili şirketin talebi bulunmaksızın, tamamen kendi makinelerine uyum sağlamak amacıyla mülkiyeti müvekkiline ait kalıpları üzerinde başkaca işlemler yapıldığını, daha sonra davacı tarafından kalıp tadilatı açıklamalı 21/02/2017 tarihli 17.700,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, müvekkilin talimatı veya talebi doğrultusunda yapılan bir işlem olmadığından faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini, davacının revize işlemi sonucunda montajı gerçekleşen ve tüketiciye teslim edilen ürünlerin arıza ve ayıp nedeniyle iade edildiğini, davacının kötüniyetli olduğunu, söz konusu kalıplara davacı tarafından haksız şekilde el konulduğunu, bu nedenle davacı aleyhine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2017/80054 Sor. Sayılı dosyası soruşturma başlatıldığını belirterek, davanın reddine, %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ikinci cevap dilekçesinde, davacı tarafın alacak iddiasının ve ileri sürdüğü iddiaların doğru olmadığını, söz konusu kalıpların davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı biçimde alıkonulduğunu, müvekkili şirketin üretimini durduğunu ve siparişlerin karşılanamaz hale geldiğini, zarara uğradıklarını, davacının ürünleri iade etmeyerek zararın artmasına yol açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, dosyada alınan bilirkişi raporları ile yapılan teknik tespitlere göre, taraflar arasındaki akdi ilişkide teamülün üreticinin kalıplara yaptığı tadilatın masrafını kendisi karşılayarak tadilat maliyetini ürün fiyatı üzerine eklemek suretiyle sadece ürün bedelinin talep edilmesi olduğu, bu nedenle davacı tarafından tadilat bedeli adı altında düzenlenen faturanın ticari teamüle aykırı olduğu, kaldı ki davacı tarafça yapılan tadilat işlemlerinin nelerden ibaret olduğuna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, dava konusu kalıpların davacıya tesliminden önceki durumu ile tadilat sonrasındaki durumunu gösterir herhangi bir belge veya bilginin mevcut olmadığı, davacı tarafın yemin deliline de dayanmadığı, bu hali ile davacının davasını ispatlayamadığı, davacının kötü niyetinin sabit olmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, icra iflas kanununun 67/2 maddesine göre itirazın iptali davasının davalı lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın takip haksız ve kötüniyetliyse davalı borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, dosyada alınan bilirkişi raporları ile davacının kötüniyetli olduğu anlaşılmasına rağmen kötüniyet tazminatı taleplerinin kabulü yerine reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, kararın bu yönden kaldırılarak kötüniyet tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir.Taraflar arasında sözlü eser sözleşmesi yapılmıştır. Davacı yüklenici, 21/03/2017 tarihli 17.700,00 TL tutarlı “kalıp tadilatı” için düzenlenen faturanın davalıya teslim edildiğini, süresi içerisinde itiraz edilmediğini, iş bedelinin ödenmediğini belirterek, bu nedenle yapılan icra takibine itirazı iptalini talep etmiş; davalı ise, fatura içeriği hizmetin kendilerine verilmediğini, ayrıca verdikleri malzemelerinde iade edilmediğini, davacının takipte kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddiyle kötüniyet tazmiantı talebinde bulunmuştur. Dosyada alınan bilirkişi raporları ve delillere göre davacı fatura içeriğinde belirtilen işi yaptığını kanıtlayamamıştır. Bu nedenle, mahkemece davanın reddine dair verdiği karar yerinde olmuştur. Davalı kötüniyet tazminatı talebinin reddedildiğini, tazminatın şartlarının oluştuğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı taraf fatura kapsamındaki işin yapıldığını kanıtlayamamış ise de taraflar arasında eser sözleşmesine ilişkin sözlü anlaşma olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturanın davalıya teslim edildiği, süresinde faturaya itirazda bulunulmadığı, ancak faturaya itiraz edilmemesinin fatura içeriği hizmetin verildiğini göstermeyeceği, yapılan yargılama sonucunda işin yapıldığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiğinden, davacının icra takibi yapmakta kötüniyetli olduğu ayrıca ve açıkça kanıtlanamadığından ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin yasal koşulları oluşmadığnıdan, mahkemece, davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/11/2019 tarih ve 2017/477 Esas, 2019/1112 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 125,5‬0 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 07/06/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.