Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/768 E. 2020/524 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/768
KARAR NO : 2020/524
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2017
NUMARASI : 2014/548 Esas, 2017/856 Karar,
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 02/06/2020
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, davalı … tarafından verilen teklif ve davalı … tarafından bizzat … şirketinin bayisi sıfatı ile gerçekleştirilen, davacıya ait binaların dış cephelerinin mantolama ve boyanması hususunu içeren sözleşme gereğince işin bitirilişinin ardından 2,5-3 yıl sonrasında başlayan ve giderek gözle görülür şekilde yaygınlaşarak belirginleşen biçimde renk solmaları olduğundan bahisle uygulamadan kaynaklanan malzeme, işçilik, iskele dahil zarar bedeli olan 204.670,00 TL’nin ticari faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davanın mutlak ticari dava olmadığı ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar kapsamında da bulunmadığı gerekçesiyle, mahkemenin görevli bulunmadığı, görev hususunun dava şartlarından olup yargılamanın her aşamasında resen nazara alınacağından davanın görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, dosyanın İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı ….San.ve Tic.AŞ vekili istinaf dilekçesinde; davacı … yönetiminin tacir sıfatı bulunduğunu, davanın ticari işletmelerle ilgili olduğundan ticari dava olduğunu, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesinin hak kayıplarına neden olacağını belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddede sayılan dava ve işlerin asliye ticaret mahkemelerince incelenerek karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.Davanın eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, davacı … yönetiminin tüzel kişiliği bulunmadığı gibi tacir olmadığı, davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmamaktadır.Bu nedenle, davayı görüp sonuçlandırma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğundan mahkemece davanın usul yönünden reddi ile dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi yerinde olmuştur.Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerden;1-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/09/2017 tarih ve 2014/548 esas, 2017/856 karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 23,00-TL istinaf karar harcının davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353-1-b-1 Maddesi gereğince KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 02/06/2020